Tayvan’daki başkanlık seçimlerinin galibi Çin’in ‘baş belası’ Lai oldu

Pekin, Tayvan’ın bağımsızlığını savunanları tehdit etti, Washington’dan ‘Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemiyoruz’ açıklaması geldi

Tayvan’ın yeni devlet başkanı olarak seçilen Lai Ching-te ve Başkan Yardımcısı Hsiao Bi-khim (AP)
Tayvan’ın yeni devlet başkanı olarak seçilen Lai Ching-te ve Başkan Yardımcısı Hsiao Bi-khim (AP)
TT

Tayvan’daki başkanlık seçimlerinin galibi Çin’in ‘baş belası’ Lai oldu

Tayvan’ın yeni devlet başkanı olarak seçilen Lai Ching-te ve Başkan Yardımcısı Hsiao Bi-khim (AP)
Tayvan’ın yeni devlet başkanı olarak seçilen Lai Ching-te ve Başkan Yardımcısı Hsiao Bi-khim (AP)

Tayvan’da Çin'in uyguladığı büyük diplomatik ve askeri baskının gölgesinde geçen seçim kampanyasının sonunda başkanlık seçimlerini oyların yüzde 40,1'ini alan ve Çin’in ‘baş belası’ olarak görülen Lai Ching-te kazandı.

Görev süresi dolan Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen’in yardımcılığı görevini yürüten ve Pekin tarafından Tayvan’ın bağımsızlığıyla ilgili tutumu nedeniyle ‘ciddi bir tehdit’ olarak görülen Lai, 20 Mayıs'ta göreve başlayacak.

Lai, Tayvan’ın kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunda ısrar eden Çin'in tüm tehditlerine karşı ülkesini savunacağı vaadinde bulundu. Demokratik İlerici Partinin (DPP) adayı Lai, destekçilerine yaptığı konuşmada, “Tayvan'ı Çin'in devam eden tehditlerinden ve korkutmalarından korumaya kararlıyız. Dış güçlerin bu seçimleri etkileme çabalarına direnmedeki başarılarından dolayı Tayvan halkını kutluyoruz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Çin'in Tayvan İşleri Ofisi Sözcüsü Chen Binhua, seçimlerin ‘Tayvan’ın Çin ile kaçınılmaz olan yeniden birleşme eğilimini engellemeyeceğini’ söyledi. Chen, Çin ordusunun her türlü ‘bağımsızlık’ niyetini ‘ezeceğini’ vurguladı. Tayvan’daki seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Çin savaş uçakları adaya yakın uçuşlar gerçekleştirdi.

Tayvan'ın statüsü meselesi, Çin ile adanın başlıca askeri destekçisi ABD arasındaki rekabetin en çekişmeli konularından biri. ABD Başkanı Joe Biden, Tayvan’da Lai'nin seçim zaferiyle ilgili yorumunda “Bağımsızlığı desteklemiyoruz" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise Lai'yi zaferinden dolayı tebrik etti ve Tayvan'daki ‘demokratik sistemin ve seçim sürecinin sağlamlığına’ övgüde bulundu.



İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
TT

İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)

İsrail'in tanınmış gazetelerinden Haaretz, Tel Aviv yönetiminin Ortadoğu politikasını masaya yatırdı.

Haberde, İsrail'in son dönemdeki hamleleriyle Ortadoğu'da "imparatorluk inşa ettiği" izlenimi yaratmaya başladığı belirtiliyor.

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Beşar Esad yönetimini devirmesinin ardından İsrail ordusunun Golan Tepeleri'ndaki tampon bölgeye girdiği hatırlatılıyor. 

İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail'le Suriye arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'yla tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti. 

Ancak Esad'ın devrilmesinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun talimatıyla İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) 1974'ten bu yana ilk kez tampon bölgeye girmişti. Birleşmiş Milletler hamleyi kınarken, ABD ve İsrail bunun "geçici bir hareket" olduğunu savunmuştu. 

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, 13 Aralık'ta yaptığı açıklamada, tampon bölgede yer alan ve 7 Aralık sonrası Hermon Dağı'nda işgal edilen bölgede, kış aylarında kalınması için talimat verdiğini belirtmişti.

Bunlara ek olarak İsrail ordusunun Şam'a 25 kilometre kadar yaklaştığı bildirilmişti.

"İsrail gerçekten Ortadoğu'da bir imparatorluk mu kuruyor?" başlıklı analizde, İsrail ordusunun Gazze işgali ve Lübnan'da Hizbullah'la çatışmalarına da dikkat çekilerek, şu ifadelere yer veriliyor: 

İsrail'in 42 yıl önce Lübnan'ı işgal etmesinden bu yana ilk kez başka ülkelerin egemenlik alanlarını ele geçirmesi ya da işgal etmesi hâlâ şoke edici geliyor. Ancak İsrail'in Gazze üzerindeki planlarını daha az korkunç hale getirmek pek mümkün değil. Toplu sürgün ve Gazze Şeridi'nin kuzeyin neredeyse tamamen yok edilmesi, ganimet beklentisiyle sınırlarda kamp kuran yerleşimciler artık dünün haberleri.

Aylar süren çatışmaların ardından İsrail ve Lübnan arasında 27 Kasım'da 60 günlük ateşkes anlaşması imzalanmıştı. 

Ancak analizde, İsrail'deki radikal sağcı yerleşimcilerin Lübnan sınırını işgal ettiğine dikkat çekiliyor. Uri Tzafon (Uyan Kuzey) adlı yerleşimci grup, aralıkta İsrail'in kuzeyinden Lübnan'a girmiş ve burada çadırlar kurmuştu. 

IDF başta haberleri yalanlamış daha sonraysa yerleşimcilerin Lübnan'a girdiğini doğrulamıştı. Ordu yetkilileri daha sonra yerleşimcilerin buradan çıkarıldığını bildirmişti. 

Independent Türkçe, Haaretz, Times of Israel