İran, Erbil'de "Mossad'ın ana karargahını da balistik füzelerle vurduğunu" iddia etti

İran, bölgedeki terörist grupların ve casusların karargahlarına balistik füzelerle saldırıları kapsamında Irak'ın Erbil kentinde İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın karargahını da balistik füzelerle vurduğunu iddia etti

(AA)
(AA)
TT

İran, Erbil'de "Mossad'ın ana karargahını da balistik füzelerle vurduğunu" iddia etti

(AA)
(AA)

İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından yapılan açıklamada, Suriye topraklarındaki terör örgütü DEAŞ'a ait hedeflerin yanı sıra Irak'ın Erbil kentinde İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın karargahının da balistik füzelerle hedef alındığı bildirildi.

İsrail'in, Devrim Muhafızları ve İran destekli milis grupların komutanlarının öldürülmesine karşı düzenlendiği belirtilen saldırılarda, "İran'daki casusluk faaliyetlerinin ve terör eylemlerinin planlanmasının merkezi olan Mossad'ın Erbil'deki ana casusluk karargahlarından birinin imha edildiği" ifade edildi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Irak'ın Erbil kentindeki füze saldırılarıyla ilgili haberlerin ardından bölgedeki "İran karşıtı terörist grupların ve casusların karargahlarını balistik füzelerle vurduğunu" açıklamıştı.

Bu açıklamanın ardından yayımlanan ikinci açıklamada, terör örgütü Suriye'de terör örgütü DEAŞ'a ait hedeflerin de İran'dan fırlatılan balistik füzelerle bombalandığı aktarılmıştı.

Saldırıların, terör örgütü DEAŞ'ın üstlendiği Kirman'daki canlı bomba saldırısı, Rask kentinde güvenlik güçlerini hedef alan saldırı ile Suriye'de Devrim Muhafızları Ordusunun üst düzey komutanlarından Razi Musevi'nin öldürüldüğü saldırılara karşı gerçekleştirildiği belirtilmişti.

Irak'ın Erbil kentinde birçok noktada füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırıları düzenlendiği bildirilmişti.

Yerel medyada yer alan haberlerde, başta ABD'nin Erbil Başkonsolosluğu ve Erbil Uluslararası Havalimanı yakınlarında bulunan ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyon üssü olmak üzere birçok bölgede patlama sesleri duyulduğu ifade edilmişti.



“İnsani durumu yakından takip ediyor”... Prens William Filistinli yardım görevlilerini ağırladı

İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
TT

“İnsani durumu yakından takip ediyor”... Prens William Filistinli yardım görevlilerini ağırladı

İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)
İngiliz Prensi William, Londra'da katıldığı bir konferansta konuşuyor (DPA)

İngiltere Prensi William, Ortadoğu'daki acılardan duyduğu endişeyi dile getirerek Filistinli yardım görevlilerini ağırladı.

Prens William, perşembe günü İngiliz Kızılhaçı ve Filistin Kızılayı temsilcileriyle bir araya geldi.

Şarku'l Avsat'ın The Telegraph gazetesinden aktardığına göre, her iki yardım kuruluşunun da öncelikleri arasında yer alan Gazze'deki çatışmalar, görüşmelerin ana gündem maddesi oldu.

Uluslararası bir devlet adamı olarak rolü giderek artan Prens, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısından bu yana İsrail ve Gazze'deki gelişmeleri yakından takip ediyor.

Kensington Sarayı sözcüsü dün yaptığı açıklamada, “Galler Prensi, Ortadoğu'daki insani durumu yakından takip etmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Filistin Kızılayı Derneği'nden bin 600'den fazla çalışan ve gönüllü, Gazze'de hayat kurtaran destek sağlıyor, acil yardım malzemeleri dağıtıyor ve 100 binden fazla kişiye tıbbi destek sunuyor.

Filistin Kızılayı Derneği'nden sekiz sağlık görevlisi mart ayında, Gazze'de görev yaparken öldürüldü ve bir meslektaşları hala kayıp. Dernek, Gazze'deki insani durumun “dayanılmaz” olduğunu ve hızla kötüleştiğini ifade etti.

Prens, Şubat 2024'te, İsrail ile diplomatik anlaşmazlığın fitilini ateşlemekle tehdit eden sert ifadeli bir müdahalede bulunarak, çatışmaların sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

Prens'in açıklaması, insani yardım çalışmalarına katılan İngiliz Kızılhaç çalışanlarıyla yaptığı görüşme ve bölgede çalışan meslektaşlarına hitaben yaptığı konuşma sırasında yapıldı. Prens, şiddetin kendisini “bir baba olarak çok etkilediğini” belirtti.

Prens, "Çok sayıda kişinin öldüğünü" söyleyerek, daha fazla insani yardım, rehinelerin serbest bırakılması ve "çatışmaların en kısa sürede sona erdirilmesi" çağrısında bulundu.

Bu müdahalesi, İngiliz başbakanının desteğini aldı ve başbakan, ulusun “tek ses” olarak konuşması gerektiğini söyledi.