Epstein'ın kardeşi, eski Adalet Bakanı Barr'ı kardeşinin ölümünün üstünü örtmekle suçladı

ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanırken hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein'in kardeşi Mark Epstein, eski ABD Adalet Bakanı Bill Barr'ı, kardeşinin ölümünün üstünü örtmekle suçladı

Jeffrey Epstein (AA)
Jeffrey Epstein (AA)
TT

Epstein'ın kardeşi, eski Adalet Bakanı Barr'ı kardeşinin ölümünün üstünü örtmekle suçladı

Jeffrey Epstein (AA)
Jeffrey Epstein (AA)

Mark Esptein, NewsNation adlı kablolu TV'de katıldığı bir programda, kardeşinin ölümünü "görünür bir intihar" olarak açıklayan eski ABD Başkanı Donald Trump döneminin Adalet Bakanı Barr’ı eleştirdi.

Kardeşinin birçok hata yaptığını ancak intihar etmemek için de "birçok sebebi" olduğunu savunan Mark Epstein, onun ölümüyle ilgili soruşturmanın gerekli şekilde yapılmadığını savundu.

Mark Epstein, kardeşinin, eski Başkan Trump ve eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton hakkında bazı "kirli bilgileri" ortaya çıkardığını ancak bunların detaylarını kendisine söylemediğini öne sürdü.

Kardeşinin günlük hayatına dahil olmadığını, bu nedenle onun neleri bildiğini bilmediğini söyleyen Mark Epstein, "Bill Barr'a sormanız gerekir. Eğer bunu (Epstein'ın ölümünü) gizliyorsa, ki öyle görünüyor, kimin için gizliyordu? Bill Barr kimi koruyordu?" diye konuştu.

Jeffrey Epstein olayı

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu bulunduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu.

Yetkililer, Epstein'in ölüm nedenini intihar olarak açıklamış ancak aile üyeleri bunu reddederek, şüphelerini dile getirmişti.

Epstein'ın kız arkadaşı Ghislaine Maxwell, bazı zenginler, ünlüler ve devlet görevlileri için reşit olmayan kızların fuhuş tuzağına çekilmesi organizasyonunda Epstein'ın yasa dışı faaliyetlerine yardımcı olduğu iddiasıyla yargılandığı davada suçlu bulunmuştu.

Geçen hafta yayınlanmaya başlanan Esptein davası dosyaları bu konuyu tekrar gündemin ilk sıralarına taşımış, yargıcın kararıyla 4 bölüm halinde yayınlanan toplam 4 bin 500’den fazla belge Epstein ile birçok ünlü ismin ilişkisini ortaya koymuştu.

Açıklanan dava dosyalarında, aralarında Prens Andrew, eski ABD başkanları Bill Clinton ve Donald Trump, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.

Dosyalarda, Clinton ve Trump'ın isimleri yer almasına rağmen eski başkanlara yönelik herhangi bir suçlama yöneltilmemişti.



FBI İran saldırısının ardından terörle mücadeleye odaklanıyor

Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) merkezinin bulunduğu J. Edgar Hoover Binası (AP)
Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) merkezinin bulunduğu J. Edgar Hoover Binası (AP)
TT

FBI İran saldırısının ardından terörle mücadeleye odaklanıyor

Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) merkezinin bulunduğu J. Edgar Hoover Binası (AP)
Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) merkezinin bulunduğu J. Edgar Hoover Binası (AP)

Konuya yakın iki kaynak dün, FBI'ın, Başkan Donald Trump'ın İran'ın nükleer tesislerine saldırı kararının ardından ABD'ye yönelik olası tehditleri izlemek için çabalarını yoğunlaştırdığını söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre FBI yetkililerinin son günlerde bazı çalışanlara, İran'dan gelen artan tehdit seviyesi göz önüne alındığında görevlerinden alınıp zamanlarının bir kısmını göç uygulamalarına ayıracaklarını bildirdiğini belirtti. Terörle mücadele, karşı istihbarat ve siber güvenlikle ilgilenen çalışanlar İran'la ilgili dosyalar üzerinde çalışıyorlar.

İki kaynaktan birine göre, Chicago, Los Angeles, San Francisco, New York ve Philadelphia'daki FBI saha ofisleri, göçmenlik davaları üzerinde çalışmak üzere ayrılmış personel vardiyalarını iptal etti. Bir FBI sözcüsü yorum yapmayı reddetti, ancak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ulusal güvenliğimize yönelik en acil tehditleri ele almak ve Amerikan halkının güvenliğini sağlamak için kaynaklarımızı sürekli olarak değerlendiriyor ve yeniden düzenliyoruz.”

İran, ABD'nin saldırılarına pazartesi günü Katar'daki bir ABD hava üssüne füze saldırısı düzenleyerek karşılık verdi, ancak herhangi bir kayıp yaşanmadı. İsrail ve İran arasında günlerce süren açık savaşı sona erdiren ateşkes, Trump'ın baskısı altında salı günü de sürdü.

Ancak ABD'li yetkililer İran'ın ABD topraklarında misilleme yapmak isteyebileceğine dair endişelerini dile getirdiler. Bir kaynak, FBI'ın özellikle İran'ın halihazırda ABD'de bulunan ajanlarını saldırı düzenlemeleri için yönlendirebileceğinden endişe duyduğunu ifade etti.

FBI yetkilileri son günlerde bazı çalışanlara, İran'dan gelen yüksek tehdit seviyesi göz önüne alındığında, zamanlarının bir kısmını göçmenlik uygulamasına ayırma görevinden alınacaklarını bildirdi. Terörle mücadele, karşı istihbarat ve siber güvenlik alanlarında çalışanlar İran'la ilgili dosyalar üzerinde çalışıyorlar.