Finlandiya Dışişleri Bakanı Valtonen: İsrail için meşru müdafaa dönemi bitti

Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını eleştirerek, İsrail’in artık meşru müdafaa iddiasında bulunamayacağını söyledi

(AA)
(AA)
TT

Finlandiya Dışişleri Bakanı Valtonen: İsrail için meşru müdafaa dönemi bitti

(AA)
(AA)

Valtonen, Alman medya kurumu RedaktionsNetzwerk Deutschland'a (RND) verdiği röportajda, her gün Gazze’de çok sayıda sivilin öldüğünü ve İsrail’in bunu önlemek için yeterli çabayı göstermediğini belirtti.

“İsrail hala meşru müdafaa iddiasında bulunabilir mi?” şeklindeki soruya Valtonen, “Hayır, meşru müdafaa dönemi bitti. Çok açık söylüyorum, artık yeter, Gazze'deki sivil halkın çatışmalarda derhal 'insani ara'ya ve insani yardıma ihtiyacı var." dedi.

Valtonen, insanların açlık çektiğine ve temiz içme suyu bulunmadığına işaret ederek, “Bu özellikle İsrail’den kaynaklanıyor. Yardım taşıyan çok sayıda kamyonun sınırı geçmesine izin verilmeli ve herkese gıdalar dağıtılmalı. İsrail, insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişine izin vermek için daha fazla sınır kapısını açmalı.” şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği’nin (AB) Arap ülkeleriyle kalıcı bir barış planına yönelik çalışmalarını olumlu bulduğunu aktaran Valtonen, “AB'de iki devletli çözümün tek çözüm olabileceği konusunda hemfikir olmamızdan memnuniyet duyuyorum. Elbette, İsrailliler ve Filistinliler için güvenlik garantileri gibi ayrıntıların müzakere edilmesi gerekiyor. Ancak bölge ülkeleri bu plan üzerinde mutabık kalırsa, bu barışçıl bir geleceğe doğru atılmış önemli bir adım olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya ile sorunlara da değinen Valtonen, Rusya’nın üçüncü ülkelerden gelen düzensiz göçmenleri Finlandiya’ya ve AB’ye gönderdiği için birkaç haftadan beri ülkenin doğu sınırında sorunlar yaşadıklarını ve Rusya ile olan sınırı kapatmak zorunda kaldıklarını anlattı.

Valtonen, Finlandiya’nın sadece kendisinin değil, aynı zamanda AB ve NATO'nun sınırlarını da koruduğunu aktararak, “Rusya gibi bir ülke hibrit bir savaş için insanları istismar ettiğinde buna karşı koymak için mevcut yasalar yeterli değil.” diye konuştu.

Rusya ile sınırları kapatmalarına rağmen geçen hafta 15 düzensiz göçmenin kara sınırından Finlandiya’ya girdiği bilgisini paylaşan Valtonen, bunun sadece yasa dışı değil, aynı zamanda eksi 20 derecede ve karda çok tehlikeli olduğunu belirtti.

Valtonen, Rusya'nın Finlandiya’yı ve Avrupa'yı istikrarsızlaştırmaya yönelik girişimlere devam edeceğini beklediklerini kaydetti.



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.