Gazze Savaşı: Esir takası anlaşmasını başarıya ulaştırmak için yeni değişkenlerin şansı nedir?

Mısır- Katar arabuluculuğunun Oslo’ya taşınmasının ardından

İsrailli esirlerin yakınları, hükümetin savaşı durdurması ve tutukluların serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya varması talebiyle Tel Aviv’de gösteri yaptı (AFP)
İsrailli esirlerin yakınları, hükümetin savaşı durdurması ve tutukluların serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya varması talebiyle Tel Aviv’de gösteri yaptı (AFP)
TT

Gazze Savaşı: Esir takası anlaşmasını başarıya ulaştırmak için yeni değişkenlerin şansı nedir?

İsrailli esirlerin yakınları, hükümetin savaşı durdurması ve tutukluların serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya varması talebiyle Tel Aviv’de gösteri yaptı (AFP)
İsrailli esirlerin yakınları, hükümetin savaşı durdurması ve tutukluların serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya varması talebiyle Tel Aviv’de gösteri yaptı (AFP)

İsrail, hapishanelerindeki Filistinli esirlerin serbest bırakılması karşılığında Hamas’ın onlarca rehineyi serbest bıraktığı yedi günlük ateşkesin sona ermesinin ardından, haftalar sonra Mısır- Katar arabuluculuğuyla müzakere masasına geri döndü.

İsrail’in Norveç'in başkenti Oslo’ya taşınan müzakerelere dönüşü, Gazze Şeridi’ndeki rehinelerin bir an önce kurtarılması talebiyle yapılan halk gösterilerinin artmasının yanı sıra Gazze’de üç rehinenin İsrail güçleri tarafından kazara öldürülmesinin ardından gelişti.

Müzakereler, ateşkesin uzatılamaması üzerine, son toplantıda İsrail heyetinin geri çekildiği Doha’dan Mısır, Katar ve ABD’nin katılımıyla Oslo’ya taşındı.

CNN, Mossad Direktörü David Barnea ile Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman es-Sani’nin Oslo’da yaptığı görüşmenin ‘olumlu’ geçtiğini aktardı.

Wall Street Journal, Barnea’nın ‘7 Ekim’den bu yana Hamas tarafından tutulan bazı rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ateşkes ve İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını da içeren bir esir takası anlaşmasını müzakere etmek için’ Oslo’da kalacağı süre boyunca Mısırlı yetkililerle görüşeceğini öne sürdü.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Büyükelçi Hüseyin Haridi, koşullardaki değişimin İsrail hükümetini müzakere masasına geri dönmeye zorladığına dikkati çekti. Şarku’l Avsat’a konuşan Haridi, “Ateşkesin sona ermesinden bu yana rehinelerin kurtarılamaması nedeniyle Netanyahu hükümeti ve savaş konseyi üzerindeki baskılar ve hatta 3 rehinenin ölümü, onları müzakere masasına dönmeyi kabul etmeye iten şeylerdi” dedi.

Katar’da ABD İstihbarat Direktörü William Burns ve Mısır İstihbarat Direktörü Tümgeneral Abbas Kamil’in katılımıyla gerçekleşen ateşkes görüşmelerinden sonra, savaşın başlangıcından bu yana ilk kez bir Avrupa ülkesinde müzakereler yapılıyor.

Haridi, müzakerelere ev sahipliği yapmak üzere Avrupa’ya yönelmeyi “İsrail’e, Gazze Şeridi üzerinde herhangi bir güvenlik kontrolü dayatmadan ateşkes uygulaması yönünde baskı yapmak için diğer tarafları da sürece dahil etme arzusu var” ifadeleriyle açıkladı. Ayrıca, “Norveç, Filistinliler ile İsrailliler arasında arabuluculukta önemli rol oynayan ülkelerden biriydi” dedi.

Geçtiğimiz Pazar günü Reuters, Mısırlı yetkililerin Hamas ile İsrail arasında ateşkesin yenilenmesi ve tutukluların serbest bırakılması yönünde bir anlaşma olduğunu doğruladığını aktardı. Ancak bunun nasıl uygulanacağı konusunda anlaşmazlıklar var. Reuters’in haberine göre Hamas, müzakerelerin kabul edilmesinin temel koşulu olarak İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki bazı hatlardan çekilmesi ve tam ateşkes talebinde bulundu. Netanyahu ise geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, müzakerelerin ayrıntılarını açıklamadan müzakere ekibine talimat verdiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Kudüs Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü Dr. Eymen el-Ragab, “Müzakereler 3 kategoriye ayrılacak: Birincisi 10’a bir prensibine göre geriye kalan siviller, ikincisi kadın askerler ve askerlerin kalıntıları ile bağlantılı, son kategori ise orduyla bağlantılı. Büyük olasılıkla müzakerelerin son aşamasına gelinecek” dedi.

Mısır Dışişleri Konseyi’nin bir üyesinin de belirttiğine göre anlaşmazlık, İsrail’in taleplerine göre bir taktik çerçeve uyarınca, müzakerelerin durumu yönetme meselesinin ötesine geçmesiyle derhal ve sürdürülebilir bir ateşkes içeren bir anlaşmaya varmaya çalışmakla ilgili. Kaynak ayrıca, esir takası anlaşmasına varmanın zor olacağına, sonrasında İsrail saldırılarının yeniden başlayacağına dikkati çekti.

Kudüs Üniversitesi’ndeki siyaset bilimi profesörünün bakış açısına göre en önemli şey, İsrail’in tutumunun direnişin taleplerine yanıt verme yönünde değişmesidir ki bu da İsrail’in daha önceki iddialarını gerçekleştirme konusundaki yetersizliğini kanıtlıyor. Aynı zamanda Tel Aviv’in, Batı Şeria halkının başına gelene benzer şekilde Gazze’de Filistinlilere acı çektiren bir güvenlik gerçeğini dayatmaya çalışmasını da engelliyor.

Haridi, Mısırlı ve İsrailli yetkililer arasındaki görüşmelerin tamamlandıktan sonra yalnızca Gazze’deki durumla sınırlı kalmayacağını söylerken, görüş alışverişinde bulunmak amacıyla Filistin meselesine ilişkin konularında gündeme getirileceğini vurguladı.

İsrail Yayın Kurumu’nun dün aktardığına göre Mossad Başkanı, Pazar günü İsrail Savaş Konseyi’ne anlaşmanın olası ana hatlarını sunduktan ve Mısır ve Katar aracılığıyla anlaşmanın ilerlemesi için konseyin onayını aldıktan sonra, Hamas hareketiyle bir esir takası anlaşması yürütmek için yeşil ışık aldı.



İki eski Mossad ajanı, Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları hakkında yeni detaylar açıkladı

Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)
Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)
TT

İki eski Mossad ajanı, Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları hakkında yeni detaylar açıkladı

Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)
Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)

İki eski İsrail istihbarat ajanı, üç ay önce bubi tuzaklı çağrı cihazları ve telsizler kullanarak Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah mensuplarını hedef alan operasyona ilişkin yeni ayrıntılar açıkladı.

Hizbullah, İsrail ile Hamas arasında savaşın fitilini ateşleyen 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısının ardından İsrail'i vurmaya başladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre iki ajan, CBS'in 60 Dakika programında dün (Pazar) akşam yayınlanan bir haberde kimliklerini gizlemek için maske takarak ve seslerini değiştirerek konuştular.

afvgrthy
Bir Hizbullah mensubu, çağrı cihazı patlamalarında ölen Hizbullah üyelerinin cenaze töreninde pili çıkarılmış bir telsiz tutuyor. (AFP)

Ajanlardan biri, operasyonun on yıl önce, Hizbullah'ın düşmanı İsrail'den satın aldığını fark etmediği gizli patlayıcılar içeren telsizlerle başladığını söyledi. Bu cihazlar geçtiğimiz eylül ayında, çağrı cihazı vericilerinin patlamasına kadar patlamamıştı.

Michael adını kullanan ajan “Hayali bir dünya yarattık” dedi.

İkinci ajana göre, planın çağrı cihazlarının kullanıldığı ikinci aşaması, Mossad'ın Hizbullah'ın Tayvan merkezli bir şirketten çağrı cihazı satın aldığını öğrenmesinin ardından 2022 yılında başladı.

İddiaya göre çağrı cihazlarının içine gizlenen patlayıcı miktarını sığdırmak için biraz daha büyük yapılması gerekiyordu. Yakındaki insanlara zarar vermeden sadece savaşçıya zarar verecek doğru patlayıcı miktarını bulmak için mankenler üzerinde birkaç kez test edildi.

Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığı habere göre göre Mossad ayrıca, bir kişinin çağrı cihazını cebinden çıkarmasını sağlayacak kadar acil bir zil sesi bulmak için çeşitli zil seslerini de test etti.

Gabriel ismini kullanan ikinci ajan, Hizbullah'ı cihazları daha büyük çağrı cihazlarıyla değiştirmeye ikna etmenin iki hafta sürdüğünü, bunun için de kısmen sahte YouTube reklamları kullanarak cihazların toza ve suya dayanıklı ve uzun pil ömrüne sahip olduğunu iddia ettiklerini söyledi.

Ajan ayrıca, Tayvan'ın Gold Apollo şirketini farkında olmadan Mossad ile iş birliği yapması için kandırmak amacıyla Macaristan merkezli bir şirket de dahil olmak üzere paravan şirketlerin kullanıldığını anlattı.

Hizbullah da paravan şirketin İsrail ile çalıştığından habersizdi. Gabriel, “Bizden alım yaptıklarında Mossad'dan alım yaptıklarını bilmiyorlardı. Truman Show gibiydik, her şey perde arkasında kontrol altındaydı. Onların deneyiminde ise her şey doğal akışında ilerliyordu. İş adamları, pazarlama, mühendisler, showroom vs. her şey yüzde 100 orijinaldi” ifadelerini kullandı.

Eylül ayına gelindiğinde Hizbullah’ın elinde 5 bin çağrı cihazı vardı.

İsrail saldırıyı 17 Eylül'de Lübnan genelinde çağrı cihazlarının çalmaya başlamasıyla başlattı. Cihazlar, kişi gelen şifreli mesajı okumak için düğmelere basmasa bile patlıyordu.

sxcdv
Hizbullah mensupları, 18 Eylül 2024 Çarşamba günü Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güney banliyösünde çağrı cihazlarının patlaması sonucu ölen bir Hizbullah üyesinin tabutunu taşıyor. (AP)

Ertesi gün Mossad telsizleri aktif hale getirdi ve cihazlardan bazıları çağrı cihazı saldırılarında ölen 30 kadar kişinin cenazesinde patladı.

Gabriel amacın Hizbullah üyelerini öldürmekten çok bir mesaj vermek olduğunu söyledi.

Saldırıyı izleyen günlerde İsrail savaş uçakları Lübnan'daki hedefleri vurarak binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail'in sığınağına bomba atması sonucu öldürüldü.

Michael adını kullanan ajan, çağrı cihazlarının patlamasından bir gün sonra Lübnan'da insanların klimalarını açmaya korktuklarını, çünkü onların da patlayacağını düşündüklerini söyledi. Michael, “Gerçek bir korku vardı” dedi.

Bunun kasıtlı olup olmadığı sorulduğunda ise şunları söyledi: “Kendilerini savunmasız hissetmelerini istiyoruz ve hissediyorlar da. Çağrı cihazlarını tekrar kullanamayız. Çünkü bunu zaten yaptık. Zaten bir sonraki aşamaya geçtik. Şimdi bir sonraki aşamanın ne olacağını tahmin etmeye çalışmak zorunda kalacaklar.”