Rusya Ukrayna’da barış için Batı’ya göz mü kırpıyor?

Lavrov: Kiev'in müttefiklerinin taktik ve stratejilerini değiştirdiğine dair işaretler var.

Kremlin, Batı'da bazı insanların Rusya'nın Ukrayna ile barış görüşmeleri yapması gerektiğini önerdiklerini çünkü ABDve müttefiklerinin Rus kuvvetlerini mağlup edemediğini iddia ediyor (AFP)
Kremlin, Batı'da bazı insanların Rusya'nın Ukrayna ile barış görüşmeleri yapması gerektiğini önerdiklerini çünkü ABDve müttefiklerinin Rus kuvvetlerini mağlup edemediğini iddia ediyor (AFP)
TT

Rusya Ukrayna’da barış için Batı’ya göz mü kırpıyor?

Kremlin, Batı'da bazı insanların Rusya'nın Ukrayna ile barış görüşmeleri yapması gerektiğini önerdiklerini çünkü ABDve müttefiklerinin Rus kuvvetlerini mağlup edemediğini iddia ediyor (AFP)
Kremlin, Batı'da bazı insanların Rusya'nın Ukrayna ile barış görüşmeleri yapması gerektiğini önerdiklerini çünkü ABDve müttefiklerinin Rus kuvvetlerini mağlup edemediğini iddia ediyor (AFP)

Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'nın geçen yaz gerçekleştirdiği başarısız karşı saldırının, Rus güçlerine karşı herhangi bir somut bölgesel ilerleme kaydedemediğini göz önüne alarak, bazı etkili Batı güçlerinin 2022 Şubat'ından bu yana devam eden Rus-Ukrayna savaşı için bir çıkış yolu arayışında olduğunu belirtti.

FOTO:Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Bakan Sergei Lavrov'un yanında (AP)
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, Bakan Sergei Lavrov'un yanında (AP)

Rusya'nın Ukrayna'daki işgalinden yaklaşık iki yıl sonra Moskova, Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 17,5'ini kontrol ediyor ve bu yıl Lavrov, Rusya Enformasyon Ajansı ve Rusya 24 TV kanalına verdiği röportajda Batı'nın Ukrayna'ya ilişkin taktikleri ve stratejisinin değiştiğine dair işaretler olduğunu belirtti.

FOTO: Biden ve Zelensky 12 Aralık’ta Beyaz Saray'daki görüşmeleri sırasında (AP)
Biden ve Zelensky 12 Aralık’ta Beyaz Saray'daki görüşmeleri sırasında (AP)

Rusya Dışişleri Bakanı, Batı'da bazı kişilerin Rusya'nın Ukrayna'daki güçleri karşısında başarısız olduğunu ve bu nedenle Moskova'nın Ukrayna ile barış görüşmelerine girmesi gerektiğini öne sürdüklerini belirtti. Lavrov, "Batı şu anda taktiklerini değiştiriyor gibi görünüyor ve belki de izledikleri stratejiyi netleştirmeyi düşünüyorlar. Eğer Rusya'nın stratejik olarak yenilgiye uğraması bir stratejiyse, bu strateji tamamen başarısız olmuş gibi görünüyor." dedi.

Moskova'nın Ukrayna'daki hedeflerini tamamlayacağını yeniden vurgulayan Lavrov, "Bazı yaklaşım ve işaretler var: Neden (Rusya), Ukrayna'yı dahil etmeden Ukrayna meselesini Avrupa'daki bir taraf ile görüşmez?" şeklinde konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın koşullarına uygun olma şartıyla Ukrayna ile barış görüşmeleri yapmaya hazır olduğunu defalarca belirtti. Amerikan yetkilileri, Putin'in ciddi bir barış hamlesi yapmadan önce 2024 ABD başkanlık seçimlerini beklediğini düşünüyor.

Ukrayna ise Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile 1991'de çizilen sınırlarından son Rus askeri çekilmeden durmayacaklarını söylüyor. Öte yandan Batı, Ukrayna'yı barışa zorlamayı reddediyor.

FOTO: Putin, Savunma Bakanı ile görüştü (AFP)
Putin, Savunma Bakanı ile görüştü (AFP)

Vladimir Putin, Ukrayna'daki savaşı, Batı'nın Rusya'yı bölme ve doğal kaynaklarını çalmayı planına karşı Rusya'nın varlığını koruma savaşı olarak görüyor.

ABD Başkanı Joe Biden ise Batı'nın Rusya'yı yok etmeyi amaçlamadığını, ancak Kiev'in Rus güçlerini Ukrayna topraklarında mağlup etmesini istediğini belirtiyor. Biden ayrıca 2022'de Rusya'nın Ukrayna'da stratejik bir başarısızlık yaşadığını da ifade etti.

2004'ten bu yana görevde olan Lavrov, perşembe günü yaptığı açıklamada, büyük Batılı güçlerin yaklaşık on gün önce, gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra önde gelen yedi sanayileşmiş ülkeden (G-7) oluşan bir grup toplantısı çerçevesinde "barış" konusunu görüşmek üzere "gizlice" bir araya geldiğini söyledi. Lavrov’un iddiasına göre bu formül, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy tarafından önerildi.

Lavrov ayrıca, Zelenskiy'nin barış planına dayalı olarak Ocak ayında başka bir toplantı ve Şubat ayında "barış zirvesi" düzenlemek konusunda anlaştıklarını ekledi. Ancak Lavrov'un açıklamaları bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmadı.

Zelenskiy'nin 10 maddelik barış planı, Rus güçlerinin geri çekilmesini, savaşın sona ermesini ve Ukrayna ile Rusya arasındaki sınırın yeniden çizilmesini içeriyor.

Moskova ise Zelenskiy'nin barış önerisinin Rusya'yı müzakerelere dahil etmediği için uygulanabilir olmadığını savunuyor.



İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Hüda Rauf

İran ile ABD arasındaki müzakereler, her iki müzakereci ve arabulucu tarafın iyimser ve olumlu açıklamalarıyla ilerleyen üç turdan sonra durdu. Dördüncü turun ertelenmesi, ABD-İran arasında geçici veya kalıcı bir anlaşmaya varılma şansı konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Donald Trump'ın göreve gelmesinden bu yana tüm göstergeler, hem İran hem de Amerikan tarafının bir anlaşma imzalamaya hazır ve niyetli olduğuna işaret etse de, şimdilik görüşmelerin üçüncü turda durmasının -ama bu geçici ve yakında dördüncü turla devam edecek gibi görünüyor- her bir tarafın istediği şeyin teknik ayrıntılarından ibaret olmayan başka nedenleri de vardı. Nitekim Washington'daki bazı taraflar İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasından bahsederken, diğerleri ise sıfır zenginleştirmeden bahsediyor ve İran her ikisini de reddediyor.

Trump yönetiminin İran ile müzakerelerdeki temsilcisi Steve Witkoff, Tahran'ın uranyumu yüzde 3.67 oranında zenginleştirme hakkı olduğunu söylese de, ertesi gün İran'ın uranyum zenginleştirmemesi gerektiğini açıkladı. Ardından Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın uranyum zenginleştiren tek nükleer olmayan ülke olmak istediğini söyledi.

Öte yandan İran'ın yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme imkânına sahip olması durumunda bu oranın barışçıl amaçlarla uyumlu olmadığı belirtiliyor. Zira birkaç hafta içinde yüzde 20, sonra yüzde 60 ve en sonunda da yüzde 90 zenginleştirme oranına ulaşabilir ki bu da silah üretmek için gereken oran.

Her iki taraftan gelen belirsiz açıklamalara rağmen İran ve Washington'un çok yakında bir anlaşmaya varma noktasında olduğu kesin. Ancak görüşmelerdeki duraklamanın bölgesel bir başka gelişmeyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor. İran'da Recai Limanı’nda ağır kayıplara yol açan ve etkileri halen devam eden bir patlama meydana gelirken, Husilerin İsrail hedeflerine yönelik saldırısı gerçekleşti. Husilere ait bir insansız hava aracı İsrail'deki enerji merkezini çevreleyen köprünün yakınına düşerek geniş çaplı bir hasara yol açtı. İsrail güvenlik birimlerinin yaptığı değerlendirmelerde, Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yeni tip bir füze fırlattığı belirtiliyor. Saldırı üzerine İsrail, İran’ı hedef alma ve eleştirme bahanesi bulma fırsatını kaçırmayarak, Tahran’ı Husi saldırısının arkasında olmakla suçladı.

İran'ın yıllardır Husilere askeri, mali ve lojistik destek sağladığı biliniyor. Ancak İsrail, bu olayı İran'ı eleştirmek ve Washington ile yürüttüğü müzakereler kapsamında ona baskı yapmak için kullandı. Öte yandan İran da Husi saldırılarını, Washington'u Kızıldeniz'deki saldırıları durdurmaları için Husileri etkileme gücüne sahip olduğuna ikna etmek amacıyla kullanıyor ve bu, İran'ın bilinen meseleleri birbirine bağlama politikasıyla örtüşüyor.

Daha sonra üçüncü tur görüşmelerin ardından müzakereler durdu, ama dördüncü tur görüşmeler yakın. Trump da Husiler ile Kızıldeniz'de ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulması ve ABD’nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırılarının durması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Bilhassa saldırılardan zarar gören Mısır ve Suudi Arabistan gibi Kızıldeniz'e kıyısı olan bölge ülkeleri olduğu için, iki taraf arasındaki saldırıların durması, bölgede sükunetin sağlanması ve gerginliğin azalması için olumlu bir gösterge. Suudi Arabistan, Yemen'de gerginliğin azaltılması ve Yemen krizinin barışçıl bir şekilde çözülmesi amacıyla bu anlaşmaya mutlaka destek verecektir. Ancak anlaşma diğer yandan, Trump'ın övünebileceği herhangi bir başarı elde etmek isteyen Washington'a baskı yaparak, İran ve İsrail'in çıkarları doğrultusunda birbirlerini nasıl kullandıklarını da ortaya koydu.

Kaldı ki Washington ile Husiler arasındaki anlaşmaya ilişkin soru işaretleri de gündemde; anlaşma Trump'ın bölge ziyareti bitene kadar geçici mi olacak, yoksa devam mı edecek? Yemenli isyancılar sadece İsrail gemilerine saldırmaya devam ederse ne olacak? Bu durum İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durmasına yol açacak mı? Tüm bunlar önümüzdeki ziyaretten sonra cevapları daha da netleşebilecek sorular.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İran, İsrail ve Husiler, mevcut süreçte çıkarlarını korumak için Amerikan rolünü kullanmayı, ondan faydalanmayı başardılar. Ancak gelişmeler henüz şekillenme aşamasında ve bunların kısa sürede çökecek geçici düzenlemelerle mi yoksa daha uzun süre devam edecek düzenlemelerle mi sonuçlanacağı belirsiz.