Görgü tanıkları, Çekya'daki silahlı saldırıyı anlattı: "Her yerde çığlık ve silah sesleri vardı"https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4744496-g%C3%B6rg%C3%BC-tan%C4%B1klar%C4%B1-%C3%A7ekyadaki-silahl%C4%B1-sald%C4%B1r%C4%B1y%C4%B1-anlatt%C4%B1-her-yerde-%C3%A7%C4%B1%C4%9Fl%C4%B1k-ve-silah-sesleri
Görgü tanıkları, Çekya'daki silahlı saldırıyı anlattı: "Her yerde çığlık ve silah sesleri vardı"
Çek polisi saldırının ardından üniversitede mahsur kalanları tahliye etti (AFP)
Çekya'da düzenlenen silahlı saldırının görgü tanıkları yaşadıkları korku dolu anları anlattı.
İçişleri Bakanı Vit Rakusan, başkent Prag'da yer alan Karls Üniversitesi'nde dün yapılan saldırıda toplamda 14 kişinin öldüğünü, en az 24 kişininse yaralandığını bildirdi. Failin, 13 kişiyi öldürdükten sonra kendini de vurduğu belirtildi.
Çekya Emniyet Genel Müdürü Martin Vondrasek, saldırganın üniversitede bir konferansa katılmayı planladığını, binaya girdiğindeyse ateş etmeye başladığını söyledi.
Vondrasek, saldırganın silah ruhsatına sahip olduğunu ve üzerine kayıtlı birden fazla tabanca bulunduğunu belirtti. Emniyet müdürü ayrıca şüphelinin binaya girerken birçok tabanca ve mermi taşıdığını ifade etti.
Polis, saat 15.00 sularında yaşanan olayda failin kimliğini henüz açıklamazken, şüphelinin daha önce sabıkası bulunmayan 24 yaşında bir genç olduğunu bildirdi.
Yetkililer, failin üniversitedeki saldırıyı niye düzenlediğine dair incelemelerin sürdüğünü aktardı.
Saldırı sırasında üniversitede sınavda olan Jakob Weizman, Birleşik Krallık'ın (BK) önde gelen gazetelerinden Guardian'a "Bir anda silah ve çığlık sesleri duymaya başladık" dedi.
Sınıftaki sıralarla ve sandalyelerle kapının arkasına barikat kurduklarını belirten 25 yaşındaki Danimarkalı öğrenci, saldırganın içeri girmeye çalıştığını söyleyerek, "Her sınıfa girip vuracak birini arıyordu. O gelmeden 5 dakika önce kapıyı kilitlemeyi başardık" ifadelerini kullandı.
Currently stuck inside my classroom in Prague. Shooter is dead, but we are waiting to be evacuated. Praying to make it out alive.
18 yaşındaki Joe Hyland da BK'nin kamu yayıncısı BBC'ye "Silah sesleri duyduk. Herkes bağrışarak kaçıyordu. Polis sirenlerini duyduk" dedi. Dizi sakat olduğu için kaçamadığını belirten Britanyalı genç, arkadaşlarıyla metroya saklandıklarını ifade etti.
Balayı için Prag'a giden Britanyalı çift Tom Leese ve Rachael Leese, saldırı sırasında üniversite yakınındaki Silovitz Müzesi'nde olduklarını söyledi.
34 yaşındaki Tom ve 31 yaşındaki Rachael, müze çalışanlarının herkesi sakinleştirdiğini ve ışıkları kapatarak beklediklerini belirtti.
Saldırı sırasında bazı kişiler okulun çatısında mahsur kaldı (Reuters)
"Hep öldürmek istedim"
Yerel medyadaysa saldırganın adının David Kozak olduğu öne sürüldü. Üniversitede tarih bölümünde yüksek lisans yaptığı belirtilen Kozak'ın Telegram hesabından paylaştığı gönderilerde, "Bir okula saldırı düzenleyip sonra da intihar etmek istiyorum. Hep öldürmek istedim. İleride bir manyak olacağımı düşündüm" ifadelerini kullandığına dikkat çekildi.
Saldırıyı düzenlediği öne sürülen Kozak, Karls Üniversitesi'nde tarih bölümünde lisans öğrenimi gördü (Telegraph)
Polis ise şüphelinin kimliğine dair iddiaları henüz doğrulamadı.
Uzmanlar toplantısı Washington-Tahran müzakerelerini kritik bir aşamaya taşıyor
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
İki ülke arasındaki müzakerelerin üçüncü turunun arifesinde ABD Başkanı Donald Trump, durumu geçici olarak niteleyen ve olayların seyrini değiştirme uyarısında bulunan Dini lider Ali Hamaney'in aksine İran ile anlaşma olasılığı konusunda tehdit ve diplomasi arasında ikili mesajlar verdi.
Washington ve Tahran'dan müzakereciler iki hükümeti temsil eden uzmanlar eşliğinde teknik görüşmelere başlamak üzere Cumartesi günü Umman'a gidiyor, ancak anlaşmanın niteliği henüz net değil ve uranyum zenginleştirmenin azaltılması ya da tüm nükleer programın tasfiyesi konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıkabilir.
İki ülke arasında bilinen son doğrudan müzakereler eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde, 2015 nükleer anlaşmasına giden diplomatik çabalar sırasında gerçekleşmişti.
Trump Virginia'da gazetecilere el sallıyor - 24 Nisan 2025 (AP)
Geçtiğimiz hafta iki tarafın olası bir anlaşmanın çerçevesini belirleme konusunda mutabık kaldığı dolaylı ABD-İran görüşmelerinin ardından bugün (Cuma) Time dergisine verdiği mülakatta Trump şunları söyledi: “İran ile bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum.” ABD'li bir yetkili görüşmelerde “çok iyi ilerleme” kaydedildiğini söyledi.
İran'ın dini lideri Ali Hamaney ya da Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüşmeye açık olup olmadığı sorusuna Trump olumlu yanıt verdi
İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırısını kendisinin engellediği yönündeki iddiaları ise reddeden Trump, "Hayır, bu doğru değil. Onları durdurmadım. Ama onlara rahat hareket edebilecekleri bir ortam da sunmadım. Çünkü bir saldırıya gerek kalmadan anlaşma sağlayabileceğimize inanıyorum. Belki de saldırmak zorunda kalacağız. Çünkü, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin verilmeyecek." diye konuştu. Ülkesinin bir anlaşmaya varamazsak İsrail'in İran'a karşı başlatacağı olası bir savaşa gönüllü olarak katılabileceğini belirten Trump “Bir anlaşmaya varamazsak ben ön saflarda yer alacağım" dedi.
Hamaney: Geçici bir durum
İran lideri Ali Hamaney ülkesi ile ABD arasındaki görüşmeleri “geçici bir durum” olarak nitelendirdi. Perşembe akşamı Tahran'da düzenlenen matem töreninde konuşan Hamaney, “Bu durum kalıcı değil ve ikiyüzlülüğün bu egemenliği kalıcı bir kader değil, ilahi bir kader içinde geçici bir kaderdir” dedi.
Hamaney sözlerine şöyle devam etti: “Zaman zaman düşüncesiz sözlerimiz, yersiz itirazlarımız, sabırsızlığımız, duruma ilişkin yanlış analizlerimiz tüm bunlar olayların seyrini değiştirebilecek ölçüde, bazen tarihi bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle son derece dikkatli ve özenli olmalıyız.”
Hamaney'in ve Trump'ın açıklamaları arasında anlaşmanın mahiyeti belirsizliğini koruyor ancak anlaşmazlıklar İran'ın zenginleştirme kabiliyetinden tamamen mahrum bırakılması mı yoksa sivil ve barışçıl nükleer programlar için belirli miktarda düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyum kullanmasına izin verilmesi mi gerektiği üzerinde yoğunlaşıyor.
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da bir yas töreni sırasında (Hamaney web sitesi)
Şarku'l Avsat'ın New York Times'tan aktardığı habere göre Umman'daki teknik toplantıların üçüncü turu, “Trump yönetimi İran'la nükleer bir anlaşma için kabul edilebilir asgari eşiği henüz belirlemeden” başlayacak.
Bu hafta Dışişleri Bakanı Marco Rubio, gazeteci Barry Weiss'e verdiği bir podcast röportajında bu anlaşmazlığa yeni bir yorum getirdi: “Eğer İran sivil bir nükleer program istiyorsa, diğer pek çok ülke gibi zenginleştirilmiş materyal ithal ederek bu programa sahip olabilir.”
Trump'ın 2018'de çekildiği 2015 anlaşması kapsamında İran'ın enerji ve tıbbi amaçlarla düşük seviyeli uranyum zenginleştirmesine izin verilmişti.
Hassas bir aşama
İran medyasına göre Washington ve Tahran arasındaki müzakereler “hassas bir aşamaya” giriyor. Devlet televizyonu Cuma günü Maskat'a giden İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin ABD ile dolaylı nükleer müzakerelerde ilerlemenin ABD'nin iyi niyet ve ciddiyet göstermesine bağlı olduğunu söylediğini bildirdi.
Arakçi Çarşamba günü yaptığı açıklamada müzakerelerin doğru yönde ilerlediğini ancak nihai bir yargıya varmak için henüz erken olduğunu söylemişti.
ABD özel temsilcisi Steve Witkoff Paris'teki Elysee Sarayı'nda- 17 Nisan 2025 (AP)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Arakçi'nin ABD ile dolaylı müzakereler yürütmek üzere diplomatik ve teknik uzmanlardan oluşan bir heyetin başında Cuma akşamı Maskat'a gittiğini açıkladı.
Bekayi iki taraf arasında, her iki ülkeden üst düzey müzakerecilerin katılımıyla teknik ve uzman düzeyinde bir toplantı yapılması konusunda mutabakata varıldığını kaydetti.
İranlı sözcü müzakerelerde ilerleme kaydedilebilmesi için karşı tarafın iyi niyet, ciddiyet ve gerçekçi olması gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar turu
Washington ve Tahran'dan hükümet uzmanları Cumartesi günü Maskat'ta yapılacak görüşmelerin merkezinde yer alacak ve görüşmelerde daha ince teknik ayrıntılara geçilecek. Tasnim haber ajansının bildirdiğine göre İran heyetine Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Mecid Tahterevançi ile Hukuk ve Uluslararası İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Kazım Garipabadi başkanlık edecek.
ABD ekibi ise Dışişleri Bakanlığı ve Hazine'nin yanı sıra istihbarat servisleri de dahil olmak üzere çeşitli bakanlıklardan yaklaşık 12 temsilciden oluşuyor. New York Times'ın haberine göre ekip bu hafta ilk kez Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelerek yönetimin İran'a yönelik taleplerinin Başkan Donald Trump'ın kararını bekleyen henüz tanımlanmamış parametrelerini görüştü.
Politico'ya göre ABD ekibine Dışişleri Bakanlığı'nda politika planlama direktörü olan Michael Antoine liderlik edecek.
ABD basınına göre Trump'ın Make America Great Again ((Amerikayı Yeniden Harika Yap) kampanyasının destekçilerinden olan ve Trump'ın ilk yönetiminde de görev yapan Antoine'ın nükleer konularda bilinen bir uzmanlığı bulunmuyor ancak Antoine iki ülke arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın güçlü bir muhalifi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Antoine'ın neden bu görev için seçildiği sorusuna “Orada olması gerektiği için orada” yanıtını verdi.