ABD, denetimler tamamlanana kadar "Boeing 737 MAX 9" tipi uçakların uçmayacağını bildirdi

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), Boeing 737 MAX 9 uçaklarının, operatörler gerekli denetimleri tamamlayana kadar yerde kalmaya devam edeceğini duyurdu

(AA)
(AA)
TT

ABD, denetimler tamamlanana kadar "Boeing 737 MAX 9" tipi uçakların uçmayacağını bildirdi

(AA)
(AA)

FAA'dan yapılan açıklamada, Boeing 737 MAX 9 "Acil Durum Uçuşa Elverişlilik Direktifi"ne uygun bir yöntemin onaylandığı ve söz konusu yöntemin operatörlere sağlandığı bildirildi.

Boeing 737 MAX 9 uçaklarının, operatörler hem sol hem de sağ kabin kapısı çıkış tapalarını, kapı bileşenlerini ve bağlantı elemanlarını içeren gelişmiş denetimleri tamamlayana kadar yerde kalacağı kaydedilen açıklamada, operatörlerin ayrıca herhangi bir uçağı tekrar hizmete sokmadan önce, denetimlerden sağlanan bulgulara dayalı olarak düzeltici faaliyet gerekliliklerini de tamamlaması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, FAA'nın ABD'de Alaska Hava Yollarına ait "Boeing 737 MAX 9" tipi yolcu uçağı, 5 Ocak akşamı havadayken gövdesinden bir parçanın kopması nedeniyle acil iniş yapmasına ilişkin Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulunun soruşturmasını desteklemeye devam edeceği belirtildi.

Öte yandan ABD medyasında, Amerikan hava yolu şirketi United Airlinesın, birden fazla 737 MAX 9 uçağında "gevşek cıvatalar" bulduğuna dair haberler yer aldı.

"Boeing 737 MAX 9" tipi yolcu uçağının gövdesinden bir parçanın kopması

ABD'de Alaska Hava Yollarına ait "Boeing 737 MAX 9" tipi yolcu uçağı, 5 Ocak akşamı havadayken gövdesinden bir parçanın kopması nedeniyle acil iniş yapmıştı.

Oregon'dan Kaliforniya'ya giden uçak kalkıştan yaklaşık 35 dakika sonra acil iniş yapmak zorunda kalırken, gövdeden bir parçanın koptuğu bölümde yolcu bulunmadığı bilgisi verilmişti.

Alaska Hava Yollarından yapılan yazılı açıklamada, uçağın 171 yolcu ve 6 kabin görevlisiyle güvenli şekilde indiği duyurulmuştu.

Açıklamada, "737 MAX 9" tipi 65 uçağın incelenmesi için geçici olarak kullanım dışı bırakılacağı belirtilerek, incelemelerin birkaç gün süreceğinin tahmin edildiği bildirilmişti.

Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu, olayla ilgili araştırma başlatmıştı.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”