Fukuşima Nükleer Santrali çalışanının burnunda yüksek seviyede radyasyon tespit edildi

Fukuşima santrallerinin işletmecisi, çalışanın sağlığıyla ilgili olumsuz bir gelişme yaşamadığını açıkladı

AP
AP
TT

Fukuşima Nükleer Santrali çalışanının burnunda yüksek seviyede radyasyon tespit edildi

AP
AP

Japonya'daki Fukuşima Nükleer Santrali'nde çalışan bir işçinin burnunda yüksek düzeyde radyasyon tespit edildiğini yetkililerin açıklamasıyla, santralin devreden çıkarılması sürecinde Japonya'nın hâlâ karşı karşıya olduğu tehlikelerin altı çizildi.

Santralin işletmecisi Tokyo Electric Power (TEPCO) çalışanın, yüzünü tamamen kapatan maskesini muhtemelen işini tamamladıktan sonra çıkarmasıyla radyoaktif maddelere maruz kaldığının düşünüldüğünü perşembe günü belirtti.

Tokyo merkezli elektrik şirketi, çalışanın sağlığıyla ilgili herhangi bir olumsuz etki yaşamadığını ve tüm vücut taramasında iç radyasyonla kirlenmeye dair herhangi bir işaret görülmediğini ifade etti.

Ancak TEPCO, bütün vücudun analizine ilişkin raporun Ocak 2024'te hazırlanacağını belirtti.

İşletmeci, kazanın tüm ayrıntılarını henüz açıklamadı. The Independent yorum için TEPCO'yla temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Bu son üç ayda bildirilen ikinci radyoaktif kirlenme olayı. Tesiste çalışan 4 işçinin üzerine ekimde radyoaktif madde içeren su sıçramıştı.

TEPCO, bu kişilerden ikisinin kirlenmeye maruz kaldıktan sonra hastaneye kaldırıldığını ve daha sonra "herhangi bir sağlık sorunu" veya ciltte "kayda değer bir anormallik" göstermeyen çalışanların taburcu edildiğini belirtmişti.

1986'daki Çernobil'den bu yana dünyada yaşanan en kötü nükleer felakete sahne olan Okuma kasabasındaki Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali, 11 Mart 2011'de Richter ölçeğine göre 9 şiddetinde bir depremle sarsılmıştı. Depremin tetiklediği tsunami sonucu 1800 kişi ölürken kasabalar yerle bir olmuştu.

Deprem ve tsunaminin yarattığı bir dizi olay, santralin üç reaktöründe erimeye neden olarak kayda değer miktarda radyoaktif maddenin açığa çıkmasına yol açmıştı.

TEPCO'nun ağustosta 1 milyon tondan fazla (540 adet olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar) arıtılmış suyu denize salmaya başlaması, aralarında Çin'in de yer aldığı komşu ülkelerden gelen bir endişe ve eleştiri dalgasına yol açıyor. Suyun Ağustos'la Mart 2024 arasında, 4 parti halinde denize dökülmesi planlanıyor.

Bu, santrali devreden çıkarmaya yönelik 30 yılı aşkın bir süreye yayılan tam ölçekli planın parçası. Üç reaktörden radyoaktif yakıt ve enkazın çıkarılmasını içeren en riskli aşama henüz başlamadı.

Independent Türkçe



Paris'te bir hahama sandalye ile vuran Filistinli tutuklandı

Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
TT

Paris'te bir hahama sandalye ile vuran Filistinli tutuklandı

Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Güney Paris'teki Fransız polisi (Arşiv- Reuters)

Paris polisi, dün bir hahama sandalyesiyle saldırarak Yahudi cemaatinin ve hükümetin öfkesini çeken bir Filistinliyi gözaltına aldı.

Bir polis kaynağı AFP’ye, tutuklunun Neuilly-sur-Seine'deki bir kafenin terasında oturan Haham Eli Lemel'e sandalye fırlatarak saldırdığını ve yüzüne vurduğunu söyledi.

Davaya aşina bir kaynak, onun Almanya'da yasadışı olarak yaşayan bir Filistinli ve eyaletinde seyahat etmesine izin veren bir belgeye sahip olduğunu söyledi.

Elinde bulunan Almanca kimlik belgelerine göre 28 yaşındaki fail Refah doğumlu. Savcılık, ağırlaştırılmış saldırı soruşturması açtığını vurguladı. 

Alninden yaralanan haham, geçen hafta Fransa'nın kuzeybatısındaki Deauville'de de benzer bir olay yaşadığını söyledi. Fransız televizyonuna yaptığı açıklamada, “Sanki... görünüşümüz nedeniyle sınıflandırılıyoruz, bu çok üzücü” dedi. Haham, başında kipa takıyordu ve uzun gri sakalı vardı.

Lemille, dün Paris'in banliyösünde bir kafede otururken kafasına bir sandalye ile vurulduğunu açıkladı. "Kendimi yerde buldum ve hemen kan aktığını hissettim." Dedi.

Olaydan şaşkına döndüğünü ve emin olmadığını, ilk başta bir pencereden veya bir binanın çatısından bir şeyin düştüğünü düşündüğünü, sonra saldırıya uğradığını fark ettiğini söyledi.

Başbakan François Bayrou, "Açıkça bir saldırıydı, çünkü kurbanın fiziksel görünümü... birinin öfkesini, nefretini ve saldırganlığını uyandırdı" ifadesini kullandı.

Başbakan, "toplumun durumunun kamusal tartışmanın radikalleşmesine yol açmasından" duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Fransa Yahudi Kurumları Temsilci Konseyi (CRIF), X platformunda "anti-Semitik saldırıyı en güçlü şekilde" kınadı. Konsey Başkanı Elie Corchia, "Din karşıtı eylemlere karşı sıfır tolerans olmalı" dedi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Paris'teki Holokost anıtı, üç sinagog ve bir restoranın mayıs ayı sonunda yeşil renge boyanması, İsrail'de öfkeye, Avrupa'nın en büyük Yahudi topluluğuna ev sahipliği yapan Fransa'da ise sert kınamalara yol açtı.