Blinken’in ziyaretinde, Ürdün ‘Filistinlilerin tehcirini’ reddederken, Türkiye bölgesel savaş konusunda uyardı

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Yunanistan’a gitmek üzere Türkiye’den ayrılıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Yunanistan’a gitmek üzere Türkiye’den ayrılıyor (AFP)
TT

Blinken’in ziyaretinde, Ürdün ‘Filistinlilerin tehcirini’ reddederken, Türkiye bölgesel savaş konusunda uyardı

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Yunanistan’a gitmek üzere Türkiye’den ayrılıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Yunanistan’a gitmek üzere Türkiye’den ayrılıyor (AFP)

Türkiye, ABD’nin İsrail’i destekleyen ve Gazze’de kalıcı ateşkese karşı çıkan tutumundan duyduğu endişeyi bir kez daha dile getirerek, İsrail’in eylemleri nedeniyle bölgesel bir savaş çıkma tehlikesine karşı uyardı.

Türkiye konuya ilişkin bu tutumu sergilerken, Ürdün de ‘Filistinlilerin Gazze’den tehcir edilmesini’ reddetti.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile bugün başkent Amman’da bir araya gelecek.

Safadi görüşmede, Gazze’ye yönelik saldırıları derhal durdurmanın gerektiğini vurgulayacak ve Filistinlilerin kendi toprakları içi veya dışında yerinden edilmesini reddetme konusundaki Ürdün’ün katı tutumunu bir kez daha teyit edecek.

Ürdünlü bakan ayrıca, Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün birliğine dayanan tam ve kapsamlı bir plan bağlamı dışında, Gazze’nin güvenliğine yönelik gelecekteki her türlü yaklaşımı reddettiklerini ifade edecek.

Safadi, 4 Haziran 1967 çizgisinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin iki devletli çözüm temelinde kurulmasının gerekliliğini de vurgulayacak.

Blinken’ın Türkiye ziyareti

Cuma günü geç saatlerde İstanbul’a inen Blinken, Cumartesi günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İstanbul’da görüştü.

Dışişleri Bakanlığı’nın X hesabından yapılan açıklamaya göre, yaklaşık iki saat süren Vahdettin Köşkü’ndeki görüşmede, Gazze’deki savaş, insani kriz, İsveç’in NATO’ya katılım süreci, ikili ve bölgesel konular ele alındı.

Bunun ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Blinken’ı kabul etti.

Vahdettin Köşkü’nde basına kapalı gerçekleşen kabulde, Dışişleri Bakanı Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake de hazır bulundu.

fb
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Türkiye Cumhurbaşkanlığı-DPA)

Vahdettin Köşkü’nde önünde toplanan çok sayıda Türk vatandaşı, ellerinde ABD’nin tutumunu kınayan ve Başkan Joe Biden’ı ‘katil’ olarak tanımlayan pankartlar taşıdı.

Protestocular arasında, İsrail’in geçen Salı günü  Beyrut’un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısında öldürülen Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih El Aruri’nin fotoğrafını tutan kişiler de yer aldı.

Blinken, Yunanistan, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır, İsrail ve Ramallah’ı da kapsayan turun başlangıcında, Türkiye’yi ziyaret etmek üzere Cuma gecesi İstanbul’a geldi.

Türkiye’nin uyarısı

Görüşmelere yakın kaynaklar, Türk yetkililerin Blinken ile yaptığı görüşmelerin odak konusunun Gazze’deki savaş olduğunu ve Ankara’nın, ABD’nin İsrail’e sınırsız destek veren ve kalıcı ateşkese karşı olan tutumundan duyulan rahatsızlığın dile getirildiğini söyledi.

Kaynaklar, Türk tarafının, İsrail’in eylemleri nedeniyle bölgesel bir savaş tehlikesine karşı uyarıda bulunduğunu da sözlerine ekledi.

defrb
Fidan ve Blinken Cumartesi günü İstanbul'da (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, Cuma gecesi Blinken’in İstanbul’a inmesinin ardından X hesabından yaptığı paylaşımda, “NATO müttefiği ve ortağı Türkiye köklü ve değerli bir ülkedir. Gazze’deki çatışmanın yayılmasının önlenmesi de dahil olmak üzere bölgesel güvenlik sorunlarının çözümünde önemli bir role sahiptir” ifadelerini kullandı.

Miller Perşembe günü yaptığı açıklamada ise, Blinken’in Türkiye’de başlayan bölge gezisi sırasında, Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardım gönderilmesi, İsrailli rehinelerin kurtarılması ve çatışmadaki sivilleri koruma yollarının iyileştirilmesi çabaları üzerinde yoğunlaşacağını bildirdi.

İsrail’in Batı Şeria’daki gerilimi azaltmak için de daha fazla çaba göstermesi gerektiğini de ekledi.

hyj6
İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Şefi David Barnea (Reuters)

Türkiye’de yakalanan Mossad ajanları

Erdoğan, Blinken ile İstanbul’daki görüşmelerinin arifesinde, TİSK’in Ortak Paylaşım Forumu’nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;

Son dönemde milli bekamızın teminatı olan kardeşliğimize yönelik saldırıların özellikle yoğunlaştırıldığına şahit oluyoruz. Çok açık ve net söylüyorum. Bu saldırıların en önemli sebepleri Türkiye’nin kendi hak ve menfaatlerini koruma hususundaki kararlılığı ile Filistin davasındaki dik ve tavizsiz duruşudur. Çoluk-çocuk ve kadın 23 bin masumun katledildiği Gazze mezaliminde ülkemiz Filistinli mazlumlardan yana çok net tavır almış hakkı ve hakikati korkusuzca savunmaktan çekinmemiştir. İsrail yönetiminin vahşet politikasına karşı tüm dünyada giderek artan tepkilerin gerisinde ülkemizin yürekli duruşunun da payı vardır.

Cumhurbaşkanı, aynı şekilde MİT’in yurt içi ve sınırların ötesinde Türkiye düşmanlarına ve aparatlarına karşı çok ağır darbeler indirildiğini vurguladı.

Erdoğan’ın açıklamasından birkaç gün önce, Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik yapılan operasyonda, Mossad adına uluslararası casusluk faaliyeti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 34 şüpheliden 15’i tutuklandı.

Şüphelilerden 15’inin tutuklanmasına, 11’i hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi.

Sekiz şüphelinin de sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi’ne teslim edildiği öğrenildi.

MİT, Mossad’ın Türkiye’de yaşayan yabancılara yönelik operasyon kapsamında, bu ülkedeki Filistinliler ve Suriyelileri silah altına aldığını ortaya çıkardı.

Basında çıkan haberlerde, şüphelilerden birinin yakın zamanda Gazze’den sağlık hizmeti almak üzere Türkiye’ye nakledilen Filistinli yaralılar hakkında bilgi topladığı belirtildi.



Askeri uzmanlar: Putin'in stratejisi "elit" Rus birliklerini zayıflatıyor

Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)
Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)
TT

Askeri uzmanlar: Putin'in stratejisi "elit" Rus birliklerini zayıflatıyor

Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)
Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)

Önde gelen bir savaş gözlemcisi, Ukrayna'da savaşan ve daha önce "elit" diye nitelenen Rus birliklerinin, Rusya'nın "kıyma makinesi"' diye tanımlanan askerlerini dalga dalga savaşa sürme stratejisi nedeniyle cephede köhneleştiğini söyledi.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (Institute for the Study of War, ISW), bir zamanlar Ukraynalılara yönelik saldırılarında özel taktik operasyonlar yürüten ordu birliklerinin "gücünün yetersiz" olduğunu ve artık "eşsiz taktikler" uygulayamayan piyade öncülüğündeki saldırılara bel bağladığını aktardı.

ABD merkezli düşünce kuruluşu, perşembe günkü güncellemesinde, geçmişte "elit" kabul edilen birliklerin "artık bir doktrin çerçevesinde eşsiz taktikler kullanmaktansa piyade öncülüğünde cephe saldırılarıyla taktiksel başarılar elde etmeye çalışan, gücü yetersiz motorlu tüfek birlikleri gibi işlediğini" söyledi.

Kuzey Kore birliklerinin "son derece yıpratıcı" piyade saldırılarında kullanılması, Kim Jong-un'un birliklerinin Rus ordusuna uyumunu da zorlaştırıyor.

Bazı askeri uzmanlar, Rusya'nın özellikle doğu cephesinde kullandığı, çok sayıda askerin Ukrayna savunmasına saldırdığı ve ilerlemeyi görece artırmak amacıyla yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği stratejiyi, "kıyma makinesi" taktiği diye adlandırıyor.
 

zxcsdfv
Donetsk bölgesinin doğusundaki Chasiv Yar'ın havadan görüntüsü, Rus ve Ukrayna güçleri arasındaki ağır çatışmaların ardından harabeye dönen cephe kentini gösteriyor (AP)

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı'nın istatistikleri, Rusya'nın her gün 1000'in üzerinde askerin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını gösteriyor. Bu, Ukrayna'nın 2023 yazındaki karşı saldırısı sırasındaki sayının neredeyse iki katı.

ISW, "Rusya'nın savaşını sürdürme yöntemini" nedeniyle, "Rusya'nın Ukrayna'yı tamamen işgal etmeden önce var olan çeşitli Rus düzenleri arasındaki nitelik ayrımlarının giderek geçersizleştiğini" belirtti.

Rusya, Ukrayna'nın doğusunda aylardır yavaşça ilerliyor ve saldırılarının pek çoğunu Donetsk bölgesine yoğunlaştırıyor. Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin, göreve geri geldikten sonraki ilk gününde Ukrayna'yla savaşı sonlandırmak için çalışmalara başlayacağını ileri süren ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump ocak ayında Beyaz Saray'a dönmeden olabildiğince fazla bölgeyi ele geçirmek istiyor.

Perşembe günü Rusya, Ukrayna'da yeni bir balistik füze kullanmış ve Putin, bunun Birleşik Krallık ve ABD'nin Ukrayna'ya sağladığı füzelerin Rusya'daki hedefleri vurmasına izin vermelerinden kaynaklanan bir misilleme olduğunu bildirmişti.

Televizyonda yayımlanan açıklamasında Putin şöyle demişti:

Silahlarının bizim tesislerimize karşı kullanılmasına izin veren ülkelerin askeri tesislerine karşı silahlarımızı kullanma hakkına sahip olduğumuzu düşünüyoruz.

Bu açıklama, Ukrayna kuvvetlerinin Rusya'nın Kursk bölgesinde Birleşik Krallık yapımı uzun menzilli Storm Shadow füzeleri kullanması ve ABD yapımı uzun menzilli ATACMS silahlarının da Rusya'daki hedefleri vurmasının ardından yapılmıştı.

Putin, Rusya'nın yeni orta menzilli silahı Dnipro'ya yönelik saldırısını bir yanıt olarak sınadığını söylemişti. Kremlin cuma günü, füzenin fırlatılmasının Batı'ya bir "uyarı" olduğunu bildirmişti.

Independent Türkçe