Belçika Suriyeli eski Şebbiha liderini yargı önüne çıkartıyor

Selamiye’de görevli eski Şebbiha lideri Belçika’da tutuklandı

Esed rejiminin eski istihbarat görevlileri İyad el-Garib ve Enver Raslan’ın Koblenz’deki duruşmasından bir kare (Arşiv-AFP)
Esed rejiminin eski istihbarat görevlileri İyad el-Garib ve Enver Raslan’ın Koblenz’deki duruşmasından bir kare (Arşiv-AFP)
TT

Belçika Suriyeli eski Şebbiha liderini yargı önüne çıkartıyor

Esed rejiminin eski istihbarat görevlileri İyad el-Garib ve Enver Raslan’ın Koblenz’deki duruşmasından bir kare (Arşiv-AFP)
Esed rejiminin eski istihbarat görevlileri İyad el-Garib ve Enver Raslan’ın Koblenz’deki duruşmasından bir kare (Arşiv-AFP)

Belçika, 2011’den bu yana Suriye’deki savaş suçlarının faillerini takip eden Avrupa ülkeleri arasına katıldı. Polis, insanlığa karşı suç işleme ithamını içeren tutuklama emrine dayanarak zanlı Hüseyin A’yı gözaltına aldı. Zanlı birkaç ay sürebilecek iddianamenin yayınlanmasını beklemek üzere hapse atıldı.

Zanlı, Hama yakınlarındaki Selamiye bölgesinde Ulusal Savunma Komitelerine bağlı Şebbiha milislerinin komutanıydı. Hüseyin A. erkek ve kadın sivilleri hukuksuz biçimde kaçırarak Hama’daki Suriye ordusunun askeri güvenlik birimlerine teslim etmekten sorumluydu.

Hüseyin A., 2015 yılında aile birleşimi için Belçika’ya gelmiş, Belçika vatandaşlığına başvurmuştu ve karar bekliyordu.

Zanlı aleyhine dosyayı hazırlayıp Belçika savcısına teslim eden Suriye Hukuki Çalışmalar ve Araştırma Merkezi Müdürü Suriyeli Avukat Enver el-Bunni, Hüseyin A’nın işkenceye maruz kalacaklarını bilerek sivilleri merkezlere teslim ettiğini söyledi.

Bunni Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda, işkencecilik ile itham edilen zanlılara yöneltilen suçlamaların ‘önemli’ olduğuna dikkat çekerek, ‘işkencenin yukarıdan gelen emirlerle yapıldığını’ bunun da üst düzey yetkililerin suçlara karıştığını kanıtladığını belirtti. Araştırma merkezinin bu davada 10’dan fazla tanık toplayabildiğini açıkladı.

Bunni, Belçika’daki tutuklunun davasının, iki ay önce Hollanda’da tutuklanan, duruşması başlayana kadar gözaltında tutulacak olan ‘Ulusal Savunma Komiteleri’ Şebbiha milislerinin lideri olan bir başka sanıkla bağlantılı olduğunu açıkladı.

Almanya, Suriyeli eski askerlere karşı dava açan ilk ülke olmuştu. Fransa, Hollanda, İsveç ve şimdi de Belçika Almanya’nın izinden gitti.



Beyaz Saray: İran, ABD saldırıları öncesinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadı

Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
TT

Beyaz Saray: İran, ABD saldırıları öncesinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadı

Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)

Beyaz Saray’dan dün yapılan açıklamada ABD'nin İran'daki üç nükleer tesise düzenlediği bombardıman öncesinde Tahran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadığı vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan basınında ABD istihbaratının gizli bir raporunun sızdırılmasını sert bir dille eleştirmişti. Söz konusu raporda ABD'nin İsrail'i desteklemek için İran'ın başkent Tahran'ın güneyindeki Fordo ve ülkenin orta kesimlerindeki Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine düzenlediği askeri saldırının işe yarayıp yaramadığını sorguluyordu.

Bu özel saldırıların gerçekleştirilmesinden bu yana Trump, saldırıların üç nükleer tesisi tamamen yok ettiğini sürekli olarak vurguladı.

Ancak uzmanlar, İran'ın bu nükleer tesislerdeki yaklaşık 400 kilogramlık yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokunu boşaltarak saldırıyı önlemiş olabileceği ihtimalini ortaya attılar.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt dün, Fox News haber ağına yaptığı açıklamada, “Size temin ederim ki, ABD, saldırılardan önce yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumun taşındığına dair herhangi bir kanıta rastlamadı” dedi. Leavitt, bunun aksini iddia eden haberlerin ‘yanlış bilgi içerdiğini’ vurguladı.

Beyaz Saray Sözücüs, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Şu anda nükleer tesis sahalarında bulunanlar, cumartesi gecesi yapılan başarılı saldırılar sonucunda devasa enkaz altında gömülü durumda.”

Öte yandan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe dün yaptığı açıklamada, ‘güvenilir bilgilere’ göre Tahran'ın nükleer programının ‘son saldırılardan ciddi şekilde zarar gördüğünü’ söyledi.

Ratcliffe, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada bu kararın, tarihi olarak güvenilir ve doğru bir kaynaktan/yöntemden elde edilen yeni bilgilere dayandığını, bu bilgilere göre İran'ın birçok önemli nükleer tesisinin tahrip edildiğini ve yeniden inşasının yıllar alabileceği belirtti.

Tahran dün, 12 gün süren savaş sırasında İsrail ve ABD'nin bombardımanları sonucunda nükleer tesislerinin büyük hasar gördüğünü kabul etti.

Öte yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, Fransa merkezli televizyon kanalı France 2'ye verdiği demeçte, UAEA’nın çatışmaların başlamasından itibaren zenginleştirilmiş uranyumu artık denetleyemediğini, ancak bu maddenin kaybolduğu veya saklandığı izlenimi vermek de istemediğini söyledi.

ABD merkezli televizyon ağı CNN'in salı günü yayınladığı gizli bir belgeye göre ABD'nin İran’a düzenlediği saldırılar, Trump'ın sürekli söylediğinin aksine, İran'ın nükleer programını tamamen yok etmek yerine sadece birkaç ay geriye götürdü.

Belgenin yayınlanması Trump'ı öfkelendirdi. Trump, Savunma Bakanı Pete Hagerty'nin perşembe sabahı saat 8.00’da (dünya saatiyle 12.00) ‘ABD’li büyük savaş pilotlarının şerefini savunmak için’ bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.