Namlular yeniden Gazze'nin kuzeyine çevrildi: Hem İsrail hem de Hamas hazırlık içinde

Radikal sağcı İsraillilerse "Filistinlilerden arındırılmış Gazze" çağrısı yapıyor

İsrail ordusunun tekrar Gazze'nin kuzeyine gönderilmesi, Hizbullah'la çatışmaları daha da tırmandırabilir (Reuters)
İsrail ordusunun tekrar Gazze'nin kuzeyine gönderilmesi, Hizbullah'la çatışmaları daha da tırmandırabilir (Reuters)
TT

Namlular yeniden Gazze'nin kuzeyine çevrildi: Hem İsrail hem de Hamas hazırlık içinde

İsrail ordusunun tekrar Gazze'nin kuzeyine gönderilmesi, Hizbullah'la çatışmaları daha da tırmandırabilir (Reuters)
İsrail ordusunun tekrar Gazze'nin kuzeyine gönderilmesi, Hizbullah'la çatışmaları daha da tırmandırabilir (Reuters)

İsrail ordusu bazı birliklerini Gazze'nin kuzeyine yönlendirirken, Hamas üyelerinin de bu bölgede yeni bir saldırı hazırlığı yaptığı bildirildi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, pazartesi günü yaptığı açıklamada Gazze Şeridi'ndeki bazı birliklerin güneyden kuzeydeki Lübnan sınırına kaydırıldığını belirtti.

Gallant, sınıra yönlendirilen birliklerin "yakın zamanda çatışmaya girebileceğini ve her duruma hazırlıklı olduğunu" söyledi. 

İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki birliklerini güçlendirmesiyle Lübnan sınırında İran destekli Hizbullah'la süren çatışmaların yoğunluğu artabilir. 

8 Ekim'den beri düzenlenen karşılıklı saldırılarda toplamda 30 Lübnanlı sivil ve 176 Hizbullah militanı ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldürüldü. 

Gallant, 22 Ocak'ta yaptığı açıklamada kuzeydeki İsrailli yerleşimcilerin güvenliği sağlanmadan Hizbullah'la çatışmaların sonlanmayacağını söylemişti. Hizbullah ise İsrail ordusu Gazze'deki askeri operasyonları durdurmadığı sürece saldırıları sürdüreceğini bildirmişti.

Öte yandan Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian, Hamas üyelerinin Gazze'nin kuzeyinde yeniden etkili hale gelmeye başladığını aktardı.

Ocakta görev süresi dolan İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eyal Hulata, Gazze Şeridi'nin orta ve kuzey bölgelerinde Hamas'ın etkisini artırdığını ve ticari faaliyetlerin kontrolünü tekrar ele geçirdiğini söyledi.

Tel Aviv merkezli düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Michael Milstein da kuzeydeki Şati, Cibaliye ve Şucaiyye mülteci kamplarında kontrolün tekrar Hamas'a geçtiğini belirtti. 

Milstein, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) operasyonlarının başarısız olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: 

Bu bölgeler Hamas'ın kontrolünde. Ortada bir kaos yok çünkü kamu düzenini fiilen Hamas'ın bir parçası olan Gazze belediyesi çalışanları ya da sivil savunma güçleri sağlıyor. Hamas halen varlığını sürdürüyor. Hamas saldırıların ardında ayakta kaldı. IDF'nin anlatımına göre Gazze'nin kuzeyinde Hamas'ın temel askeri yapısı kırıldı. Fakat bu sadece konvansiyonel bir orduda işe yarar, Hamas gibi esnek bir gerilla örgütlenmesine karşı etkisiz kalır. Daha şimdiden farklı yerlere konuşlanan keskin nişancılar ve bubi tuzakları kuran kişiler görüyoruz.

ABD'deki Washington Enstitüsü'nden Matt Levitt ise Hamas'ın savaşta ciddi güç kaybettiğini savunarak, "Kuzeye dönmüş olsalar bile bölükler ya da taburlar halinde değil, hücreler veya en iyi ihtimalle isyancı hücreler olarak savaşıyorlar" dedi.

"Filistinlilerden arındırılmış Gazze"

Öte yandan İsrail'de radikal sağcılar, pazar günü Gazze'de "Filistinlilerden arındırılmış yerleşim alanları" kurma çağrısı yaptıkları bir konferans düzenledi.

Filistin düşmanlığıyla tanınan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki Yahudi Gücü partisinin düzenlediği konferansa, radikal sağcı Dini Siyonizm Partisi'nin lideri olan Maliye Bakanı Bezazel Smotrich'in yanı sıra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud'dan üyeler de katıldı.

Ben-Gvir, Kudüs'te düzenlenen konferanstaki konuşmasında Gazze'deki Filistinlilerin "gönüllü göçünün sağlaması için yasal bir yol" bulunmasını isterken, Netanyahu'ya seslenerek "cesur hareket etme zamanının geldiğini" söyledi.

Radikal sağcıların konferansına katılanlar, Filistin karşıtı sloganlar attı (Reuters)
Radikal sağcıların konferansına katılanlar, Filistin karşıtı sloganlar attı (Reuters)

Smotrich de İsrail halkının güvenliğinin sağlanması için Gazze'de Yahudi yerleşimcilerin yaşaması gerektiğini savundu.

Gazze'de planlanan Yahudi yerleşim bölgelerine dair bir haritanın da tanıtıldığı etkinlik, İsrail'de muhalefetten tepki topladı. Ana muhalefet lideri Yair Lapid, konferansın "İsrail'e uluslararası çapta zarar verdiğini ve muhtemel esir takası anlaşmasını baltaladığını" söyledi.

Eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot da etkinliği eleştirerek "İsrail toplumunda bölünmeyi körüklediğini" belirtti.

Konferansa ABD'den de tepki geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, "sorumsuzca, pervasızca ve kışkırtıcı" diye nitelediği konferansta yapılan çağrıların, Washington'ın "Gazze topraklarında herhangi bir küçülme olamayacağına dair net tavrıyla uyuşmadığını" belirtti.

Independent Türkçe



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.