İsrail kamuoyu yargıya dair sızıntıyı tartışıyor

Yüksek Mahkeme’nin yargıyı zayıflatan yasayı yürürlükten kaldırma niyetine ilişkin sızıntılar İsrail’de tartışmalara neden oldu

Netanyahu’nun yargıyı zayıflatma planına karşı İsrail yedek güçlerinin 28 Eylül 2023’te Netanyahu’nun konutu önündeki protestoları (AP)
Netanyahu’nun yargıyı zayıflatma planına karşı İsrail yedek güçlerinin 28 Eylül 2023’te Netanyahu’nun konutu önündeki protestoları (AP)
TT

İsrail kamuoyu yargıya dair sızıntıyı tartışıyor

Netanyahu’nun yargıyı zayıflatma planına karşı İsrail yedek güçlerinin 28 Eylül 2023’te Netanyahu’nun konutu önündeki protestoları (AP)
Netanyahu’nun yargıyı zayıflatma planına karşı İsrail yedek güçlerinin 28 Eylül 2023’te Netanyahu’nun konutu önündeki protestoları (AP)

Aşırı sağcı hükümet koalisyonundaki kaynakların İsrail Yüksek Mahkemesi’nin çıkarmayı planladığı karar hakkında bilgiler sızdırmasının ardından İsrail arenasında siyasi şok yaşanıyor. Öyle ki birçok parti, yargıçların geri adım atması için terör saldırılarına maruz kalabilecekleri konusunda uyarıda bulunmaya başladı. Yüksek Mahkeme’nin söz konusu kararı, ‘makullük bahanesinin sınırlandırılması’ hususunda Temel Yargı Yasası’nın değiştirilmesini ve Netanyahu hükümetinin yargıyı zayıflatma planının temeli olarak değerlendirilen yasanın iptali için sunulan dilekçelerin kabulünü de içeriyor.

Sızıntılar çarşambayı perşembeye bağlayan gece Kanal 12’de yayınlandı. Haber, Yüksek Mahkeme yargıçları tarafından hazırlanan karar taslağından alıntılar içeriyordu. Öte yandan yargı organları, kararın yazımının henüz tamamlanmadığını söyledi. Ayrıca ‘tehlikeli ve sorumsuz’ olarak nitelediği sızıntılardan duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi. Ancak sızıntıların doğruluğunu da inkâr etmedi.

Bu durum siyasi arenada şoka neden oldu ve mahkemeye karşı tehdit boyutuna varan kışkırtmalara yol açtı.

Bir yandan muhalefet, sızıntı karşısında tepkisini ortaya koyarken, Kaliteli Yönetim Hareketi ise ‘hükümetin yargı danışmanından karar taslağının sızdırılmasına ilişkin derhal ceza soruşturması başlatılması ve Yüksek Mahkeme Başkanı Yargıç Esther Hayut’a yönelik tehditlerin soruşturulması’ talebiyle harekete geçti. Hareket, makullük bahanesinin sınırlandırılması için açılan dilekçelerin asıl davacısı sayılıyor.

İsrail İşçi Partisi Genel Başkanı Merav Michaeli (Reuters)
İsrail İşçi Partisi Genel Başkanı Merav Michaeli (Reuters)

İşçi Partisi lideri Merav Michaeli, sızıntının amacının yargıçları yasanın yürürlükten kaldırılmasına verdikleri desteği geri çekmeleri konusunda tehdit etmek ve korkutmak olduğunu söyledi.

Öte yandan sızıntı, kararın içeriği nedeniyle hükümeti ve sözcülerini öfkelendirdi. Zira bu karar, onlara göre Yüksek Mahkeme’nin halktan uzaklaştığını ve onları savaştaki düşmanı oyalamak istediğini gösteriyor. Yargıyı zayıflatma planının mimarlarından ve yasanın öncülerinden biri olan Knesset Anayasa, Hukuk ve Yargı Komitesi Başkanı Simcha Rotman’ın belirttiğine göre bu, yargıçların çoğunluğunun ulusal sorumluluktan yoksun olmasının en çirkin özelliği.

Rotman, Yüksek Mahkeme yargıçlarını ‘aklını başına almaya, savaş zemininde toplumun her kesiminde nabız gibi atan birlik ve sorumluluk ruhunu benimsemeye ve insanlar arasında gereksiz bölünmeler ve anlaşmazlıklar yaratmaktan kaçınmaya’ çağırdı.

Netanyahu, Knesset’te yargı sisteminde reform yapacak yasalara ilişkin oylama sırasında Adalet Bakanı Yariv Levin ile konuşuyor (EPA)
Netanyahu, Knesset’te yargı sisteminde reform yapacak yasalara ilişkin oylama sırasında Adalet Bakanı Yariv Levin ile konuşuyor (EPA)

Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de Yüksek Mahkeme’nin yaklaşımını eleştirirken, “Yüzbinlerce askerin her cephede canını feda ettiği ve iki milyona yakın vatandaşın Gazze’de savaşan yakınlarının ölüp ölmediğini öğrenmek için evlerinin kapısını çalmaktan korktuğu bir dönemde, bizi 6 Ekim’e geri götürmek için ısrar edenler var” dedi.

Itamar Ben Gvir liderliğindeki Yahudi Gücü (Otzma Yehudit) partisinden Milletvekili Almog Cohen, mahkemenin kararını iç savaşa davetiye olarak nitelendirdi.

Polisle çatışmadan önce İsrail Adalet Bakanı’nın evinin önünde eski bir gösteri (Protesto kampanyası)
Polisle çatışmadan önce İsrail Adalet Bakanı’nın evinin önünde eski bir gösteri (Protesto kampanyası)

Kanal, raporunda mahkemenin makullüğü sınırlama kararının değiştirilmesine ilişkin kararı 8 yargıcın desteklediğini ve 7 yargıcın ise karşı çıktığını belirtirken, yani kararın tek yargıcın çoğunluğuyla açıklanacağını ortaya koydu. Yüksek Mahkeme, makullüğün sınırlandırılması yasasına karşı yapılan itirazları değerlendirmek üzere İsrail tarihinde ilk kez 15 yargıçtan oluşan tam heyetiyle geçen Eylül ayında bir araya geldi.

İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Yargıç Esther Hayut, 28 Eylül 2023 (Reuters)
İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Yargıç Esther Hayut, 28 Eylül 2023 (Reuters)

Kanunla ilgili değişikliğin iptali için çoğunluk sağlanmasına rağmen Yargıç Hayut’un daha büyük çoğunluk elde etme girişimi kapsamında yargıçların kararlarının ön taslağının hazırlanacağı ve bu kararların daha fazla değişikliğe tabi olacağı konuşuluyor.

Olası değişiklikler arasında yasanın yürürlükten kaldırılıp Knesset’e iade edilmesinden kaçınılması da yer alıyor. Rapora göre Yargıç Noam Solberg, bölünmüş yargıçları bu seçeneğe ikna etmeye çalışıyor.

Yasayı Knesset’e iade etmek yasayı dondurmak anlamına geliyor. Knesset’in Temel Yasayı değiştirip yeniden yürürlüğe koymak için uygun çoğunluğu toplaması gerekecek. Bu, Gazze’deki savaş nedeniyle hükümeti zayıflatan anlaşmazlıklar göz önüne alındığında hükümetin yapması imkânsız olabilecek bir şey.

Netanyahu, Haziran ayında Knesset’te Adli Atama Komitesi seçimi için yapılan oylama sırasında oyunu kullandı (Reuters)
Netanyahu, Haziran ayında Knesset’te Adli Atama Komitesi seçimi için yapılan oylama sırasında oyunu kullandı (Reuters)

Makullüğü sınırlama yasa taslağının, mevcut hükümetin, hükümet sistemini değiştirme ve Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlama yönündeki darbe planı kapsamında parlamentoda onaylama niyetini açıkladığı 8 yargı değişikliğinden biri olduğunu belirtmekte fayda var. Bu, İsrail toplumunun geniş kesimlerinden gelen ve hükümetin devrilmesini talep eden yaygın protestolar ve kitlesel gösterilerle ifade edilen güçlü bir muhalefetle karşılaştı.

Hükümeti, yargı planında yer alan yasa tasarılarının yürütme ve yargı organlarının yetkilerini dengeleyeceğini söylerken, muhalefet ise hükümetin planının İsrail’in demokratik kimliğini baltalayacağına ve onu bir diktatörlük devletine dönüştüreceğine inanıyor.

Makullüğü sınırlama yasası, Temel Yargı Yasası’nda yapılan bir değişikliktir. Ayrıca Yüksek Mahkeme de dahil olmak üzere İsrail mahkemelerinin, seçilmiş yetkililer tarafından alınan kararlara ‘makullük standardı’ olarak bilinen kararı uygulamasını engelleyici nitelikte.

Mevcut yasaya göre Yüksek Mahkeme, vasıfsız yetkililerin yüksek pozisyonlara atanması gibi seçilmiş yetkililerin kararlarını ‘makul’ bulmaması halinde iptal etme ve vatandaşların haklarını ‘yönetimler arasındaki kontrol ve denge araç ve mekanizmaları çerçevesinde’ hükümetin ve devletin keyfi kararlarına karşı koruma hakkına sahip.

Geçen Mart ayında Tel Aviv’de göstericiler yargı reformu yasasını protesto etmek için İsrail güvenlik güçleriyle çatıştı (AFP)
Geçen Mart ayında Tel Aviv’de göstericiler yargı reformu yasasını protesto etmek için İsrail güvenlik güçleriyle çatıştı (AFP)

Kanal 12, kanunun yürürlükten kaldırılması için yargı müdahalesine karşı çıkan yargıçların öne sürdüğü iddialara dikkati çekti. Bu iddialar, özellikle de İsrail Devleti’nin gelecekteki anayasasının temelini oluşturması beklenen temel yasaların özel koşullarına odaklanıyor.

Aynı şekilde kanal, makullük bahanesini sınırlayan yasanın yürürlükten kaldırılmasını, İsrail yargı sistemine ikinci bir darbe olarak nitelendirdi. Kanal 12’nin haberine göre Yüksek Mahkeme Başkanı Hayut, karar çerçevesinde “Temel Yargı Yasası, hazırlanmakta olan anayasadan büyük bir sapma temsil ediyor. Bu nedenle dar bir koalisyon çoğunluğuyla değil, geniş oy birliğiyle onaylanması gerekiyordu” dedi.

Kanal, Yüksek Mahkeme yargıçları arasında Hayut konusunda bir memnuniyetsizlik halinin bulunduğunu ve bunun ‘karar vermek için acele etmelerine yol açtığını’ iddia etti.



İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
TT

İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)

İran devlet televizyonu dün, ülkenin Dini Lideri (Rehber) Ali Hamaney'in İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktığını ve Tahran'da düzenlenen dini bir törene katıldığını bildirdi.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre Hamaney, bir grup İranlının katılımıyla Aşure gecesinde düzenlenen dini bir törene katıldı.

Mehr haberinde Hamaney'in İran'ı ‘küresel direniş cephesinin merkezi’ olarak nitelendirdiği bir konuşma yaptığını aktardı. Habere göre Hamaney, küresel Siyonizmi ‘sahte cephenin ana merkezi’ olarak nitelendirdi.

cfrg
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney, Aşure gecesi vesilesiyle bir grup İranlıyla dini bir törene katıldı (EPA)

Devlet televizyonu tarafından yayınlanan bir videoda Ali Hamaney, dini tören sırasında bir camide namaz kılanları selamlarken görülüyor. Ali Hamaney en son 26 Haziran'da İsrail-İran savaşı sırasında kaydedilen bir konuşmada görünmüştü.

Etkinliğe, İran Şura Meclisi Başkanı da dahil olmak üzere İranlı bazı yetkililer de katıldı. İran’da bu tür etkinlikler her zaman sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştiriliyor.

İran’da devletin tüm işlerinde son sözü söyleyen Hamaney’in son dönemde ortalarda görünmemesi, İsrail'in olası saldırılarına karşı sıkı güvenlik önlemleri alındığının bir işareti olarak değerlendirildi.

st
İran'ın Dini Lideri Hamaney, İsrail-İran savaşının ardından ilk kez Tahran'da düzenlenen dini törende kamuoyu önüne çıktı, 5 Temmuz 2025 (EPA)

İran, İsrail ile savaşta 900'den fazla kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin yaralandığını kabul etti. Ayrıca nükleer tesislerinde ciddi hasar meydana geldiğini doğrulayan İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin bu tesislere girmesine izin vermedi.