Ekvador'da yaşanan çete ayaklanması neden ve nasıl başladı?

Ülkenin birçok noktasında polis ve askerler kaçırıldı

Ekvador güvenlik güçleri başkentteki ana meydan ve başkanlık sarayı çevresindeki bölgede devriye geziyor (AFP)
Ekvador güvenlik güçleri başkentteki ana meydan ve başkanlık sarayı çevresindeki bölgede devriye geziyor (AFP)
TT

Ekvador'da yaşanan çete ayaklanması neden ve nasıl başladı?

Ekvador güvenlik güçleri başkentteki ana meydan ve başkanlık sarayı çevresindeki bölgede devriye geziyor (AFP)
Ekvador güvenlik güçleri başkentteki ana meydan ve başkanlık sarayı çevresindeki bölgede devriye geziyor (AFP)

Latin Amerika ülkesi Ekvador'da çete üyelerinin bir televizyon binasını basmasıyla başlayan geniş çaplı şiddet dalgası nedeniyle "iç çatışma hali" ilan edildi.

Ülkenin birçok bölgesinde etkili olan silahlı suç örgütleri, dün gece boyunca özellikle asker ve polislere yönelik şiddet eylemleri gerçekleştirdi.

Olaylarda birçok güvenlik görevlisinin rehin alındığı belirtiliyor.

Ekvador hükümeti, sokaklarda yaşanan çatışmaların yanı sıra cezaevlerindeki isyanları da bastırmaya çalışıyor.

Ekvador'un yeni devlet başkanı Daniel Noboa, salı günü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ülkede faaliyet gösteren 20 silahlı çetenin terör örgütü ilan edildiğini ve güvenlik güçlerine bu çeteleri etkisiz hale getirme emri verildiğini söyledi.

Ülkedeki marketler, okullar ve hükümet binaları kapatılırken, birçok işçi de eve gönderildi.

Ekvador'un en büyük kenti Guayaquil'in belediye başkanı Aquiles Alvarez, kentte çıkan olaylarda en az 8 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Ekvador lideri Noboa, pazartesi günü olağanüstü hal ilan ettiği konuşmasında, "Uyuşturucu kaçakçılarının, tetikçilerin ve suç çetelerinin hükümete ne yapacağını söylediği zamanlar sona erdi" ifadelerini kullanmıştı.

Noboa ayrıca, ilk hedeflerinin cezaevlerini kontrol altına almak olduğunu vurgulamıştı.

Ekvador'da güvenlik durumu neden bu kadar kırılgan?

Ekvador'da güvenlikle ilgili kaygılar, ekonomik durumu ciddi şekilde kötüleştiren pandemiden bu yana artıyor.

2022'de 4 bin 500 olarak ölçülen resmi cinayet rakamı, 2023'te neredeyse iki kat artarak 8 bin 8'e yükselmişti.

Geçen yılın son aylarında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yolsuzluk karşıtı bir adayın çeteler tarafından öldürülmesi de dünya kamuoyunun dikkatini çekmişti.

Hükümet durumla ilgili, ülkede günden güne güç kazanan kokain kaçakçısı çeteleri suçluyor. Bir liman kenti olan Guayaquil, Latin Amerika'dan Avrupa'ya giden uyuşturucunun bölgedeki merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Ülkedeki cezaevlerininse neredeyse tamamen çetelerin kontrolünde olduğunu söylemek mümkün. Zaman zaman çeteler arasında çatışmaların yaşandığı cezaevlerinde can kayıplarının sayısı da 100'lerle ifade ediliyor.

Kasımda cumhurbaşkanlığı görevini devralan Daniel Noboa, "Anka Planı" adını verdiği çetelerle mücadele stratejisini açıklamıştı. Plan, yeni bir istihbarat biriminin kurulması, güvenlik güçleri için taktik silahların alınması, yüksek güvenlikli yeni cezaevleri inşa edilmesi gibi detaylar içeriyor.

Son çatışmaların fitilini ne ateşledi?

Ekvador'un birçok kentinde yaşanan şiddet olaylarını tetikleyen, Los Choneros isimli çetenin lideri Adolfo Macias'ın cezaevinden kaçması oldu.

Yetkililer pazar günü, hakkında kesinleşmiş 34 yıl hapis cezası bulunan Macias'ın "kaybolduğunu" duyurmuştu.

Pazartesi günü en az 6 cezaevinde başlayan şiddet olaylarında en az 150 gardiyan ve personel rehin alındı. Riobamba'da yer alan bir cezaevinden 39 mahkumun kaçtığı bildirildi.

Salı günüyse yetkililer Macias'ın ardından ülkenin en büyük ikinci çete liderinin de hapisten kaçtığını duyurdu.

Hükümet kısa bir süre önce aralarında Macias'ın da olduğu yüksek profilli suçluların tutuldukları cezaevlerinden alınarak yüksek güvenlikli yeni cezaevlerine nakledilmesi kararını almıştı.

Ülkeyi yakından takip eden uzmanlara göre yaşananların en önemli sebeplerinden biri bu olabilir.

New York Times'a konuşan üst düzey bir hükümet yetkilisi, Macias'ın başka bir yere nakledileceğinin, hükümette yaşanan bir sızıntıdan öğrenilmiş olabileceğini belirtirken, "Bu çok ciddi bir durum. Hükümet en üst düzeylerinde dahi çürüme olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Ekvador lideri Noboa geçen hafta, yeni bir referandum yapılmasını planladığını duyurmuştu.

Noboa, referandumda güvenlik önlemlerinden, cinayet ve silah kaçakçılığı cezalarının artırılmasına ve ordunun rolünün genişletilmesine kadar bir dizi konunun seçmenlerin onayına sunulacağını söylemişti.

Referandumda ayrıca, Ekvador vatandaşlarının başka ülkelere iade edilmesini engelleyen yasağın kaldırılması ve suçluların mal varlıklarına el konulması gibi konular da gündeme gelecek.



Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
TT

Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)

Fransız yargısı, Fransız cezaevlerinde yaklaşık 41 yıl hapis yatan Lübnanlı George İbrahim Abdullah'ın 25 Temmuz'da serbest bırakılmasına karar verdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Lübnan Devrimci Silahlı Grupları'nın eski lideri Abdullah, 1980'lerde ABD'li ve İsrailli diplomatlara yönelik suikastlara karıştığı gerekçesiyle 1984 yılında tutuklandı. Abdullah, Avrupa'nın en uzun süre hapis yatan siyasi mahkumlarından biridir.

ABD askeri ataşesi Charles Ray ve İsrailli diplomat Yaakov Parsimantov'un 1982 yılında Paris'te öldürülmesi ve 1984 yılında Strazburg'daki ABD Başkonsolosu Robert Ohm'a suikast girişimindeki rolü nedeniyle 1987 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

sdfvg
3 Temmuz 1986'da çekilen bir fotoğrafta, diplomatların öldürülmesine iştirak ettiği suçlamasıyla yargılanan George İbrahim Abdullah görülüyor (Arşiv-AFP)

George'un kardeşi Robert Abdullah karardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, onun özgür kalacağı günün geleceğini hiç beklemediğini söyledi.

Robert, AFP'ye şunları söyledi: "Bu karardan dolayı çok mutluyuz... "Fransız yargısının böyle bir karar vereceğini ve serbest bırakılması birçok kez engellendikten sonra özgür kalacağı günün geleceğini beklemiyordum. Fransız yetkililer bir kez olsun kendilerini ABD ve İsrail'in baskılarından kurtarmış oldular” dedi.