İntihar eden Rus asıllı model Korshunova'nın, Epstein'in adasını ziyaret ettiği ortaya çıktı

(AP)
(AP)
TT

İntihar eden Rus asıllı model Korshunova'nın, Epstein'in adasını ziyaret ettiği ortaya çıktı

(AP)
(AP)

ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan gözaltında tutulurken hapishanede ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein'in davasına ilişkin yeni açıklanan dosyalarda, intihar eden Rus asıllı model Ruslana Korshunova'nın, Epstein'in adasına seyahat ettiği belirlendi.

The New York Post'un haberine göre, kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmakla suçlanan Amerikalı milyarder Epstein'in davasında yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Söz konusu belgelerde, 2008'de intihar eden Rus asıllı model Korshunova'nın, hayatını kaybetmesinden iki yıl önce henüz 18 yaşındayken Epstein'in uçağında "Little St. James" isimli adaya seyahat ettiği belirtildi.

Adada neler yaşandığı aktarılmazken, dosyalarda bunun Korshunova'nın intiharıyla ne derece bağlantılı olduğuna dair bir bilgi yer almadığı kaydedildi.

Söz konusu seyahatten haftalar sonra ise Epstein gözaltına alınmış ve kız çocuklarına cinsel istismarla suçlanmıştı.

İntiharının ardından Korshunova'nın, ailesini özlediğini ve özel hayatıyla ilgili sorunları olduğunu bildiren mesajları ortaya çıkmıştı.

Epstein dava dosyaları

Aralarında Prens Andrew, eski ABD Başkanları Bill Clinton ve Donald Trump, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson'ın da isimlerinin bulunduğu dava dosyaları, çarşamba gününden itibaren kamuoyunu erişimine açılmaya başladı.

Dosyalarda, Johanna Sjoberg'ün 2001'de Epstein'in Manhattan'daki dairesinde Prens Andrew tarafından taciz edildiğine ilişkin verdiği ifade de ortaya çıktı, Prens Andrew ise taciz iddiasını reddetti.

Dosyalarda, Clinton ve Trump'ın isimlerinin yer almasına rağmen eski başkanlara yönelik herhangi bir suçlama yöneltilmedi.

Sjoberg'ün, Bill Clinton'ı genç kadınlardan hoşlanmakla suçladığı, Epstein'in New Jersey'deki mekanlarına gitmeden önce Trump'la iletişime geçtiği öne sürüldüğü dosyalarda, Clinton'ın temsilcileri, eski Başkan'ın Epstein'in suçları hakkında bilgi sahibi olmadığını savundu.

Jeffrey Epstein olayı

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu bulunduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu.

Epstein'in kız arkadaşı Ghislaine Maxwell, bazı zenginler, ünlüler ve devlet görevlileri için reşit olmayan kızların fuhuş tuzağına çekilmesi organizasyonunda Epstein'in yasa dışı faaliyetlerine yardımcı olduğu iddiasıyla yargılandığı davada suçlu bulunmuştu.

Öte yandan Epstein'in mağdurlarından Virginia Giuffre, Prens Andrew'un New York ve Londra'da kendisini 17 yaşındayken taciz ettiğini öne sürerek 2021'de New York'ta dava açmıştı. Giuffre, Prens'in, reşit olmadığını bildiği halde rızası olmadan kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia etmişti.

 



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.