Askerlerini kaybeden ABD'nin İran'a yönelik üç misilleme senaryosu

Ürdün'deki drone saldırısının ardından gözler Tahran'a döndü

ABD'nin İran'a yönelik misilleme planları, Ortadoğu'da geniş çaplı bir savaş çıkmasına neden olabilir (Reuters)
ABD'nin İran'a yönelik misilleme planları, Ortadoğu'da geniş çaplı bir savaş çıkmasına neden olabilir (Reuters)
TT

Askerlerini kaybeden ABD'nin İran'a yönelik üç misilleme senaryosu

ABD'nin İran'a yönelik misilleme planları, Ortadoğu'da geniş çaplı bir savaş çıkmasına neden olabilir (Reuters)
ABD'nin İran'a yönelik misilleme planları, Ortadoğu'da geniş çaplı bir savaş çıkmasına neden olabilir (Reuters)

ABD'nin, Ürdün'de 3 Amerikan askerinin öldürüldüğü saldırının ardından İran'a misilleme için farklı senaryoları değerlendirdiği bildirildi. 

Ürdün'de Suriye ve Irak sınırına yakın noktadaki Kule 22 adlı Amerikan askeri karargahına pazar günü düzenlenen saldırıda, Pentagon'un açıkladığı rakamlara göre en az 40 kişi yaralanmıştı.

ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere Amerikalı yetkililer saldırıdan İran'ı sorumlu tutmuştu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani ise saldırıyla bağlantıları olmadığını savunarak "Bölgedeki direniş güçleri karar ve eylemlerinde İran'dan talimat almıyor" demişti.

Drone saldırısını, Irak'ta İran destekli Şii milis yapıların yer aldığı "Irak'ta İslami Direniş" adlı grup üstlenmişti. Öte yandan kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Kule 22'deki Amerikan birliklerinin düşman drone'unu kendi drone'ları zannederek vurmadığını savundu. Yetkililer, saldırının yaşandığı sırada ABD'ye ait bir drone'un da üsse geri döndüğünü ve askerlerin iki hava aracını birbirine karıştırdığını belirtti. Washington yönetiminden buna dair henüz bir açıklama yapılmadı.

Biden, İran'ı sorumlu tuttuğu saldırılara karşılık verileceğini belirtmişti. ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) aktardığına göre Washington yönetimi misilleme için üç farklı senaryo üzerinde çalışıyor. 

1 - İran'a doğrudan saldırı

Analizde, ABD'nin bugüne dek İran topraklarına doğrudan saldırı düzenlemediğine dikkat çekilerek, böyle bir seçeneğin tüm bölgeye yayılacak geniş çaplı bir savaşı tetikleyebileceği ifade edildi. 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, dünkü açıklamasında "İran'la savaşa girme niyetimiz yok" demişti.

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian'da yayımlanan analizde de Biden'ın doğrudan İran'a saldırı düzenlemesinin "Ortadoğu'da patlamaya hazır devasa bombanın fitilini ateşleyeceği" belirtildi.

WSJ'nin analizinde Biden'ın, eski lider Donald Trump'a kıyasla İran'a yönelik daha ılımlı bir politika izlediği yazılırken, yaklaşan başkanlık seçimleri nedeniyle "İran'a güçlü bir yanıt vermemesi durumunda Biden'ın zayıf görülebileceğine" işaret edildi.

ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi'nden Cumhuriyetçi Roger Wicker, en iyi yanıtın doğrudan İran topraklarına saldırı düzenlemek olduğunu savundu. 

Trump'ın eski İran danışmanı Gabriel Noronha da ancak İran'a doğrudan bir saldırının istenen etkiyi yaratacağını öne sürdü.

ABD'ye ait Kule 22, Ürdün'ün kuzeydoğusundaki Rukban bölgesinde yer alıyor (Planet Labs/AFP)
ABD'ye ait Kule 22, Ürdün'ün kuzeydoğusundaki Rukban bölgesinde yer alıyor (Planet Labs/AFP)

2 - İran destekli gruplara saldırı

WSJ'nin analizine göre Washington'ın ikinci seçeneği, İran destekli gruplara saldırı düzenlemek. 

Bu seçenekte Biden yönetiminin Suriye, Irak ve Yemen'de konuşlandırılan, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü savaşçılarına saldırabileceği ifade edildi.

Adının paylaşılmasını istemeyen bir ABD'li istihbarat yetkilisi, saldırı senaryolarında özellikle Suriye'nin kuzeydoğusundaki Deyrizor şehrinde konuşlanan Devrim Muhafızları ve Kudüs Gücü askerlerinin odakta olduğunu söyledi.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir İranlı yetkili de ABD'nin doğrudan Tahran'a saldırmasını beklemediğini ama büyük ihtimalle İran destekli milisleri vuracağını düşündüğünü söyledi. Yetkili, böyle bir saldırının "kontrol edilemez bir intikam döngüsünü başlatacağı" uyarısı yaptı.

ABD, 25 Ocak'ta İran destekli Kataib Hizbullah örgütünün Irak'taki üç üssünü vurmuştu. Operasyonun, örgütün ABD'nin Irak'taki Ayn El Esad Hava Üssü'ne 20 Ocak'ta düzenlediği saldırılara karşı misilleme olduğu bildirilmişti.

3 - Yaptırım uygulama

Washington, üçüncü seçenekte halihazırda Tahran'a uyguladığı yaptırımları sıkılaştırabilir ya da bunlara yenilerini ekleyebilir.

Mevcut yaptırımlar, İran'ın nükleer programının ve balistik füze geliştirme kapasitesinin sınırlandırılmasına yönelik. Ancak yeni yaptırımlarla İran'ın uluslararası ticaret sistemindeki konumu da zayıflatılabilir. Burada özellikle İran'dan en fazla petrol ihracatını yapan Çinli firmalar da denkleme giriyor. Ancak WSJ'nin analizinde, Çin'le ikili ilişkilerin yeniden iyileştirilmesi için Washington'ın Pekin'e uyguladığı ekonomik baskıları hafiflettiği hatırlatıldı. 

Biden yönetiminin buna alternatif olarak İran'la Rusya'nın askeri ve ekonomik işbirliğine karşı uluslararası çapta yaptırımlar uygulanması için diğer Batılı ülkelere çağrıda bulunabileceğine de işaret edildi.

Guardian'ın analizindeyse Ortadoğu'da tansiyonu yükseltmeyecek tek seçeneğin, İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarının durdurulması olacağına dikkat çekildi. Biden yönetiminin Tel Aviv'i Gazze'de bağımsız Filistin devleti kurulması için ikna etmesi gerektiği belirtilirken, böylelikle bölgedeki tüm çatışmaları tetikleyen asıl nedenin de çözüme kavuşturulacağı değerlendirmesi yapıldı.

Independent Türkçe



Şi, Çin ve Latin Amerika arasındaki "uzun süredir devam eden" dostluğa övgüde bulundu

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping  (Reuters)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping  (Reuters)
TT

Şi, Çin ve Latin Amerika arasındaki "uzun süredir devam eden" dostluğa övgüde bulundu

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping  (Reuters)
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping  (Reuters)

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bugün Pekin'de düzenlenen büyük bir bölgesel forumda yaptığı konuşmada, ülkesi ile Latin Amerika ülkeleri arasındaki "kökten gelen" dostluğa övgüde bulundu.

Çin-CELAC (Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu) Forumu'nun dördüncü bakanlar toplantısının açılış töreninde yaptığı konuşmada Şi, "Çin'in Latin Amerika ve Karayipler bölgesinden uzak olmasına rağmen, iki tarafın dostane ilişkilerinin köklü bir geçmişe sahip olduğunu” belirterek, zirveyi ‘devasa bir ağaç’ benzetmesiyle nitelendirdi.

Latin Amerika ve Karayipler bölgesinden liderler ve yetkililer, bu hafta Çin-CELAC Forumu'na katılmak üzere Pekin'e akın etti. Pekin, son yıllarda Latin Amerika ülkeleriyle ekonomik ve siyasi iş birliğini güçlendirdi ve ticari ortaklarını, ABD Başkanı Donald Trump'ın son dönemde uyguladığı yüksek gümrük vergilerine karşı ortak cephe oluşturmaya çağırdı.

Şi konuşmasında, ülkesinin bölgeyle ilişkilerine övgüde bulundu. "Çin, Latin Amerika ve Karayipler'den uzakta yer almasına rağmen, iki taraf arasında uzun bir dostça alışveriş geçmişi bulunuyor" dedi. "Ülkeler ancak birlik ve iş birliği yoluyla küresel barışı ve istikrarı koruyabilir, dünya çapında kalkınmayı ve refahı teşvik edebilirler" diyen Şi, ABD'ye yönelik örtülü bir saldırıda bulunarak "zorbalık ve hegemonyayı" kınadı.

Çin Devlet Başkanı, forumda yaptığı konuşmada, Latin Amerika ve Karayip ülkelerine 9,2 milyar dolar kredi verme sözü verdi.