Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki en büyük stratejik tüneli keşfetmesinin ardından savaşı sürdürme sözü verdi

Uluslararası çevrelerden Gazze Şeridi’nde ateşkes için yapılan çağrılar artıyor

İsrail ordusunun 15 Aralık'ta Gazze'nin kuzeyinde Hamas’ın en büyük tüneli için düzenlediği basın turu sırasında çekilmiş bir fotoğraf (AFP)
İsrail ordusunun 15 Aralık'ta Gazze'nin kuzeyinde Hamas’ın en büyük tüneli için düzenlediği basın turu sırasında çekilmiş bir fotoğraf (AFP)
TT

Netanyahu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki en büyük stratejik tüneli keşfetmesinin ardından savaşı sürdürme sözü verdi

İsrail ordusunun 15 Aralık'ta Gazze'nin kuzeyinde Hamas’ın en büyük tüneli için düzenlediği basın turu sırasında çekilmiş bir fotoğraf (AFP)
İsrail ordusunun 15 Aralık'ta Gazze'nin kuzeyinde Hamas’ın en büyük tüneli için düzenlediği basın turu sırasında çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ndeki savaşı sürdürme sözü verdi ve bakanlarına, Gazze’deki çatışmalarda öldürülen askerlerin ailelerinden bu izni aldığını söyledi.

Netanyahu, dün yapılan kabine toplantısında savaşa devam etme ve ateşkes yapmama yetkileri olduğunu belirterek, “Bu bizim görevimiz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, savaşın Hamas'ı ortadan kaldırma, Gazze’ye kaçırılan tüm rehineleri kurtarma ve Gazze’nin yeniden terör yuvası haline gelmemesini, İsrail Devleti için bir tehdit oluşturmamasını sağlama hedeflerine ulaşana kadar devam edeceğini vurguladı.

Öte yandan uluslararası çevrelerden Gazze Şeridi'nde ateşkes için çağrıları arttı. Fransa Dışişleri Bakanı Colonna, dün temaslarda bulunmak üzere gittiği Tel Aviv'de ülkesinin ‘acil ve kalıcı’ ateşkes yapılmasını sabırsızlıkla beklediğini açıkladı. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Colonna, “Çok sayıda sivil öldürüldü” dedi. Ancak Cohen, İsrail’in şu an için ateşkesi reddettiğini ifade etti ve ateşkes çağrılarının ‘Hamas için bir armağan’ olduğunu öne sürdü. Cohen, ‘İsrail'in bölgeyi istikrara kavuşturmak için Hamas'a karşı savaşı kazanmaktan başka seçeneği olmadığını’ söyledi.

 Cohen sözlerini şöyle sürdürdü:

Hamas ortadan kaldırılıncaya, rehineler serbest bırakılıncaya ve Gazze Şeridi'ndeki durum değişinceye kadar savaşa devam edeceğiz.

sfe
Cumartesi günü İsrail'in güneyinden görülen, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardıman sonrası bölgeden yükselen dumanlar (AP)

Colonna’nın ateşkes çağrısından önce İngiltere ve Almanya’dan da benzer çağrılar yapıldı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock, Sunday Times'ta yayınlanan ortak makalelerinde, derhal kalıcı bir ateşkese varılması gerektiğini vurguladılar.

Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nde savaşın süreceğini vurgulamasıyla birlikte İsrail ordusu, büyük bir direnişle karşılaştığı Gazze’de kara harekatlarını derinleştirmeye devam ederken, Gazze’de çok sayıda bölgeyi bombaladı.

Han Yunus'ta şiddetli çatışmalar yaşanıyor

İsrail ordusu sözcüsü, 7. Tugay’ın Han Yunus'a giden yolu aralamayı başardığını ve bölgede çatışmalar yaşandığını açıkladı. İsrail işgal güçlerinin Han Yunus Tugay Komutanlığı'na, bölgedeki altyapı ve yer altı tesislerine baskın düzenlediklerini belirten sözcü, İsrail güçlerinin Han Yunus'un merkezindeki Beni Suheyla Meydanı’na ulaştıklarını ve buranın operasyonel kontrolünü ele geçirdiklerini sözlerine ekledi. İsrail işgal güçlerinin Han Yunus ve Cibaliye Mülteci Kampı’nda Filistinli grupların üyelerini öldürdüğünü, füzelerin fırlatıldığı noktaları kullanılamaz hale getirdiğini, savaş mühimmatına el koyduğunu, istihbarat araçlarını ortaya çıkardığını ve tünelleri bulup yok ettiğini açıkladı.

zxsc
İsrail ordusunun Hamas’ın Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Erez Sınır Kapısı’na saldırmak için kullandığı öne sürülen tünelde görünen İsrail askerleri (AP)

Öte yandan İsrail ordusu, savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'de keşfettiği en büyük tünele odaklanmış durumda.

En büyük tünel

Hamas Hareketi’nin en büyük stratejik tünelini yok ettiğini açıklayan İsrail ordusu, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın tünel içindeki fotoğraflarını ve arabaların geçebileceği genişlikteki devasa tüneli gösteren görüntüleri paylaştı.

İsrail ordusuna göre, en geniş kısmı yaklaşık 50 metre olan tünelin uzunluğu 4 kilometreden fazla ve Erez Beyt Hanun Sınır Kapısı’na yaklaşık 400 metre uzaklıkta bulunuyor. Ayrıca tünel, kendi içlerinde geniş ve karmaşık bir tünel ağı oluşturan çeşitli kollara ve yan yollara ayrılıyor.

Tünel içinde temizlik, elektrik, iletişim ve telefon altyapısının yanı sıra İsrail ordusunun girişini engellemek için tasarlanmış sağlam kapıların olduğunu açıklayan ordu, araçların geçebileceği genişlikteki tünelde Hamas’a ait çok sayıda silahın bulunduğunu öne sürdü.

İsrail ordusunun açıklamasına göre, tünel kazısında onlarca kişilik bir ekip yer aldı. Tünel inşaatı sırasında Gazze Şeridi'ne kaçırılan özel sondaj makinelerinin yanı sıra Hamas Hareketi’nin sahip olduğu taktik tünellerde henüz keşfedilmemiş malzemeler kullanıldı. Tahminlere göre Hamas, Gazze Şeridi boyunca yer altında bir tünel ağı kurmak için milyonlarca dolar harcadı. Söz konusu tünelden Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar sırasında İsrail ordusuna karşı saldırılar başlattı.

İsrail Ordu Sözcüsü Yarbay Richard Hecht, Hamas’ın ‘İsrail Devleti'ne ve halkına saldırmak ve terör eylemlerinde bulunmak amacıyla inşa ettiği’ tünellere çok büyük miktarlarda para harcadığını ve kaynak ayırdığını söyledi.

Yarbay Hecht, sözlerine şöyle devam etti:

Araçların geçebileceği kadar geniş olan bu stratejik saldırı tünelleri ağı, Muhammed es-Sinvar tarafından yönetiliyordu. Tünel, kasıtlı olarak Gazzelilerin çalışmaları ve tıbbi hizmetlerden yararlanması için İsrail'e geçmeleri amacıyla açılan bir sınır kapısının yakınlarında inşa edildi. Hamas için İsrail halkına saldırmak, Gazze halkını destek olmaktan önce gelmeye devam ediyor.

Hamas sessiz

Diğer taraftan Hamas, tünelin ortaya çıkarılmasıyla ilgili herhangi bir yorumda bulunmadı. Ancak Hamas Hareketi, Gazze'deki tüm cephelerde çok sayıda İsrail askerin öldürüldüğünü, tankların ve askeri araçların imha edildiğini açıkladı. Açıklamada Hamas üyelerinin, evlerde saklanan askerleri öldürdükleri ve sahada yerleştirilen bombaları infilak ettirdikleri belirtildi.

İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamalarda ise Gazze Şeridi çevresindeki yerleşim bölgelerinin füzelerle hedef alındığı aktarıldı. Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin geniş bölgelerinde şiddetli sokak çatışmalarına girildiği görülen günlük videolar yayınlamaya devam etti.

İsrail, savaşmanın zorluğunu ve Hamas'ın askeri yeteneklerini kabul etti. İsrail Ordu Radyosu, ordunun Kassam Tugayları’na karşı aylarca savaşmak zorunda kalabileceğinin tahmin edildiğini bildirdi.

İki İsrail askeri öldürüldü

İsrail ordu sözcülerinden biri, dün sabah yaptığı açıklamada, cumartesi günü Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ve güneyindeki çatışmalarda iki İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Böylece Aksa Tufanı Operasyonu’nun düzenlendiği 7 Ekim'den bu yana ölen İsrail askeri sayısı 453'e, Gazze’de kara harekâtının başladığı 27 Ekim'den bu yana ise 121'e yükseldi.

İsrail, bir yandan çatışmalar devam ederken Gazze'de Cibaliye Mülteci Kampı, et-Tuffah Mahallesi, ez-Zeytun Mahallesi, Şeyh Rıdvan Mahallesi, Han Yunus, Refah ve diğer bölgeleri kapsayan geniş çaplı bombardımanlarına devam etti.

Öte yandan Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail'in kapsamlı işgal saldırısının başlamasından bu yana Gazze Şeridi’nde yüzde 70'ini kadınların ve çocukların oluşturduğu 19 bin 88 kişi şehit edildi, 54 bin 450 kişi yaralandı, çok sayıda kişi ise halen kayıp.

Şehitler arasında 300'den fazla sağlık çalışanı, 86 gazeteci, 35'e yakın sivil savunma ekibi üyesi ve 135 Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) çalışanının olduğu belirtildi.

Gazze'deki Hükümet Enformasyon Dairesi tarafından yapılan açıklamada ise İsrail’in yüzde 70'i çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin çocuk ve 6 bin 200 kadını öldürdüğü, kayıp kişilerin sayısının 7 bin 500'e ulaştığı ve 51 bin kişinin yaralandığı bildirildi. Açıklamaya göre, 40 sağlık personeli ve 7 gazeteci İsrail askerleri tarafından tutuklandı, 1,5 milyon kişi yerinden edildi.

zsaxxas
İsrail'in cuma günü düzenlediği hava saldırısının ardından Gazze'deki Ortodoks kilisesinin enkazında kalan cesetler çıkarıldı (AP)

İşgalci İsrail ordusu, Gazze’de ayrıca 126 hükümet binasını, hizmet dışı kalan 90 okul ve üniversitenin yanı sıra 282 okul ve üniversiteyi kısmen tahrip ederken, 112 camiyi tamamen yıktı, 200 camiyi ve 3 kiliseyi kısmen tahrip etti.

İsrail bombardımanları sonucunda Gazze’de 52 bin 500 konut tamamen yıkılırken, 254 bin konut kısmen zarar gördü. 22 hastane ve 53 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı. İşgalci İsrail ordusu, saldırıların başlamasından bu yana 138 sağlık tesisini ve 102 ambulansı hedef aldı. Bununla birlikte yerinden edilmeler ve sağlıksız şartlardan ötürü 327 bin bulaşıcı hastalık vakası kaydedildi.



Yükselen bölgesel güçler Kremlin'in nüfuzuna meydan okumaya mı başlıyor?

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
TT

Yükselen bölgesel güçler Kremlin'in nüfuzuna meydan okumaya mı başlıyor?

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)

Rusya ve Azerbaycan arasında son günlerde artan gerilim, Rusya'nın üç yıldan uzun süredir devam eden Ukrayna savaşına tam anlamıyla müdahil olmasının en önemli yansımalarından birine dikkat çekti. İlişkilerdeki mevcut bozulma türünün ilk örneği değil; zira öncesinde iki ülke arasında bir tür yabancılaşmaya zemin hazırlayan sarsıntılar yaşanmış, bu da son gelişmeye tırmanma eğilimi kazandırmış ve kötümser beklentilere yol açmıştı. Askeri bir çatışma senaryosu pek olası görünmese de, bazı uzmanların bunu olası senaryolar arasına koyması bile iki ülke ilişkilerindeki mevcut sarsıntının geçici olmadığını, aksine eski Sovyet coğrafyasındaki denge hesaplarında önemli bir gelişmeyi yansıttığını gösteriyor. Bu da Kremlin'e doğrudan meydan okuma mesajları gönderebilecek bölgesel güçlerin ortaya çıktığına işaret ediyor.

Mevcut durumun nedenleri

Moskova ve Bakü arasındaki ilişkiler, Rusya'da Azerbaycan vatandaşlarına yönelik toplu gözaltı operasyonunun ardından ciddi şekilde gerildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı 28 Haziran'da, Yekaterinburg'da 50 Azerbaycan vatandaşının gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'i çağırdı. Azerbaycan medyası, gözaltına alınanların kötü muamele ve aşağılanmaya maruz kaldığı sert gözaltı operasyonlarına ilişkin haberler yayınladı.

fgru76
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ağustos 2024'te Bakü'de karşılarken (EPA)

Rus anlatısı, cinayetler de dahil olmak üzere ciddi suçlara karışanların kovuşturulmasıyla sınırlıydı. Uygulamada, Sverdlovsk bölgesi Merkezi Soruşturma Servisi Soruşturma Departmanı'nın ‘bir dizi cinayet işlediğinden ve cinayete teşebbüs ettiğinden şüphelenilen etnik bir suç grubunun’ ortaya çıkarıldığını belirten verilerine göre, Azerbaycan asıllı Rus vatandaşı tüccar ve iş adamlarını hedef alan bir faaliyet yürüten organize suç şebekelerinden bahsediliyordu.

u78ı
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağının kurbanlarından birinin naaşının bulunduğu tabutu taşıyan görevliler (Reuters)

Ancak bu gerekçeler, Azerbaycan vatandaşlarının yargılandığı suçların bir kısmının neredeyse çeyrek asır öncesine dayandığını savunan Azerbaycan tarafını ikna etmedi. Bu durum, bu dosyanın şu anda açılmasının ardındaki gerçek nedenlere ilişkin şüpheleri arttırdı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, kolluk kuvvetlerinin baskınları sırasında ‘iki Azerbaycanlının vahşice öldürüldüğünü’ kaydederek, Rusya'ya ‘güçlü tepkisini’ ifade etti.

Bakanlık yaptığı ayrı bir açıklamada, Moskova'yı ‘acil bir soruşturma’ yürütmeye ve ‘bu kabul edilemez şiddetin sorumlularını derhal adalete teslim etmeye’ çağırdı.

Buna karşılık Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'in ‘Azerbaycan tarafına gerekli açıklamaları yaptığını ve durumun kolluk kuvvetlerinin kontrolü altında olduğunu yinelediğini’ bildirdi.

Bakü bu açıklamadan ikna olmadı ve hemen ertesi gün, 29 Haziran'da, Azerbaycan Parlamentosu, İkili Parlamenter İşbirliği Komisyonu toplantısı için Moskova'ya yapılması planlanan ziyareti iptal etme kararı aldı.

fgthy
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağı kazasında hayatını kaybeden genç bir adamın 28 Aralık'ta Bakü'de düzenlenen cenaze töreninden (Reuters)

Parlamenterler buna gerekçe olarak ‘etnik temelde Azerbaycanlılara yönelik kasıtlı, hedefli ve yargısız infazlar ve şiddet’ ile ‘bu tür vakaların son zamanlarda tekrarlanmasını’ gösterdiler. Aynı gün Azerbaycan Kültür Bakanlığı ülkedeki tüm Rus kültürel etkinliklerinin (konserler, festivaller, performanslar, sergiler, vs.) iptal edildiğini duyururken, Trend Haber Ajansı da Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk'un Bakü ziyaretinin iptal edildiğini açıkladı.

Hızla gelişen kriz

Azerbaycan güvenlik güçlerinin Sputnik Azerbaycan'ın ofislerine baskın düzenlemesi ve iki Rus gazeteciyi tutuklaması Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın sert tepkisine yol açtı.

Bu gelişmelerde dikkat çekici olan ‘Ukrayna etkisinin’ hızla ortaya çıkmasıdır. Moskova, Ukrayna'nın ‘Rusya-Azerbaycan ilişkilerini germeye çalıştığı’ ve bir çatışmanın fitilini ateşlediği uyarısında bulunurken, Rus gazeteleri ve önde gelen yazarlar Bakü'yü ‘bağları koparmaya, ilişkilerin ortak temellerini zayıflatmaya ve iki ülkeyi askeri çatışma yoluna sokmaya’ dayalı ‘Ukrayna senaryosunu takip ettiği’ konusunda uyardı.

Eski bir kriz için yeni nedenler

Bu, Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin son aylarda ilk kez kötüleşmesi değil. Geçen yılın aralık ayı sonunda Bakü'den Grozni'ye gitmekte olan Azerbaycan Havayolları’na ait bir yolcu uçağı Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşmüştü. Uçakta 67 kişi vardı ve ikisi mürettebat üyesi olmak üzere 38 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında 25 Azerbaycan vatandaşı, 7 Rus ve 6 Kazak bulunuyordu. Kremlin, uçağın Grozni Havaalanı’na inmeye çalıştığı sırada bölgenin Ukrayna insansız hava araçları (İHA) tarafından saldırıya uğradığını belirtti.

sdfgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Zafer Günü dolayısıyla 9 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen askerî geçit törenine katıldı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kremlin’in internet sitesinden aktardığına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 28 Aralık günü Azeri mevkidaşı İlham Aliyev'i arayarak, ‘Rus hava sahasında meydana gelen trajik olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine derin ve içten taziyelerini sundu ve yaralılara acil şifalar diledi.’ Ertesi gün Aliyev, Azerbaycan Havayolları uçağının ‘dıştan hasar gördüğünü’ belirterek şunları söyledi: “İlk olarak Rus tarafı Azerbaycan'dan özür dilemelidir. İkinci olarak, suçunu kabul etmelidir. Üçüncü olarak da sorumluları cezalandırmalı, cezai olarak sorumlu tutmalı ve Azerbaycan'a ve yaralanan yolcu ve mürettebata tazminat ödemelidir.”

Bakü ilk kez Kremlin'e doğrudan bir meydan okuma gösterdi ve bu kadar güçlü bir tonda konuştu.

Şubat ayı başında Bakü, Moskova'yı ülkedeki Rusya Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (Rossotrudniçestvo) faaliyetlerinin askıya alındığı konusunda bilgilendirmiş ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan 1997'den beri hükümetler arası bir anlaşma temelinde faaliyet gösteren Rus Evi'ni kapatmasını talep etmişti. Aynı zamanda Azerbaycan, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) çalışmalarını da askıya aldı.

cdfgthy
Dönemin Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Brüksel'de, 14 Mayıs 2023 (AFP)

O dönemde Azerbaycan makamları, Rus medya kuruluşlarının çalışmalarını kısıtlamaya başlamış ve bu tutumlarını ‘yurtdışındaki Azerbaycan devlet yayınları ile ülkedeki yabancı gazetecilerin çalışma koşullarında dengenin yeniden sağlanmasını’ düzenleyen yeni bir yasa ile gerekçelendirmişlerdi. Bakü'ye göre bu denge, ülkedeki Sputnik muhabirlerinin sayısının, devlet tarafından işletilen AZERTAC ajansının Moskova'daki muhabirlerinin sayısına eşit olması gerektiği anlamına geliyordu.

Takip eden aylarda Bakü, Moskova'yı bir dizi Azeri medya kuruluşuna siber saldırı düzenlemekle suçladı. Ulusal parlamentonun bir üyesi olan Ramid Namazov, Moskova tarafından kontrol edildiğine inanılan hacker grubu Cozy Bear'ı bu saldırılara karışmakla suçladı ve bunları Rus parlamentosundan gelen bir direktifle ilişkilendirdi. Rusya suçlamalar hakkında yorum yapmadı.

Durum nasıl gelişebilir?

Kremlin etkinliklerin iptal edilmesini ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamalarını üzüntüyle karşıladı ve kolluk kuvvetlerinin eylemlerinin diplomatik ilişkilerin bozulması için bir gerekçe olamayacağını vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Belki de Azerbaycan tarafının görüşüne göre bu tür gelişmelere neden olan olayların nedenlerini ve doğasını açıklamak için çalışmaya devam etmek önemlidir” dedi. Peskov'a göre devlet başkanları Vladimir Putin ve İlham Aliyev arasında bir görüşme şu anda planlanmıyor, ancak ihtiyaç duyulması halinde bu görüşme mümkün olan en kısa sürede gerçekleşecek.

Azerbaycanlı siyaset uzmanı ve Güney Kafkasya Araştırma Merkezi Başkanı Ferhad Memmedov, Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin iki lider arasındaki kişisel temasla bağlantılı olduğunu söyledi. “Uçak kazası olayından bu yana devlet başkanları arasında sadece bir temas kaydettik ve bu da bölge ülkelerinin bazı liderlerinin video konferans görüşmesinin bir parçasıydı” diyen Memmedov, Bakü'nün Moskova'nın uçak kazasına verdiği tepkiden memnun olmadığına ve bunun da Aliyev'in Moskova'daki Zafer Günü geçit törenine katılımını son anda iptal etmesine yol açtığına dikkat çekti. İki devlet başkanı arasında doğrudan iletişimin yokluğunda olumsuz olaylar arttı ve dışişleri bakanları düzeyinde çözülemeyen yollar geliştirdi. Memmedov, “Bu çatışma sarmalının giderek daha da kötüleştiğini görüyoruz” ifadesini kullandı.

gthy
Ukrayna-Rusya savaşındaki gelişmeleri ele almak üzere 14 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen üst düzey bir toplantıdan (Sputnik-Reuters)

Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri uzmanı Arkady Dubnov, “Hataları kabul etmek ve özür dilemek Rus yönetimi için bir norm değil” dedi. Bugün Azerbaycan'ın Rusya için, Rusya'nın Azerbaycan için olduğundan çok daha önemli olduğunu ifade eden Dubnov sözlerini şöyle sürdürdü: “Azerbaycan etkili bir bölgesel güç. Gücünü Türkiye'nin desteğinden aldığını düşünmek yanlış olur. Tam tersine, bugün Ankara'nın Bakü'yü kendi desteği olarak gördüğünü görüyoruz.”

Her iki taraf için de kazançlar ve kayıplar

Resmi olarak Bakü ekonomik açıdan Moskova'ya Moskova'nın Bakü'ye olduğundan daha bağımlı. Ancak savaş ve yaptırım koşulları altında, Kremlin için küçük ortakların önemi keskin bir şekilde artıyor.

Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi'nin verilerine göre Rusya ve Azerbaycan arasındaki ticaret 2024 yılında 4,8 milyar dolara ulaştı. Rusya, Ukrayna ile savaşın başlamasından bu yana detaylı gümrük istatistiklerini yayınlamayı durdurdu. Azerbaycan'ın Rusya'ya ürün ihracatı yüzde 1,5 azalarak 1,2 milyar dolara düşerken, Rus mallarının ithalatı yüzde 14,5 artarak 3,6 milyar dolara yükseldi.

Rusya'nın Azerbaycan'a ihracatının büyük bir kısmını petrol, doğalgaz, petrol ürünleri, değerli metaller ve metal ürünleri oluşturuyor. Azerbaycan Rusya'ya ağırlıklı olarak meyve ve sebze (toplam ihracatın yaklaşık yarısı) ve plastik tedarik ediyor.

Bakü ile iyi ilişkiler, özellikle uluslararası yaptırımlardan zarar gördüğü alanlarda Moskova için önemli. Örneğin Azerbaycan, Rusya'nın askeri-endüstriyel kompleksi için gerekli olan çift kullanımlı malları elde edebileceği ülkelerden biri.

Savaşın patlak vermesinden sonra Türkiye, kendi istatistiklerine göre, Batı'dan çift kullanımlı mal alımlarını bir buçuk kattan fazla artırdı ve bunları Azerbaycan da dahil olmak üzere Rusya'nın bir dizi komşusuna tedarik etti.

dfrgty
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)

Bakü'nün İkinci Kafkasya Savaşı'nda kazandığı zafer ve Dağlık Karabağ Bölgesi'ni yeniden ele geçirmesi, bölgesel güç dengesinde büyük bir değişikliğe yol açtı. Bakü ve Ankara'nın etkisi önemli ölçüde artarken, İran'ın ve Rusya'nın Güney Kafkasya bölgesindeki etkisi önemli ölçüde azaldı.

Savaş senaryosu pek olası değil ama...

İlginçtir ki bazı uzmanlar, Rusya ile Azerbaycan arasında bir savaş çıkabileceğine dair olası senaryolar öngörüyor. Bir Rus siyasi yorumcu, “Bakü, Rusya Federasyonu ile ikili ilişkilerini hızla tasfiye ediyor. Bu, savaşla sonuçlanan Ukrayna'nın yoludur” diye yazdı.

Bazı uzmanlara göre Ankara-Bakü ikilisi Moskova'nın Suriye ve Dağlık Karabağ'daki pozisyonlarının sarsılmasından yararlandı. Bazıları, nükleer endüstriden sorumlu Rosatom şirketinin aniden Türkiye'deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin yüzde 49 hissesini satma niyetini açıklaması ve Türkiye'nin Tayfun balistik füzesini üç kez test etmesi gibi gözle görülür gerginlik belirtilerine işaret etti.

Aynı bağlamda Azerbaycanlı askeri uzman Agil Rüstemzade Polonya Radyosu'na verdiği demeçte, Azerbaycan ordusunun Rusya ile askeri çatışma senaryolarını çoktan çalıştığını söyledi. Rüstemzade’ye göre Rusya, dağlık arazi nedeniyle ülkesinin topraklarına büyük kuvvetler konuşlandıramayacak, ancak petrol sahalarına füze atabilecek. Ancak, ‘Ukrayna cephesinde Ruslar için kitle imha silahları kesinlikle gerekli’ olduğundan, askeri tırmanış riskini görmüyor.

Buna karşılık emekli Albay Anatoly Matviychuk askeri bir çatışmayı ihtimal dışı bıraktı. Matviychuk, “Türkler, Aliyev'in Rusya ile doğrudan bir çatışmaya girmesine izin vermeyecektir, çünkü bu hemen Karadeniz bölgesine ve Türkiye yönüne uzanacaktır” dedi.

Uzmanların çoğu daha büyük bir kötüleşme potansiyelini hafife alıyor. Ancak uzmanlara göre buradaki en önemli şey, mevcut gerilimin bölgedeki yeni güç dengesinin bir göstergesi olması.

Washington'daki Kennan Enstitüsü'nde uzman olan Maxim Trudolyubov, “Bakü'nün Moskova'ya meydan okumaya istekli olması, Azerbaycan'ın kendisini daha bağımsız bir oyuncu olarak konumlandırmasıyla birlikte bölgesel güç dengesinde bir değişime işaret ediyor. Bakü artık uysal bir küçük ortak rolünü oynamaya istekli değil. Bu, dış politika yapıcılar için Moskova'nın kırılganlıklarını vurgulayan ve bölgesel güçlerin onun etkisine nasıl meydan okumaya başladığını gösteren çok önemli bir hikâye” değerlendirmesinde bulundu.