Türkiye, güvenlik, su, enerji ve ekonomik iş birliği konularını birbirine bağlayarak PKK'ya karşı Bağdat ve Erbil ile üçlü iş birliği arayışında

Türkiye, güvenlik, su, enerji ve ekonomik iş birliği konularını birbirine bağlayarak PKK'ya karşı Bağdat ve Erbil ile üçlü iş birliği arayışında
TT

Türkiye, güvenlik, su, enerji ve ekonomik iş birliği konularını birbirine bağlayarak PKK'ya karşı Bağdat ve Erbil ile üçlü iş birliği arayışında

Türkiye, güvenlik, su, enerji ve ekonomik iş birliği konularını birbirine bağlayarak PKK'ya karşı Bağdat ve Erbil ile üçlü iş birliği arayışında

Türkiye, Ankara, Bağdat ve Erbil arasında üçlü bir iş birliği mekanizması yoluyla PKK ve onun kuzey Irak'taki destekçilerinin üzerindeki ilmiği sıkılaştırmak amacıyla Irak'la istihbarat ve güvenlik iş birliğini artırma çabalarına başladı. Bu kapsamda Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, bir haftadan kısa süre içinde yaptığı iki ziyarette Bağdat ve Erbil'deki yetkililerle iki tur görüşme gerçekleştirdi. Kalın, Milli Güvenlik Kurulu 25 Ocak Perşembe günü Ankara'da toplanmadan önce geçtiğimiz salı günü (23 Ocak) Bağdat'ı ziyaret ederek Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin yanı sıra Sünni, Şii ve Türkmen temsilcileriyle görüştü. Daha sonra 28 Ocak Pazar günü Erbil'i ziyaret eden Kalın, Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesut Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, İçişleri Bakanı Reber Ahmed, geçtiğimiz günlerde Ankara'yı ziyaret eden ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la görüşen Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan ve ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salihi ile görüşmeler gerçekleştirdi.

PKK’ya karşı iş birliği

Türk kaynaklara göre Kalın'ın görüşmesinde bölgedeki gelişmeler, Türkiye, Bağdat ve Erbil ilişkileri, terörle mücadelede iş birliği, hem Türkiye hem de Irak için tehdit oluşturan PKK'ya karşı savaş ve Türkiye'nin sınırlarının ve halkının güvenliğini sağlamak amacıyla PKK’yla mücadelesini sürdürme kararlılığı ele alındı. PKK'nın 23 Aralık'ta 12 ve 12 Ocak'ta 9 Türk askerinin öldürüldüğü iki saldırısının ardından Türkiye, Kuzey Irak'ta PKK mevzilerine yoğun hava saldırısı düzenledi. Ankara, en büyük bileşenini Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) PKK’nın Suriye'deki uzantısı olarak görüyor. Ankara ayrıca Kürdistan Demokratik Ulusal Birlik Partisi ile PKK arasındaki iş birliği konusunda uyararak yeni önlemlerin sinyalini verdi. Türkiye, PKK'ya karşı savaşında KDP liderleriyle olan ittifakına da güveniyor. Diğer yandan Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) liderleriyle aynı dosyaya ilişkin anlaşmazlıklar ışığında, KYB'yi gizli anlaşma yapmak ve Süleymaniye vilayetindeki nüfuz alanlarını PKK unsurlarına açmakla suçluyor.

Güvenlik ve ekonomi dosyalarını birleştirme

Türkiye son hamlelerinde güvenlik ve ekonomik iş birliğini önemli bir kart olan su meselesiyle ilişkilendirmeye odaklanmış görünüyor. 19 Aralık'ta Ankara'da düzenlenen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi sonucunda iki komşu ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesine yönelik bir yol haritası ortaya konuldu. Toplantıya Türkiye tarafından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın katıldı. Irak tarafında ise Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Savunma Bakanı Sabit Muhammed Said Rıza el-Abbasi, Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) Başkanı Falih el-Feyyad, IKBY İçişleri Bakanı Reber Ahmed ve Irak Milli Güvenlik Müsteşarı Kasım el-Araci yer aldı.

İki taraf zirvede, terörle mücadele, PKK faaliyetleri, su ve Irak'ın petrol taşımacılığı konularını derinlemesine ele aldı. İlgili kurumlarla ilişkileri güçlendirecek, iki ülkenin dışişleri bakanlıkları ile koordineli olarak takip edip uygulanacak bir yol haritası hazırlandı. PKK'nın iki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan gerginlikteki rolü ele alınırken, Irak tarafının ülkenin egemenlik ve bağımsızlığına meydan okuduğu için PKK’yı topraklarından silmek istediği vurgulandı. Türk tarafı, bölge halklarına en büyük zararı veren ve diğer ülkelerin elinde oyuncak haline gelen terör örgütüyle (PKK) mücadelede Irak’a her türlü desteği vermeye hazır olduğunu yineledi. Geçtiğimiz perşembe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Komşu Irak'la artan temaslar, ortak coğrafyamızda barışın sağlanmasına yönelik çabaları ve terör örgütleriyle mücadelede atılması gereken somut adımları güçlendirmiştir.”

Türk askeri varlığı

Türkiye, terörü kaynağında ortadan kaldırmayı esas alan yeni güvenlik anlayışına dayalı olarak, beş yıldır Kuzey Irak'ta ‘Pençe’ adı verilen bir dizi askeri operasyon gerçekleştiriyor. Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Önümüzdeki bahara kadar Kuzey Irak'ta yeni kuracağımız üslerimizin altyapısını tamamlamış olacağız ve teröristleri bölgeye ayak basamaz hale getireceğiz.”

Irak'ın tahminlerine göre Türkiye, Bağdat'la daha önceki dönemlerde imzaladığı mutabakat zaptı uyarınca sınır boyunca 51 askeri noktaya, Başika'da ise bir askeri üsse sahip. Çeşitli askeri noktalarda ve üslerde bulunan Türk askeri personelinin sayısının 7 binden fazla olduğu tahmin ediliyor ve bu sayı Irak topraklarının derinliklerine kadar geniş alanlardan geçerek yaklaşık 100 kilometreye ulaşıyor. Ancak Türk kuvvetlerinin daimî askeri varlığı meselesi Bağdat ile Ankara arasında zaman zaman gerilime neden oluyor. İki tarafın da bu konuda anlaşmasını sağlayacak ve PKK’ya karşı etkin iş birliği oluşturacak formül bulunmaya çalışılıyor.

Irak, 2018'den bu yana Türkiye'nin Irak topraklarına yönelik 22 bin 700'den fazla ihlalini kaydetti. Türkiye'nin müdahalelerine karşı 296 protesto notası sundu ve bunları 2022'de Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne sunduğu şikâyet dilekçesine dahil etti.



Askeri uzmanlar: Putin'in stratejisi "elit" Rus birliklerini zayıflatıyor

Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)
Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)
TT

Askeri uzmanlar: Putin'in stratejisi "elit" Rus birliklerini zayıflatıyor

Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)
Donetsk'in doğusundaki bölgede, Ukrayna savunması son aylarda Rus güçlerinin yoğun insan gücü karşısında zorlanıyor (Reuters)

Önde gelen bir savaş gözlemcisi, Ukrayna'da savaşan ve daha önce "elit" diye nitelenen Rus birliklerinin, Rusya'nın "kıyma makinesi"' diye tanımlanan askerlerini dalga dalga savaşa sürme stratejisi nedeniyle cephede köhneleştiğini söyledi.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (Institute for the Study of War, ISW), bir zamanlar Ukraynalılara yönelik saldırılarında özel taktik operasyonlar yürüten ordu birliklerinin "gücünün yetersiz" olduğunu ve artık "eşsiz taktikler" uygulayamayan piyade öncülüğündeki saldırılara bel bağladığını aktardı.

ABD merkezli düşünce kuruluşu, perşembe günkü güncellemesinde, geçmişte "elit" kabul edilen birliklerin "artık bir doktrin çerçevesinde eşsiz taktikler kullanmaktansa piyade öncülüğünde cephe saldırılarıyla taktiksel başarılar elde etmeye çalışan, gücü yetersiz motorlu tüfek birlikleri gibi işlediğini" söyledi.

Kuzey Kore birliklerinin "son derece yıpratıcı" piyade saldırılarında kullanılması, Kim Jong-un'un birliklerinin Rus ordusuna uyumunu da zorlaştırıyor.

Bazı askeri uzmanlar, Rusya'nın özellikle doğu cephesinde kullandığı, çok sayıda askerin Ukrayna savunmasına saldırdığı ve ilerlemeyi görece artırmak amacıyla yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği stratejiyi, "kıyma makinesi" taktiği diye adlandırıyor.
 

zxcsdfv
Donetsk bölgesinin doğusundaki Chasiv Yar'ın havadan görüntüsü, Rus ve Ukrayna güçleri arasındaki ağır çatışmaların ardından harabeye dönen cephe kentini gösteriyor (AP)

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı'nın istatistikleri, Rusya'nın her gün 1000'in üzerinde askerin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını gösteriyor. Bu, Ukrayna'nın 2023 yazındaki karşı saldırısı sırasındaki sayının neredeyse iki katı.

ISW, "Rusya'nın savaşını sürdürme yöntemini" nedeniyle, "Rusya'nın Ukrayna'yı tamamen işgal etmeden önce var olan çeşitli Rus düzenleri arasındaki nitelik ayrımlarının giderek geçersizleştiğini" belirtti.

Rusya, Ukrayna'nın doğusunda aylardır yavaşça ilerliyor ve saldırılarının pek çoğunu Donetsk bölgesine yoğunlaştırıyor. Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin, göreve geri geldikten sonraki ilk gününde Ukrayna'yla savaşı sonlandırmak için çalışmalara başlayacağını ileri süren ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump ocak ayında Beyaz Saray'a dönmeden olabildiğince fazla bölgeyi ele geçirmek istiyor.

Perşembe günü Rusya, Ukrayna'da yeni bir balistik füze kullanmış ve Putin, bunun Birleşik Krallık ve ABD'nin Ukrayna'ya sağladığı füzelerin Rusya'daki hedefleri vurmasına izin vermelerinden kaynaklanan bir misilleme olduğunu bildirmişti.

Televizyonda yayımlanan açıklamasında Putin şöyle demişti:

Silahlarının bizim tesislerimize karşı kullanılmasına izin veren ülkelerin askeri tesislerine karşı silahlarımızı kullanma hakkına sahip olduğumuzu düşünüyoruz.

Bu açıklama, Ukrayna kuvvetlerinin Rusya'nın Kursk bölgesinde Birleşik Krallık yapımı uzun menzilli Storm Shadow füzeleri kullanması ve ABD yapımı uzun menzilli ATACMS silahlarının da Rusya'daki hedefleri vurmasının ardından yapılmıştı.

Putin, Rusya'nın yeni orta menzilli silahı Dnipro'ya yönelik saldırısını bir yanıt olarak sınadığını söylemişti. Kremlin cuma günü, füzenin fırlatılmasının Batı'ya bir "uyarı" olduğunu bildirmişti.

Independent Türkçe