BM Genel Sekreteri Guterres: Bölgesel gerginlik tehlikesi gerçeğe dönüştü

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
TT

BM Genel Sekreteri Guterres: Bölgesel gerginlik tehlikesi gerçeğe dönüştü

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres dün (Salı) Gazze’deki savaşın bölge dışında huzursuzluğu körüklediğini belirterek, Batı Şeria’da ‘tehlikeli gelişmeler’ yaşandığını vurguladı.

Guterres, BM Güvenlik Konseyi’nin bir oturumunda, bölgesel gerginlik tehlikesinin artık bir gerçek haline geldiğine yönelik uyarıda bulunarak, taraflara huzursuzluğu körükleyecek söylemlerden kaçınmaları çağrısında bulundu. Arap Dünyası Haber Ajansı’nın haberine göre Genel Sekreter, Kızıldeniz’deki durumla ilgili endişesini dile getirerek ateşkes ihtiyacını vurguladı. Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik tüm saldırıların durdurulması gerektiğini belirten BM Genel Sekreteri, rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulunarak, onların serbest bırakılması için mümkün olan her türlü çabayı sürdüreceğini belirtti. Mısırlı ve Katarlı yetkililerle bu kişilerin serbest bırakılmasına ilişkin çabalar konusunda iletişim halinde olduğunu da sözlerine ekledi.

BM Genel Sekreteri ayrıca, ‘İsrail hükümetinin en üst düzeyleri tarafından, iki devletli çözümün net bir şekilde ve tekrar tekrar reddedilmesinin kabul edilemez’ olduğunu söyledi. Guterres, “Gazze'nin tüm nüfusu, modern tarihte benzeri görülmemiş bir ölçekte ve hızda yıkıma maruz kalıyor… Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı çıkarabilecek hiçbir şey yoktur” dedi.

Filistin’deki insani durumun ‘korkunç’ olduğunu belirten Guterres, “Gazzeliler sadece sürekli bombardıman nedeniyle ölüm veya yaralanma riskiyle karşı karşıya kalmıyor, aynı zamanda hepatit A, dizanteri ve kolera gibi bulaşıcı hastalıklara yakalanma olasılıklarının da artmasıyla karşı karşıya kalıyor” dedi.

Guterres, etkili tıbbi tahliye sistemine yönelik acil ihtiyaç olduğunu vurguladı. Şu anda Gazze Şeridi’nde herhangi bir insani operasyon yapılmasının mümkün olmadığını açıklayan Genel Sekreter, İsrail’i Gazze Şeridi’nin kuzeyinde insani yardım operasyonlarını engellemekle suçladı ve insani nedenlerden ötürü bir kez daha ateşkes çağrısında bulundu.



ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
TT

ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)

ABD, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ve Ruanda'ya barış ve maden anlaşması için baskı yapıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Danışmanı Massad Boulos, Reuters’a verdiği röportajda, bölgeye Batılı ülkelerden milyar dolarlık yatırım yapılmasını sağlayacak bir anlaşma istediklerini söylüyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın iki ay içinde Beyaz Saray’da anlaşma imzalamasını hedeflediklerini belirtiyor.

KDC'de 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup orduyla mücadeleyi sürdürüyor. Ruanda tarafından yönetildiği öne sürülen örgüt, Goma ve Bukavu gibi iki büyük kentle birlikte maden zengini başka bölgeleri de kontrol ediyor. M23 militanlarının çoğu, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Boulos, iki ülkenin de güvenlik endişelerini giderecek adımları atmasını istediklerini söylüyor. Bu kapsamda Ruanda’nın askerlerini Kongo’dan çekmesi ve M23’e desteğini sonlandırması talep ediliyor. KDC’nin de Ruanda hükümetine karşı savaşan Ruanda’nın Kurtuluşu için Demokratik Güçler (FDLR) örgütüne desteği kesmesi isteniyor.

Trump’ın danışmanı, ilerleme kaydedilip edilmediğinin tespiti için ABD, Katar, Fransa ve Togo’nun yer aldığı bir komite oluşturulduğunu da sözlerine ekliyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın barış tekliflerinin değerlendirileceğini ve taraflar arasında mutabakata varıldığında maden anlaşmalarının imzalanacağını belirtiyor:

Barış anlaşmasını imzaladığımızda, KDC’yle maden anlaşması da aynı gün tamamlanacak. Ardından Ruanda’yla da farklı ölçekte bir maden anlaşması imzalanacak.

Londra merkezli Financial Times’ın marttaki haberinde, Trump yönetiminin maden anlaşması için KDC lideri Félix Tshisekedi’yle görüşme yaptığı yazılmıştı. ABD’nin, KDC’ye destek karşılığında bakır, kobalt ve uranyum gibi nadir bulunan madenlere erişim istediği aktarılmıştı.

Trump yönetimi, benzer bir anlaşmayı uzun müzakerelerin ardından 30 Nisan’da Ukrayna’yla da imzalamıştı. Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında, Ukrayna’nın nadir toprak elementlerine ve doğal kaynaklarına erişebilecek.

Independent Türkçe, Reuters, FT