İran’ın Natanz Nükleer Tesisi’ni hedef alan kişinin kimliği ortaya çıktı

Hollandalı Van Sabben, Stuxnet virüsünü 2007’de tesise bulaştırdı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan bir müfettiş, 20 Ocak 2014’te Natanz’daki nükleer tesiste inceleme yapıyor (Arşiv-AFP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan bir müfettiş, 20 Ocak 2014’te Natanz’daki nükleer tesiste inceleme yapıyor (Arşiv-AFP)
TT

İran’ın Natanz Nükleer Tesisi’ni hedef alan kişinin kimliği ortaya çıktı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan bir müfettiş, 20 Ocak 2014’te Natanz’daki nükleer tesiste inceleme yapıyor (Arşiv-AFP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan bir müfettiş, 20 Ocak 2014’te Natanz’daki nükleer tesiste inceleme yapıyor (Arşiv-AFP)

Yeni bir araştırma, 16 yıl önce ABD ve İsrail tarafından Natanz Nükleer Tesisi’ne gönderilen Stuxnet virüslü donanımı taşıyan mühendisin kimliği de dahil olmak üzere, İran’ın uranyum zenginleştirme programını hedef alan en büyük operasyonun yeni ayrıntılarını ortaya çıkardı.

De Volkskrant gazetesi, Hollanda İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı’nın (AIVD) ajanı olan Hollandalı Erik van Sabben’in son derece gizli operasyonun yürütücüsü olduğunu bildirdi. Buna göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve İsrail Dış İstihbarat Servisi (Mossad) arasında yıllarca yapılan hazırlık ve iş birliği sonucunda gerçekleştirilen operasyonda kullanılan virüsün geliştirmesi 1 milyar dolara mal oldu.

ABD ve İsrail tarafından geliştirilen Stuxnet virüsü, 2010 yılında Natanz Nükleer Tesisi’ne saldırmak için kullanıldıktan sonra fark edildi. İlk kez endüstriyel ekipmanlara saldırmak için bir virüs kullanılmıştı.

Mühendis, İran’daki doğal gaz ve petrol tesislerine yedek parça göndermek üzere ticari sözleşmeleri olan uluslararası bir nakliye şirketinin Dubai’deki genel merkezinde çalışıyordu. Mühendis, 2007 yılında Natanz tesisine kurulan su pompalarını taşıdı ve eyleminin sonuçları sekiz ay sonra, uranyum zenginleştiren bin santrifüjün arızalanmasıyla ortaya çıktı.

Mühendis, 2009 yılının başında, 24 saatlik son aile seyahati olan İran’dan döndükten iki hafta sonra, Dubai’de motosikletinden düşerek hastaneye kaldırıldı. Burada geçirdiği zorlu ameliyatların ardından hayatını kaybetti.

İki yıl süren soruşturma, 19’u AIVD, 24’ü Hollanda Askeri İstihbarat ve Güvenlik Servisi (MIVD), Mossad, İsrail Askeri İstihbarat Teşkilatı (AMAN) ve CIA’nin eski çalışanlarından olmak üzere toplam 43 kişinin ifadesine dayandırıldı.



Gazze’de Hıristiyanlar, Papa’yı andı: Istırabımızı derinden hissetmişti

Filistinli Hıristiyanlar, Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi'nde Papa için dualar okudu (Reuters)
Filistinli Hıristiyanlar, Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi'nde Papa için dualar okudu (Reuters)
TT

Gazze’de Hıristiyanlar, Papa’yı andı: Istırabımızı derinden hissetmişti

Filistinli Hıristiyanlar, Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi'nde Papa için dualar okudu (Reuters)
Filistinli Hıristiyanlar, Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi'nde Papa için dualar okudu (Reuters)

İsrail bombardımanı altındaki Gazze’de Hıristiyanlar, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis'in ardından yas tutuyor.

Gazze’deki Kutsal Aile Kilisesi’nin papazı Gabriel Romanelli, 7 Ekim 2023’te patlak veren savaşın başından beri Papa’nın her gün 20.00 civarı kiliseyi aradığını söylüyor.

CNN’in irtibata geçtiği Romanelli, çoğu gün yaklaşık 15 dakika süren telefon görüşmesinde Papa’nın, kilise yetkilileri ve ibadethaneye sığınan Filistinlilerle konuştuğunu belirtiyor.

Gazze’deki tek Katolik kilisesi olan Kutsal Aile Kilisesi’nin papazı, Francis’in kendilerine umut kaynağı olduğunu ifade ederek şunları söylüyor:

Bize babalık yaptı, çok yakın davrandı. Bir buçuk yılı aşkın süredir devam eden bu korkunç savaş boyunca bizi her aradığında barış çağrısında bulundu, tüm Gazze halkına hayır dualarını gönderdi.

Kilise ve Gazze Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre İsrail saldırıları sonucu Gazze’deki Katolik cemaatinden 20 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de çoğu Ortodoks yaklaşık 1400 Hıristiyan var, Katoliklerin sayısıysa 135 civarında.

Francis, 20 Nisan’daki Paskalya Yortusu mesajında, Gazze’deki savaşın durdurulması taleplerini yineleyerek “Ateşkes ilan edin, rehineler serbest bırakılsın ve açlık çeken, barış dolu bir gelecek arzulayan insanlara yardım edilsin” demişti.

14 Şubat'ta Roma'daki Gemelli Hastanesi'ne kaldırılıp çift taraflı zatürre teşhisiyle 38 gün boyunca tedavi gören Papa Francis, 23 Mart'ta taburcu edilmişti. Doktorlarından Prof. Sergio Alfieri, Papa'nın hastanede yattığı dönemde iki kez ölümden döndüğünü açıklamıştı.

88 yaşındaki Arjantinli Papa, Paskalya’dan bir gün sonra 21 Nisan’da yaşamını yitirmişti. Vatikan ölüm nedeninin inme, koma ve geri döndürülemez kalp yetmezliği olduğunu açıklamıştı.

Guardian’ın irtibata geçtiği Gazze’deki Katolik cemaatinden 80 yaşındaki Bahiya Ayad, kiliseye Müslümanların da sığındığını, Papa’nın yardıma ihtiyaç duyan herkesle telefonda konuşmaya özen gösterdiğini söylüyor:

Acımızı ve ıstırabımızı derinden hissetti. Bize korkmamamızı söyledi. 'Sizinleyim ve sizin için savaşacağım, barış çağrısı yapacağım ve herkesten sizi güvende tutmasını isteyeceğim' dedi. Bize kendimize dikkat etmemizi, sabırlı olmamızı ve savaşın tıpkı daha önceki tüm savaşlar gibi sona ereceğini söyledi.

Papa Francis liderliğinde Vatikan, Filistin’in bağımsızlığını 2015’te tanımıştı.

Independent Türkçe, Guardian, CNN