Etiyopya, Nahda Barajı’nın son aşamasına girdiğini duyurdu

Duyuru, Kahire’nin müzakere sürecinin sona erdiğini açıklamasından iki hafta sonra yapıldı.

Etiyopya’nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği ve bölgede krize neden olan Nahda Barajı. (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)
Etiyopya’nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği ve bölgede krize neden olan Nahda Barajı. (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)
TT

Etiyopya, Nahda Barajı’nın son aşamasına girdiğini duyurdu

Etiyopya’nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği ve bölgede krize neden olan Nahda Barajı. (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)
Etiyopya’nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği ve bölgede krize neden olan Nahda Barajı. (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)

Etiyopya’nın dün Nahda (Rönesans) Barajı’nın son aşamasına girdiğini açıklamasının ardından Mısır’da Etiyopya’nın baraj ile ilgili atacağı olası adımlara ilişkin tartışmalar hız kazandı. Mısırlı parlamenterler ve uzmanlar, Etiyopya’nın barajla ilgili açıklamasını kabul etmezken, Addis Ababa’nın tavrının müzakereleri yürütmek ve anlaşmaya varmak olduğunu iddia etti.

Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında geçen ay Addis Ababa’da gerçekleştirilen son müzakere turunun başarısız olmasının ardından Kahire yönetimi, iki hafta önce müzakere sürecinin sona erdiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Etiyopya Ulusal Nahda Barajı Konseyi Yürütme Komitesi, dün Etiyopya Dışişleri Bakanı Demeke Mekonnen’in ‘Etiyopyalıların barajı son aşamasına ulaştırdığını’ açıkladığını dile getirdi. Etiyopya’da yayın kuruluşu Fana Yayın Kurumu’nun haberine göre Mekonnen, baraj inşaatının şu an yüzde 94,6’ya ulaştığına dikkat çekti.

Mekonnen, geçen aylarda Etiyopya, Mısır ve Sudan’ın da dahil olduğu dört tur üçlü görüşme yapıldığını, ancak askıdaki konular üzerinde herhangi bir anlaşmaya varılamadığını açıklamış, “Etiyopya’nın tutarlı tavrı, müzakerelerin ilkeler temelinde yürütülmesi ve anlaşmaya varılması yönündedir” demişti.

Geçen ayın 19’unda Sulama ve Su Kaynakları Bakanlığı tarafından temsil edilen Mısır, Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki Nahda Barajı müzakerelerinin dördüncü ve son toplantısının sona erdiğini duyurdu. Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da düzenlenen toplantıdan herhangi bir sonuç alınamadı. “Etiyopya’nın tavırları bağlamında müzakere yolları sona erdi” diyen Bakanlık ayrıca, “Mısır, Nahda Barajı’nın doldurulması ve işletilmesi sürecini yakından takip edecek ve zarar görmesi halinde suyunu ve ulusal güvenliğini savunma hakkını saklı tutacaktır” ifadelerini kullandı

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı da o dönemde bir açıklama yaparak, “Anlaşmazlığın ana noktalarını çözmek ve dostane bir anlaşmaya varmak için iki aşağı kıyı ülkesi ile çaba sarf ettim ve aktif olarak iş birliği yaptım” ifadeleriyle yanıt verdi. Mısır, barajın, büyük bölümünü Mavi Nil’den elde ettiği su payına zarar vermesinden korkarken, Sudan’ın da su tesislerine zarar gelmesi ve su payının azalması yönündeki endişeleri artıyor.

Mısır Temsilciler Meclisi (Parlamento) üyesi Milletvekili Abdulmunim İmam, Etiyopya’nın müzakerelerin yürütülmesi ve anlaşmaya varılmasına ilişkin son açıklamalarını ‘bir tür erteleme ve zaman kazanma girişimi’ olarak nitelendirdi. Mısır’ın geçtiğimiz yıllarda Etiyopya’ya zarar vermediğini ve ona karşı herhangi bir kin beslemediğini vurgulayan İmam, “Mısır’ın talep ettiği ve müzakere ettiği şey, üç tarafın yıllar süren su kıtlığı ve kuraklıkla nasıl başa çıkacağıdır” ifadelerini kullandı.

İmam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ertelemenin en büyük zararını Etiyopya görecek. Çünkü Nahda Barajı tek başına elektrik üretmeye yetmeyecek. Dolayısıyla Etiyopya, mevcut baraj konusunda anlaşmaya varılmadığı sürece Mısır’ın gelecekte izin vermeyeceği başka barajların inşasına başvuracak. Böylece Etiyopya kendisini gelecekte bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor.”

Etiyopya, elektrik üretmek için 2011 yılında Mavi Nil Nehri üzerinde Nahda Barajı’nın inşaatına başladı.

Milletvekili Abdulmunim İmam, ‘Etiyopya taahhütte bulunmadıkça ve gerçek bir niyet göstermedikçe’ Mısır’ın Nahda Barajı konusunda yeni müzakerelere girmeyeceğini belirtirken “Ancak aynı durumlar önemli bir ilerleme olmadan tekrarlanırsa, yeni turlara gerek kalmayacak” dedi.

Diğer yandan Mısır’da Uluslararası Hukuk Profesörü ve Uluslararası Su Kaynaklarının Savunması Komitesi Genel Sekreteri Muhammed Mahmud Mahran, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Etiyopya’nın Nahda Barajı’nın son aşamasına girdiğini açıklaması, özellikle barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin mekanizmaya ilişkin son müzakere turlarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, Etiyopya’nın gerilimi tırmandırması ve siyasi manevraları bağlamında geldi” dedi. Mahran ayrıca, ‘Etiyopya’nın barajla ilgili tek taraflı politikalarına devam etmesinin, Mısır ve Sudan’ın su haklarına bağlılıkları ışığında bölgeyi bir bütün olarak tehdit ettiği’ uyarısında bulundu.

Mahran, Etiyopya’nın barajı tek taraflı olarak doldurma konusundaki ısrarının ‘uluslararası su hukuku ilkelerini ihlal ettiğini belirterek, üç ülkenin çıkarlarını dikkate alan bir uzlaşmaya varılması gerektiğini vurguladı. Mahran, ilerleyen dönemde konunun geliştirilmesine yönelik olasılıklara dikkat çekti. Muhammed Mahmud Mahran, ‘Mısır ve Sudan’ın yeniden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) başvurması’ veya ‘tarafların müzakere masasına dönmesi ve müzakereleri kurtarmak ve tatmin edici bir anlaşmaya varmak için uluslararası arabuluculuk girişimlerine yanıt vermesi’ gibi çeşitli olası senaryolar olduğuna dikkat çekerek, bunların en olası ve arzu edilen senaryo olduğunu kaydetti. Mahran, bir başka senaryonun da ‘Etiyopya’nın barajı doldurmayı tamamlayıp elektrik üretim faaliyetlerine başlamak için zaman kazanarak mevcut durumun bu şekilde devam etmesi ve krizin çözümü için herhangi bir ufkun bulunmaması’ olduğunu vurguladı.



Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
TT

Demokrat Partili valiler Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırılmasını eleştirdi

Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)
Kaliforniya Ulusal Muhafız Birlikleri (AP)

ABD’deki Demokrat Partili eyalet valileri, Başkan Donald Trump'ın dün belgesiz göçmenlerin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere Los Angeles'a Ulusal Muhafızların konuşlandırılması talimatı vermesini, bu konudaki yetkinin eyalet valisine ait olduğunu vurgulayarak eleştirdiler.

Ortak bir açıklama yapan valiler, Başkan Trump'ın Kaliforniya eyaletine bağlı Ulusal Muhafızları konuşlandırma hamlesinin ‘endişe verici bir yetki suiistimali’ olduğunu söylediler. Valilere eyaletlerindeki Ulusal Muhafız güçlerini yönetme yetkisi veren yürütme yetkisine saygı gösterilmesinin önemli olduğunu da sözlerine eklediler.

Trump dün, göçmenlere yönelik baskınların ardından düzenlenen ve bazılarında şiddet olaylarının yaşandığı protesto gösterilerinin ardından, eyalet valisinin talebine rağmen ender görülen bir hamleyle Ulusal Muhafızların Los Angeles’ta konuşlanmaya başladığı sırada ‘kanun ve düzen’ getirme sözü verdi.

Gazetecilere yaptığı açıklamada Los Angeles'a gönderilen birliklerin ‘çok güçlü bir şekilde kanun ve düzen’ uygulayacağını söyleyen Trump, ‘şiddet yanlısı insanlar olduğunu ve yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyeceklerini’ de sözlerine ekledi.

Protestoları bastırmak için silahlı kuvvetlerin konuşlandırılmasına izin veren ‘Ayaklanma Yasası’nın etkinleştirilmesiyle ilgili bir soruya yanıt olarak Trump, “Her yerde askerlere bakıyoruz. Bunun ülkemizde olmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

fgtrh
Los Angeles'ta bir kolluk kuvveti protestoculara şok bombası atıyor (AFP)

ABD ordusu, 79. Piyade Tugayı Muharebe Takımı’ndan 300 askerin Los Angeles’taki üç farklı yere konuşlandırıldığını ve ‘federal mülkleri ve personeli koruduğunu’ açıkladı.

Üniformalı, otomatik silahlı ve zırhlı memurlar, saat 14.00 (21.00 GMT) sularında belediyle binası önünde ‘büyük hareket” çağrıları yapıldığı sırada ülkenin batı kıyısındaki şehrin belediyesi yakınlarında konuşlandırıldı. Görüntülerde çok sayıda polisin tam teçhizatlı olduğu görüldü.

Bu gelişmeden iki gün önce Latin kökenli nüfusun yoğun olduğu kentte onlarca göçmenin tutuklanmasını protesto eden kalabalığa federal ajanların ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kapsülleriyle ateş açtığı çatışmalar yaşanmıştı. Vali Gavin Newsom dün, X platformundan yaptığı paylaşımda “Trump Los Angeles’a karşılanmamış ihtiyaçları gidermek için değil, kriz yaratmak için 2 bin Ulusal Muhafız gönderiyor. Daha fazla baskı, daha fazla korku ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos umuyor” ifadelerini kullandı.

Vali Newsom, şöyle devam etti:

“(Başkan Trump) Daha fazla baskı, daha fazla korku tacirliği ve daha fazla kontrolü meşrulaştırmak için kaos yaratmayı umuyor. Sakin olun ve asla şiddet kullanmayın. Barışçıl kalın.”

Cumhuriyetçiler dün, Vali Newsom ve diğer yerel yetkililerin protestoların çoğunlukla barışçıl olduğu ve Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasının gerilimi arttıracağı yönündeki açıklamalarına itiraz ederek Trump'ın yanında yer aldılar. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ABC'ye verdiği demeçte “Bu konuda hiç endişeli değilim. Newsom orada gerekeni yapma konusunda yetersizlik ya da isteksizlik gösterdi, bu yüzden Başkan devreye girdi” şeklinde konuştu.

Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Ulusal Muhafızları desteklemek üzere Deniz Piyadelerini çağırma tehdidini yorumlayan Johnson, bunun abartı olduğunu düşünmediğini belirterek “Ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmalıyız” dedi.

Öte yandan Vermont Senatörü Bernie Sanders, bu hamlenin Trump'ın otoriterliğinin altını çizdiğini söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sanders, yasadışı baskınları kınadı. Vermont Senatörü, provokasyon yapılmasını, olağanüstü hal ilan edilmesini ve askerlerin konuşlandırılmasını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

ABD Ulusal Muhafızları (aynı zamanda yedek ordu) genellikle Los Angeles yangınları gibi doğal afetler ve zaman zaman da sivil ayaklanmalar için, ancak genellikle yerel yetkililerin onayı ile göreve çağrılır.

Daha önce İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) başkanlığını yapmış olan ABD'li aktivist Kenneth Ross, 1965 yılından bu yana ilk kez Ulusal Muhafızların eyalet valisinin talebi olmadan görevlendirildiğini belirtti. Ross, BaşkanTrump'ın ‘belgesiz göçmenlere yönelik baskınları sürdürmek için şov yaptığını’ söyledi.

Silahlı ve maskeli Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri cuma günü, Los Angeles'ın çeşitli bölgelerinde baskınlar düzenleyerek öfkeli kalabalıkların toplanmasına ve saatlerce süren çatışmaların patlak vermesine yol açtı. Los Angeles’taki protesto gösterilerinin başlamasından önce CBS News tarafından yapılan bir anket, Amerikalıların küçük bir çoğunluğunun göçmen karşıtı baskıları desteklediğini ortaya koydu.

Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum dün yaptığı açıklamada ABD’de yaşayan göçmenleri savundu. Sheinbaum, ABD’de yaşayan Meksikalıların suçlular değil, daha iyi bir hayat arayan ve ailelerini geçindirmek için gurbete giden dürüst kadınlar ve erkekler olduğunu söyledi.