İsrail sağı “gönüllü göç” konusunda ısrarcı

Mısır Devlet Başkanı Amerikan heyetiyle yaptığı bir görüşmede (Mısır Başkanlığı)
Mısır Devlet Başkanı Amerikan heyetiyle yaptığı bir görüşmede (Mısır Başkanlığı)
TT

İsrail sağı “gönüllü göç” konusunda ısrarcı

Mısır Devlet Başkanı Amerikan heyetiyle yaptığı bir görüşmede (Mısır Başkanlığı)
Mısır Devlet Başkanı Amerikan heyetiyle yaptığı bir görüşmede (Mısır Başkanlığı)

Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın sürekli itirazlarına rağmen, İsrail’in sağı Gazze halkının "gönüllü göç" projesinde ısrarlı. Tel Aviv'in, aralarında Kongo'nun da bulunduğu birkaç ülke ile göçmenleri kabul etmesi için temas halinde olduğu bilgisi var.

Binyamin Netanyahu hükümetinin iki bakanı, mevcut savaşın sona ermesinin ardından Yahudi yerleşimcilerin Gazze'ye geri dönmesi ve Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç etmeye “teşvik edilmesi” yönünde çağrı yaptı. Buna karşılık iktidardaki Likud Partisi temsilcisi Moşe Saada, kendisinin ve çoğu İsraillinin Gazze halkının "yok edilmesini" istediğini söyledi, ancak bu sözler hukukçular tarafından "savaş suçu" olarak nitelendirilince sözlerini düzelterek, "sadece Hamas'ın yok edilmesini" kastettiğini iddia etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller salı günü, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'in, Hamas tarafından başlatılan "7 Ekim saldırısının cezası olarak" Gazze halkını sınır dışı etme çağrısını eleştirdi.

Ben Gvir ve Smotrich Amerikalı yetkilinin eleştirisini reddetti. Ben Gvir “Kusura bakmayın, biz Amerikan bayrağındaki başka bir yıldız değiliz. Gazzelilerin göçünü teşvik eden bir çözümü bir kez daha yineleyerek "önce İsrail'in çıkarına olanı yaparız." ifadelerini kullandı.

Smotrich'e ise bugün İsraillilerin yüzde 70'inden fazlasının, "Filistinlilerin Gazze’den kendilerini kabul edecek ülkelere gönüllü olarak göç etmesini amaçlayan insani çözümü desteklediğini” belirtti.



ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
TT

ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)

ABD, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ve Ruanda'ya barış ve maden anlaşması için baskı yapıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Danışmanı Massad Boulos, Reuters’a verdiği röportajda, bölgeye Batılı ülkelerden milyar dolarlık yatırım yapılmasını sağlayacak bir anlaşma istediklerini söylüyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın iki ay içinde Beyaz Saray’da anlaşma imzalamasını hedeflediklerini belirtiyor.

KDC'de 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup orduyla mücadeleyi sürdürüyor. Ruanda tarafından yönetildiği öne sürülen örgüt, Goma ve Bukavu gibi iki büyük kentle birlikte maden zengini başka bölgeleri de kontrol ediyor. M23 militanlarının çoğu, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Boulos, iki ülkenin de güvenlik endişelerini giderecek adımları atmasını istediklerini söylüyor. Bu kapsamda Ruanda’nın askerlerini Kongo’dan çekmesi ve M23’e desteğini sonlandırması talep ediliyor. KDC’nin de Ruanda hükümetine karşı savaşan Ruanda’nın Kurtuluşu için Demokratik Güçler (FDLR) örgütüne desteği kesmesi isteniyor.

Trump’ın danışmanı, ilerleme kaydedilip edilmediğinin tespiti için ABD, Katar, Fransa ve Togo’nun yer aldığı bir komite oluşturulduğunu da sözlerine ekliyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın barış tekliflerinin değerlendirileceğini ve taraflar arasında mutabakata varıldığında maden anlaşmalarının imzalanacağını belirtiyor:

Barış anlaşmasını imzaladığımızda, KDC’yle maden anlaşması da aynı gün tamamlanacak. Ardından Ruanda’yla da farklı ölçekte bir maden anlaşması imzalanacak.

Londra merkezli Financial Times’ın marttaki haberinde, Trump yönetiminin maden anlaşması için KDC lideri Félix Tshisekedi’yle görüşme yaptığı yazılmıştı. ABD’nin, KDC’ye destek karşılığında bakır, kobalt ve uranyum gibi nadir bulunan madenlere erişim istediği aktarılmıştı.

Trump yönetimi, benzer bir anlaşmayı uzun müzakerelerin ardından 30 Nisan’da Ukrayna’yla da imzalamıştı. Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında, Ukrayna’nın nadir toprak elementlerine ve doğal kaynaklarına erişebilecek.

Independent Türkçe, Reuters, FT