Tapınağın masrafları devlet tarafından değil, toplanan 361 milyon dolarlık bağış fonundan ödeniyor (CNN / Shri Ram Janmabhoomi Teerth Kshetra Vakfı)
Hindistan'da eskiden tarihi bir caminin yer aldığı arazide pazartesi açılışı yapılacak tapınak, Hindu milliyetçileri için heyecan yaratırken, Müslüman azınlıklara geçmişteki zulümleri hatırlatıyor.
ABD'nin önde gelen gazetelerinden CNN'in haberinde, Uttar Pradeş eyaletinin Ayodhya şehrinde pazartesi açılacak tapınağın, Hindular arasında coşku yarattığı belirtti.
Öte yandan azınlıktaki Müslümanlar içinse açılışın, iktidardaki radikal sağcı Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetimi altında "daha da belirginleşen dini bölünmenin acı verici bir hatırlatıcısı olduğu" ifade edildi.
Hindistanlı inşaat firması Larsen and Toubro'nun yapımını üstlendiği Ram Mandir tapınağı, yaklaşık 28 hektarlık bir alana kuruldu. Henüz inşaatın tüm aşamaları bitmese de projenin tamamlandığında 180 milyon dolara mal olacağı öngörülüyor.
1 - Nasıl bir açılış töreni yapılacak?
Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin katılımıyla düzenlenecek törende, aralarında üst düzey siyasetçilerin de olduğu yaklaşık 7 bin kişinin yer alması planlanıyor.
Yerel medyadaki haberlerde, pazartesi günü yaklaşık 100 kiralık uçağın Ayodhya'ya inmesinin beklendiği, otel rezervasyonlarındaki artış nedeniyle gecelik konaklama fiyatlarının 1200 dolara kadar çıktığı bildirildi.
Tören farklı ülkelerdeki Hindistan büyükelçiliklerinin yanı sıra New York şehrindeki ünlü Times Meydanı'nda yer alan dev ekranlardan canlı yayımlanacak.
Modi ise açılış töreninden önce Hinduizm geleneklerine uygun şekilde 11 gündür oruç tutuyor.
2 - Tapınak neden tartışma yaratıyor?
Ram Mandir tapınağı eskiden 16. yüzyıldan kalma bir caminin yer aldığı araziye inşa ediliyor.
Bu arazide, Babür Devleti'nin kurucusu Babür Şah'ın komutanlarından Mir Baki'nin 1528'de inşa ettirdiği Babri Camisi yer alıyordu. Ancak cami, 1980'lerde Hindu milliyetçisi örgütler tarafından hedef gösterildi.
Radikal sağcı Hindular, 16. yüzyıldan kalma camiye taş ve demir sopalarla saldırmıştı (AFP)
Babri Camisi arazisinin Tanrı Rama'nın doğduğu yer olduğunu ve ibadethanenin Rama'nın tapınağı üzerine inşa edildiğini savunan Hindu milliyetçileri, 1992'de düzenledikleri saldırılarla camiyi yıktı.
BJP ve diğer radikal sağcı grupların örgütlediği bu olayın ardından Müslümanlarla Hindu milliyetçileri arasında çıkan çatışmalarda en az 2 bin kişi yaşamını yitirdi.
Daha sonra bölgede Ram Mandir tapınağının inşa edilmesi için yürütülen kampanyada, Yüksek Mahkeme ibadethanenin inşası için 2019'da izin çıkardı.
Bunun ardından Modi'nin de katıldığı törenle Ağustos 2020'de tapınağın temelleri atıldı. Aynı yıl tapınağın inşası için devlet tarafından Shri Ram Janmabhoomi Teerth Kshetra adlı vakıf da kurulmuştu.
Ayrıca Yüksek Mahkeme, 1992'de caminin yıkılmasıyla ilgili yargılanan, aralarında BJP'den üst düzey isimlerinden de bulunduğu 32 kişinin 2020'de beraatine karar verdi.
Modi, 2014'te iktidara geldiğinden beri Ram Mandir'in inşasını defalarca seçim vaadi olarak gündeme getirdi.
3 - Müslümanlar tapınak için ne diyor?
Yaklaşık 1,4 milyar nüfusa sahip Hindistan'da neredeyse 200 milyon Müslüman yaşıyor. Tapınak açılışının düzenleneceği 3 milyonluk nüfusa sahip Ayodhya şehrindeyse 500 bine yakın Müslüman var.
Müslümanlar, 2019'daki Yüksek Mahkeme kararını beklerken toplu dua etmişti (Reuters)
CNN, birçok kişinin sosyal medyada dayanışma sergilediğini, bazı hesaplardan yapılan paylaşımlardaysa can güvenlikleri açısından tören günü Müslümanlardan tren ve otobüsleri kullanmamaları istendi.
Tüm Hindistan Müslüman Meclisi Birliği (AIMIM) partisinin lideri Asaduddin Uveysi ise yaptığı konuşmada "Gençler, mescidimizi kaybettik, orada neler yapıldığını görüyorsunuz. İçiniz acımıyor mu?" dedi.
4 - Muhalefet nasıl tepki veriyor?
Ülkedeki ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi (INC), tapınak açılışının BJP tarafından siyasi propaganda olarak kullanıldığını belirterek töreni boykot edeceklerini açıkladı.
BJP Sözcüsü Sudhanshu Trivedi ise INC'nin kararına tepki göstererek, muhalefetin "Modi'ye karşı aşağılık kompleksiyle hareket ettiğini" savundu.
İran: Recai Limanı patlamasının ardında 'ihmal' var
İran İçişleri Bakanı İskender Mümini Pazartesi günü yaptığı açıklamada geçtiğimiz Cumartesi günü ülkenin en büyük ticari limanında meydana gelen patlamanın “ihmal” ve güvenlik önlemlerine uyulmamasından kaynaklandığını söyledi. Bugün yayınlanan son bilançoya göre 65 kişinin ölümüne neden olan yangını itfaiyeciler üç gündür söndürmeye çalışıyor.
Mümini devlet televizyonuna şu açıklamalarda bulundu: “Bazı suçlular tespit edildi ve tutuklandı... Özellikle güvenlik önlemlerine uyulmaması ve sivil savunma açısından ihmaller olmak üzere eksiklikler vardı." Recai limanını ziyareti sırasında yaptığı açıklamada gerekli tedbirlerin alınacağını ve herhangi bir düzeyde görevlerini ihmal eden tarafların sorumlu tutulacağını söyledi.
Görgü tanıkları olay günü saat 12:04'te, kesin nedeni henüz belirlenemeyen küçük bir alevin fark edildiği yaklaşık bir dakika içinde yangının güçlü bir şekilde yayıldığı ve büyük bir patlamanın meydana geldiğini belirttiler.
Soruşturmaların güvenlik prosedürlerine uyum, sivil savunmanın etkinliği ve yanıcı maddelerin beyanının doğruluğuna odaklanacağını söyledi.
Kanıt ve ön belgeleri toplamak ve patlamanın koşullarına ilişkin kapsamlı bir soruşturma yürütmek üzere özel bir komite kurulduğunu duyurdu.
Parlamento komitesi
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif, “Tüm yetkililerin tutumu peşin hükümlü sonuçlardan kaçınmaktır” dedi. Yetkililerin kazanın nedenlerini araştırdığını söyleyen Arif, hükümetin ilk fırsatta kazanın nedenleri hakkında doğru bilgi vermeyi planladığını da sözlerine ekledi.
İran Meclis Başkanı Recai limanına milletvekillerinden oluşan bir heyet gönderdi. Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, dört komitenin patlamayla ilgili herhangi bir ihmal ya da kasıt olup olmadığını incelediğini söyledi.
Kalibaf X platformunda yaptığı açıklamada denetim, güvenlik ve yargı kurumları ile parlamentonun dört ihtisas komitesinin (altyapı, ulusal güvenlik, içişleri ve sağlık) üyelerinin “olayda herhangi bir ihmal ya da kasıt olup olmadığını ortaya çıkarmak için kapsamlı bir soruşturma yürütmek” üzere çalıştıklarını belirterek patlamada herhangi bir ihmal ya da kasıt varsa bunu kamuoyuna duyurma sözü verdi.
Yargı Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Eje, soruşturma sonuçlarının hızlı bir şekilde açıklanması gerektiğini söyledi ve başsavcıya güvenlik ve istihbarat kurumlarıyla işbirliği içinde Mina Recai dosyasını acil ve kararlı bir şekilde takip etmesi ve herhangi bir kurum ya da kademede herhangi bir hata tespit edilmesi halinde yasal işlem başlatması talimatını verdi.
Milletvekili Sara Fallahi, “Olayın nedeni tespit edilmiştir ve Ulusal Güvenlik Komitesi'nin raporunda ele alınacaktır” dedi. Parlamento heyetinin raporunu Salı ya da Çarşamba günü sunması bekleniyor.
Yangın söndürme operasyonu
Açıklamalar, itfaiyeciler yangını kontrol altına almaya çalışırken ve patlamanın temel nedenini belirlemeye yönelik soruşturmaların tamamlanmasını beklerken geldi.
Patlamanın nedeni hemen anlaşılamadı, ancak limanın gümrük ofisi büyük olasılıkla tehlikeli ve kimyasal maddelerin depolandığı bir depoda çıkan yangının sonucu olduğunu söyledi.
Sosyal medyada yayınlanan kamera görüntüleri olayın küçük bir yangın ve turuncudan kahverengiye dönen bir dumanla başladığını ve ardından bir alev topunun patladığını gösteriyor. Yangın bir depoya yığılmış konteynırlarda şiddetlenirken, dumanın yanından küçük bir vinç geçiyor ve yakınlarda yürüyen adamlar görülüyor.
Küçük ateş ve dumanın ortaya çıkmasından yaklaşık bir dakika sekiz saniye sonra, yakınlardan araçlar geçerken alev topu patlıyor ve insanlar tehlikeden kaçarken görülüyor.
İran lideri Ali Hamaney facianın ardında “ihmal ya da kasıt” olup olmadığının belirlenmesi için kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını emretti.
Bender Abbas'ın parlamentodaki milletvekili Fatime Cerara, patlamayla ilgili soruşturmanın iki ana olasılığı araştırması gerektiğini söyledi: İhmal ya da sabotaj.
Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Basın Ajansı'na konuşan Cerara, “Nedeni ne olursa olsun, ister ihmal, ister dikkatsizlik, ister sabotaj olsun, şeffaflık gereklidir. Kamuoyuna dürüst ve net bilgi verilmeli ve olayın tam olarak nasıl gerçekleştiği açıklanmalıdır” dedi.
Cerara ayrıca olayın zamanında rapor edilmediğini belirterek kamuoyunun bilgilendirilmesindeki gecikmeyi de eleştirdi.
Bir gün bir madenin çökmesi ve ertesi gün yeni bir kazaya tanık olmamız mantıklı olmadığını ifade eden Cerara ülkenin kriz yönetimi yöntemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etti.
İran'ın Recai limanında büyük bir patlamanın ardından çıkan yangının üçüncü gününde yoğun duman yükseliyor (AFP)
Patlama Cumartesi günü, dünya petrol üretiminin beşte birinin geçtiği stratejik Hürmüz Boğazı yakınlarındaki limanda meydana geldi.
İran devlet medyası, İran'ın en önemli konteyner limanı olan Bender Abbas'ta meydana gelen büyük patlamada ölü sayısının en az 65'e yükseldiğini bildirdi.
Resmi IRNA haber ajansı, Hürmüzgan eyaleti kriz yönetimi müdürü Mihrdad Hassanzadeh'e dayandırdığı haberinde “138 yaralı halen hastanede tedavi görüyor” dedi.
Limanda çok sayıda konteynerin karıştığı patlama ve yangınların ardından yaralı sayısı bini aştı.
Pazartesi sabahı devlet televizyonunda canlı olarak yayınlanan görüntülere göre, Recai limanındaki istiflenmiş konteynerlerin üzerinde hala yoğun siyah dumanlar yükseliyor.
İran televizyonu yangını söndürmek için çalışan yoğun itfaiyecilerin görüntülerini yayınladı ve hasarın yangın tamamen kontrol altına alındıktan sonra değerlendirileceğini söylerken, sahada istiflenmiş konteynerlerin üzerinde yükselen kalın duman bulutları görülebiliyordu.
Pazartesi gününün ilerleyen saatlerinde Hürmüzgan eyaletindeki Kızılay Derneği Başkanı Muhammed Salahşur İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada Recai limanındaki yangının “tamamen kontrol altına alındığını ve söndürme çalışmalarının devam ettiğini” söyledi.
Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan Pazar günü yakınlardaki güney şehri Bender Abbas'ta yaralıları kabul eden hastaneleri ziyaret etti.
Patlamadan bu yana yetkililer bölgedeki tüm okulların ve işyerlerinin kapatılmasını talimatını verdi ve bölge sakinlerini “bir sonraki duyuruya kadar” dışarı çıkmamaya ve koruyucu maske takmaya çağırdı.
Bu arada üç Rus uçağı da Bender Abbas'taki yangın söndürme ekiplerine katıldı. ı Mehr'in bildirdiğine göre, hava formasyonu iki ağır yük su bırakma uçağının yanı sıra bir komuta uçağını da içeriyor. İçişleri Bakanı daha sonra bunu yalanladı.
Bu gelişme Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Pazar günü taziyelerini sunmasının ve İran'a yangının söndürülmesi için yardım önerisinde bulunmasının ardından geldi.
İran'ın Moskova Büyükelçisi Kazım Celali, X platformunda attığı bir tweet'te Rus yetkililerin destek talebine derhal yanıt vererek gece boyunca iki B-200 ve bir Ilyushin-76 olmak üzere üç özel yangın söndürme uçağı gönderdiğini söyledi. Yardım ekipleriyle birlikte Recai limanındaki yangını kontrol altına almaya çalışıyor.
İtfaiyeciler İran'ın Recai limanında büyük bir patlamanın ardından çıkan yangınla mücadele etmek için su hortumları kullanıyor (AFP)
Mesud Pezeşkiyan hükümetine yakın Cumhuri İslami gazetesi İran'da kötüleşen güvenlik durumunu eleştirdi.
Olayın ülkenin “güvenlik bağlamından ayrı tutulamayacağını” kaydeden gazete, “bu patlamanın statükoyu sona erdirecek bir dönüm noktası olup olmayacağını” sorguladı.
Gazete ayrıca olayı İran-ABD müzakerelerinin üçüncü turuyla ilişkilendirerek “İsrail'in müzakereleri engelleme girişimlerinin başarısız olması nedeniyle olaya karışmış olabileceğini” belirtti. Haberde bu tür olayların başka limanlarda da tekrarlanabileceği uyarısında bulunuldu.
Reformist Sobhe_no gazetesi, “gizemli” olayın bir sabotaj operasyonuna işaret edebileceğini söyledi. Gazete, olayın müzakereler ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun müzakerelere karşı açıklamasıyla aynı zamana denk gelen “siyasi zamanlamasının”, olayı şüpheli bir güvenlik mesajı haline getirebileceğini de sözlerine ekledi.
Sazandegi, olayın üzerinden iki gün geçmesine rağmen olayın nedeni hakkında kesin bir bilgi verilmemesini eleştirdi.
New York Times, İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı olan ve adının açıklanmasını istemeyen bir kaynağa dayandırdığı haberinde patlayan maddenin katı roket yakıtının ana maddesi olan sodyum perklorit olduğunu söyledi.
Savunma Bakanlığı sözcüsü Rıza Talay Nik daha sonra televizyona yaptığı açıklamada “Bölgede askeri yakıt ya da askeri kullanım amaçlı ithal ya da ihraç edilmiş herhangi bir sevkiyat söz konusu değildir” dedi.
Devlete ait ISNA haber ajansının bildirdiğine göre İran gümrüğü Pazartesi günü yaptığı açıklamada patlayan ve alev alan ithal sevkiyatın “gümrük gözetimi altında olmadığını ve sevkiyatın gümrükte beyan edildiğini gösteren bir gümrük beyanname numarası bulunmadığını” söyledi.
Açıklamada, “Bir sevkiyat limana ulaştığında, kargo manifestosu limana verilir ve ardından gümrük işlemlerinin tamamlanması için gümrüğe beyan edilir” denildi. “Bu sevkiyatın gümrük beyanname numarası yoktu ve sevkiyat ve gemi gümrüğün gözetimi altında değildi” denildi.
Parlamentonun Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi milletvekili Sara Fallahi, Recai limanına varışta mal ve kargoların depolara aktarıldığını ve “denetimin ancak mal sahibi tarafından bir beyanname sunulduktan sonra yapıldığını” söyledi. “Tanımlanamayan mallar hiçbir koşulda ticari bölgeye girmemelidir” diyen Fallahi, “malların giriş ve çıkışının limanlarda X-ray cihazlarıyla kontrol edilmesi ve malların kaynaktan varış noktasına nasıl taşındığının teyit edilmesi gerektiğini” sözlerine ekledi.
Fallahi, “Patlama, çoğu tarım sektöründe olmak üzere yaklaşık 2 bin konteyneri ve çok sayıda malı tahrip etti” dedi.
Patlama, İran ve ABD heyetlerinin Tahran'ın nükleer programına ilişkin üst düzey dolaylı görüşmeler için Maskat'ta bulundukları ve her iki tarafın da ilerlemeye katkıda bulunduğunu söylediği sırada meydana geldi.
İranlı yetkililer patlamayı bir kaza olarak değerlendiriyor gibi görünse de, patlama aynı zamanda İran'ın düşmanı İsrail ile yıllardır süren yeraltı savaşının arka planında meydana geldi.
Washington Post, İsrail'in 2020 yılında Recai limanını hedef alan bir siber saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi.