Etiyopya'nın Tigray bölgesinde Eylül 2023'ten bu yana 860'tan fazla kişi açlıktan öldü

Etiyopya'nın kuzeyindeki Tigray bölgesinde gıda yetersizliği nedeniyle Eylül 2023'ten bu yana 860'tan fazla kişi hayatını kaybetti

(AA)
(AA)
TT

Etiyopya'nın Tigray bölgesinde Eylül 2023'ten bu yana 860'tan fazla kişi açlıktan öldü

(AA)
(AA)

Tigray İletişim Bürosu Başkanı Redai Halefom, bölgedeki gıda krizine dikkati çekerek Eylül 2023'ten bu yana 860'tan fazla kişinin açlık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Bölgedeki krizin medyaya yansıyandan daha kötü olduğuna dikkati çeken Halefom, Tigray bölgesindeki insani durumla ilgili, "Bu kıtlık Tigray tarihinin en kötüsü olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Halefom, Tigray'da devam eden gıda yetersizliği sorununa karşı derhal adım atılması gerektiğini belirterek aksi durumda krizin derinleşebileceği uyarısı yaptı.

Tigray'daki insani kriz

Ülkenin kuzeyinde 2020-2022 yıllarında isyancılarla süren çatışmalarda Tigray ve çevresinde yüz binlerce kişi göç etmek zorunda kalmış ve bölgede büyük bir insani dram yaşanmıştı.

Etiyopya'da federal hükümet, isyan eden Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile 2022'de barış anlaşması imzalamıştı. Anlaşmanın ardından bölge yönetimi TPLF'ye geçerken insani yardımların durması ve kuraklık nedeniyle bölgede insani kriz başlamıştı.

Tigray Geçici Bölgesel Yönetim Ofisi, bölge nüfusunun yüzde 91'inin açlık ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirmişti.

Tigray'daki Sağlık Araştırmaları Enstitüsü, Sağlık Bakanlığı ve Mekele Üniversitesinin yaptığı ortak araştırmaya göre ise barış anlaşmasının yapıldığı Kasım 2022'den Eylül 2023'e kadar bölgedeki 1329 kişi açlıktan ölmüştü.

Araştırmada, Birleşmiş Milletler (BM) ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansının (USAID) yardımları kesmesinin ölümlerin başlıca nedenlerden biri olduğuna işaret edilerek yardımların kesildiği dönemden itibaren ölenlerin sayısının her ay arttığı, Tigray'daki ölümlerin yarısından fazlasına gıda yetersizliğinin sebep olduğu belirtilmişti.



Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
TT

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor

Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)
Çin ve ABD arasındaki yapay zeka yarışı kızışıyor (Reuters)

Çin yapay zeka yarışında öne geçmek için milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor.

Çinli firmalar, 10 yılı aşkın süredir yapay zeka, elektrikli araç ve güneş panelleri gibi stratejik sektörlerde yerli üretimi artırmaya çalışıyor.

New York Times, Çinli şirketlerin Pekin yönetiminin sağladığı fonlarla özellikle yapay zeka alanında ABD’li firmaları geçmek için yatırımları artırdığını yazıyor. 

ABD’de yapay zeka altyapısının büyük ölçüde özel sektör yatırımlarıyla geliştiğine, Çin’deyse veri merkezleri, sunucular ve yarı iletkenler gibi kritik altyapıların devlet tarafından finanse edildiğine dikkat çekiliyor.

Pekin yönetimi, 2014’ten bu yana sadece yarı iletken sanayisine 100 milyar dolar yatırım yaptı. 

Bu yıl nisanda alınan kararla, yeni yapay zeka girişimlerine destek için 8,5 milyar dolarlık fon ayrıldı. 

Bunlara ek olarak ABD merkezli OpenAI ve Google ücretli, kapalı sistemler sunarken, Çinli firmalar açık kaynak sistemlerle dünya genelindeki mühendislerin ilgisini çekmeyi hedefliyor.

Alibaba, ByteDance, Huawei ve Baidu gibi büyük Çinli şirketler, son bir yılda üst düzey açık kaynak modeller yayımladı. Bu stratejiyle sadece teknik ilerleme değil, küresel nüfuz artışı da hedefliyor.

Yapay zeka teknolojilerine yatırım yapan ABD merkezli serbest yatırım fonu Interconnected Capital'in kurucusu Kevin Xu, şunları söylüyor: 

Açık kaynak, teknolojik anlamda yumuşak güçtür. Teknolojinin Hollywood’u veya Big Mac'i gibidir.

Diğer yandan analizde, devlet yönlendirmesinin baskın olması nedeniyle yapay zeka sektörünün bazı teknolojik değişimlere adaptasyonunun geciktiğine dikkat çekiliyor. Çinli şirketlerin uzun süre yüz tanıma gibi geleneksel yapay zeka sistemlerine odaklandığı, üretken yapay zeka modellerindeki sıçramalara ilk etapta yetişemediği aktarılıyor. 

Analizde, iki ülke arasındaki rekabetin ideolojik bir boyutu olduğu değerlendirmesi de paylaşılıyor. Popüler yapay zeka destekli sohbet botlarından ChatGPT’yi tasarlayan OpenAI’ın kurucusu Sam Altman, Amerikan ve Çinli şirketler arasındaki rekabeti “demokratik ve otoriter yapay zeka” mücadelesi gibi gördüğünü söylemişti. 

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post