ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Ukrayna’ya yardım konusunda anlaşma ihtimalini reddetti

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson (Reuters)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson (Reuters)
TT

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Ukrayna’ya yardım konusunda anlaşma ihtimalini reddetti

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson (Reuters)
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson (Reuters)

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, dün (26 Ocak Cuma) Ukrayna’ya yönelik askeri finansmanın yenilenmesine ilişkin herhangi bir metin üzerinde anlaşmaya varılmadığını belirtti.

AFP’nin haberie göre milletvekillerine hitaben yazdığı bir mesajda, Senato’nun bir anlaşmaya varamayacak gibi göründüğünü söyleyen Johnson, Cumhuriyetçi Parti’nin bunu Temsilciler Meclisi’nde her halükârda onaylamayacağını, bu durumun da anlaşmanın öleceği anlamına geldiğini dile getirdi. Senato, iki parti arasında ‘üçüncü yılında Rus işgaline karşı mücadele eden Ukrayna ordusuna büyük yardım sağlayacak’ bir anlaşmaya varmaya çok yaklaşmıştı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın da mensup olduğu Demokrat Parti, Cumhuriyetçilerin ısrarı üzerine, yardım yasasını ABD ile Meksika arasındaki sınıra ilişkin geniş kapsamlı bir güvenlik değişiklikleri paketiyle ilişkilendirmeyi kabul etti.

Öyle görünüyor ki Biden’ın Ukrayna’ya yardım etmeye yönelik dış politika hedefini koruma karşılığında, Cumhuriyetçilere ABD'ye yasadışı göçle mücadele taleplerinde önemli bir kazanım sağlamayı amaçlayan karmaşık müzakereler çöktü.

Bu gelişme, önümüzdeki Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi partinin adayı olması muhtemel görünen eski Başkan Donald Trump’ın baskısından sonra yaşandı. Trump, Washington’un Ukrayna’daki savaş çabalarına verdiği desteği sorgularken, seçim kampanyasının merkezine yasadışı göç konusunu yerleştirdi.

Trump, bu hafta Senato’da müzakere edilen geniş sınır reformlarına karşı olduğunu ifade etti. Üst düzey Cumhuriyetçiler önerilen önlemlerin son yıllarda sınır geçişlerine yönelik en sert yeni kısıtlamaları temsil edeceğini söylese de Trump, bunun anlamsız olduğunu söyledi.

Johnson’a göre Biden, sınır felaketinin sorumluluğunu taşıyor. Mike Johnson, Cumhuriyetçilerin gelecek haftadan itibaren İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas’ı azletmeye çalışacaklarına dikkati çekti.

Johnson, Mayorkas’a yönelik azil oylamasının mümkün olan en kısa sürede yapılacağını belirtti. Ayrıca Temsilciler Meclisi suçlamaları kabul etse bile (Çünkü konseydeki 100 üyeden 51’i Demokrat) Mayorkas’ı Senato’da kınanmasının imkansız olacağını ifade etti.



İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
TT

İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Tahran'a karşı ‘tarihi bir zafer’ ilan ettiği 12 günlük savaşın ardından dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemenin tüm dünyanın ‘görevi’ olduğunu söyledi.

Saar X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik yakın bir tehdit karşısında son dakikada harekete geçti” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Saar sözlerini şöyle sürdürdü: “İran İsrail'in ortadan kaldırılması çağrısında bulunmaya ve bunu başarmak için harekete geçmeye devam ediyor. Dünyanın en aşırılık yanlısı rejiminin en tehlikeli silahı edinmesini tüm uygun araçlarla engellemek uluslararası toplumun görevidir.”

Saar'ın paylaşımı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, İsrail ile İran arasındaki savaş sırasında 22 Haziran'da ABD tarafından bombalanan İran nükleer tesislerini ziyaret etmekte ısrar eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin ‘kötü niyetini’ kınayan açıklamalarına yanıt niteliğindeydi.

İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurmasının ardından İran Meclisi, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA ile iş birliğini askıya alan bir yasa tasarısını kabul etti.

Ülkesi, yıllardır UAEA'nın İran'ın nükleer programını denetlemesini etkisiz olmakla eleştiren Saar, “İran rejimi aynı kalmaya devam ediyor. Uluslararası toplumu kandırmayı sürdürüyor ve nükleer programının etkin bir şekilde denetlenmesini engellemek için aktif bir şekilde çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre Ortadoğu'daki tek nükleer güç olan İsrail, yıllardır İran'ı atom bombası peşinde koşmakla suçluyor, Tahran ise bunu sürekli olarak reddediyor.

Güvenliğine yönelik ‘yakın’ bir tehdit olduğunu ileri süren İsrail, nükleer ve balistik füze programlarını imha etmek amacıyla 12 Haziran'da İran'a saldırdı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'un İran'a dayattığı ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından salı akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, “Tarihi bir zafer elde ettik” dedi.

Netanyahu, “İran asla nükleer silaha sahip olamayacak… İran'ın nükleer programını engelledik. Eğer İran'da herhangi biri bunu yeniden inşa etmeye çalışırsa, her türlü girişimi engellemek için aynı kararlılıkla, aynı yoğunlukla hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.