Kiev'de çatlak: "Zelenskiy, Genelkurmay Başkanı'nın yerine kimseyi bulamıyor"

Ukrayna polisi savaştaki sivil kayıpları açıkladı

Batılı müttefiklerin desteğinin azalmasıyla Ukrayna, cephede farklı stratejiler arıyor (Reuters)
Batılı müttefiklerin desteğinin azalmasıyla Ukrayna, cephede farklı stratejiler arıyor (Reuters)
TT

Kiev'de çatlak: "Zelenskiy, Genelkurmay Başkanı'nın yerine kimseyi bulamıyor"

Batılı müttefiklerin desteğinin azalmasıyla Ukrayna, cephede farklı stratejiler arıyor (Reuters)
Batılı müttefiklerin desteğinin azalmasıyla Ukrayna, cephede farklı stratejiler arıyor (Reuters)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin, Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni'yi görevden almak için iki generale teklif götürdüğü fakat ret cevabı aldığı bildirildi. 

Almanya'nın önde gelen tabloid gazetelerinden Bild'in dün yayımladığı haberde, Zelenskiy'nin pazartesi günü Zalujni'yi kovmaya çalıştığı fakat yerine geçecek kişi bulamadığı için aynı gün geri adım atmak zorunda kaldığı savunuldu. 

Zelenskiy'nin, genelkurmaylık pozisyonu için Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Baş Müdürlüğü Şefi Kirilo Budanov'a ve Ukrayna Kara Kuvvetleri Komutanı Oleksandr Sırski'ye teklif götürdüğü ama iki ismin de bunu reddettiği öne sürüldü. 

ABD'nin tanınmış medya kuruluşlarından CNN ise dünkü haberinde, Zelenskiy'nin birkaç gün içinde Zalujni'nin görevden alınacağını açıklayacağı ileri sürdü. İddia, kimliğini paylaşmak istemeyen Ukraynalı yetkililere dayandırıldı.  

Zalujni ve Zelenskiy'nin arası, 50 yaşındaki başkomutanın Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden The Economist'te kasımda yayımlanan yazısıyla iyice açılmıştı. 

Zelenskiy'ye danışmanlık yapan Milli Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin de üyesi olan Zalujni, Rusya-Ukrayna savaşının açmaza girdiğini ileri sürmüştü. 

Zalujni, yazısında Rusya'nın bu durumu gücünü tekrar toparlamak için avantaja çevireceğini, Ukrayna'nın teknolojik kapasitesininse saldırıları ilerletmekte yetersiz kaldığını savunmuştu. Zelenskiy ise komutanın yorumuna tepki göstererek, savaşın hiçbir şekilde çıkmazda olmadığını öne sürmüştü. 

Bild'in aktardığına göre, Zalujni ve Zelenskiy arasında geçen yıl Bahmut cephesinde uygulanan stratejilerle ilgili de anlaşmazlık yaşandı. Ukrayna lideri, şehrin son adam kalana dek savunulmasını isterken, başkomutan birliklerin geri çekilmesi gerektiğini savunmuştu. 

Zalujni, CNN'de dün yayımlanan yazısında da Ukrayna'nın Batılı müttefiklerinden gelen askeri yardımların azalmasına ayak uydurması ve elindeki teknolojileri geliştirmeye odaklanması gerektiğini savundu. Genelkurmay başkanı, ayrıca Rusya'ya karşı getirilen uluslararası yaptırımların yetersiz kaldığına, dolayısıyla Moskova'nın askeri ve endüstriyel olarak savaşı halen sürdürebildiğine dikkat çekti. 

Zalujni ve Zelenski arasındaki anlaşmazlıklar bir süredir gündemde (AP)
Zalujni ve Zelenskiy arasındaki anlaşmazlıklar bir süredir gündemde (AP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın 14 milyar doları İsrail, 61 milyar doları da Ukrayna'ya yapılacak yardımları kapsayan 105 milyar dolarlık bütçe talebi, Senato'da aralıkta reddedilmişti. 

Avrupa Birliği ise Macaristan lideri Viktor Orban'ın aylardır bloke ettiği paket için yeşil ışık yakmasının ardından, Ukrayna'ya 50 milyar euroluk ek yardım paketine dün onay vermişti.

Öte yandan Ukrayna polisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlayan savaşta verilen sivil kayıpların sayısını açıkladı.

Ukrayna Ulusal Polis Teşkilatı Ana Müdürlüğü Başkanı Maksim Tsutskiridze, 9 bin 700 kişinin öldüğünü, 11 bin kişinin yaralandığını ve 7 bin kişinin kayıp olduğunu bildirdi. 

Yetkili, Interfax Ukrayna'da bugün yayımlanan söyleşisinde, bunların hepsinin sivil kayıplar olduğunu belirtti. Tsutskiridze, rakamların Ukrayna polisinin tam erişime sahip olduğu işgalden kurtarılan bölgelerdeki kayıpları kapsadığını söyledi. Yetkili, bunlara ek olarak 552 çocuğun yaşamını yitirdiğini ve 14 bin çocuğun da işgal altındaki bölgelerden Belarus ya da Rusya destekli yetkililer tarafından kaçırıldığını savundu.

Independent Türkçe



Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Moskova'nın alaycı tavırlarına yanıt olarak iki nükleer denizaltıyı ‘uygun bölgelere’ gönderme emri vereceğini açıklayarak, Rusya ile ABD arasındaki güç gösterisinde çıtayı yükseltti.

Trump'ın sosyal medya platformu Truth Social’de yaptığı paylaşım, güvenlik bağlamında alışılmadık bir durum değildi. Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığına göre, ABD'nin 71 nükleer denizaltısından yaklaşık 20'si her an denizde görev yapıyor ve özellikle gerginliğin arttığı dönemlerde rutin olarak Rusya'ya yakın bölgelere sevk ediliyor. Ancak olağandışı olan, ABD'nin bunu açıklaması. Bu ise Trump'ın paylaşımının gerçek amacını ortaya koyuyor. Söz konusu paylaşım iki mesaj içeriyor: Birincisi, Trump'ın eylem adamı olduğunu kanıtlamak, ikincisi ise mesaj vermek.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)

Medvedev'e yanıt ve Putin'e işaret

Trump için bu adım, provokasyona sert tepki verme şeklindeki alışılmış tavrının bir parçası.

Trump, özellikle Rusya'da başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra tartışmalı rolüyle tanınan Dmitriy Medvedev'e yanıt veriyordu. Trump'ın Moskova'ya Ukrayna'da ateşkes sağlanması için verdiği süreyi kısaltmasının ardından Medvedev sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Her yeni uyarı bir tehdit ve savaşa doğru adımdır. Rusya ile Ukrayna arasında değil; kendi ülkenle. Uyuyan Joe'nun yolunu izleme!” ifadelerini kullandı.

The Times’ın haberine göre bu açıklamaların amacı, sürekli olarak Üçüncü Dünya Savaşı’nın patlak vereceği konusunda uyarıda bulunan Trump'ı korkutmak. Öyle ki Trump, Oval Ofis'teki meşhur sözlü tartışmada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i ‘kumar oynamakla’ suçlamıştı. Ancak, Rusya'da bile abartılı bir kişilik olarak görülen Medvedev, Trump'ın Putin'e yönelik söyleminin son aylarda giderek sertleştiği göz önüne alındığında, bu mesajın hedefi değil.

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)

İhtiyatlı eleştiri

Trump, Putin'i giderek daha fazla eleştiriyor, ancak onu doğrudan kışkırtmaktan da kaçınıyor; çünkü aralarında iyi bir dostluk ve iş ilişkisi olduğunu düşünmeye devam ediyor. Bu durum, Medvedev'in pazartesi günü yaptığı açıklamadan açıkça anlaşılıyor. Putin ise Trump'ın barış için belirlediği son tarihi, dün yaptığı paylaşımdan yaklaşık bir saat önce reddetmişti.

Trump kendini usta bir müzakereci olarak görüyor. Bu nedenle, ABD donanmasında başkomutan olarak emrinde bulunan çeşitli gemi türlerini kapsayacak şekilde ‘nükleer denizaltılar’ ifadesini belirsiz bir şekilde kullandı.

ABD'nin 71 adet nükleer denizaltısı varken, bunların 14'ü Ohio sınıfı balistik füze denizaltılarıdır ve 20 adede kadar Trident II füzesi taşıyabilirler. Bu füzeler nükleer başlıklarla donatılabilir. ABD’nin sahip olduğu nükleer silahlı denizaltılardan sekiz ila on tanesi her an dünya çapında devriye görevindedir.

Resim  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)

Beyaz Saray, Putin'in Trump'ın denizaltılarla ilgili diplomasisinin provokatif olmadığını, Dmitriy Medvedev'in tek bir provokatif açıklaması üzerine nükleer söylemlerin yeniden alevlenmesini önlemek için olduğunu anlayacağına inanıyor. Zira filonun görevi saldırı amaçlı değil; savunma amaçlı.

Müttefiklere yönelik yaptırımlar ve gümrük tarifeleri

Bununla birlikte, Trump'ın Putin'e yönelik söylemi belirgin şekilde sertleşti. Trump geçen hafta, “Yaptıkları şey iğrenç” dedi ve Putin'i ‘yalan söylemekle’ suçladı.

Trump ayrıca, Rus enerjisini satın alanlara ikincil yaptırımlar uygulamakla tehdit etti ve Hindistan'ı yüzde 25'lik genel gümrük vergisiyle hedef aldı. Trump, “Zaten zor durumdaki ekonomilerini birlikte mahvedebilirler” dedi.

Rusya'dan petrol alımına yönelik bu cezai gümrük vergisinin oranını doğrudan açıklamamasına rağmen, nihai gümrük vergisi sistemi ile ilgili görüşmeler kritik aşamaya yaklaşırken, benzer bir yaklaşım daha sonra Çin'e de uygulanabilir.

Rus gazının en büyük alıcısı olmaya devam eden Avrupa Birliği (AB) de yaptırımların hedefinde olabilir. Macaristan, Belçika, Fransa ve Slovakya en büyük ithalatçılar.

Geçtiğimiz günlerde gümrük vergilerini yüzde 15'e düşüren bir ticaret anlaşması imzalayan Trump'ın, Rusya'yı cezalandırması için kendisine baskı yapan Avrupa ülkelerine yaptırım uygulaması ironik olacak, ancak Trump’ın izlediği yol bu.