Moskova'da 62 yıl sonra aynı öneri: "Küba'ya nükleer silah yerleştirelim"

ABD'nin Britanya'ya nükleer silah konuşlandıracağı iddiası Rusya'da yankı buldu

Rus ordusunun envanterinde yaklaşık 5900 nükleer başlık bulunuyor (Reuters)
Rus ordusunun envanterinde yaklaşık 5900 nükleer başlık bulunuyor (Reuters)
TT

Moskova'da 62 yıl sonra aynı öneri: "Küba'ya nükleer silah yerleştirelim"

Rus ordusunun envanterinde yaklaşık 5900 nükleer başlık bulunuyor (Reuters)
Rus ordusunun envanterinde yaklaşık 5900 nükleer başlık bulunuyor (Reuters)

Rus milletvekili Aleksey Juravlev, ülkesinin Küba ve Nikaragua gibi "dost ülkelere" nükleer silah yerleştirmesi gerektiğini söyledi.

Juravlev'in açıklaması, ABD'nin Birleşik Krallık'a nükleer silah konuşlandırmayı düşündüğü iddialarının ardından geldi.

Birleşik Krallık merkezli Telegraph gazetesi, cumartesi günü yayımladığı haberde ABD'nin Rusya tehdidine karşı 15 yıl sonra adaya nükleer silah göndermeyi düşündüğünü iddia etmişti.

Rodina (Anavatan) partisinin lideri ve Rusya Parlamentosu Savunma Komitesi Başkan Yardımcısı Juravlev, Telegram hesabından yaptığı açıklamada Britanya'nın zaten kendi nükleer silahları bulunduğunu ve ABD'nin Rusya'ya yakın bazı Avrupa ülkelerinde nükleer cephanelik konuşlandırdığını söyledi.

Juravlev, "Bu nedenle, Birleşik Krallık'a gönderilecek ek nükleer silahlar, askeri ve siyasi durumda muhtemelen bir etki yaratmayacak" dedi.

Rus vekil, "Moskova buna rağmen Küba, Venezuela ve Nikaragua gibi dost ülkelere nükleer silah yerleştirmeyi düşünmeli" ifadelerini kullandı.

Juravlev açıklamasında 1962'de Küba füze krizinin büyük bir gerilim yarattığını kabul etti.

1962'nin ekim ayında ABD yönetimi Türkiye ve İtalya'ya nükleer başlıklı füze yerleştirmiş, Moskova buna Küba'ya nükleer silah konuşlandırarak karşılık vermişti.

Washington'ın Küba'da nükleer füze rampası inşa edildiğini fark etmesinin ardından ABD gemileri Küba'yı kuşatma altına almış ve bugün Soğuk Savaş'ın doruk noktası olarak anılan gerilimin fitili ateşlenmişti.

ABD ve Sovyetler Birliği yönetimlerinin, yaklaşık iki hafta içinde, Türkiye ve Küba'daki nükleer silahların kaldırılması yönünde anlaşmaya varmasının ardından ilişkilerde yumuşama dönemi başlamıştı.

Independent Türkçe



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.