İngiliz Bakan Cameron, "İsrail'in uluslararası hukuku ihlal etmiş olabileceğini" söyledi

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, İsrail'in Gazze'de uluslararası hukuku ihlal etmiş olabileceğinden endişe duyduğunu belirtti

Birleşik Krallık Parlamentosu Parlamento Kayıt Birimi tarafından yayınlanan, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'un 9 Ocak 2024'te Londra'da Avam Kamarası Dışişleri Komitesi önünde konuşmasını gösteren bir video klip (AFP)
Birleşik Krallık Parlamentosu Parlamento Kayıt Birimi tarafından yayınlanan, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'un 9 Ocak 2024'te Londra'da Avam Kamarası Dışişleri Komitesi önünde konuşmasını gösteren bir video klip (AFP)
TT

İngiliz Bakan Cameron, "İsrail'in uluslararası hukuku ihlal etmiş olabileceğini" söyledi

Birleşik Krallık Parlamentosu Parlamento Kayıt Birimi tarafından yayınlanan, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'un 9 Ocak 2024'te Londra'da Avam Kamarası Dışişleri Komitesi önünde konuşmasını gösteren bir video klip (AFP)
Birleşik Krallık Parlamentosu Parlamento Kayıt Birimi tarafından yayınlanan, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'un 9 Ocak 2024'te Londra'da Avam Kamarası Dışişleri Komitesi önünde konuşmasını gösteren bir video klip (AFP)

Cameron, İngiltere Parlamentosunun Dış İlişkiler Komitesi Oturumunda milletvekillerinin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Alicia Kearns’in, “Gazze Şeridi'nin İsrail tarafından işgal edilip edilmediği konusunda, İngiltere’nin yasal pozisyonunun ne olduğunu” sorusuna Cameron, şu yanıtı verdi:

Bizim pozisyonumuz, İsrail'in Hamas'a karşı bir kampanya yürüttüğü yönündedir. Bunun uluslararası insancıl hukuka uygun olup olmadığını düzenli olarak kontrol etmeli ve değerlendirmeliyiz. İsrail'in kendisini işgalci bir güç olarak gördüğünü sanmıyorum ancak bunun doğru olup olmadığı konusunda hukuki tavsiye almak isterim.

Cameron’ın yanıtının ardından Kearns, Dışişleri Bakanı'na "İngiliz yasalarına göre Gazze'nin işgal altındaki topraklar olarak kabul edildiğini" söyledi ve bunun kayıtlara geçmesi için Cameron'dan teyit etmesini istedi.

Bakan Cameron ise "Bunun yasal tanımını tam olarak bilmiyorum. Geri dönüp kontrol etmem gerekecek." şeklinde konuştu.

Bunun üzerine, Kearns, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Philip Barton'a dönerek "Sanırım hepimiz Dışişleri Bakanlığının resmi yasal pozisyonunun ne olduğunu bildiğini biliyoruz." ifadesini kullandı.

Barton da "işgal altındaki Filistin toprakları" ifadesinin kullanılmasının yasal durumdan ziyade bir tanımlama olduğunu ve yazılı tavsiye verilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan, Cameron, İsrail'in Gazze'ye daha fazla yardım ulaştırmak için çok daha fazlasını yapması gerektiğini belirtti.

İngiliz Bakan, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerde bulunmasından "endişeli"

Bakan Cameron, İsrail'in herhangi bir şekilde uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair hükümet avukatlarından yasal tavsiye alıp almadığı sorusunu yanıtlamaktan kaçınması üzerine kendisine aynı soru tekrar yöneltildi.

Bunun üzerine Cameron, "İsrail'in uluslararası hukuku ihlal edebilecek bir eylemde bulunmasından mı endişe ediyorum çünkü bu bina bombalandı ya da başka bir şey oldu? Evet, tabii ki bu konuda endişeliyim." yanıtını verdi.

Cameron, belirli bir olayın uluslararası hukuku ihlal edip etmediği konusunda her zaman bir "soru işareti" olduğunu ve avukatların bunu inceleyerek kendisine tavsiyede bulunacağını söyledi.

Ancak Cameron, İsrail'in uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini söyleyen hukuki tavsiye almadığını da sözlerine ekledi.

İsrail'in Gazze'ye su akışını yeniden başlatması gerekip gerekmediği sorusuna ise Cameron, şu yanıtı verdi:

Ben bir hukukçu değilim. Benim görüşüm suyu açmaları gerektiği yönünde çünkü Gazze'nin kuzeyinde çatışma fiilen sona ermiş durumda ve bu nedenle Gazze'nin kuzeyine daha fazla su ve elektrik götürmek çok iyi bir şey olacaktır.

Cameron, Güney Afrika'nın İsrail aleyhine "soykırım" davası açmasını doğru bulmadığını söyledi

Bakan Cameron, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (UAD) "soykırım" davası açmasını doğru bulmadığını söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:

Bunun yararlı olduğunu düşünmüyorum. Buna katılmıyorum. Doğru olduğunu da düşünmüyorum. Soykırım gibi terimler etrafında dolaşmamamız gerektiğini düşünüyorum. Soykırımı tanımlamak devletlerin değil mahkemelerin görevidir. Bizim görüşümüz İsrail'in kendini savunma hakkına sahip olduğu yönündedir.



Tahran, müzakereler için "adil bir anlaşma" talep ediyor

Arakçi, Çin'in Tianjin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü bakanlar toplantısında, (İran Dışişleri Bakanlığı)
Arakçi, Çin'in Tianjin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü bakanlar toplantısında, (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Tahran, müzakereler için "adil bir anlaşma" talep ediyor

Arakçi, Çin'in Tianjin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü bakanlar toplantısında, (İran Dışişleri Bakanlığı)
Arakçi, Çin'in Tianjin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü bakanlar toplantısında, (İran Dışişleri Bakanlığı)

İran dün adil bir anlaşma sağlanana kadar ABD ile müzakerelere dönmeyi reddetti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, “Karşı taraf adil, dengeli ve karşılıklı yarar sağlayacak bir nükleer anlaşmaya hazır olmadığı sürece herhangi bir müzakere turu düzenlemek zor” dedi.

İranlı bakan, nükleer dosyasıyla ilgili görüşmelerde ilerleme kaydedilmemesi halinde Avrupalıların Güvenlik Konseyi'nde “Snapback” mekanizmasını harekete geçirmek için hiçbir “ahlaki ve yasal dayanağı” olmadığını vurguladı.

Fransa, İngiltere ve Almanya, İran'a ağustos ayı sonuna kadar görüşmelere yeniden başlamaması ve somut adımlar atmaması halinde yaptırımları yeniden uygulamaya koyacaklarını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Fransız bir kaynak, Avrupalılar İran'ı, “sürdürülebilir ve doğrulanabilir” bir anlaşmaya varmak üzere derhal diplomasiye yeniden başlamaya çağırdı.