Almanya, Köln Katedrali’nin hedef alınması ihtimaline karşı alarma geçti

Olası bir terör saldırısına ilişkin istihbaratın ardından güvenlik önlemleri artırıldı.

Alman polis memurları Pazar günü Köln Katedrali’ni koruyor. Polise göre, radikallerin olası bir saldırı planı olduğuna istihbarat nedeniyle çevredeki güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı. (EPA)
Alman polis memurları Pazar günü Köln Katedrali’ni koruyor. Polise göre, radikallerin olası bir saldırı planı olduğuna istihbarat nedeniyle çevredeki güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı. (EPA)
TT

Almanya, Köln Katedrali’nin hedef alınması ihtimaline karşı alarma geçti

Alman polis memurları Pazar günü Köln Katedrali’ni koruyor. Polise göre, radikallerin olası bir saldırı planı olduğuna istihbarat nedeniyle çevredeki güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı. (EPA)
Alman polis memurları Pazar günü Köln Katedrali’ni koruyor. Polise göre, radikallerin olası bir saldırı planı olduğuna istihbarat nedeniyle çevredeki güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı. (EPA)

Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki tarihi Köln Katedrali dün (Pazar) polisin çevresine geniş çaplı olarak konuşlandırması ve Katedrale girişte ibadet edecek kişilerin patlayıcı veya silahlara karşı aranması ile korunaklı bir kaleye dönüştü. Bu önemler, yetkililerin Almanya, Avusturya ve İspanya’da Noel ve yılbaşı kutlamaları sırasında DEAŞ-Horasan örgütü üyelerinin olası bir terör saldırısına ilişkin istihbaratın ardından alındı.

Polisler ve katedralde arama yapan eğitimli köpekler, cumartesi gecesi yapılan kapsamlı aramanın ardından içeride herhangi bir patlayıcıya rastlamadı.

Alman kamu kanalı Das Erste, polisin Almanya-Fransa sınırındaki Saarland eyaletinde polis tarafından tanınan ve radikal olarak kayıtlı bir kişiyi gözaltına alındığı bildirdi. Ancak gözaltı son dönemdeki terör tehditleriyle ilgili olup olmadığı açıklanmadı.

Avusturya’da polis, tehditlerle ilgili olarak radikal çevrelerden 4 kişiyi gözaltına aldı. Avusturyalı yetkililer, soruşturmalarının tamamlanmadığını belirterek, gözaltına alınanların uyruklarını veya yaşlarını açıklamadı. Avusturya polisi herhangi bir terör eylemi ihtimaline karşı kiliseler ve Noel pazarları çevresindeki güvenlik önlemlerini yoğunlaştırdı.

Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanı, tehditlere rağmen ibadet edenlere kiliselere gitmekten kaçınmamaları çağrısında bulundu. Bakan “Terör tehditleri uzun zamandır hiç olmadığı kadar yüksek, ancak teröristlerin güvendiği şey korkudur dolayısıyla buna göre hareket etmemeliyiz” dedi.

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Wieser ise Funke medya grubuna yaptığı açıklamada, Alman yetkililerin tepkisinin Berlin’in terör tehditlerini ‘ciddiye’ aldığını ve bunlara karşı ‘çok dikkatli’ olduğunu gösterdiğini söyledi.



Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
TT

Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yayınlanan istatistiklere göre, 2023 yılında dünya genelinde en az 85 bin kadın ve kız çocuğu, çoğunluğu aile üyeleri tarafından olmak üzere, kasten öldürüldü ve kadın cinayetlerinin “önlenebilir” seviyesinin “endişe verici” olduğu belirtildi.

Viyana'daki Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve New York'taki BM Kadın Birimi tarafından hazırlanan bir raporda, 2023 yılında öldürülen 85 bin kadının yüzde 60'ının, yani her gün ortalama 140 ya da her on dakikada bir kadının, “kocalarının ya da diğer aile üyelerinin” kurbanı olduğu belirtilerek, kadınlar için “evin en tehlikeli yer olmaya devam ettiği” kaydedildi.

Raporda, bu olgunun "sınırları aşarak tüm sosyal grupları ve yaş gruplarını etkilediği" ifade edilerek, Karayipler, Orta Amerika ve Afrika'nın en çok etkilenen bölgeler olduğu, ardından bu bölgeleri Asya'nın takip ettiği belirtildi.

Amerika ve Avrupa kıtalarında kadın cinayetlerinin çoğunluğu hayat arkadaşları tarafından işlenirken, dünyanın geri kalanında çoğu vakada katilleri aile bireyleri oluşturuyor.

Bazı ülkelerdeki verilere göre, birçok mağdur ölmeden önce fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddete maruz kaldıklarını bildirdi. Raporda, örneğin "ihtiyati tedbirler ve adli emirler" yoluyla "birçok cinayetin önlenebileceği" ortaya çıktı.

BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) 107 ülkeden aldığı rakamları analiz ettiği rapora göre, bir eğilimin tespit edilebildiği bölgelerde kadın cinayeti oranı 2010 yılından bu yana sabit kalmış veya çok az bir düşüş göstermiştir; bu da bu tür şiddetin “sosyal uygulamalara ve normlara kök saldığını” ve ortadan kaldırılmasının zor olduğunu göstermektedir.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre, birçok ülkede gösterilen çabalara rağmen “kadın cinayetleri endişe verici düzeyde.” Ancak BM Kadın Birimi İcra Direktörü'nden alıntı yapılan bir basın açıklamasında, bu gerçeğin "kaçınılmaz bir kader olmadığı" ve ülkelerin yasama yönünü güçlendirmesi ve veri toplama sürecini iyileştirmesi gerektiği vurgulandı.