Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de yoğun yağışlardan dolayı Tuna Nehri taştıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4757661-macaristan%C4%B1n-ba%C5%9Fkenti-budape%C5%9Ftede-yo%C4%9Fun-ya%C4%9F%C4%B1%C5%9Flardan-dolay%C4%B1-tuna-nehri-ta%C5%9Ft%C4%B1
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de yoğun yağışlardan dolayı Tuna Nehri taştı
(AA)
The Budapest Times internet sitesinde yer alan habere göre, yoğun yağışlar Tuna Nehri'ndeki su seviyesini yükseltti ve başkentte nehrin taşmasına neden oldu.
Macaristan Su İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Tuna Nehri su seviyesinin Budapeşte'de 693 santimetreye ulaştığı bildirildi.
Açıklamada ayrıca, Macaristan'ın güneyindeki Mohaç kasabasında ise su seviyesinin 31 Aralık'ta 805 santimetreye ulaşmasının beklendiği kaydedildi.
Macaristan'da 2013'te şiddetli yağışların yol açtığı sellerden dolayı Tuna Nehri 891 santimetre su seviyesini görmüştü.
Trump, Papa'nın cenaze töreninde nasıl en öne oturdu?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5137012-trump-papan%C4%B1n-cenaze-t%C3%B6reninde-nas%C4%B1l-en-%C3%B6ne-oturdu
Papa Francis'in tabutu, ABD Başkanı Donald Trump (ortada) ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da aralarında bulunduğu ileri gelenlerin önünde taşındı (AP)
Trump, Papa'nın cenaze töreninde nasıl en öne oturdu?
Papa Francis'in tabutu, ABD Başkanı Donald Trump (ortada) ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da aralarında bulunduğu ileri gelenlerin önünde taşındı (AP)
Krallar, kraliçeler, prensler ve devlet başkanları Papa Francis'in cenaze töreninde Arjantinliler ve İtalyanların yanında ikinci planda kalarak Fransız alfabesinin belirlediği oturma düzenine uymak zorundaydı.
Yaklaşık 55 devlet başkanı, 14 hükümet başkanı ve 12 hükümdar, Aziz Petrus Bazilikası'nın önünde düzenlenen ve dünya çapında milyonlarca kişinin izlediği açık hava ayininde yas tutanlara katıldı.
Aziz Petrus Bazilikası'nın merdivenlerinde en ön sırada Francis'in doğduğu ülke Arjantin'in Devlet Başkanı Javier Milei yer aldı.
Ardından Vatikan'ı çevreleyen ve 1929'da egemenliğini resmen tanıyan İtalya geldi. Francis, Roma piskoposu ve İtalya Katolik piskoposlarının başrahibi olarak görev yaptığı için İtalyan ileri gelenleri en iyi ikinci koltuklara oturdu.
Oturma düzeninin geri kalanında, halen diplomasi dili kabul edilen Fransız alfabesi kullanıldı. Allemagne'dan (Almanya) gelen konuklar ön sıralarda yer alırken, États-Unis (Amerika Birleşik Devletleri) delegasyonu Başkan Donald Trump'ın bazılarının beklediği gibi üçüncü sıraya yerleştirilmek yerine öndeki bir koltukta oturmasını sağladı. Sonuç olarak Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin yanına oturmadı.
Bu sıralarda, İspanya ve Belçika kral ve kraliçeleri gibi kraliyet mensupları diğer devlet başkanlarından daha öncelikliydi. Prens William üçüncü sırada Birleşik Krallık Başbakanı Sör Keir Starmer'la birlikte, beklenmedik bir şekilde Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un yanında oturdu.
Britanya Prensi William, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ve Ürdün Kralı Abdullah, Papa Francis'in Vatikan'daki cenaze törenine katıldı (Reuters)
Uluslararası bir cenaze töreninde ilk kez Kral'ı temsil eden Prens'in, diğer veliaht Norveç Prensi Haakon ve eşi Veliaht Prenses Mette-Marit'yle birlikte oturması bekleniyordu. Ancak daha önce açıklanan oturma planının bu kısmına uyulmadığı görüldü. Ne William ne de Sör Keir'ın ön sıralarda koltukları vardı ve Royaume-Uni (Birleşik Krallık) Fransız alfabesine göre sıralamada daha geride yer alıyordu.
Prens ilk kez uluslararası bir cenaze töreninde Kral'ı temsil etmiş oldu.
Prens William törenden önce bazilikada ABD Başkanı Trump ve First Lady Melania Trump'la kısa süre konuştu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve eşi Brigitte'le de görüş alışverişinde bulundu. Ürdün Kralı Abdullah ve Kraliçe Rania ikinci sırada, Prens William'ın önünde oturdu.
Başkan Trump, Vatikan'daki ayinde siyah yerine mavi giyerek kıyafet kurallarını ihlal etmesiyle dikkat çekti.
Oturma düzeninde Katolik ve Katolik olmayan kraliyet mensupları arasında herhangi bir ayrım yapılmadı. Ömür boyu Katolik olan eski ABD Başkanı Joe Biden, resmi ABD heyetinin bir parçası değildi ve États-Unis ileri gelenlerinden daha geride oturdu.