İsrail'in Filistin devleti kurma planının ayrıntıları neler?

Savunma Bakanı Yoav Gallant, Tel Aviv'in şu anda Batı Şeria'yı yönettiği gibi Gazze'yi de yönetmesini öneriyor

Planın içeriği, İsrail'in gelecekte önereceği herhangi bir çözümde Batı Şeria'daki mevcut yerleşim yerlerinden çekilmeyeceği anlamına geliyor (AFP)
Planın içeriği, İsrail'in gelecekte önereceği herhangi bir çözümde Batı Şeria'daki mevcut yerleşim yerlerinden çekilmeyeceği anlamına geliyor (AFP)
TT
20

İsrail'in Filistin devleti kurma planının ayrıntıları neler?

Planın içeriği, İsrail'in gelecekte önereceği herhangi bir çözümde Batı Şeria'daki mevcut yerleşim yerlerinden çekilmeyeceği anlamına geliyor (AFP)
Planın içeriği, İsrail'in gelecekte önereceği herhangi bir çözümde Batı Şeria'daki mevcut yerleşim yerlerinden çekilmeyeceği anlamına geliyor (AFP)

Savaşın doğası, sürekliliği ve bitiminden sonra Gazze'yi kimin yöneteceği konusunda İsrail'deki siyasi ve askeri liderlik arasında anlaşmazlık, çatışma ve çekişmeler zirvede.

Sağın Gazze'nin yeniden işgali ve yerleşimi çağrısında bulunduğu yerleşim konferansından sonra durum daha da kötüleşti.

Konferans İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, en yakın arkadaşı, Stratejik İşler Bakanı ve Askeri Kabine üyesi Ron Dermer'e emanet ettiği bir planını ortaya çıkardı.

Ayrıca Dermer'in çarşamba günü ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Washington'da görüşmesi bekleniyor.

Açıklandığı üzere Dermer, Washington'la "esir anlaşması, koordinasyon ve mutabakat" konularını görüşmek için yola çıktı.

Ancak belirtilmeyen bir husus, esir anlaşmasının -ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in hafta sonundaki Tel Aviv ziyaretinden önce İsrail'in, Gazze savaşının sona ermesinin ertesi günü için- Washington'un temel talebi olan bir plan geliştirme yönündeki engelleri aşma çabaları kapsamında yapılmış olmasıdır.

Dermer'in planını Sullivan'la görüşmesi bekleniyor.

Açığa çıkan bilgilere göre bu plan birkaç aşamada uygulanacak ve Hamas'la hiçbir ilişkisi olmayan ve Mahmud Abbas'ın otoritesine yakın olmayan Filistinliler tarafından yönetilecek askerden arındırılmış bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacak.

Planın aşamaları

Bu planın ilk aşaması, Gazze'de, belirli bir süre için, geçiş aşamasında insani yardımın taşınmasından ve sivil halkın bakımından sorumlu olacak tam bir İsrail askeri yönetiminin kurulmasını içeriyor.

Paralel olarak uygulanacak ikinci aşamada ise Arap ülkelerinin katılacağı uluslararası bir koalisyon oluşturulacak.

Bu koalisyonun misyonu, planın hazırlayıcılarının Hamas'a ait olmayan ve doğrudan Mahmud Abbas'ın otoritesiyle özdeşleşmeyen yetkililer ve kişileri içeren "yeni Filistin Yönetimi"ni kurmak olacak.

Planın ayrıntılarını yayınlayan İsrailli siyaset uzmanı Ben Caspit'e göre bu yönetim, Gazze'nin sorumluluğunu İsrail'den alacak ve bu aşamada askeri yönetim ilga edilecek.

Ordu Gazze Şeridi'nden tamamen çekilecek ancak Tel Aviv, tıpkı bugün Batı Şeria'da olduğu gibi Gazze Şeridi'nde de güvenlik güçlerini görevlendirme hakkını saklı tutacak.

Gazze Şeridi'ndeki durumun istikrarı ve yeni Filistin Yönetimi'nin başarısı sağlandıktan sonra, ki bu tahminlere göre iki ila dört yıl sürecek, Batı Şeria'da kapsamlı bir reform gerçekleştirilecek.

Bildirilenlere göre Filistin Yönetimi ve İsrail, Filistin eğitim sistemi ve İsraillilerin "terörizmle mücadele" olarak adlandırdığı alanda eğitim materyallerini temin etmeye istekli olacak.

Şartlı onay

Bu planın bu aşamasının başarılı olması durumunda, sadece İsrail, Filistin Devleti'ni, Filistin Otoritesi'nin kontrolündeki silahsız bölgelerde tanımaya razı olacak.

Ayrıca, günümüzde kendi egemenliği altındaki bölgelerin yerleşim birimleri boşaltılmadığı sürece Filistin'e devredilme olasılığını da düşünecek.  

Plan, İsrail'in gelecekteki herhangi bir çözümde Batı Şeria'daki var olan yerleşimlerden çekilmeyeceği anlamına geliyor.

Bu, başlı başına büyük bir sorundur, ancak plan bu konuya değinmemektedir.

Ben Caspit, şunları söyledi:

Bu plan İsrail'de, iş insanları grubu olarak adlandırılan bir grup tarafından gizlice formüle edildi ve resmi ABD forumlarına sunuldu. Bahse konu plan, Netanyahu'nun Orta Doğu'da kapsamlı bir çözüme yönelik ABD girişimiyle mücadelesinde bir deneme balonu görevi görüyor.

Güvenlik ve askeri personel, İsrail'in ve sakinlerinin güvenliği pahasına olsa da sonuçta Netanyahu'nun kişisel çıkarlarının belirleneceğine inanıyor.

Ben Caspit, Netanyahu'nun zamanının kısıtlı olduğunu ve mevcut mirasının 7 Ekim katliamı ve İsrail'in hiç şahit olmadığı bir felaket olduğunu bilmesine rağmen, büyük olasılıkla Gazze'deki savaşı sonlandıracak ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yol açacak tarihi bir adıma doğru ilerlemeyeceğini söyledi.

Söz konusu plan, yetkililer tarafından önerilen pek çok plan arasında yer alıyor; bunların çoğu, ilk aşamada Hamas'ın iktidardan uzaklaştırılması ve gelecekte Gazze'nin yönetimine katılacak taraflarla mutabakata varılan belirli bir süre için İsrail askeri yönetiminin tesis edilmesini konu alıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, İsrail'in şu anda Batı Şeria'yı yönettiği gibi Gazze'yi de yönetmesini öneriyor, ancak İsrail'in, şu anda şekillenmekte olan, mahkumlarla ilgili anlaşmaya getirdiği engeller ışığında böyle bir öneriye ve diğer önerilere karşı yaygın bir muhalefet var. İsrailliler, arabulucuların güvencelerine rağmen esir anlaşmasının uygulanmayacağından endişe ediyor.

Yardım dağıtımı

Ayrıca Gazze'ye insani yardımın aktarılması İsrail'de birden fazla düzeyde anlaşmazlıklara yol açtı.

Hamas'ın elinde bulunan esirlerin aileleri, insani yardım dağıtımının engellenmesini talep ediyor ve tutuklular Gazze'de olduğu sürece kamyonların girişini engellemek için Kerem Şalom kapısı önünde gösteri yapıyor.

Bazıları, Hamas'ın yardım dağıtımı üzerindeki kontrolünü, hareketin konumu ve halk üzerindeki sivil kontrolü güçlendirmesinin bir aracı olarak görüyor.

Bu durum, ordunun, yetkili uluslararası gruplarla birlikte, yardım dağıtma sorumluluğunu Hamas'tan devralmayı sağlayacak bir plan geliştirmesini gerekli kılıyor.

Orduya göre, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden ve merkezinden başlayarak özel bir insani bölge kurulacak ve Gazzeli vatandaşlar buraya gelecek.

Eski IDF Operasyon Dairesi Başkanı İsrail Ziv, insani yardımın Hamas'ın sorumluluğundan alınması gerektiğini düşünüyor.

Ziv'e göre İsrail'in Hamas'ı kontrol edememesi açısından bugün Gazze'de geldiği durum, karar alıcıların yanlış bir strateji çerçevesinde çalışmasından kaynaklanıyor.

Ziv, "İsrail taktik savaştan stratejik savaşa geçmeli ve elindeki araçlardan yararlanmalı. Örneğin, Yahya Sinvar'ın 70 metre derinlikte yer altındaki varlığını kullanmalı ve onu ortadan kaldırmalı, sığınağını mezara dönüştürmeli. Böylece İsrail, pratikte sivil kontrolü ve insani yardım kontrolünü eline geçirerek onun elinden çok önemli bir aracı almış olacak. Bu durum bize Gazze'de ve kaçırılan insanlar konusunda çok yardımcı olacak" dedi.

Tünellere su pompalamak

Ordu, kara operasyonunun üçüncü aşamasının çatışmaların yoğunluğunun azaltılması ve birliklerin Gazze'den çekilmesiyle karakterize edildiğini duyurmasına rağmen, raporlar, Hamas'ın İsrail ordusunun çekildiği her alanda askeri yeteneklerini yeniden canlandırmak ve güçlendirmek için geri döndüğünü ileri sürdü.

İddialara göre orduya, çatışmaları yeniden yoğun bir şekilde yürütmesi ve askeri birliklerin faaliyetlerini sürdürmesi çağrısında bulunuldu.

İsrail'in yüzde 20'den fazlasını imha etmeyi başaramadığını itiraf ettiği tünellere gelince; ordu tünellere su pompalama planına geri döndü.

Ordu, askeri birimlerin, Güvenlik Bakanlığı ile işbirliği içinde, ordunun tünelleri etkisiz hale getirmek için kullanacağı çeşitli araçların bir parçası olarak, Gazze Şeridi'ndeki Hamas tünellerine yüksek oranda su pompalayacak araçlar geliştirildiğini açıkladı.

Orduya göre, yetenekler, mühendislik düzeyinde motorlar ve boruların kurulmasını ve orduyu tünellere ulaştıracak nozulları bulma çabasını içeriyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi planı "iyi" olarak nitelendirdi. Öte yandan önceki raporlar ordunun tünelleri sular altında bırakma planının başarısızlığını ortaya koyuyor.

İsrail muhalefeti ve özellikle de "Hamas" tarafından alıkonulan mahkumların ailelerinde, planın tünellerde alıkonulan rehinelerin ölümüne neden olabileceği endişesi hâkim.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, hükümeti kurma görevini Nevvaf Selam'a verdi

نواف سلام يقترب من رئاسة الحكومة اللبنانية، فمن هو؟
نواف سلام يقترب من رئاسة الحكومة اللبنانية، فمن هو؟
0 seconds of 1 minute, 2 secondsVolume 90%
Press shift question mark to access a list of keyboard shortcuts
00:00
01:02
01:02
 
TT
20

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, hükümeti kurma görevini Nevvaf Selam'a verdi

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, hükümeti kurma görevini Nevvaf Selam'a verdi

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada Nevvaf Selam'a Cumhurbaşkanı Joseph Aoun'dan hükümet kurma görevi verildi. Selam, parlamentoyu oluşturan 128 milletvekilinden 85'nin desteğini aldı. 

Hizbullah ve müttefiki Emel   çekimser oy kullanması, Selam'ın siyasi sistemi mezhepler arası kotalara dayanan bir ülkede Şii blokların desteği olmadan görevine başlayacağı anlamına geliyor.

Geçen yıl Uluslararası Adalet Divanı başkanlığına seçilen 71 yaşındaki Selam, küçük Akdeniz ülkesinin ötesinde siyasi, insan hakları ve diplomatik deneyimlere sahip olması nedeniyle yolsuzlukla ve devlet inşası yerine kotalara öncelik vermekle suçlanan Lübnan'ın geleneksel yönetici sınıfına yabancı bir isim.

Selam'ın destekçileri, özellikle de Hizbullah karşıtı siyasi güçler, onun başbakanlığa gelişinin resmi kurumların performansında bir değişim yaratması ve Hizbullah'ın siyasi hayat üzerindeki kontrolüne son vermesinin yanı sıra seçilmiş Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın yemin konuşmasında açıkladığı geniş başlıkları hayata geçirmesi için bir fırsat olacağını umuyor.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığı habere göre, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın başbakan adayını belirlemek üzere yürüttüğü parlamento istişarelerinin ilk turunda Selam 12 oy alırken, Başbakan Necib Mikati 8 oy aldı.

İkinci ve son aşama saat 14:00'te başladı. İki saat içinde Selam'ı destekleyen milletvekillerinin sayısı 68'e ulaştı.

Reuters'a konuşan siyasi kaynaklar, İran destekli Hizbullah'ın bugün Cumhurbaşkanı Avn ile başbakan adayını müzakere edeceği toplantıyı ertelediğini ve bunun da süreçte bir gerilime işaret ettiğini söyledi. Avn'ın Lübnan'ın 128 milletvekili arasında en çok desteği alan adayı ataması gerekiyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı bu sabah, önünde büyük zorluklar bulunan yeni hükümeti kurmakla görevlendirilecek kişinin belirlenmesi için parlamentodaki bloklarla istişarelere başladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre birçok adayın makamı devralmaya hazır olduğunu açıklamasının ardından, rekabet esas olarak Başbakan Necib Mikati ile halen UAD’ın başında bulunan ve Hizbullah'a muhalif siyasi güçler tarafından desteklenen deneyimli diplomat Nevaf Selam arasında yaşandı.

Mikati, perşembe günkü cumhurbaşkanlığı seçim oturumunun oturum aralarında yaptığı açıklamada, ‘herhangi bir gereklilik olması halinde ülkeye hizmet etmeye’ hazır olduğunu söyledi.

İki yılı aşkın bir süre boş kalan cumhurbaşkanlığı, derinleşen ekonomik çöküş ve Hizbullah ile İsrail arasında yıkıcı bir savaş döneminde ülkeyi yöneten Mikati'nin siyasi güçlerle iyi ilişkileri var ve birçok tarafla dış bağlara sahip.

Lübnan Kuvvetleri ve diğer küçük bloklar da dahil olmak üzere muhalefet güçlerinin dün Milletvekili Fuad Mahzumi'yi başbakanlığa aday gösterme kararlarını açıklamalarının ardından muhalif ve bağımsız milletvekilleri, Lübnan'da saygı duyulan ve her parlamento istişaresinde ismi öne sürülen deneyimli diplomat Nevaf Selam'ı desteklediklerini açıkladılar.

Dün gece geç saatlere kadar süren toplantı ve temasların ardından Mahzumi bu sabah ‘birden fazla muhalefet adayının olmasının kaçınılmaz olarak herkesin kaybetmesine yol açacağı’ gerekçesiyle başbakanlık adaylığından çekildiğini ve Selam üzerinde bir ‘uzlaşmanın’ yolunu açtığını duyurdu.

Yaptığı açıklamada ülkenin ‘yönetim anlayışında köklü bir değişikliğe, yeni egemen ve reformist dönemin özlemlerine ayak uyduran bir hükümete ihtiyacı olduğunu’ söyledi.

Muhalefet milletvekili İbrahim Muneymine de Selam lehine adaylıktan çekildiğini açıkladı.

Hizbullah'ın muhalifleri ve Mikati'nin atanmasına karşı çıkanlar, Mikati'nin Hizbullah'ın kontrolünü sıkılaştırdığı eski siyasi sistemin bir parçası olduğunu ve Hizbullah'ın İsrail ile son çatışmalarında yaşadığı gerilemeler ışığında ülke içindeki siyasi güç dengesinin yeni bir ismin atanmasına yol açması gerektiğini düşünüyor.

Lübnan Kuvvetleri lideri Semir Caca geçen hafta yaptığı açıklamada, “Yeni bir dönem başladı... Hoşumuza gitse de gitmese de Başbakan Mikati son grupla birlikteydi” ifadelerini kullandı.

Zorluklar

Tüm bloklar hangi adayı desteklediklerini açıklamadı. Yarışanlar arasında en çok oyu alan aday kazanır.

Lübnan anayasasına göre Cumhurbaşkanı, parlamento istişarelerinin sonuçları hakkında bilgi aldıktan sonra Meclis Başkanı ile istişarede bulunarak başbakan adayını belirler.

Yeni başbakanın hükümeti kurmakla görevlendirilmesi, hükümetin kurulmasının yakın olduğu anlamına gelmiyor. Zira bu süreç, sistemi kota ilkesine dayanan bir ülkede siyasi bölünmeler, koşullar ve karşı koşullar nedeniyle haftalar, hatta aylar sürüyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı yemin töreninde yaptığı konuşmada, ‘Lübnan için yeni bir dönemin’ başladığını ilan ederek, hızlı bölgesel değişimler ve İsrail'le girdiği yıkıcı çatışma nedeniyle zayıflayan Hizbullah gibi önemli bir tarafın etkisinin azaldığı bir ortamda önümüzdeki döneme ilişkin eylem planının ana hatlarını çizdi.

Yeni hükümetin önünde, özellikle ülkenin güneyi ile Beyrut'un güney banliyölerini yerle bir eden son savaşın ardından yeniden yapılanma, İsrail'in güneyde girdiği bölgelerden çekilmesini öngören ateşkes anlaşmasının uygulanması, Hizbullah'ın sınırdan uzak durmasını ve Lübnan'daki tüm silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngören 2006 tarihli 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına uyulması gibi önemli zorluklar bulunuyor.

Bir diğer zorluk ise beş yılı aşkın süredir eşi benzeri görülmemiş bir çöküş yaşayan ekonomiyi canlandırmak için acil reformların hayata geçirilmesi.