Ekvador'da ne oluyor?

Kimliği belirsiz silahlı kişilerin 9 Ocak’ta Ekvador'un Guayaquil ilçesinde devlete ait televizyon stüdyosuna canlı yayında baskın düzenlemesi ardından Ekvador polisi, TC TV kanalının genel merkezine girdi (AFP)
Kimliği belirsiz silahlı kişilerin 9 Ocak’ta Ekvador'un Guayaquil ilçesinde devlete ait televizyon stüdyosuna canlı yayında baskın düzenlemesi ardından Ekvador polisi, TC TV kanalının genel merkezine girdi (AFP)
TT

Ekvador'da ne oluyor?

Kimliği belirsiz silahlı kişilerin 9 Ocak’ta Ekvador'un Guayaquil ilçesinde devlete ait televizyon stüdyosuna canlı yayında baskın düzenlemesi ardından Ekvador polisi, TC TV kanalının genel merkezine girdi (AFP)
Kimliği belirsiz silahlı kişilerin 9 Ocak’ta Ekvador'un Guayaquil ilçesinde devlete ait televizyon stüdyosuna canlı yayında baskın düzenlemesi ardından Ekvador polisi, TC TV kanalının genel merkezine girdi (AFP)

Yanlarında patlayıcı taşıyan silahlı çete üyeleri, Salı günü ülke çapındaki mafya şiddeti dalgası sırasında Ekvador'da bir televizyon kanalına canlı yayın esnasında baskın düzenledi. Ekvador Devlet Başkanı Daniel Noboa, ordunun takip edeceği 22 çeteyi “terör örgütü” olarak tanımladı. Çarşamba günü polis, devletin bu çetelere karşı yürüttüğü mücadelede 70 şüphelinin tutuklandığını duyurdu.

Televizyona baskın

Geçtiğimiz Salı günü TC TV’de öğleden sonra haber canlı yayını başladığı sırada silahlı çete mensupları stüdyoya baskın düzenleyerek en az 15 dakika boyunca tehdit ve gözdağında bulundu.

İlk başta yayının ortasında silahlı bir adam belirdi, sonrasında tüfek taşıyan başka bir şahıs, ardından ise diğerleri geldi. Arkada programın ismi “Haberlerin Ardından” yazdığı sırada yayın çalışanları sete getirilerek yere yatırıldı. Çığlıkların ardından silah sesleri duyuldu. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre saldırganlardan birinin “Canlı yayındayız, yani mafyayla oynayamayacağınızı biliyorsunuz” dediği duyuldu.

FOTO: Kimliği belirsiz silahlı kişilerin 9 Ocak’ta Ekvador'un Guayaquil ilçesinde devlete ait televizyon stüdyosuna canlı yayında baskın düzenlemesinin ardından Ekvador polisi, TC TV kanalının genel merkezinin önünde devriye geziyor (AFP)
Kimliği belirsiz silahlı kişilerin 9 Ocak’ta Ekvador'un Guayaquil ilçesinde devlete ait televizyon stüdyosuna canlı yayında baskın düzenlemesinin ardından Ekvador polisi, TC TV kanalının genel merkezinin önünde devriye geziyor (AFP)

Maskeli saldırganların ellerindeki tüfekleri haber çalışanlarına doğrulttukları görülürken içlerinden biri ise “Ateş etmeyin!” diyerek aman diledi. Yaklaşık 15 dakika sonra yayın durdu.

TC TV Haber Departmanı Başkanı Alina Manrique'ye yere oturması emredildi. AP’ye konuşan Manrique, “Silahı kafama doğrulttukları sırada hayatımı, çocuğumu düşündüm” ifadelerini kullandı.

Saldırganlardan bazılarının polis tarafından çevrelendiklerini anlayınca stüdyodan kaçarak saklanmaya çalıştıklarını belirten Manrique, “Hala şoktayım. Her şey yerle bir oldu. Tek bildiğim bu ülkeyi terk edip çok çok uzaklara gitme zamanının geldiği.

Olayın ardından TC TV kanalının genel merkezinden ayrılan insanlar (AFP)
Olayın ardından TC TV kanalının genel merkezinden ayrılan insanlar (AFP)

Gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden olmadı. Polis ekipleri televizyon istasyonuna girerek saldırganları etkisiz hale getirdi. Bu şahıslar terör suçundan suçlu bulunmaları halinde 13 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirler.

Ekvador'un sahil kenti Guayaquil'deki televizyon kanalına yapılan benzeri görülmemiş bu saldırı, bir dizi başka saldırı ve polis memurlarının kaçırılması ardından kaydedildi. Öncesinde ise ülkenin en güçlü çete liderlerinden ikisi hapishaneden kaçtı.

Saldırılarını yoğunlaştıran çeteler rehin alıyor

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Çarşamba günü Ekvador, ön verilere göre en az 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan benzeri görülmemiş bir güvenlik krizinin üçüncü gününe girdi.

Şüpheliler, aynı gün stüdyoda polis tarafından tutuklandı (AFP)
Şüpheliler, aynı gün stüdyoda polis tarafından tutuklandı (AFP)

Çetelerin bu üç gün içindeki yoğun saldırıları arasında, Pazartesi gecesi Ulusal Adalet Divanı Başkanı’nın evinin yakınlarında düzenlenen bombalı saldırı ve dört polis memurunun kaçırılması da yer alıyor. Polis, başkent Kito'da bir memurun, Quevedo şehrinde ise üç memurun kaçırıldığını bildirdi.

Yetkililer, çoğunlukla uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı şiddet olaylarındaki artıştan sorumlu olduğu düşünüle Los Choneros çetesinin Meksika'nın Sinaloa Karteli ile bağları olduğunu söylüyor.

Foto: Ekvador Devlet Başkanı Daniel Noboa’nın Los Choneros suç çetesinin lideri Adolfo Macias'ın ortadan kaybolması ardından ülkede 60 günlük olağanüstü hal (OHAL) ilan etmesi sonrasında 9 Ocak’ta Guayaquil’de yanan bir otobüs (Reuters)
Ekvador Devlet Başkanı Daniel Noboa’nın Los Choneros suç çetesinin lideri Adolfo Macias'ın ortadan kaybolması ardından ülkede 60 günlük olağanüstü hal (OHAL) ilan etmesi sonrasında 9 Ocak’ta Guayaquil’de yanan bir otobüs (Reuters)

Mahkumlar, Ekvador'daki en az beş hapishanede 130'dan fazla gardiyan ve diğer personeli rehin tutuyor. Sosyal medyada yayınlanan videolar, rehinelerin maskeli mahkumlar tarafından bıçakla tehdit edildiğini gösterdi. Salı günü, en az iki gardiyanın vurularak ve asılarak infaz edildiğini gösteren yeni görüntüler yayıldı.

İki mafya lideri kaçtı

Hükümet, yetkililerin Fito olarak bilinen Los Choneros lideri Macias'ın Pazar günü düşük güvenlikli bir hapishanedeki hücresinde kayıp bulunduğunu duyurması ardından en az 30 saldırı gerçekleştiğini söyledi. O gün Fito'nun yüksek güvenlikli bir tesise nakledilmesi planlanmıştı.

10 Ocak’ta ülkede OHAL devam ederken başkent Kito’da Carondelet Sarayı'nın önünde nöbet tutan güvenlik güçleri (AFP)
10 Ocak’ta ülkede OHAL devam ederken başkent Kito’da Carondelet Sarayı'nın önünde nöbet tutan güvenlik güçleri (AFP)

Ekvadorlu yetkililer Salı günü yaptıkları açıklamada, Los Lobos grubundan bir başka çete lideri Fabricio Colon Pico'nun da Riobamba kasabasındaki bir hapishaneden kaçtığını duyurdu. Adam kaçırma soruşturması kapsamında Cuma günü tutuklanan Colon Pico, ülkenin önde gelen savcılarından birini öldürmeye teşebbüsle de suçlanıyor.

Fito’nun nerede olduğu henüz bilinmiyor. Savcılar soruşturma başlatırken bu hususta iki gardiyan suçlanıyor. Ancak ne polis, ne ceza infaz sistemi ne de federal hükümet, mahkumun tesisten kaçıp kaçmadığını veya saklanıyor olabileceğini doğrulamadı.

Foto: Ekvador Silahlı Kuvvetleri tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, çete lideri Macias, 12 Ağustos 2023'teki bir operasyon sırasında Guayaquil’deki 8 Nolu Bölge Hapishanesi’nde maksimum güvenlikli alana naklediliyor (AFP)
Foto: Ekvador Silahlı Kuvvetleri tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, çete lideri Macias, 12 Ağustos 2023'teki bir operasyon sırasında Guayaquil’deki 8 Nolu Bölge Hapishanesi’nde maksimum güvenlikli alana naklediliyor (AFP)

Fito, Şubat 2013'te yüksek güvenlikli bir tesisten kaçmış, ancak haftalar sonra tekrar tutuklanmıştı. Uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet ve organize suçtan hüküm giyen Fito, Guayaquil limanındaki La Regional hapishanesinde 36 yıl hapis cezası çekti.

Vito, geçen yıl merkezci başkan adayı Fernando Villavicencio'ya (59) suikast düzenlemekle suçlanmıştı. Villavicencio, cinayetten önce kendisinin ve seçim kampanyası ekibinin, cinayet ve uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla 34 yıl hapis cezasına çarptırılan Los Choneros liderinden ölüm tehditleri aldığını açıklamıştı.

Villavicencio’nun ülkedeki uyuşturucu kaçakçılığını araştıran eski bir gazeteci olduğu biliniyor.

Foto: OHAL’in devam ettiği Kito’da El Labrador metro istasyonunda 10 Ocak’ta güvenlik güçleri devriye geziyor (AFP)
OHAL’in devam ettiği Kito’da El Labrador metro istasyonunda 10 Ocak’ta güvenlik güçleri devriye geziyor (AFP)

Güvenlik önlemleri artırıldı

Kasım ayında ülke tarihinin en genç lideri olarak iktidara gelen ve ülkesine barış ve istikrar getirme sözü veren Ekvador Devlet Başkanı Daniel Noboa (36), canlı yayına yapılan baskının hemen ardından Salı günü bir kararname yayınladı. Kararnamede, şiddet mağduru Ekvador'un iç silahlı çatışmaya girdiği belirtildi. Analistler bunun ülkenin geleceği açısından bir dönüm noktası olduğunu düşünüyor. Ecuador Times’ın belirttiğine göre, Salı günü saat 16:00'dan sonra Kamu Güvenliği ve Devlet Güvenliği Konseyi kuruldu.

Reuters'in haberine göre Başkan Noboa, Radio Canela’ya verdiği demeçte, “Savaş halindeyiz, bu terörist gruplar karşısında teslim olamayız” ifadelerini kullandı.

Foto: Ekvador Devlet Başkanlığı Basın Ofisi tarafından yayınlanan görüntüde Noboa, önde gelen uyuşturucu karteli liderinin 8 Ocak’ta Guayaquil’daki bir hapishaneden kaçması ardından hapishane sistemi dahil olmak üzere tüm ülkede OHAL ilan ediyor (AFP)
Ekvador Devlet Başkanlığı Basın Ofisi tarafından yayınlanan görüntüde Noboa, önde gelen uyuşturucu karteli liderinin 8 Ocak’ta Guayaquil’daki bir hapishaneden kaçması ardından hapishane sistemi dahil olmak üzere tüm ülkede OHAL ilan ediyor (AFP)

Başkan Noboa, Fito’nun hapishaneden kaçışından bir gün sonra Ekvador'da OHAL ilan etti. Başkan Noboa tarafından ilan edilen OHAL, Ekvador genelinde güvenliğin yeniden sağlanması taahhüdünü içeriyor. 60 gün sürecek OHAL kapsamında ordu, gece sokağa çıkma yasağıyla sokaklarda ve hapishanelerde düzeni sağlama yetkisine sahip.

Salı günü Başkan Noboa, isimlerinin kapsamlı bir listesini sunduğu tüm suç gruplarının etkisiz hale getirilmesi emrini verdi. Noboa’nın yayınladığı, ülkede faaliyet gösteren 20 uyuşturucu kaçakçılığı çetesini terörist olarak sınıflandıran kararnamede, silahlı kuvvetlerin insan haklarına saygılı bir şekilde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Foto: Ekvador Devlet Başkanı Noboa, 9 Ocak’ta Kito’daki Hükümet Sarayı'nda Kamu Güvenliği ve Devlet Güvenlik Konseyi ile toplantı düzenledi (EPA)
Ekvador Devlet Başkanı Noboa, 9 Ocak’ta Kito’daki Hükümet Sarayı'nda Kamu Güvenliği ve Devlet Güvenlik Konseyi ile toplantı düzenledi (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) aktardığına göre, silahlı kişilerin düzenlediği canlı yayın baskını ardından yetkililer Çarşamba günü yaptıkları açıklamada, Ekvador polisinin suç çeteleriyle mücadele sırasında 70 şüpheliyi tutukladığını aktardı.

Polis, ülke genelinde yürütülen operasyonlarda silah, mühimmat, patlayıcı, yangın çıkarıcı cihaz ve araçlara el konulduğunu açıkladı. Çete üyeleri tarafından kaçırılan üç polis serbest bırakılırken firar eden 17 mahkum ise tutuklandı.

FOTO: Ekvadorlu polis memurları, TC TV stüdyosuna baskın yapan tutukluları ifşa etti (Reuters)
Ekvadorlu polis memurları, TC TV stüdyosuna baskın yapan tutukluları ifşa etti (Reuters)

Başkan Noboa'nın Salı günü geç saatlerde çetelerle mücadele çabaları kapsamında güvenlik kabinesi ile görüşmesi ardından Ekvador Silahlı Kuvvetler Ortak Komutanlığı Başkanı Amiral Jaime Vela Erazo, gazetecilere verdiği demeçte, bu saldırıların çetelerin hükümetin kendilerine yönelik hamlelerine verdiği tepkileri temsil ettiğini söyledi.

Bu saldırıları ülke tarihinde ‘eşi benzeri görülmemiş’ şeklinde nitelendiren Jaime Vela, “Mafya, halkı korkutmak için bir şiddet dalgası başlattı. Tüm bu çeteler artık birer askeri hedef” vurgusunda bulundu.

Başkan Noboa, ülkedeki şiddet dalgası hakkında açıklamalarda bulunmak üzere 10 Ocak'ta Kito’ya geldiğinde, Ekvador ordusu üyeleri Radio Canela istasyonu yakınındaki bir sokağı koruyordu (EPA)
Başkan Noboa, ülkedeki şiddet dalgası hakkında açıklamalarda bulunmak üzere 10 Ocak'ta Kito’ya geldiğinde, Ekvador ordusu üyeleri Radio Canela istasyonu yakınındaki bir sokağı koruyordu (EPA)

Ekvador’da Pazartesi gecesinden bu yana saldırılar düzenleniyor. Canlı yayında kaydedilen saldırı ise ülke genelinde binlerce evde canlı izlendi.

Merkezi New York’ta bulunan Dış İlişkiler Konseyi'nde siyasi analist Will Freeman, “Televizyona yapılan bu baskın bir dönüm noktasıdır” ifadelerini kullandı. Ekvador'daki çetelerin Villavicencio'ya suikast düzenlediğini, hükümet binalarının önünde bombalı araçları patlattığını hatırlatan Freeman, Salı günkü olayların şiddette yeni bir zirveye işaret ettiğini belirtti.

Çetelerin kalesi Guayaquil'de Polis Şefi, şiddet olaylarının 8 ölüm ve 3 yaralanmayla sonuçlandığını aktardı. Komşu Napo ilinde ise 2 polis memuru silahlı suçlular tarafından vahşice öldürüldü.

FOTO: Devlet Başkanı Noboa’nın 9 Ocak’ta Kito’da ülkenin bir iç silahlı çatışma durumunda olduğunu duyurması ardından Ekvador Başkan Yardımcısı'nın konutundaki çalışanlar binayı tahliye ederken güvenlik güçleri ise ana meydan ve başkanlık sarayı çevresini kordon altına aldı (AFP)
Devlet Başkanı Noboa’nın 9 Ocak’ta Kito’da ülkenin bir iç silahlı çatışma durumunda olduğunu duyurması ardından Ekvador Başkan Yardımcısı'nın konutundaki çalışanlar binayı tahliye ederken güvenlik güçleri ise ana meydan ve başkanlık sarayı çevresini kordon altına aldı (AFP)

Guayaquil'de oteller ve restoranlar kapanırken askeri araçlar ise sokaklarda devriye geziyor. Başkent Kito’da mağazalar ve alışveriş merkezleri erken kapanıyor.

Akşam saatlerinde Milli Eğitim Bakanlığı, tedbir amacıyla ülkedeki tüm okulların kapatılmasını talep etti.

Güvenlik güçleri, Pazar gününden bu yana çeşitli cezaevlerinde gerçekleştirdiği müdahale operasyonlarının fotoğraflarını yayınladı. Görüntülerde yüzlerce mahkumun iç çamaşırlarıyla, elleri başlarında yerde yattığı görüldü.

FOTO: Ekvador Deniz Piyadeleri, Guayaquil'deki Litoral Bölge Hapishanesi’nde sorun çıkaranları tutukladı, 8 Ocak (EPA)
Ekvador Deniz Piyadeleri, Guayaquil'deki Litoral Bölge Hapishanesi’nde sorun çıkaranları tutukladı, 8 Ocak (EPA)

Yıllar süren şiddet

AFP’nin haberine göre, birkaç yıla kadar çoğu sokak çetesi olan Ekvador'daki suç çeteleri, dünya çapında şubeleri olan şiddet yanlısı uyuşturucu kaçakçılığı aktörlerine dönüştü. Zirâ Ekvador, komşu Peru ve Kolombiya'da üretilen kokainin ihracatı için önemli bir varış noktası haline geldi.

Ekvador, Meksika ve Kolombiyalı çetelerle bağlantılı rakip çetelerin hakimiyetlerini genişletme çabası nedeniyle yıllardır şiddete tanık oluyor.

FOTO: OHAL devam ederken Ekvador Ulusal Polisi üyeleri ise 10 Ocak’ta Kito’nun kuzeyindeki bir metro istasyonunun girişinde nöbet tutuyor (AFP)
 OHAL devam ederken Ekvador Ulusal Polisi üyeleri ise 10 Ocak’ta Kito’nun kuzeyindeki bir metro istasyonunun girişinde nöbet tutuyor (AFP)

Güney Amerika'nın Pasifik kıyısında, Peru ile Kolombiya arasında yer alan ve dünyanın en büyük kokain üreticisi sayılan Ekvador, son yıllarda önemli bir uyuşturucu geçiş noktası haline geldi. Ülkeyi saran şiddetin çoğu, uyuşturucu çetelerinin limanları ve kaçakçılık yollarını kontrol altına almak amacıyla birbirleriyle ve hükümetle savaşması sonucu ortaya çıkıyor.



Bulgaristan'da siyasi kriz: Euro karşıtları, "bağımsızlık" talebiyle sokakta

"Vazrazhdane" taraftarları BNB önünde protesto düzenledi / Fotoğraf: BTA
"Vazrazhdane" taraftarları BNB önünde protesto düzenledi / Fotoğraf: BTA
TT

Bulgaristan'da siyasi kriz: Euro karşıtları, "bağımsızlık" talebiyle sokakta

"Vazrazhdane" taraftarları BNB önünde protesto düzenledi / Fotoğraf: BTA
"Vazrazhdane" taraftarları BNB önünde protesto düzenledi / Fotoğraf: BTA

Bu insanlara iki şeyi anlatacağız: Bulgaristan'a hoş gelmediklerini ve Bulgaristan'ın euro istemediğini. Bizi zorla euro bölgesine soksalar bile, bunun sonuçları onların bile tahmin edemeyeceği kadar ağır olur. Euro bölgesi çökecek, Bulgaristan finansal bağımsızlığını yeniden kazanacak.

Bu ifadeler, Bulgaristan'da NATO ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı siyasi pozisyonuyla tanınan, "Rusya yanlısı" ve "aşırı sağcı" kabul edilen Diriliş Partisi (Vazrajdane) lideri Kostadin Kostadinov'a ait. 

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde'ı karşılamak üzere Bulgaristan Merkez Bankası (BNB) binasının önünde bir araya gelen Diriliş Partisi, "Leva Cephesi" gibi sivil toplum örgütleriyle birlikte ülkenin 1 Ocak 2026'dan itibaren euro'ya geçişine karşı çıkan kesimlerin merkezinde bulunuyor. 

Bulgaristan hükümetinin "Avrupa entegrasyonu" söylemiyle euro'ya geçiş kararı, halkın geniş kesimlerinde egemenlik ve ekonomik bağımsızlık kaygılarını tetikledi.

Kararın açıklandığı günden bu yana, ülke genelinde binlerce kişi sokaklara döküldü ve milliyetçi ve sol gruplar "Brüksel'in ekonomik vesayetine" karşı söylem birliği geliştirdi. 

Avrupa entegrasyonu ve beraberinde atılan adımlar, aynı Romanya ve Moldova gibi diğer "eski sosyalist" Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Bulgaristan'da da siyasetini ikiye böldü.
 

gthyu
Protesto, şehir merkezinin büyük bölümünde trafiği durma noktasına getirdi / Fotoğraf: Anastas Tarpanov,

Bulgaristan'da gençliği de kapsayan kent merkezleri, orta-üst gelir ve eğitim düzeyine sahip kesimler Avrupa yanlısı, ülkenin kırsal kesimlerinde yaşayan, alt gelir düzeyine sahip ve çoğunluğu işçi/köylü kümesine dahil emekçi kesimler ise NATO, AB ve Batı karşıtı bir pozisyona sahip. 

2025 baharında yapılan Eurobarometer ve benzeri anketlerde de, Bulgar kamuoyunun euroya karşı bölündüğü, yaklaşık yüzde 43 civarı destek, yüzde 50 karşı gibi rakamlarla rapor edildi.

sdfr
Fotoğraf: Anastas Tarpanov

Yine aynı şekilde, diğer Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Bulgaristan'da da "aşırı sağ" ve sol, bu kesim içerisinde örgütleniyor. 

Söz konusu "euro rahatsızlığı" ise yeni değil, tarihi, Bulgaristan'ın Avrupa'ya uyum tarihiyle paralel ilerliyor. 
 

ERM II sistemi nedir?

Bulgaristan, 2020'den bu yana Avrupa Döviz Kuru Mekanizması II (ERM II) sistemine dahil.

Bu mekanizma, euroya geçmeden önce aday ülkelerin para birimlerini euroya sabitlemelerini ve mali disiplin kriterlerine uymalarını şart koşuyor.

Yani bu sistem, euroyu kabul etmek isteyen ülkelerin para birimlerini euroya sabitlemek zorunda olduğu bir nevi "bekleme odası"... 

Bu mekanizmaya dahil olan bir ülke, ulusal parasının kurunu euroya bağlar, bütçe, borçlanma, enflasyon gibi ekonomik politikalarını Brüksel-Frankfurt ekseninin onayladığı çerçeveye göre belirler ve en az 2 yıl boyunca bu kur rejiminden çıkamaz.

AB'nin "adaptasyon süreci" olarak tanımladığı bu dönem, AB karşıtı çevreler açısından "ekonomik karantina" olarak görülüyor.

Bulgaristan da dahil olmak üzere, ERM II sürecindeki ülkelerde stagnasyon, kamu sektöründe küçülme, genç nüfusun göç etmesi, ucuz işgücü nedeniyle yabancı sermayenin avantajlı konuma sahip olması ve kamu sektörünün küçülmesi gibi "kaçınılmaz ortak sonuçlar" görülüyor. 

Dolayısıyla bu süreç, Bulgaristan için gönüllü bir tercih olmaktan çok Brüksel'in sistematik baskısının sonucu olarak görülüyor.

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası, Bulgaristan'ın enflasyon oranlarının hala yüksek olmasına rağmen, euroya geçiş takvimine "geri dönülmez biçimde" bağlanmasını istiyor.

Başbakan Dimitar Glavchev, süreci "Euroya geçiş, Bulgaristan'ın Avrupa'nın kalbine entegre olma kararlılığının göstergesidir" ifadeleriyle açıklasa da, bu vaatler ülkenin geniş kesimini oluşturan yoksullar için inandırıcı olmaktan çok uzak. 

frgthy
Fotoğraf: Dessislava Kulelieva/BNT

Böyle bir siyasi ve ekonomik ortamda, euro karşıtı cephenin merkezindeki Diriliş Partisi, ulusal paranın kaldırılmasını "yeni bir bağımlılık biçimi" olarak tanımlıyor.

Partinin lideri Kostadinov, süreci "Leva bizim bağımsızlığımızın sembolüdür. Euro, Brüksel'in boyunduruğudur" ifadeleriyle açıklıyor.  

​​​​​​"Referandum yapıls​ın" talebi

Diriliş Partisi ayrıca, kararın "halka sorulmamasını" da kampanyasında öne çıkararak, ülke çapında euroya geçiş için referandum kampanyası başlattı ve "Euroyu değil, levayı savun" çağrısıyla binlerce kişi sokaklara çıktı.

Bu arada euro referandumu, yalnızca Diriliş partisinin değil, doğrudan Cumhurbaşkanı Rumen Radev'in de önerisiydi, ancak bu öneri parlamento tarafından reddedildi.

Öte yandan, euro karşıtları yalnızca milliyetçilerden ibaret değil.

Komünistler, sol sendikalar, küçük çiftçi birlikleri ve bağımsız ekonomistler de euroya geçişin Bulgaristan'ı "Avrupa'nın ucuz işgücü deposu" haline getireceği söylemiyle euro karşıtı cephede yer alıyor. 

Euro karşıtları birkaç haftadır Sofya, Plovdiv, Varna ve Burgaz başta olmak üzere birçok kentte binlerce kişi sokaklara döküldü.

Gösterilerde "Leva bizimdir", "Euro'ya hayır", "Brüksel değil, Sofya karar verir" gibi sloganlar öne çıktı.

Göstericilerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmaların sayısı da günden güne artıyor.

Son olarak Sofya'da parlamento önünde toplanan göstericilerle polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. 

Bazı protestocular Avrupa Birliği bayraklarını yakarken, çiftçiler de traktörleriyle yolları kapattı.

Diriliş partisinin dışında, protestolara destek veren Sol Alternatif Hareketi ve bazı sendikalar da "Euroya geçiş Bulgaristan'ı kendi ekonomisini yönetemez hale getirecek" açıklamaları yaptı.

Hükümet ise, euro'ya geçiş kararının arkasında.

Maliye Bakanı Lyudmila Petkova, "Euroya geçiş fiyat istikrarı sağlayacak ve yatırımcı güvenini artıracaktır" savunmasıyla protestolara rağmen hükümetin geri adım atmayacağını belirtti.

Ancak Bulgaristan'da Batı karşıtı kesimlere göre bu tür söylemler, AB finansal kurumlarının dayattığı neoliberal reçeteleri meşrulaştırmaktan başka bir anlam taşımıyor.

Zira Bulgaristan ekonomisi, düşük ücret, yüksek enflasyon ve sermaye bağımlılığı arasında sıkışmış durumda.

Aynı şekilde Bulgaristan, 2007'de AB'ye üye olmasına rağmen hala Avrupa'nın en düşük gelirli ülkesi konumunda.

Euro tartışması, Bulgaristan için salt bir ekonomik konu değil; bağımsızlık ve egemenlik meselesi haline gelmiş durumda.

"Ekonomik entegrasyon" politikaları, hükümetleri ikna etse de, yaşanan ekonomik kriz, Avrupa'da AB karşıtı dip dalgayı büyütüyor. 

Independent Türkçe


İspanya İç Savaşı'na katılan yabancı gönüllülerin torunlarına vatandaşlık verildi

Franco'ya bağlı birlikler, 1939'da Madrid'i ele geçirmişti (Reuters)
Franco'ya bağlı birlikler, 1939'da Madrid'i ele geçirmişti (Reuters)
TT

İspanya İç Savaşı'na katılan yabancı gönüllülerin torunlarına vatandaşlık verildi

Franco'ya bağlı birlikler, 1939'da Madrid'i ele geçirmişti (Reuters)
Franco'ya bağlı birlikler, 1939'da Madrid'i ele geçirmişti (Reuters)

İspanya, iç savaşta Francisco Franco diktatörlüğüne karşı çatışmalara katılan yabancı savaşçıların akrabalarına vatandaşlık verdi. 

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, iç savaşta diktatörlüğe karşı silahlı mücadeleye katılan Uluslararası Tugaylar'daki (Brigadas Internacionales) gönüllü savaşçıların torunlarına vatandaşlık verildiğini duyurdu. 

Bu uygulama kapsamında 170 kişiye İspanyol vatandaşlığı hakkı tanındığı bildirildi.

Franco'nun darbesiyle 1936'da patlak veren iç savaş 1939'da sona ermişti. Diktatörlüğe karşı Cumhuriyetçilerin safında yer almak için yaklaşık 32 bin gönüllü Uluslararası Tugaylar'a katılmıştı. 

Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri Sanchez, başkent Madrid'deki konuşmasında anti-faşist direnişe katılanlar hakkında şunları söyledi: 

Onları yurttaşlarımız olarak adlandırmak bizim için bir onurdur. Biz de dünya çapında tehdit altında olan aynı demokrasinin savunulması için onların yaptığı gibi çağrıda bulunuyoruz.

Uluslararası Tugaylar'a katılanlardan yaklaşık 2 bin 500 kişi Britanya ve İrlanda vatandaşıydı. Guardian'ın aktardığına göre bu gönüllü savaşçılardan 530'u çatışmalarda can verdi.

Londra'daki Uluslararası Tugaylar Anma Vakfı Başkanı Jim Jump, Sanchez yönetiminin kararına ilişkin şunları söyledi: 

İspanyol hükümetinin kararı, Franco diktatörlüğünün zehirli mirasını silme iradesini vurguluyor. Uluslararası Tugaylar'a katılanların ailelerinden birçok kişi, o karanlık yıllarda İspanya'da demokrasinin yeniden tesis edilmesi için mücadeleye devam etmişti.

Franco'ya bağlı birliklerin iç savaşı kazanmasıyla İkinci İspanya Cumhuriyeti sonlanmıştı. General Franco ise ülkeyi 1975'te ölene dek yönetmişti.

Tugalyar'da savaşanların torunlarına vatandaşlık verilmesi, İspanya'daki hak gruplarının uzun süredir yürüttüğü kampanyaların bir sonucu. 2009-2013'te Uluslararası Tugaylar'dan o dönemde hayatta olan 23 gönüllü savaşçıya vatandaşlık hakkı verilmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Spanish Eye


UAEA: İran iş birliğini ciddi şekilde geliştirmeli

İran'ın Buşehr Nükleer Santrali (AP)
İran'ın Buşehr Nükleer Santrali (AP)
TT

UAEA: İran iş birliğini ciddi şekilde geliştirmeli

İran'ın Buşehr Nükleer Santrali (AP)
İran'ın Buşehr Nükleer Santrali (AP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, İran'ın Batı ile gerginliğin artmasını önlemek için UAEA müfettişleriyle iş birliğini ‘ciddi şekilde iyileştirmesi’ gerektiğini söyledi.

Grossi, Financial Times’a verdiği demeçte, UAEA'nın haziran ayında İsrail ile savaşından bu yana İran'da 10'dan fazla denetim gerçekleştirdiğini, ancak ABD tarafından bombalanan Fordo, Natanz ve İsfahan gibi nükleer tesislere erişim izni verilmediğini bildirdi.

Grossi ekim ayında İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun yakınında hareketlilik tespit edildiğini, ancak bunun ‘zenginleştirme faaliyeti olduğu anlamına gelmediğini’ ifade etmişti.

Bu açıklamaların ardından İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Grossi'nin İran'ın nükleer programının ‘barışçıl niteliğini tam olarak anladığını’ ve bu konuda ‘asılsız görüşler’ belirtmemesi gerektiğini söyledi.

xscdfr
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden İranlı askeri liderlerin ve nükleer bilim adamlarının fotoğrafları, Tahran'ın güneyindeki Beheşti Zehra Mezarlığı (Reuters)

İranlı yetkililer, UAEA'yı, Yönetim Kurulu’nun İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini ilan etmesinden bir gün sonra başlayan İsrail bombardımanını meşrulaştırmakla suçladı.

Grossi, Financial Times'a verdiği demeçte, UAEA’nın İran ile ‘gergin’ ilişkileri anlayışla ele almaya çalıştığını, ancak Tahran'ın yine de yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

Grossi, “Hiç kimse ‘Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na bağlıyım’ deyip sonra yükümlülüklerini yerine getirmemezlik edemez” dedi.

Grossi, “Kimse UAEA'nın ‘Savaş olduğu için siz farklı bir kategoridesiniz’ demesini bekleyemez... Aksi takdirde, bu malzemelere erişimimi tamamen kaybettiğimi ilan etmek zorunda kalırım” ifadelerini kullandı.