Pakistan’da 6 berberin gizemli bir şekilde öldürülmesi polisi ve istihbaratı harekete geçirdi

Taliban sakal tıraşını yasaklamıştı.

Ketta'da Yeni Yıl öncesinde güvenlik önlemleri yoğunlaştırılırken Pakistan güvenlik yetkilileri bir kontrol noktasında (EPA)
Ketta'da Yeni Yıl öncesinde güvenlik önlemleri yoğunlaştırılırken Pakistan güvenlik yetkilileri bir kontrol noktasında (EPA)
TT

Pakistan’da 6 berberin gizemli bir şekilde öldürülmesi polisi ve istihbaratı harekete geçirdi

Ketta'da Yeni Yıl öncesinde güvenlik önlemleri yoğunlaştırılırken Pakistan güvenlik yetkilileri bir kontrol noktasında (EPA)
Ketta'da Yeni Yıl öncesinde güvenlik önlemleri yoğunlaştırılırken Pakistan güvenlik yetkilileri bir kontrol noktasında (EPA)

Yerel polis, pazartesi akşamı evlerinden kaçırıldıktan bir gün sonra, salı sabahı Kuzey Veziristan'da bir nehrin yakınında öldürülen 6 berberin cesedini buldu. Cinayetlerin sorumluluğunu üstlenen olmadı, ancak yerel polis yetkilileri Pakistan Talibanı’nın bir süredir yerel berberlerin sakal tıraşı yapmalarını engellediğini belirtti. Cinayetlerin bu yasakla bağlantılı olabileceğini söyleyen yetkililer “Şu an öldürülen berberlerin Pazar bölgesindeki dükkanlarında sakal tıraşı yapıp yapmadıklarını araştırıyoruz” dedi. Ölen berberlerin hepsinin Kuzey Veziristan’ın Mir Ali şehrinde çarşılarda dükkanları vardı.

dswev
Bir polis memuru, 25 Aralık 2023'te Lahor'daki Kutsal Kalp Katedrali'nde Noel Ayini sırasında nöbet tutuyor (AFP)

Polis memuru Muhammet Nedim, öldürülen kişilerin Kuzey Veziristan’da berber olarak çalıştıklarını ve salı sabahı öldürüldüklerini ifade etti. Afganistan sınırında bulunan bu bölge, geçmişte El Kaide ile bağlantılı Afganistan, Orta Asya ve Çin’den gelen Taliban militanları için önemli bir konumda. Bölge son yıllarda şiddet olayların artmasına şahit oluyor. Olayın sorumluluğunu üstlenen bir taraf olmadı, ancak Afganistan Taliban’ından farklı olarak Pakistan Taliban grubu daha önce sakal tıraşı yapan berberleri öldürmüştü. Bu olay, Taliban’ın daha önce yaptığı şey olan aynı bölgedeki bir kız okulunun bazı bölümlerinin yakılmasından birkaç gün sonra geldi.

scve
Peşaver Yüksek Mahkemesi'nin önünde görev yapan Pakistanlı bir güvenlik yetkilisi (EPA)

Afganistan-Pakistan sınır bölgesindeki hayat 2017 yılındaki askeri operasyonlar sonrasında normale dönmüştü. Ancak Taliban’ın 2021 yılında Kabil’i ele geçirmesinden sonra Pakistan Taliban hareketi, Pakistan topraklarında ilerlemeye başladı. Bundan sonra Afganistan-Pakistan sınır bölgelerinde adam kaçırma, hedef odaklı cinayetler, intihar saldırıları ve gasp sıradan hale geldi. Polis berberlerin öldürülmesinin arkasında Pakistan Taliban’ının olup olmadığından emin olmadıklarını ifade etti. Kuzey Veziristan’da bir berberin öldürülmesinden birkaç gün önce bölge Mir Ali şehrinde işçilerin öldürülmesine tanıklık etti. Öldürülen berberlerin cesetlerinin bulunmasından sonra Kuzey Veziristan bölgesi korkunun pençesine düştü.

Genişletilmiş güvenlik soruşturmaları

Kuzey Veziristan’da oturan berberlerin tamamı Mir Ali şehrinde farklı berber salonlarında çalışıyorlardı. Üst düzey bir polis yetkilisi, polis ve istihbarat birimlerinin suçla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlattığını belirterek “Bunun Taliban’ın işi mi yoksa arkasında başka bir taraf mı var, araştıracağız” dedi. Polis yetkilileri, din alanında yetki sahibi kişilerin‘İslam Hukuku, Taliban hareketinin ve fanatik örgütlerin geleneklerine göre sakalın iki yumruk uzunluğunda olmasını şart koşuyor’ görüşünü aktararak yerel halkın zihinlerinden korkunun giderilmesi için çalıştıklarını söylediler.

err
Pakistan-Afgan sınırı üzerinden Afganistan'a geri dönen bir mülteci (AP)

Ayrıca Pakistan Enstitüsü’ne göre, ülkede saldırılarla bağlantılı ölüm sayısında yüzde 81 ve yaralı sayısında yüzde 62 artış kaydedildi. Pazartesi günü açıklanan rakamlar, ülke çapında en az 645 terör saldırısının gerçekleştiğini, 976 kişinin öldüğünü ve bin 354 kişinin de yaralandığını gösterdi. 2022 yılında kaydedilen rakamlarda ise 380 saldırıda 539 ölüm ve 836 yaralanma meydana gelmişti. Organizasyon yapısı farklı olmasına karşın ideolojik olarak Afganistan Talibanı ile aynı olan Pakistan Talibanı’nın bu saldırıların çoğunun sorumluluğunu üstlenmişti.

dedvr
Pakistan askerleri (EPA)

 



Washington ve Tahran arasında gizli mesajlar ve tehditler

Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
TT

Washington ve Tahran arasında gizli mesajlar ve tehditler

Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)
Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı komutan ve bilim adamlarının fotoğraflarının yer aldığı bir poster (AP)

Gerilimin ve spekülasyonların arttığı bir ortamda ABD ve İran, İsrail-ABD saldırılarının ardından Tahran'ın nükleer yapısında meydana gelen hasarın boyutuna ilişkin farklı değerlendirmeler ve İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) henüz açıklanmayan füze cephaneliğinin kullanımına ilişkin artan uyarıları arasında, İran'ın nükleer programı konusunda müzakere masasına dönme olasılığına ilişkin üstü kapalı mesajlar vermeye devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump dün gece Iowa'da yaptığı açıklamada, “İran askeri saldırılardan büyük zarar gördü ve sanırım şimdi gerçekten müzakere etmek istiyorlar. Belki bir toplantı yapmak istiyorlar. Bence çok hevesliler. Neler olacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.

İran'ın nükleer programının ‘tamamen yok edildiğini’ iddia eden Trump, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) da bunu teyit etti” dedi. Tahran'ın Washington ve İsrail'e karşı tutumunda bir değişiklik olduğunu belirten Trump, “İran eskiden ABD hakkında en kötü şeylerin söylendiği yerlerden biriydi. Şimdi artık o kadar kötü konuşmuyorlar” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı görüşmelere doğrudan müdahale etme olasılığı konusunda ise şunları söyledi: “Gerekirse müdahale ederim. Biz gerilimi artırmak istemiyoruz, İran'a normal bir ülke muamelesi görmesi için yeni bir şans vermek istiyoruz.”

ABD Başkanı Donald Trump, Iowa'daki bir mitinge gitmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. (AP)ABD Başkanı Donald Trump, Iowa'daki bir mitinge gitmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. (AP)

‘Zaman kaybı’

Washington'daki bu iyimserlik ne önceki yönetim ne de muhafazakâr siyasi çevreler tarafından paylaşılıyor. Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, İran'ın ‘nükleer programını yeniden inşa etmek için halen bilgi ve niyete sahip olduğu’ uyarısında bulundu. New York Times'taki yazısında Bolton, Fordo ve diğer İran nükleer tesislerine yönelik saldırıların ‘muazzam hasar verdiğini’, ancak ‘yetersiz’ olduğunu savundu.

“Saldırıların erken durdurulması İran'a yeniden toparlanma şansı verdi” diyen Bolton sözlerini şöyle sürdürdü:

“İran'ın nükleer programının kökü kazınmadı ve nükleer bilgi birikimi halen Tahran'daki rejimin elinde. İran rejiminin nükleer hayallerinden vazgeçmeye hazır olduğuna dair bir işaret yok ve şu an yeni bir nükleer anlaşma için doğru zaman değil. Sürekli izleme ve gerekirse ilave saldırılara hazır olmak gerekiyor. Bir nükleer anlaşma ve UAEA ile teknik bir taahhüt olmadan nükleer faaliyetleri izlemek zor olacak. İdeal bir dünyada tüm İran uranyumu çıkarılmalı ve Libya gibi güvenli bir yerde depolanmalı. Ancak Tahran'da bir şeyler değişmedikçe kapsamlı bir anlaşmaya varmak imkânsız.”

Trump karşıtı Bolton’un yazısının devamında şu ifadeler yer aldı: “Bazıları halen İran'la yeni bir nükleer anlaşmanın ‘kutsal kasesini’ arıyor. Ancak bu çabalar zaman ve nefes kaybından başka bir şey değil. Çünkü İran anlaşmanın etrafından dolanıyor, sonra da geri adım atıyor.”

İran, bir gün evvel UAEA ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na bağlılığını ifade etti.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi arasında Tahran'da yapılan görüşmedenİran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi arasında Tahran'da yapılan görüşmeden

‘Füze kabiliyetleri’

Öte yandan Tahran askeri gücünü göstermeye devam ediyor. DMO yetkilisi Ali Fazli, İran'ın ‘henüz ortaya çıkmamış birçok füze kabiliyetine’ sahip olduğunu söyledi ve ‘düşmanların herhangi bir çılgınlığına daha şiddetli ve yıkıcı bir yanıtla karşılık verileceği’ uyarısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Fazli yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şu ana kadar kullanılan füze kabiliyetlerimiz potansiyelimizin yalnızca yüzde 25 ila 30'unu temsil ediyor. Siccil füzesi yörüngesi itibariyle beklenmedik ve düşman için alışılmadık bir füze. Henüz füze şehirlerinin kapılarını açmadık. Stratejik kabiliyetlerimiz halen korunuyor.”

Fazli, benzeri görülmemiş bir askeri hazırlıktan söz etmesine rağmen, İran'ın nükleer silah peşinde olmadığını vurgulayarak, “Nükleer bomba yapmak istemiyoruz… Bu ideolojik ilkelerimizden kaynaklanıyor” dedi.

İsrail planı

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün yaptığı açıklamada, iki ülkenin haziran ayında 12 gün boyunca karşı karşıya geldiği savaşın ardından ordunun, İran'ın İsrail'i bir daha tehdit etmemesini sağlayacağını söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun ‘İran'ın İsrail'i bir daha tehdit etmemesini sağlayacak bir plan’ geliştireceğini vurgulayarak, ordunun ‘Tahran üzerinde hava kuvvetlerinin hava üstünlüğünü sağlamak için istihbarat ve operasyonel düzeyde hazır olması’ gerektiğini bildirdi.

Katz'ın açıklamaları haziran ayında iki taraf arasında yaşanan 12 günlük savaşın ardından geldi. Söz konusu savaşta İsrail, İran'ın nükleer tesislerine saldırmış ve savaşın amacının Tahran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemek olduğunu iddia etmişti.

İsrail saldırıları sonucu çok sayıda üst düzey askeri yetkili ve nükleer bilimci öldü.

İran da İsrail'e roket ve füze atarak misilleme yaptı; yetkililere göre İsrail’de 28 kişi öldü.

İsrail ve İran, ABD arabuluculuğunda bir ateşkes üzerinde anlaşarak 24 Haziran'da çatışmalara son verdi.

 İsrail saldırılarında öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarının ve bilim adamlarının yasını tutan İranlılar (İran Dini Lideri Ali Hamaney’in internet sitesi)İsrail saldırılarında öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarının ve bilim adamlarının yasını tutan İranlılar (İran Dini Lideri Ali Hamaney’in internet sitesi)

Saldırının etkinliği

ABD ve İsrail'in İran'ın Fordo ve Natanz gibi kilit tesislerine düzenlediği saldırı, Washington'daki siyasi ve istihbarat çevrelerinde yoğun tartışmalara yol açmaya devam ediyor. Trump saldırıyı ‘tam bir başarı’ olarak nitelendirirken, ABD raporlarına göre istihbarat kaynakları, nükleer program üzerindeki potansiyel etkinin sadece birkaç aylık bir gecikme olduğunu söyledi.

Saldırıdan bir gün sonra ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine, “Nihai bir değerlendirme yapmak için henüz çok erken” dedi. Analistler, gerçek hasarın boyutunun ancak haftalar sürecek saha ve teknik gözlemlerden sonra netleşeceğine inanıyor.

Bu ayrışmanın ortasında, diplomatik iletişim kanallarını yeniden canlandırmak için üst düzey bir ABD elçisi ile İranlı yetkililer arasında olası yeni bir görüşme turu için hazırlıkların yapıldığına dair haberler geliyor.

Trump, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ‘harika bir insan ve harika bir müzakereci’ olduğunu belirterek şöyle dedi: “Şu ana kadar harika bir iş çıkardı ve daha fazlasını da yapacak.”

Ancak analistler, İranlıların 2015 anlaşması öncesinde yaptıkları gibi, ABD'deki siyasi ortamın değişmesini bekleyerek müzakerelerde oyalama taktiğine geri dönebilecekleri konusunda uyarıyor.

Trump, müzakerelere dönüş olasılığı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilerken, İranlı eski danışmanlar ve askeri komutanlar daha sert tutumlar sergiliyor. Kuşkusuz bu da iki taraf arasında devam eden çekişmeyi yansıtıyor.