İngiltere, İsrail’e istihbarat sağlamak için Gazze üzerinde 50 gözlem uçuşu gerçekleştirmiş

İngiltere’nin 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde katliam yapan Tel Aviv yönetimine istihbarat sağlamak için bölgede 50 gözlem uçuşu gerçekleştirdiği belirtildi

(AA)
(AA)
TT

İngiltere, İsrail’e istihbarat sağlamak için Gazze üzerinde 50 gözlem uçuşu gerçekleştirmiş

(AA)
(AA)

Askeri ve istihbarat kurumlarının çalışmalarına ilişkin araştırma haberleri yapan İngiliz Declassified UK'in haberinde, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin (GKRY) güneyindeki İngiltere'nin Akrotiri Hava Üssü'nden kalkan İngiliz uçaklarının, İsrail’e istihbarat sağlamak için aralık ayının başından itibaren günde ortalama 1 sefer olmak üzere Gazze üzerinde 50 gözlem uçuş yaptığı kaydedildi.

Haberde, İngiliz ordusunun İsrail ile hangi istihbaratı paylaştığına ilişkin soruları yanıtsız bıraktığı, ancak uçuş takip kayıtlarının analizi sonucu Gazze üzerindeki uçuşlarda, istihbarat, gözetleme ve hedef tespit uçağı olarak bilinen "Shadow R1" türü uçağın kullanıldığının belirlendiği belirtildi.

Gazze üzerindeki uçuşların ilk olarak 3 Aralık’ta başladığı ve 3 Ocak’ta ise aynı günde 3 uçuş gerçekleştirildiği aktarılırken, bu uçuşların yaklaşık 6 saat sürdüğü kaydedildi.

İngiltere Savunma Bakanlığından 3 Aralık’ta yapılan açıklamada, Gazze’deki esirlerin kurtarılmasına destek olmak amacıyla İsrail'e istihbarat sağlamak için Gazze üzerinde gözetleme uçuşları yapılacağı bildirilmişti.

Öte yandan, Declassified’ın 26 Kasım tarihli haberinde, Rum tarafından kalkan ABD ve İngiliz askeri uçaklarının İsrail'e yardım ettiği ve 13 ila 26 Ekim arasında Akrotiri-Tel Aviv arasında aralarında C-17A nakliye uçağı da dahil 33 askeri uçuş yapıldığı belirtilmişti.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 10 bin 800'ü çocuk, 7 bin 250’si kadın olmak üzere 24 bin 927 Filistinli öldürüldü, 62 bin 388 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.



ABD’de hazırlanan bir istihbarat raporu, İran'ın nükleer programının saldırılarla yok edilemeyeceğini ortaya koydu

ABD'nin hava saldırısı sonrasında İsfahan Nükleer Teknoloji Merkezi'ndeki yıkılmış binaları gösteren uydudan çekilen bir fotoğraf (Reuters)
ABD'nin hava saldırısı sonrasında İsfahan Nükleer Teknoloji Merkezi'ndeki yıkılmış binaları gösteren uydudan çekilen bir fotoğraf (Reuters)
TT

ABD’de hazırlanan bir istihbarat raporu, İran'ın nükleer programının saldırılarla yok edilemeyeceğini ortaya koydu

ABD'nin hava saldırısı sonrasında İsfahan Nükleer Teknoloji Merkezi'ndeki yıkılmış binaları gösteren uydudan çekilen bir fotoğraf (Reuters)
ABD'nin hava saldırısı sonrasında İsfahan Nükleer Teknoloji Merkezi'ndeki yıkılmış binaları gösteren uydudan çekilen bir fotoğraf (Reuters)

ABD’de hazırlanan gizli bir istihbarat raporu, ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının Tahran'ın nükleer programını sadece birkaç ay geriye götürdüğünü ve Başkan Donald Trump'ın söylediği gibi bu programı tamamen yok edemediğini ortaya koydu.

ABD basını salı günü, Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) istihbarat kolu Savunma İstihbarat Ajansı raporuna aşina kaynaklara dayanarak, pazar günü gerçekleştirilen saldırıların uranyum zenginleştirme tesislerini veya stoklarını tamamen yok etmediğini bildirdi.

Rapora göre saldırılar bazı tesislerin girişlerini kapatsa da yeraltında bulunan binalara hasar veremedi.

Ancak Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, bu değerlendirmenin ‘tamamen yanlış olduğunu ve çok gizli olarak sınıflandırılmış olmasına rağmen sızdırıldığını’ vurguladı.

Leavitt, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Bu değerlendirmenin sızdırılması, Başkan Trump'ı zayıflatmak ve İran'ın nükleer programını yok etmek için görevlerini kusursuz bir şekilde yerine getiren cesur savaş pilotlarının itibarını zedelemek için yapılan bir girişimdir” ifadelerini kullandı.

Leavitt, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herkes, her biri 30 bin ton ağırlığında 14 bomba hedeflerine kusursuz bir şekilde isabet ettiğinde tamamen yok olacağını bilir.”

İki adet B-52 bombardıman uçağı, geçtiğimiz pazar günü, İran'ın iki nükleer tesisini GBU-57 bombalarıyla vurdu. Bir denizaltı ise üçüncü bir tesisi Tomahawk füzeleriyle vurdu.

ABD'nin saldırılarını ‘olağanüstü bir askeri başarı’ olarak nitelendiren Trump, saldırıların İran'daki üç nükleer tesisi tamamen yok ettiğini vurguladı. ABD Savunma Bakanı Peter Hagerty ise ABD ordusunun ‘İran'ın nükleer programını yok ettiğini’ açıkladı.

Ancak daha ihtiyatlı bir tutum sergileyen ABD Genelkurmay Başkanı General Dan Keane, ön değerlendirmelerin üç nükleer tesisin de ciddi hasar gördüğünü ve tahrip olduğunu gösterdiğini söyledi.

İran hükümeti ise nükleer programının devamını sağlamak için ‘gerekli önlemleri aldığını’ açıkladı.

Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, tesislerin yeniden faaliyete geçirilmesine yönelik planların önceden hazırlandığını ve stratejilerinin üretim ve hizmetlerin kesintiye uğramamasını sağlamak olduğunu söyledi.

İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in danışmanı ise ülkesinin ABD saldırılarına rağmen zenginleştirilmiş uranyum stoklarını elinde tutmaya devam ettiğini ve ‘oyunun henüz bitmediğini’ söyledi.

Ne olmuştu?

İsrail, 13 Haziran'da İran'ın nükleer faaliyetlerini engellemek amacıyla nükleer tesisleri, bilim adamlarını ve üst düzey askeri komutanları hedef alan daha önce benzeri görülmemiş bir hava saldırısı başlattı.

Trump, haftalarca 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiği anlaşmanın yerine, İran'ın nükleer programını durdurması karşılığında yaptırımların kaldırılmasını öngören alternatif bir anlaşma arayışıyla diplomatik çabaların önünü açtı. Ancak sonunda askeri müdahale kararı aldı.

ABD Genelkurmay Başkanı General Keane, ABD'nin askeri operasyona, aralarında hayalet bombardıman uçakları, savaş uçakları, hava ikmal uçakları, güdümlü füze denizaltıları, istihbarat, gözetleme ve keşif uçaklarının da olduğu 125 uçakla katıldığını açıkladı.