Pentagon'un yeni Suriye planı YPG'de şaşkınlık yarattı

Yeni plan ABD güçlerinin bölgeden çekilebileceği tartışmasını yeniden gündeme taşıdı

ABD yönetimi 2014'ten bu yana Suriye'de YPG'yle işbirliği yapıyor (Reuters)
ABD yönetimi 2014'ten bu yana Suriye'de YPG'yle işbirliği yapıyor (Reuters)
TT

Pentagon'un yeni Suriye planı YPG'de şaşkınlık yarattı

ABD yönetimi 2014'ten bu yana Suriye'de YPG'yle işbirliği yapıyor (Reuters)
ABD yönetimi 2014'ten bu yana Suriye'de YPG'yle işbirliği yapıyor (Reuters)

ABD Savunma Bakanlığı'nın, Suriye'de yeni bir plan üzerinde çalıştığı iddia edildi.

Al-Monitor'de Amberin Zaman imzasıyla yayımlanan yazıda, Pentagon'un ABD'nin yenilenen Suriye politikası kapsamında, Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin çatısını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'yle (SDG) Esad rejimi arasında bir ittifak oluşturmayı planladığı öne sürüldü.

ABD yönetiminden kaynaklar, SDG ve Şam yönetiminin DEAŞ'a karşı bir araya gelmesinin istendiğini vurguladı.

Pentagon'un sunduğu planla ilgili detay vermeyen kaynaklar, amacın orta ve uzun vadede SDG'yi korumak olduğuna dikkat çekti.

İddiaya göre, konuyla ilgili toplantı 18 Ocak'ta Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından Pentagon'un talebi üzerine organize edildi.

Daire yöneticileri düzeyinde yapılan toplantıya Dışişleri Bakanlığı, CIA ve diğer kurumlardan temsilciler de katıldı. Toplantıda herhangi bir karar alınmadığı belirtilirken, konunun bir sonraki toplantıda bu kez daire başkanları ve bakan yardımcıları seviyesinde tartışılacağı ifade edildi.

Konuya yakın bir kaynak, herhangi bir karar alınmasının aylar sürebileceğine dikkat çekerken, Donald Trump'ın başkan seçilmesi durumunda "her şeyin mümkün olacağını" söyledi. 

ABD yönetiminden kaynaklar, konuyla ilgili yapılan toplantının Suriye'nin kuzeydoğusunda görev yapan 900 Amerikan askerinin bölgeden çekileceğinin bir işareti olup olmadığına yönelik soruları yanıtsız bıraktı.

Biden yönetimi daha önce Suriye'deki askeri birliklerin yakın bir zamanda çekilmesinin söz konusu olmadığını vurgulamıştı.

Ancak uzmanlar, 7 Ekim'deki Hamas saldırılarının ardından bölgede artan tansiyonun ABD askerlerinin çekilmesini kaçınılmaz hale getirebileceğine dikkat çekiyor.

YPG plandan habersiz

Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin üst düzey isimlerinden Mazlum Kobane, konuyla ilgili pazar günü Al-Monitor'e yaptığı açıklamada, Pentagon'un planlarından haberdar olmadığını söyledi.

Kobane, "Bunu ilk kez sizden duyuyorum. Esad rejimiyle ilişkilerimize bakılırsa bu uygulanabilir değil. Rejim, Kürtlerin de dahil olduğu demokratik bir gelecek için herhangi bir diyalog kurmayı reddediyor" ifadelerini kullandı.

Kobane, "DEAŞ şu anda Fırat'ın batısında, Deyrizor'daki rejim bölgesinde geniş alanları kontrol ediyor ve Şam'a ulaşan ana yol üzerinde varlık gösteriyor. Şaşkınım ve bu rezalet planın arkasındaki nedenleri idrak edemiyorum" diye konuştu.

ABD askerlerinin bölgeden çekilmesiyle ilgili tartışmaların İran destekli militan gruplara dayandırıldığını söyleyen Kobane, buna karşın aslında bu konuyu gündeme taşıyanın Türkiye olduğuna inandığını belirtti.

Al-Monitor'de yer alan haberde Pentagon'un, 2023 baharında ABD'nin Suriye'den çekilmesine ilişkin bazı simülasyon tatbikatları yaptığı da öne sürüldü.

Independent Türkçe



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.