UNICEF: Gazze'de 5 yaş altı 335 bin çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölümle karşı karşıya

UNICEF, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de açlığın "acil seviyeye" ulaştığını belirterek, 5 yaşın altındaki 335 bin çocuğun yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybetme riski altında olduğunu duyurdu

(AA)
(AA)
TT

UNICEF: Gazze'de 5 yaş altı 335 bin çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölümle karşı karşıya

(AA)
(AA)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de açlığın "acil seviyeye" ulaştığını belirterek, 5 yaşın altındaki 335 bin çocuğun yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybetme riski altında olduğunu duyurdu.

UNICEF tarafından yapılan açıklamada, Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporuna işaret edilerek, Gazze'de açlığın acil seviyeye ulaştığı ve "yarım milyondan fazla kişinin gıda yetersizliği riskiyle karşı karşıya olduğu" belirtildi.

Açıklamada, "Tamamen insan ürünü, öngörülebilir ve önlenebilir felaket şartlarında, Gazzeli çocuklar ve aileleri havadan ve karadan şiddete maruz kalıyor." ifadelerine yer verildi.

Raporun verilerine ilişkin yapılan değerlendirmede, "Bulgular, kıtlık şartlarının devam etmesi durumunda 5 yaşın altındaki 335 bin çocuğun yüksek derecede kötü beslenme ve önlenebilir ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor." denildi.

Açıklamada, gelecek haftalarda "en az 10 bin çocuğun insan hayatını tehdit edecek derecede yetersiz beslenme riskiyle yüz yüze kalacağı" uyarısında bulunuldu.

Dünya Gıda Programı (WFP), 21 Aralık'ta açıkladığı IPC raporunda Gazze nüfusunun tamamının (yaklaşık 2,2 milyon kişi) krizde ya da daha kötü düzeyde akut gıda güvensizliği içinde bulunduğunu duyurmuştu.

Raporda Gazze'de 570 binden fazla kişinin de "felaket düzeyinde açlıkla" karşı karşıya olduğu uyarısında bulunulmuştu.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.