İran ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları "ikili ilişkiler ile bölgesel konuları" görüştü

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan ikili ilişkiler ile bölgesel meseleleri ele aldı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Riyad'da bir önceki toplantıda (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Riyad'da bir önceki toplantıda (SPA)
TT

İran ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları "ikili ilişkiler ile bölgesel konuları" görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Riyad'da bir önceki toplantıda (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Riyad'da bir önceki toplantıda (SPA)

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Abdullahiyan ile Suudi mevkidaşı Bin Ferhan telefonda görüştü.

İki bakan, ikili ilişkilerin yanı sıra Gazze, Batı Şeria ve Kızıldeniz’deki durum başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında istişarede bulundu.

İkili ilişkiler sürecinden duydukları memnuniyeti dile getiren taraflar, iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi ve derinleştirilmesine vurgu yaptı.

İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği suçların devam etmesinden duydukları endişeyi dile getiren Abdullahiyan ile Bin Ferhan, bu suçların sona erdirilmesi, ablukanın kaldırılması ve bölgeye barışın getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İran ile Suudi Arabistan arasındaki hac ve umre uçuşlarında yaşanan aksaklıkları ele alan Abdullahiyan ile Bin Ferhan, Suudi teknik heyetin İran’a yapacağı ziyareti değerlendirdi.

Umre seferlerinin başlamasının hızlandırılması gerektiğini ifade eden Abdullahiyan, Suudi Mevkidaşı Faysal Bin Ferhan’ın Tahran’a davet etti.



ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
TT

ABD’den vize almak isteyenlerin iletişim hesaplarında Gazze denetimi

Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)
Sosyal medya hesapları tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için denetlenecek. (Arşiv)

ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışmaya göre, Başkan Donald Trump yönetimi dün 1 Ocak 2007 ve sonrasında Gazze Şeridi'ni ziyaret eden tüm vize başvuru sahiplerinin sosyal medya denetimine tabi tutulmasını emretti.

Reuters tarafından görülen mesajda, tüm göçmen ve göçmen olmayan vizeler için sosyal medya denetimi yapılması emrinin, sivil toplum kuruluşu çalışanlarının yanı sıra Gazze Şeridi'nde resmi ya da diplomatik bir sıfatla uzun süre bulunmuş kişileri de kapsaması gerektiği belirtildi.

Mesajda, “Sosyal medya hesaplarının incelenmesi sonucunda güvenlik konularıyla ilgili potansiyel aşağılayıcı ifadeler ortaya çıkarsa, vize başvurusunda bulunan kişinin ABD ulusal güvenliği için bir risk oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi için kurumlar arası bir soruşturma olan güvenlik danışma görüşüne ihtiyaç duyulacağı belirtildi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre mesaj, ABD’nin tüm diplomatik ve konsolosluk misyonlarına gönderildi.

Trump yönetiminin ülke genelinde yüzlerce vizeyi iptal ettiği ve bazı yasal daimî mukimlerin statülerini de iptal ettiği bir dönemde gelen bu hamle, Dışişleri Bakanı'nın ülkede bulunmasının ABD dış politikasına zarar verdiğine onayladığı göçmenlerin sınır dışı edilmesine olanak tanıyan 1952 tarihli bir yasa kapsamında gerçekleşti.

Söz konusu iç yazışma 17 Nisan tarihli olup, mart ayı sonunda 300'den fazla vizeyi iptal etmiş olabileceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından imzalandı. Dışişleri Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Trump yönetimi yetkilileri, öğrenci vizesi sahiplerinin Filistinlilere verdikleri destek ve İsrail'in Gazze savaşındaki tutumunu eleştirmeleri nedeniyle sınır dışı edilme riski altında olduklarını söylüyor ve bu kişilerin eylemlerini ABD'nin dış politika çıkarlarını tehdit ettiğini belirtiyor. Trump'ın muhalifleri bu çabaları ABD Anayasasının Birinci Değişikliği uyarınca ifade özgürlüğü haklarına bir saldırı olarak nitelendiriyor.