Rusya: ABD'nin Orta Doğu'ya yönelik siyaseti Gazze Şeridi'nde gerginliğe yol açtı

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin Orta Doğu bölgesine yönelik siyasetinin Gazze Şeridi'nde gerginliğe yol açtığını belirterek, "Şiddet döngüsünün durdurulması, Filistinlilere acı çektiren adaletsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor" dedi

Sergey Lavrov (AA)
Sergey Lavrov (AA)
TT

Rusya: ABD'nin Orta Doğu'ya yönelik siyaseti Gazze Şeridi'nde gerginliğe yol açtı

Sergey Lavrov (AA)
Sergey Lavrov (AA)

Rus haber ajansı Tass'a röporaj veren Lavrov, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.

Lavrov, ABD'nin Orta Doğu bölgesine yönelik siyasetini değerlendirerek, "ABD'nin Orta Doğu'da perde arkasında diplomasi oynamaya yönelik girişimlerinin sonuçlarından herkesin bir ders çıkarması zamanı geldi. Washington'un arabuluculuk çabaları tekelleştirmeye ve meselenin (Filistin) uluslararası hukuk temelini baltalamaya yönelik yaklaşımı mevcut gerginliğe yol açtı." ifadesini kullandı.

Rus yaklaşımının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Kurulu ve Arap Barış Girişimi'ne dayandığına dikkati çeken Lavrov, şöyle devam etti:

Kalıcı barışı tesis edilmesinin formülü iyi biliniyor. Bu formül, İsrail ile barış ve güvenlik içinde yaşayacak, başkenti Doğu Kudüs olacak 1967'deki sınırlar içinde bağımsız Filistin devletinin kurulmasını içeriyor. Uluslararası arabulucuların görevi, tarafların tüm tartışmalı konuları çözmeleri için diyalog kurmalarına yardımcı olmaktır. Elbette bu kolay değil.

Lavrov, terör saldırılarına ve bu saldırılara "uluslararası insancıl hukuku açıkça ihlal eden toplu cezalandırma yöntemleriyle" yanıt verilmesine karşı çıktıklarını vurgulayarak, "Şiddet döngüsünün durdurulması, Filistinlilere acı çektiren adaletsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor. Ancak bu şekilde Filistin-İsrail meselesinin bulunduğu bölgede ve Orta Doğu'da istikrar sağlanabilir." ifadelerini kullandı.

Ukrayna

Rusya-Ukrayna Savaşı'na da değinen Lavrov, "Ukrayna ordusunun sahada başarısız olduğunu ancak buna rağmen Batılı ülkelerin, Ukrayna'ya askeri destek sağlamaya devam ettiğini" söyledi.

Lavrov, "Zelenskiy (Ukrayna Devlet Başkanı) yönetiminde barışı sağlama iradesi olmadığını görüyoruz. Yönetim temsilcileri, savaş bakımından düşünüyor ve agresif söylemler kullanıyor. Çatışmaların durdurulması söz konusu değil. Zelenskiy'nin 30 Eylül 2022'de imzaladığı Rus yönetimiyle müzakere yasağı geçerliliğini sürdürüyor." diye konuştu.

Ermenistan

Ermenistan'ın mevcut dış siyasetine ilişkin Lavrov, "Erivan'ın Batılıların iknalarına boyun eğerek, dış siyaset çizgisini değiştirmeye, Rusya'yı Karabağ'ı kaybetmesinde suçlamaya çalıştığını" söyleyerek, şunları kaydetti:

Son zamanlarda Erivan, NATO ve bazı NATO üye ülkeleriyle işbirliğini geliştiriyor. Ermenistan, bu yıl NATO'nun birkaç etkinliğine katıldı. Ermenistan, silahlı kuvvetlerini NATO standartlarına göre yenilemeye devam ediyor. Ülkenin askerleri bazı NATO ülkelerinde hazırlık görüyor. Bu bizi endişelendiriyor. NATO’nun asıl hedefi, bölgedeki konumlarını güçlendirmek, 'böl ve yönet' şemasına göre manipülasyon için koşullar yaratmaktır. Ermeni meslektaşlarımızın dikkatini buna defalarca çektik. Erivan'ın NATO ile etkileşimin derinleşmesinin savunma ve güvenlik alanında egemenlik kaybına yol açtığının farkında olduğunu umuyorum.

Bakan Lavrov, ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ermenistan ve Güney Kafkasya bölgesine barış ve istikrarı getirmeye çalışmadığını belirtti.

Uluslararası güvenlik alanındaki durum

Silah kontrolü alanındaki duruma da değinen Lavrov, "Silah kontrolü alanındaki durum, ABD'nin istikrarsızlaştırıcı politikaları ve yıkıcı eylemleri nedeniyle kötüleşiyor." dedi.

Lavrov, "ABD'nin uluslararası güvenlik alanında gerilimi kasıtlı olarak artırdığını" vurguladı.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel