‘Eski düşmanlarından intikam almaya geldiler’… Ukrayna yanlısı Çeçen savaşçılar doğu cephesinde Ruslara meydan okuyor

Ukrayna yanlısı Çeçen taburunun üyeleri, 11 Kasım 2022'de Ukrayna'nın Bahmut kasabasında Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının merkezindeki bir alanı inceliyor (Reuters)
Ukrayna yanlısı Çeçen taburunun üyeleri, 11 Kasım 2022'de Ukrayna'nın Bahmut kasabasında Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının merkezindeki bir alanı inceliyor (Reuters)
TT

‘Eski düşmanlarından intikam almaya geldiler’… Ukrayna yanlısı Çeçen savaşçılar doğu cephesinde Ruslara meydan okuyor

Ukrayna yanlısı Çeçen taburunun üyeleri, 11 Kasım 2022'de Ukrayna'nın Bahmut kasabasında Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının merkezindeki bir alanı inceliyor (Reuters)
Ukrayna yanlısı Çeçen taburunun üyeleri, 11 Kasım 2022'de Ukrayna'nın Bahmut kasabasında Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının merkezindeki bir alanı inceliyor (Reuters)

Ukrayna'nın doğusundaki Chasiv Yar kasabası, savaş zamanında (Ruslar ile Çeçenler arasında yapılan) Rus saldırılarını püskürtmek üzere özel olarak eğitilmiş Çeçen savaşçıların direnişinin son kalelerinden biri olarak kabul ediliyor.

Fransız Le Figaro gazetesinin haberine göre, Aslan Muhammed Usharkhadiyev, sakin bir şekilde dua ederek büyük bir ciddiyetle Kuran-ı Kerim’den ayetler okudu. Sert, düşünceli bir yüz ve uzun biraz da kesilmiş siyah sakallarıyla ellerini havaya kaldırarak (daha önce elinden felç geçirmiş) duasına besmele ile başlayan Aslan, 2000 yılında gerçekleşen ikinci Çeçen Savaşı’nda henüz 23 yaşındaydı.

Dışarıda, yüzleri soğuktan ve yorgunluktan kabarmış Ukraynalı askerler, ilk Rus hatlarının ilerisinde, Bahmut bölgesindeki Ukrayna kuvvetleri tarafından kontrol edilen son köylerden biri olan Chasiv Yar'ın yıkık binalarından gizlice geçiyor. Karşı tarafta ise topçular yer alıyor.

Aralık ayının sonunda Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Kara Kuvvetleri Komutanı Albay General Oleksandr Sırski, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, “Tüm doğu cephesinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Liman üzerinden Kubyansk'tan Bahmut'a kadar olan Ukrayna ordusu en iyisidir ve Rus ordusunun saldırılarına dalga dalga direnmeye devam edebilir” dedi.

Çeçenler Rusya'ya karşı savaşıyor

İkinci Çeçen Savaşı sırasında keskin nişancı olan 47 yaşındaki Aslan, durumun hala karmaşık olduğunu kabul etse de Ukrayna ordusunun çökeceğini düşünmeyerek, “Zafer için dua ediyorum. Buna yüzde bin inanıyorum. Hiç şüphem yok. Ukrayna'yı özgürleştirdiğimizde, gidip İçkerya'yı özgürleştireceğiz” dedi. İçkerya, 1991’den 2000 yılına kadar fiilen var olan ancak tanınmayan bir devletti.

Çeçen lider Ramazan Kadirov'un hapishanelerinde birkaç yıl kaldıktan sonra Norveç'e sürgün edilen Aslan, 2022 yazında “Ukrayna'ya eski düşmanımdan intikam almak için geldim" dedi.

Başlangıçta Ukrayna özel kuvvetlerinde eğitmen olarak çalıştı ve ardından 2014 yılında Müslim Cheberlovsky tarafından kurulan ve çoğunlukla Çeçen gazilerinden oluşan bir Çeçen savaşçı birimi olan Şeyh Mansur Taburu'na katıldı.

Aslan, Chasev Yar yakınlarındaki ‘güvenli evlerinde’ bizi yine Çeçen silah arkadaşlarından Velid'le karşıladı. Yerde seccade, duvarda Ukrayna bayrağı ve tüfeği olan bir odada Aslan, “Ukrayna ordusunda durum kötü ama açıkçası Rusya tarafında da durum çok kötü” dedi.

Aslan’ın söylediklerine katılan uzun sakallı Velid ise şakacı bir üslupla cephenin zorluklarına atıfta bulundu ve “Durum Çeçenya'da Ruslarla savaştığımız zamana göre çok daha iyi. Tamamen aynı teknikleri ve stratejileri kullanıyorlar, tek fark şu ki, bugün Ukrayna'da biz daha iyi eğitimli ve daha iyi organize olmuş durumdayız. Ama hepsinden önemlisi, şu anda hâlâ Batı'nın desteğine sahibiz” şeklinde konuştu.

Savunma yemi

Hem Rus hem de Ukrayna orduları kötü durumda olsa da Aslan hâlâ Rus kuvvetlerinin avantajlı olduğu konusunda ısrar ediyor. Ancak daha fazla sayıda adama sahip olan Rus ordusunun askerlerini yem olarak mevzilerine göndermeye devam ettiğine dikkat çeken Aslan, “Sanki Stalin zamanı gibi. Bahmut’ta da aynı teknolojiyi kullanıyorlar” dedi.

Velid ve Aslan, Rus askerlerinin geri çekilmelerini neredeyse imkansız hale getirecek şekilde gönderildiğini, geri çekilmeye çalıştıklarında ise üstleri tarafından hedef alındıklarına değinerek, “Kendilerini mevzilerimize et gibi atıyorlar ve onları durdurabilecek yeterli cephanemiz, mermimiz veya adamımız yok, bu yüzden yavaş yavaş geri çekilmek zorunda kalıyoruz. Pozisyonlarımızı etkileyen buldukları tek strateji bu ve işe yarıyor” dedi.

Velid ve Aslan’ın taburları Ukrayna ordusunun en iyi birimlerinden ve bu taburun askerleri genellikle cephenin en zor yerlerine gönderilmekte.

Şeyh Mansur Taburu, Bahmut Muharebesi'ne katılımı sırasında, daha önce Rus ordusunun önceliklerinden biri olan Bahmut şehrine giden ikmal yollarından İvanevski Yolu'nu kontrol altına almayı başardı.

Aslan, savaşın başından bu yana çok sayıda kayıp vermelerine rağmen, tüm görevlerini başarıyla yerine getirdiğini söyledi. Velid ise Şeyh Mansur Taburu'nun başarısının, savaşçılarının güçlü askeri deneyime sahip olmasının ve çoğunun Çeçenistan’da Rus kuvvetlerine karşı savaşmış olmasının sonucu olduğuna atıfta bulunarak, “Rus askerlerini tanıyoruz ve onları küçümsemiyoruz ama abartmıyoruz da. Neler yapabileceklerini biliyoruz” dedi.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.