El Salvador halkı genel ve devlet başkanlığı seçimleri için sandık başına gitti

Orta Amerika ülkesi El Salvador'da, meclis üyeleri, devlet başkanı ve yardımcısının belirleneceği seçim için oy verme işlemi başladı

El Salvador, Orta Amerika’nın nüfus yoğunluğu en yüksek ülkeleri arasında yer alıyor (AA)
El Salvador, Orta Amerika’nın nüfus yoğunluğu en yüksek ülkeleri arasında yer alıyor (AA)
TT

El Salvador halkı genel ve devlet başkanlığı seçimleri için sandık başına gitti

El Salvador, Orta Amerika’nın nüfus yoğunluğu en yüksek ülkeleri arasında yer alıyor (AA)
El Salvador, Orta Amerika’nın nüfus yoğunluğu en yüksek ülkeleri arasında yer alıyor (AA)

San Salvador'daki Orta Amerika Üniversitesinin ocak anketine göre, seçmenlerin yüzde 80'inin desteğini alan El Salvador'un Filistin asıllı Devlet Başkanı Nayib Bukele'nin ikinci dönem adaylığında da seçimi kazanması bekleniyor.

Halk, bu seçimde devlet başkanı ve yardımcısının yanı sıra meclisin 60 üyesini de belirleyecek.

Yeni Fikirler Partisinin başkanlık için aday göstermesinin ardından Eylül 2023'te ikinci 5 yıllık dönemi için yarışacağını duyuran Bukele, ülkede devlet başkanlığında ikinci kez adaylığın anayasaya aykırı olduğu eleştirileriyle karşı karşıya kalmıştı.

Ancak Meclis, anayasal tartışmalara rağmen Devlet Başkanı Bukele'nin tekrar aday olması için izne ayrılmasını kabul etmişti.

Ülkeyi son 20 yıldır yöneten iki merkez partinin (FLMN ve ARENA) icraatlarını sert dille eleştiren Bukele, seçim kampanyasında organize suç ve yolsuzlukla mücadelenin yanı sıra yoksulluğu ve gelir adaletsizliğini önleme vaatlerini öne çıkarmıştı.

Bukele, seçim kampanyasında sıklıkla, dünyada en yüksek cinayet oranına sahip El Salvador'da, başkanlık yarışını kazanmaması durumunda "çetelere karşı savaşın riske atılacağını" savunmuştu.

İlk dönem devlet başkanlığına 1 Haziran 2019'da seçilen 42 yaşındaki Bukele, ülkede suç oranlarının düşürülmesi amacıyla 27 Mart 2022'de bir aylığına olağanüstü hal ilan etmiş, daha sonra bu karar her ay yenilenmişti.



İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
TT

İsrail'in saldırıları İran'ın nükleer kapasitesini ne kadar zayıflatabildi?

İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)
İsrail 6 günde İran'da en az 585 kişiyi öldürdü, 1300 kişiyi de yaraladı (Reuters)

İsrail, 13 Haziran’dan beri başta nükleer tesisler ve askeri hedefler olmak üzere İran’daki birçok noktayı bombalamayı sürdürüyor. 

İsrail ordusu, savaş jetleriyle düzenlenen bombardımanlarda İran’ın İsfahan ve Natanz nükleer tesislerinde hasar meydana geldiğini bildirmişti. 

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bugün duyurduğuna göre İsrail, Karaj ve Tahran’daki santrifüj geliştirme tesislerini de vurdu.

Ancak Guardian’ın analizinde, cuma gününden bu yana meydana gelen hasarın birkaç ay içinde onarılabileceği belirtiliyor. Ayrıca İsrail ordusunun saldırılarının, İran’da hem hükümetin hem de halkın nükleer caydırıcılıkta daha ısrarcı davranmasına yol açabileceğine dikkat çekiliyor. 

Dolayısıyla Tel Aviv yönetiminin hamlelerinin ters teperek Tahran’ın nükleer bomba geliştirme sürecini hızlandırabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İsrailli bir yetkili, saldırılar sonucunda İran’ın nükleer bomba geliştirmesinin sadece birkaç ay geciktirilebileceğini söylüyor. 

Ancak CNN’in salı günkü haberinde yer verdiği ABD istihbarat bilgilerine göre Washington, Tahran’ın en az üç yıl daha nükleer bomba üretemeyeceğini öngörüyordu. Analizde, birkaç aylık bir gecikmenin böyle bir durumda önemsiz kaldığı yazılıyor. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Yükselen Aslan” operasyonunun ardından yaptığı açıklamalarda İran’ın nükleer silah geliştirmenin eşiğine geldiğini iddia etmişti.

Analizde, İsrail’in nükleer silah geliştirme programına dikkat çekilerek, Tahran yönetiminde birçok grubun buna karşı önlem olarak nükleer silaha sahip olmayı amaçladığı aktarılıyor. 

Adının açıklanmaması şartıyla konuşan, Ortadoğu’da deneyimli bir Batılı yetkili de İsrail’in saldırılarının Tahran’ın nükleer bomba çalışmalarını hızlandırma ihtimalini vurguluyor:

Bu olayların ardından İran’ın herhangi bir nükleer kapasitesi kalırsa, en hızlı şekilde silah geliştireceklerini düşünüyorum.

Analizde, İran’ın nükleer programının askeri yöntemlerle sonlandırılmasının tek yolunun Fordo tesisini imha etmek olduğu belirtiliyor. Kum şehrine yakın bir dağın 80 ila 90 metre altında inşa edilen bu nükleer tesis, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin merkezi. ABD ordusunun savaşa girmesi halinde burayı 13,6 tonluk bombalarla vurması gerekiyor. 

Netanyahu sadece İran’ın nükleer programını bitirmeyi değil, Tahran’da rejimi değiştirmeyi de amaçlıyor. Ancak İranlı sivilleri vurarak bunu elde etmesi zor görünüyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nden Vali Nasr, “Gazze savaşının psikolojik etkisinin” de İsrail-İran çatışmalarında önemli rol oynadığını belirtiyor. 

Nasr, Gazze’deki yıkımla “uluslararası liberal düzenin İsrail’i kontrol altında tutabileceğine dair inancın boşa çıktığını” ifade ediyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, CNN