Maldivler: Hiçbir ulusun bize zorbalık yapmaya hakkı yok

Maldivler Devlet Başkanı Muhammed Muizzu, hiçbir ülkenin kendilerine zorbalık yapma hakkının olmadığını söyledi

Muhammed Muizzu (facebook.com/przmuizzu)
Muhammed Muizzu (facebook.com/przmuizzu)
TT

Maldivler: Hiçbir ulusun bize zorbalık yapmaya hakkı yok

Muhammed Muizzu (facebook.com/przmuizzu)
Muhammed Muizzu (facebook.com/przmuizzu)

The Times of India’nın haberine göre, 5 günlük Çin ziyaretinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Muizzu, "Maldivler küçük olabilir. Ancak bu hiçbir ülkeye bize zorbalık taslama hakkı vermez." dedi.

Maldivler'den üç yetkilinin Hindistan ve Başbakan Narendra Modi hakkındaki "alaycı" sosyal medya paylaşımları üzerinde iki ülke arasında yaşanan gerginlik üzerine konuşan Muizzu, Hint Okyanusu’nun belli bir ülkeye ait olmadığını belirtti.

Muizzu, Maldivler'in küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen geniş bir münhasır ekonomik bölgeye sahip olduğunu vurgulayarak, "Maldivler bu okyanustan en büyük paya sahip ülkelerden biridir. Bu okyanus belirli bir ülkeye ait değil." ifadesini kullandı.

Maldivler'in hiçbir ülkenin arka bahçesi olmadığını kaydeden Muizzu, "Biz, bağımsız ve egemen bir devletiz." diye konuştu.

Muizzu, Çin ile ilişkilerinin karşılıklı saygı çerçevesinde olduğunu ve Pekin’in Maldivler'in içişlerine karışmayacağını sözlerine ekledi.

Sosyal medya hesaplarından Hindistan ve Modi hakkındaki paylaşımlarında "palyaço" nitelemesi yapan ve alaycı emojiler kullanan Maldivler Gençlik Bakanlığından 3 yetkili görevlerinden uzaklaştırılırken, Hindistan, Maldivler'in Yeni Delhi Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırmıştı.

Maldivler'de, başkent Male'nin belediye başkanıyken geçen yıl 30 Eylül'de yapılan başkanlık seçimlerine aday olan Muizzu, Devlet Başkanı İbrahim Muhammed Salih'e karşı oyların yüzde 54,06'sını alarak kazanmıştı.

Muizzu, "Çin yanlısı" bir aday olarak görülürken, rakibi Salih ise "Hindistan yanlısı" olarak değerlendiriliyordu.

Yeni seçilen Devlet Başkanı, seçim kampanyasında ülkenin dış politikasında Hindistan ile ilişkilere öncelik veren geleneksel tutumuna son vereceğini duyurmuş, göreve başladıktan kısa süre sonra Hint askeri personeli ve varlıklarının ülkeden çekilmesi talimatını vermişti.



ABD: Dünya Mirası Alanı yakınlarında patlamaya Husi füzesi neden oldu

Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)
Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)
TT

ABD: Dünya Mirası Alanı yakınlarında patlamaya Husi füzesi neden oldu

Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)
Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)

ABD ordusu dün yaptığı açıklamada, Yemen'in başkenti Sana'da UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bir bölgenin yakınlarında pazar günü meydana gelen patlamanın ABD hava saldırısından ziyade Husilerin attığı bir füzeden kaynaklandığını belirtti.

Husi Sağlık Bakanlığı, ABD'nin Sana'nın bir mahallesine düzenlediği saldırıda 12 kişinin öldüğünü açıkladı. Sana'nın Eski Şehri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Başkan Donald Trump geçtiğimiz ay ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarının yoğunlaştırılması talimatını vermiş, yönetim de İran'ın müttefiki Husiler Kızıldeniz'deki gemi trafiğine saldırmayı bırakana kadar onlara saldırmaya devam edeceklerini açıklamıştı.

ABD Merkez Komutanlığı sözcüsü, Yemen'deki Husi yetkililer tarafından bildirilen hasar ve kayıpların “muhtemelen meydana geldiğini”, ancak ABD saldırısından kaynaklanmadığını söyledi. Sözcü, o gece bölgeye en yakın ABD saldırısının beş kilometreden daha uzakta olduğunu ifade etti.

ABD askeri sözcüsü, ordunun hasara ilişkin değerlendirmesinin, “pazardaki füze parçalarının üzerinde Arapça yazılar olduğunu belgeleyen videolar da dahil olmak üzere yerel raporların” incelenmesine dayanarak bir “Husi hava savunma füzesinden” kaynaklandığı sonucuna vardığını belirtti. Sözcü, Husilerin daha sonra iki Yemenliyi tutukladığını, olayla herhangi bir kanıt sunulmadığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’ten aktardığına göre bir Husi yetkilisi, Amerika'nın inkarının Husileri itibarsızlaştırma girişimi olduğunu ifade etti.