Gazze savaşı İsrail'de ekonomik "sarsıntı" yarattı

Çatışmaların bu yıl planlandığı gibi devam etmesi durumunda Tel Aviv'in kaybı 200 milyar şekeli bulacak

İsrail'in ekonomik büyümesi 2024'te yüzde 1'e düşebilir (AFP)
İsrail'in ekonomik büyümesi 2024'te yüzde 1'e düşebilir (AFP)
TT

Gazze savaşı İsrail'de ekonomik "sarsıntı" yarattı

İsrail'in ekonomik büyümesi 2024'te yüzde 1'e düşebilir (AFP)
İsrail'in ekonomik büyümesi 2024'te yüzde 1'e düşebilir (AFP)

Ekonomistler ve güvenlik yetkilileri, Aksa Tufanı'nın devam etmesinin İsrail'in ekonomik koşullarına olumsuz yansımaları olacağı konusunda İsrailli yetkilileri uyardı.

İsrailli askeri ve siyasi yetkililerin açıklamalarına göre savaş aylarca, hatta 1 yıl devam edebilir.

Tahminler, savaşın maliyetinin 200 milyar şekele (yaklaşık 55 milyar dolar) ulaşabileceğini gösterirken, Maliye Bakanlığı'nın raporuna göre 2023 sonuna kadar olan maliyet 18 milyar doları aştı.

İsrail Bankası tahminlerine göre GSYİH büyümesi 2024 yılında yüzde bire düşecek.

İsrail Bankası Eski Başkan Yardımcısı Zvi Eckstein'ın tahminlerine göre kayıplar, Gazze'de yürütülen operasyonların niteliği, güvenlik koşulları ve Lübnan'a yönelik mücadelenin mahiyeti ile ilgili olacak.

Eckstein 2024 yılının ilk üç ayında kayıpların 20 milyar dolara ulaşmasını bekliyor.

Savaşın yıl sonuna kadar devam etmesi halinde kayıplar İsrail'in gayri safi yurtiçi hasılasına denk gelen 55 milyar dolara ulaşabilir.

Maliye Bakanlığı tarafından Knesset Maliye Komitesi'ne sunulan bir belgede, ordunun savunma harcamalarının muhtemelen 30 milyar şekele (yaklaşık 840 milyon dolar) yükseleceği ve savaşın doğrudan ve dolaylı, güvenlik ve sivil maliyetinin, günde yaklaşık 1 milyar şekele (yaklaşık 277 milyon dolar) ulaşacağı ortaya kondu.

Dolaylı kayıplar

Ekonomist Vail Kerim, "En büyük ve en tehlikeli sorun doğrudan kayıplarla sınırlı değil. Ulusal üretimin ciddi oranda azalmasına bağlı dolaylı kayıplar da var. Özellikle 350 binden fazla askerin savaşa çağrılması nedeniyle günlük üretim kaybı minimum 900 milyon dolar olacak. Öte yandan işyerleri boş kalacak ve maaşlarını devlet ödemek zorunda kalacak. Öte yandan 200 binden fazla Filistinli işçinin yokluğu birçok alanda işlerin durmasına yol açtı. Bu da iki aydan kısa bir sürede sayısı 23 bini aşan işletme sahibine ekonomik darbe vurmanın yanı sıra özellikle inşaat ve tarım sektörlerinde büyük kayıplara neden oldu. Bugün deniz taşımacılığı maliyetlerinin yüzde 350 oranında artarak katlanması nedeniyle İsrail büyük bir fiyat artışıyla karşı karşıya. Bu gelişme sonucunda yurt dışından gelen yatırımlar durduruldu ve İsrail tehlikeli bir savaş alanına dönüştüğü için yatırımcılar paralarını İsrail bankalarından çekti" açıklamalarında bulundu.

Bahsedilen toplam kayıplara, İsrail'in henüz ilerisini göremediği savaşın silah ve mühimmat anlamındaki askeri maliyetleri de ekleniyor.

Kuzeyde Lübnan sınırında, güneyde ise Gazze sınırında evlerinden tahliye edilen sakinlere tazminat ödeniyor.

En büyük mali sorun, 7 Ekim'de altyapı ve evlerin yıkıldığı güneyde yaşanırken, bölge sakinleri evlerine dönmeyi reddetti. Kuzeydeki durum da daha az zararlı değil.

Kuzeydeki güvenlik servislerinin yaptığı değerlendirmeler, güneyde İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların tırmanması, kuzeyde yaşayanların geri dönmeme süresinin üç ay daha uzatılması ve 2024 yılı boyunca güçlendirilmiş ordu kuvvetlerinin ve özel ve düzenli birliklerden araçların Suriye ve Lübnan sınırları boyunca konuşlandırılması sonrasında belirginlik kazandı.

Aksa Tufanı'nın üçüncü ayının bitimine bir hafta kala bile yetkililer, Gazze'den ve Lübnan'dan atılan roketler sonucu İsrail'in birçok yerinde ev, bina, mülk ve altyapıda meydana gelen hasarın boyutunu tahmin edemedi.

Gaz haklarının etkinleştirilmesinin durdurulması

Savaşın başlamasından önce İsrail'in yüksek kârını oluşturan Akdeniz'in derinliklerindeki İsrail gaz sahaları ise Tel Aviv hazinesinin en büyük kaybı haline geldi.

Güvenlik servisleri devam eden füze saldırısı tehditleri ışığında bu sahalardaki çalışmaları durdurmaya karar verdi.

Bu da İsrail'in 2023 yılı başında aldığı ve yaklaşık bir milyar dolara mal olan kuyuların korunmasına yönelik tedbirlerin yanı sıra çok ciddi ekonomik kayıplara da yol açtı.

Bu, İsrail'in bombalanma ve çifte kayıp korkusuyla çalışmayı durdurduğu gaz sahalarında kaybettiği ilk miktar.

Aşkelon'a 25 kilometre uzaklıkta bulunan Tamar platformunun savunma mekanizmaları çalışmayı durdurdu.

Platformun korunmasına yönelik yatırımdan kaynaklı kaybın yanı sıra çalışmalarının durdurulması nedeniyle ayda yaklaşık 200 milyon dolar olduğu tahmin edilen günlük gaz üretimi kaybı kaydedildi.

Yerel gaz üretiminde azalma oldu ve Mısır'a gaz ihracatı da savaş sırasında yaklaşık yüzde 70 oranında azaldı.

Hayfa Körfezi bölgesine gelince, füzelerle vurulması son derece tehlikeli. Çünkü bu bölge içerdiği kimyasallar nedeniyle, olası füze saldırısında Hayfa şehri ve çevresinde en az 250 bin insan yaralanma ve ölüm tehdidi altında.

Bu tehlike nedeniyle üç hafta önce bakanlıkların genel müdürleri toplantısında Hayfa Körfezi'ndeki tüm kimyasal maddelerin boşaltılması kararı alındı.

Gazze'den fırlatılan uzun menzilli "Ayyaş" füzelerinin ardından Lübnan'dan fırlatılan "Hizbullah" füzeleri Körfez'e yakın bölgeleri vurdu.

İsrail ekonomisinin sarsılması

İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden araştırmacılar Tomer Vidlon ve Stephen Klor tarafından hazırlanan özel bir raporda, 1973 Ekim Savaşı'ndan sonra İsrail ekonomisinin yönetiminde kaydedilen hataların tekrarlanmaması talebiyle İsrail'deki yetkililere mesaj yollandı.

Rapor yazarları Mescid-i Aksa Tufanı'nın İsrail'e yansımalarını "ekonomik sarsıntı" olarak nitelendirdi.

Rapor yazarları yetkililere "Ekim Savaşı'ndan sonra olduğu gibi kayıp bir ekonomik on yıl yaşamamak için acil ve doğru ekonomik adımlar atma" tavsiyesinde bulundu.

Raporda şu ifadelere yer verildi:

Ekonomiye uzun vadeli bir bakış açısıyla bakıldığında, mevcut savaşın doğrudan ve acil bir sonucu olarak şunu vurgulamak gerekir: gelecekte zorlu bir güvenlik ortamı, güvenlik harcamalarında artış, özel tüketimin darbe alması ve doğrudan yabancı yatırımlarda azalmanın bir kombinasyonu. Bütün bunlar, Ekim Savaşı'nın bitiminden hemen sonra olduğu gibi, kayıp bir ekonomik on yılın işareti olabilir. Yetkililer 1985'ten önce istikrarı sağlamaya yönelik bir plan geliştirmemişti. Bu nedenle, bu olumsuz senaryodan kaçınmak ve İsrail ekonomisine gelecekte gelebilecek zararı azaltmak için hükümetin mümkün olduğunca hızlı ve sorumlu bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Başka bir deyişle, İsrail, 50 yıl önceki Ekim Savaşı'nda nasıl sürpriz yaşadıysa 7 Ekim'de de sürpriz yaşadı.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Birleşik Krallık, Kuzey Kore'nin Ukrayna'da 6 binden fazla kayıp verdiğini açıkladı

Fotoğraf: Kore Merkezi Haber Ajansı
Fotoğraf: Kore Merkezi Haber Ajansı
TT

Birleşik Krallık, Kuzey Kore'nin Ukrayna'da 6 binden fazla kayıp verdiğini açıkladı

Fotoğraf: Kore Merkezi Haber Ajansı
Fotoğraf: Kore Merkezi Haber Ajansı

Britanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın taarruz sonucu varlık gösterdiği Kursk'ta Rus güçleriyle birlikte savaşırken 6 binden fazla Kuzey Koreli askerin öldürüldüğünü veya yaralandığını belirledi.

Birleşik Krallık (BK) Savunma Bakanlığı pazar günü yaptığı son değerlendirmede, Kuzey Kore'nin resmi adını kullanarak, "Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) güçleri, Rusya'nın Kursk bölgesinde Ukrayna güçlerine karşı yürütülen saldırı operasyonlarında büyük olasılıkla 6 binden fazla zayiat verdi" dedi.

Savunma Bakanlığı, "Toplam kayıp sayısı, KDHC'nin en başta gönderdiği ve Kursk bölgesine konuşlandırılan yaklaşık 11 bin askerinin yarısından fazlasına denk düşüyor" ifadelerini kullandı.

Kuzey Kore, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri istilasının kararlı bir müttefiki. Ayrıca Rus birliklerinin, Kiev'in güçlerinin geçen yıl ağustosta girdiği Kursk bölgesinde Ukrayna'nın cüretkar saldırısına karşı koymasına yardım ediyor.

Ne Rusya ne de Ukrayna savaş kayıplarının resmi rakamlarını açıklamasa da Kuzey Kore, nadir görülen bir hamleyle geçen nisanda Rusya'yı desteklemek için Kursk'a asker gönderdiğini kabul etmişti.

Bakanlık ayrıca, Kuzey Kore’nin yüksek kayıp oranlarının "neredeyse kesin olarak, yoğun yıpratma esasına dayalı büyük ölçekli piyade saldırıları sonucu oluştuğunu" da ekledi. Bakanlık açık kaynaklı raporlara atıfta bulunarak, Kuzey Kore'nin Kursk'a sadece sınırlı sayıda ek asker gönderdiğini ve bu durumun, tecrit altındaki bu ülkenin ülkenin savaş alanında ağır kayıplar verdiğini gösterdiğini söyledi.

kıol
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Pyongyang'da Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu'yla (Kore Merkezi Haber Ajansı)

Savunma Bakanlığı, bu ay Rusya'nın eski savunma bakanı ve güvenlik konseyi sekreteri Sergey Şoygu'nun son üst düzey ziyaretine de dikkat çekti.

"Şoygu, Rusya'nın Ukrayna'yı yasadışı istilasına Kuzey Kore'nin verdiği destekte Kuzey Kore'yle önemli bir muhatap" diyen bakanlık, Şoygu'nun üç aydan kısa sürede ikinci kez Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'la görüştüğünü de ekledi.

Kore Merkezi Haber Ajansı'nın haberine göre toplantıda Kim, Kuzey Kore'nin "Ukrayna meselesi de dahil tüm önemli uluslararası siyasi konularda Rusya'nın tutumunu ve dış politikasını koşulsuz destekleyeceğini" teyit etti.

ABD, Güney Kore ve Ukrayna istihbarat yetkililerine göre Kuzey Kore geçen sonbaharda 10 bin ila 12 bin askerini Rusya'ya göndererek 1950-53 Kore Savaşı'ndan bu yana ilk kez büyük bir silahlı çatışmaya katıldı.

BK Savunma Bakanlığı, "KDHC operasyonları şu ana kadar Kursk bölgesiyle sınırlı kaldı. Rus güçlerini desteklemek için uluslararası alanda tanınan egemen Ukrayna topraklarına asker gönderme kararı, neredeyse kesin olarak hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Kim Jong-un'un onayı gerektirecektir" dedi.

Güney Kore yetkilileri yakın zamanda Kuzey Kore'nin bu yıl Rusya'ya yaklaşık 3 bin ek asker gönderdiğini açıklamıştı. Kuzey Kore ayrıca Rusya'ya muazzam miktarda konvansiyonel silah da tedarik ediyor. Güney Kore, ABD ve ortakları, Rusya'nın karşılığında Kuzey Kore'ye ekonomik ve askeri yardım sağladığına inanıyor.

Batı istihbaratı ve Güney Kore, Rusya'nın Kuzey Kore'nin rakiplerini hedef alan nükleer silah programını geliştirmek için sofistike teknolojiler de transfer edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe