İkinci takas müzakerelerinin düğümü: Bergusi

CIA Direktörü, İsrail ve Katarlı yetkililerle yeni takas için görüşüyor: Hamas rehinelerin listesinin belirlenmesi için bazı şartlar sunuyor ve Bergusi’nin serbest bırakılmasını talep ediyor

Üç rehinenin İsrail güçleri tarafından yanlışlıkla öldürülmesi, Netanyahu hükümeti üzerindeki baskıyı artırdı (Reuters)
Üç rehinenin İsrail güçleri tarafından yanlışlıkla öldürülmesi, Netanyahu hükümeti üzerindeki baskıyı artırdı (Reuters)
TT

İkinci takas müzakerelerinin düğümü: Bergusi

Üç rehinenin İsrail güçleri tarafından yanlışlıkla öldürülmesi, Netanyahu hükümeti üzerindeki baskıyı artırdı (Reuters)
Üç rehinenin İsrail güçleri tarafından yanlışlıkla öldürülmesi, Netanyahu hükümeti üzerindeki baskıyı artırdı (Reuters)

ABD istihbaratı CIA üst düzey yetkilileri ve ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, Hamas tarafından tutulan rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik ikinci takas anlaşması için Polonya’da yeni bir tur başlattı. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma ihtimalini görüşmek üzere dün (Pazartesi) Polonya’nın başkenti Varşova’da İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD Şefi David Barnea ve Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Âl Sani ile bir araya geldi. Diğer yandan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Genelkurmay Başkanı Charles Brown, ABD’li yetkililerin en zoru olarak tanımladığı savaşı için İsrail hükümetiyle görüşmelerde bulundu.

sfer
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns (Arşiv)

Bu önemli dosyada sorumluluk taşıyan CIA Direktörü, İsrailli mevkidaşı ve üst düzey Katarlı yetkililerle görüşmek üzere geçen ay iki kez Doha’yı ziyaret etti. Bu tartışmalar ve müzakereler geçen ay, İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumların serbest bırakılması ve İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısının durması karşılığında 100’den fazla rehinenin serbest bırakılması kapsamında bir anlaşmaya varılmasını sağladı. Ancak bu ayın başında bir hafta süren ateşkes sona erdi ve her iki taraf da bunun için birbirini suçladı.

Beyaz Saray, hareket tarafından Gazze Şeridi’nde rehin tutulan kadınların serbest bırakılmasına ilişkin önceki görüşmelerin durmasından Hamas’ı sorumlu tuttu. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının Hamas’ın rehine kadınları serbest bırakmama konusundaki inatçılığından kaynaklandığını belirtti. Biden yönetiminin daha fazla rehineyi serbest bırakmak için anlaşmaya varmak amacıyla 24 saat çalıştığını söyledi.

İsrail raporları, Hamas’ın elinde halen 129 rehinenin bulunduğunu belirtirken, ABD yönetimi, Hamas’ın elinde bulunan rehineler arasında 7’si erkek, biri kadın olmak üzere toplam 8 ABD’linin olduğuna inanıyor.

Hamas’ın talepleri

Geçtiğimiz cuma günü Hamas’ın elinde bulunan (beyaz bayrak taşıyan) 3 rehinenin İsrail güçleri tarafından öldürülmesi, rehinelerin serbest bırakılması anlaşmasına ilişkin müzakere çabalarını artırdı. Bu olay İsrail’de büyük bir öfkeye yol açtı ve askeri operasyonların bir kenara bırakılarak rehinelerin serbest bırakılmasına öncelik verilmesi taleplerinin artmasına neden oldu.

The Wall Street Journal’a konuşan kaynaklar, müzakereci tarafların fikir alışverişinde bulunduğu görüşler arasında, İsrail hapishanelerindeki bazı tanınmış Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırıda rehin aldığı kadınları, yaşlıları, sivilleri ve en az 6 İsrail askerini serbest bırakmasının yer aldığını belirtti.

sv
Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan en ünlü Filistinli mahkumlardan biri olan Mervan Bergusi (Arşiv)

Hamas, serbest bırakılacak rehinelerin listesini belirlenmesine ilişkin koşullarını sundu. Bunun için İsrail’den, Gazze Şeridi halkı için insani yardımların artırılmasının yanı sıra, 2016’da İsraillileri öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası alan Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi de dahil olmak üzere uzun yıllardır İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan çok sayıda Filistinlinin serbest bırakılmasını talep etti.

Kaynaklar, devam eden görüşmelerin önceki turlara göre daha zor ve karmaşık olduğunu ancak İsrail ile Mısırlı ve Katarlı arabulucuların, yeni bir anlaşmaya varmak için Hamas üzerinde tüm nüfuzlarını kullandıklarını belirtti. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, karmaşığa neden olan şeyin, Hamas’ın Gazze’de alıkoyduğu ‘yaşayan rehine’ sayısından ve gelecekte bir anlaşma sağlanması durumunda İsrail’e teslim etmek üzere dağıtılan yerlerden toplayacağı rehinelerin sayısından emin olmaması olduğunu açıkladı.

Müzakereler ayrıca, İsrailli yetkililerin Hamas lideri Yahya Sinvar’ın Gazze’nin güneyindeki memleketi Han Yunus’un altındaki tünellerde saklandığına inanmaları ve onu yakalamak için askeri operasyonlara devam etmek istemeleri nedeniyle komplikasyonla karşı karşıya kalıyor.

Mısırlı yetkililere göre İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD Şefi David Barnea, rehine görüşmelerinin yeniden başlatılması konusunu görüşmek üzere geçtiğimiz cumartesi günü Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Âl Sani ile Oslo’da bir araya geldi. Toplantıda Barnea, İsrail’in Gazze’ye yardımın artırılmasına ve listedeki isimlerin Hamas tarafından seçilmesi fikrine açık olduğunu ancak İsrail’in bir açıklama için isimleri ve zaman çizelgesini gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.

Barnea ayrıca İsrail’in, İsraillileri öldürmekten suçlu bulunanlar da dahil olmak üzere uzun süredir tutuklu olan Filistinli mahkumları serbest bırakmayı düşünmeye hazır olduğunu ancak müzakereler başlamadan ateşkesi kabul etmeyeceğini söyledi.

Şartlar

Hamas rehinelerle ilgili görüşmelerde bir miktar esneklik gösterdi ancak askeri operasyonların derhal ve tamamen durdurulmasını şart koştu. Hamas Siyasi Büro üyesi Usame Hamdan Beyrut’ta düzenlediği basın toplantısında, hareketin Katarlı ve Mısırlı arabuluculara, İsrail’in savaşı durdurmadığı, tam ateşkes ilan etmediği ve güçlerini belirli sınırların arkasına çekmediği sürece rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik görüşmeleri kabul etmeyeceğini bildirdiğini açıkladı. İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, pazar akşamı Hamas’ın tam ateşkes taleplerinin İsrail ordusunu Hamas’ı tamamen ortadan kaldırma yönündeki savaş hedefinden alıkoymayacağını duyurdu.

ds
Göstericiler Hamas’ın elindeki rehinelerin fotoğraflarını taşıyor (Reuters)

Daha önce, görüşmelerin yeniden başlamasının ön koşulu olarak İsrail ile Gazze arasındaki Kerem Şalom Sınır Kapısı’nın açılması ve kamyonlarla yardımların geçişinin sağlanması yönünde İsrail’e baskı yapan Katar ve Mısır, daha fazla kadın ve çocuk rehineyi serbest bırakmak için yeni fikirler önerdi. Sınır kapısı savaşın başlangıcından bu yana ilk kez Pazar günü yardım kamyonlarının geçişine açıldı.

Şarku’l Avsat’a bilgi aktaran kaynaklar, Hamas’ın savaşı kalıcı olarak sona erdirecek ve zafer ilan etmesini sağlayacak bir anlaşmaya ulaşmaya çalıştığını öte yandan İsrail’in ise, İsrail sokaklarında geçici rahatlama sağlayacak ve öfkeyi dindirecek bir anlaşma istediğini ancak bununla birlikte savaşı yeniden başlatmayı ve Gazze Şeridi’ndeki Hamas hareketine yönelik zulmünü sürdürmeyi de planladığını belirtti.



Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
TT

Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).

On binlerce Afganistanlı, dün belirlenen geri dönüş tarihi öncesinde İran sınırını geçti ve sınır kapılarında “acil durum” yarattı.

Resim  Afgan mülteciler İran'dan Afganistan ile İran arasındaki İslam Kale sınır kapısına geliyor - 5 Temmuz 2025 (AFP)

İran mayıs ayı sonunda, kayıtlı olmayan Afganistanlıların 6 Temmuz'a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiğini duyurdu. Bu çağrı, Tahran'ın ülkede yaşadığını söylediği 6 milyon Afganistanlıdan 4 milyonunu kapsayabilir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği cuma günü, haziran ortasından bu yana sınırları geçenlerin sayısının keskin bir artış gösterdiğini ve 1 Temmuz'da batıdaki Herat eyaletindeki İslam Kale sınır kapısında 43 bin kişiyi aşarak zirveye ulaştığını açıkladı.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), haziran ayında 250 binden fazla Afganistanlı'nın İran'dan geri dönüş yaptığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Afganistan temsilcisi Tajuddin Avila , bu durumun, İran ve Pakistan gibi geleneksel ev sahibi ülkelerden 1,4 milyon Afganistanlının geri dönüşüyle birlikte, halihazırda “kronik bir geri dönüş krizi” ile karşı karşıya olan ülkede bir “acil durum” olduğunu söyledi. 

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre perşembe günü verdiği demeçte, “Tüm bu geri dönenlerin yüzde 25'inin çocuk olması endişe verici... çünkü nüfus yapısı değişti” dedi. Erkeklerden oluşan gruplardan, çok az eşya ve parayla sınırı geçen bütün ailelere dönüştü.

İslam Kale kampının bu kadar büyük sayılara ev sahipliği yapabilecek kapasitede, ancak hizmetlerden yoksun olduğunu belirterek, "Günlük 20 binin üzerinde kişiye ulaştığımızda, bu planladığımız senaryonun çok ötesindedir" dedi.

Kurum, aşılama, beslenme ve çocuk dostu alanlar sağlamanın yanı sıra, günde 7 bin ila 10 bin kişiye su ve sağlıklı ortamı genişletmek için acil önlemler uyguladı.

Geçiş yapanların çoğu, tutuklama ve sınır dışı etme dahil olmak üzere yetkililerden baskı gördüklerini bildirdi.

38 yaşındaki Arif Atayi, Afganistanlıların İran'da maruz kaldığı baskılarla ilgili olarak, “Bazı insanlar o kadar korkuyor ki, evlerinden tek başlarına çıkamıyorlar... Küçük çocuklarını bir parça ekmek almak için gönderiyorlar ve bu çocuklar bile bazen tutuklanıyor” dedi.

Uluslararası Göç Örgütü'nün işlettiği bir kabul merkezinde yardım beklerken cumartesi günü AFP’ye konuşan Atayi, “Kendi ülkemde dilenmek zorunda kalsam bile, bu şekilde muamele gördüğümüz bir yerde kalmaktan iyidir” dedi.

Dış yardımdaki büyük kesintiler krizle mücadeleyi olumsuz etkiledi ve Birleşmiş Milletler, uluslararası sivil toplum örgütleri ve Taliban yetkilileri, geri dönenlere destek için daha fazla finansman sağlanması çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler, bu göç akınının zaten aşırı yoksulluk, işsizlik ve iklim değişikliğiyle ilgili şoklarla boğuşan ülkeyi daha da istikrarsız hale getirebileceği uyarısında bulunarak, ülkelere Afganistanlıları zorla geri göndermemeleri çağrısında bulundu.