Kremlin best seller polisiye yazarını ‘Yabancı Ajan’ ilan etti

Rusya, en ünlü yazarlarından birini Ukrayna savaşına karşı çıkması nedeniyle "yabancı ajan" olarak sınıflandırdı: Boris Akunin'in tarihi polisiye öyküleri ülkede en çok satan eserler arasında

"Boris Akunin" Grigory Chkhartishvili'nin mahlası (AFP)
"Boris Akunin" Grigory Chkhartishvili'nin mahlası (AFP)
TT

Kremlin best seller polisiye yazarını ‘Yabancı Ajan’ ilan etti

"Boris Akunin" Grigory Chkhartishvili'nin mahlası (AFP)
"Boris Akunin" Grigory Chkhartishvili'nin mahlası (AFP)

Rusya Adalet Bakanlığı, ülkenin en ünlü kurgu yazarlarından biri olan Boris Akunin'i, Moskova'nın Ukrayna'da yürüttüğü savaşa karşı çıkması nedeniyle “yabancı ajan” olarak tanımladı.

Boris Akunin Gürcistan'da doğan Grigory Chkhartişvili'nin müstear ismi.

Yazarın tarihi polisiye öyküleri, kabul edilemez Rus karşıtı görüşleri nedeniyle yetkililer Chkhartişvili’ye karşı çıkmadan önce Rusya'da en çok satan eserler arasındaydı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’ den aktardığı habere göre Rusya Adalet Bakanlığı, Chkhartişvili'nin Moskova'nın Ukrayna'da "özel askeri operasyon" olarak adlandırdığı işgaline karşı olduğunu belirtti ve onu Rusya hakkında yanıltıcı ve olumsuz bilgiler yaymakla ve Ukrayna ordusu için fon toplanmasına yardım etmekle suçladı.

67 yaşındaki yazar İngiltere'de yaşıyor.

“Yabancı ajan” tanımı, Sovyet dönemine kadar uzanan olumsuz bir çağrışım taşıyor, insanların kendilerini sosyal medyada ve diğer yayınlarda yabancı ajan olarak tanımlamasını gerektiriyor ve onları ağır mali raporlama gerekliliklerine maruz bırakıyor.

Ukrayna savaşına karşı seslerini yükselterek yetkilileri kızdıran yazarlar ve diğer kültürel figürler bu kategoriye dahil edildi.

Çarlık dönemi dedektifi Erast Fandorin'i konu alan romanlarıyla ünlü Boris Akunin'in kitapları, yetkililer onu terörizme veya radikalizme destek vermekle suçladıkları kişiler listesine ekledikten sonra Rusya'daki satış noktalarından çoktan çekildi.

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına karşı olduğunu gizlemeyen Chkhartişvili, sosyal medyada yaptığı paylaşımda yabancı ajan olarak sınıflandırılmasına değinerek, "Bugün benim yabancı ajan olarak tanımlandığımı yazıyorlar. Ben bir terörist ve radikal miyim? Kendimi yasadışı park suçundan ceza alan (Usame) Bin Ladin gibi hissediyorum." açıklamasında bulundu.



İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
TT

İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın desteği olmasa bile İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyebilir.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, İsrail’in “gelecek aylarda” İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleme planının hâlâ masada olduğunu söylüyor.

New York Times’ın (NYT) 16 Nisan’da yayımladığı haberde, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini mayısta vurmak için bir plan hazırladığı ve bunu Washington’la paylaştığı yazılmıştı. Ancak Trump’ın İsrail'in saldırı planını desteklememe kararı alarak müzakere yolunu tercih ettiği aktarılmıştı. Cumhuriyetçi liderse planı “ertelemediğini fakat acelesinin olmadığını” belirtmişti.

Reuters’a konuşan İsrailli yetkililer, Tel Aviv’in saldırı için Trump yönetimine birden fazla plan sunduğunu söylüyor. Bahar sonu ve yaz ayları için yapılan bu planlarda komando birlikleriyle düzenlenecek kara operasyonları ve hava saldırılarının yer aldığı ifade ediliyor.

Diğer yandan ABD’nin onaylamayacağı bir operasyonun, İsrail’in planladığından daha sınırlı kalacağı ve Tahran’ın nükleer silah geliştirme sürecini sadece bir yıllığına geciktirebileceği aktarılıyor.

NYT’nin bugün yayımladığı analizde de İsrail ordusunun saldırı için ABD’den istihbarata ihtiyaç duyacağı belirtiliyor. Ayrıca İran’ın misilleme yapması durumunda Amerikan ordusunun İsrail’e koruma sağlaması gerekeceği ifade ediliyor.

Analizde, ABD-İran arasında nükleer anlaşma görüşmeleri sürerken İsrail’in böyle bir saldırı düzenlemesinin Tel Aviv-Washington hattında gerilim yaratacağı belirtiliyor. Trump’ın Gazze savaşında İsrail’e verdiği desteğin tehlikeye girebileceği yorumu da yapılıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dünkü açıklamasında Tahran'a saldırı tehdidini yineleyerek "neye mal olursa olsun İran'ın nükleer silah elde etmesini engelleyeceklerini" söylemişti.

Öte yandan ABD-İran müzakerelerini yürüten Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Mossad Direktörü David Barnea’yla dün gizli görüşme yaptığı aktarılıyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Axios’a konuşan İsrailli yetkililer, Dermer ve Barnea’nın İran’ın nükleer programının durdurulmasını istediğini söylüyor. Witkoff’unsa “nükleer krizin diplomatik yoldan çözümüne” ve İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin durdurulmasına odaklanıldığını söylediği belirtiliyor.

ABD ve İran’dan heyetler, Umman’da 12 Nisan’da yapılan görüşmenin ardından müzakerelerin “olumlu ve yapıcı” geçtiğini bildirmişti. Görüşmelerin ikinci turu İtalya’nın başkenti Roma’da bugün gerçekleştirilecek.

Independent Türkçe, Reuters, Axios, New York Times