ABD'den İsrail'in UNRWA'ya dair iddiaları için "kurumun çalışmalarına gölge düşürülmemesi" uyarısı

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, 7 Ekim 2023 saldırılarına UNRWA çalışanlarının da dahil olduğuna yönelik iddialar hakkında konuştu

John Kirby (AA)
John Kirby (AA)
TT

ABD'den İsrail'in UNRWA'ya dair iddiaları için "kurumun çalışmalarına gölge düşürülmemesi" uyarısı

John Kirby (AA)
John Kirby (AA)

Kirby, gazetecilere verdiği demeçte, İsrail'in, UNRWA çalışanları konusundaki iddialarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

İsrailli yetkililerin, 13 UNRWA personelinin saldırılara karıştığına ilişkin iddialarına dair Kirby, "Bunlar yüzde olarak Gazze'de bulunan 13 bin kişi arasında küçük bir sayı olmasına rağmen ciddi iddialar." ifadesini kullandı.

Kirby, "Az sayıda kişinin olası kötü eylemleri nedeniyle" bütün kurumun çalışmalarına gölge düşürülmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Söz konusu çalışanlara yönelik iddiaların ciddiyetini göz ardı etmiyorum ve daha fazlasının olup olmadığına dair soruşturma bize daha fazla bilgi verecek." diye konuştu.

Ajansın soruşturmasını takip ettiklerini anlatan Kirby, UNRWA'ya katkılarını sürdürüp sürdürmemeyi değerlendireceklerini kaydetti.

Kirby, "(Ajansın) Bağışlara çok ama çok bağımlı olduğunun farkındayız ve ABD, uzun yıllardan bu yana önde gelen bağışçılardan olmuştur. Soruşturmanın sonuçlarına kadar UNRWA'ya olan katkılarımızı askıya aldık." diyerek, soruşturmanın güvenilir, şeffaf, kapsamlı ve zamanlı olması gerektiğinin altını çizdi.

ABD'nin aralarında olduğu çok sayıda ülke, 1949'da kurulan UNRWA'ya sağlanan fonları askıya alırken, UNRWA'nın Genel Komiseri Philippe Lazzarini 26 Ocak'ta yaptığı açıklamada, İsrail'in iddialarının ardından "birkaç" çalışanın işten çıkarıldığını ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.

Buna karşın pek çok ülke ve uluslararası kuruluş, UNRWA'ya yapılan yardımların kesilmesinden endişe duyduklarını bildirdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in bugün BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına temel katkıda bulunan üye ülke temsilcilileriyle bir araya geleceği açıklandı.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.