Yahudi yerleşimciler ocak ayında Mescid-i Aksa'ya 22 baskın düzenledi

Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, ocak ayında yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya 22 kez baskın düzenlediğini, İsrail güçlerinin de El Halil kentindeki İbrahim Camisi'nde 47 defa ezan okunmasını engellediğini duyurdu

(AA)
(AA)
TT

Yahudi yerleşimciler ocak ayında Mescid-i Aksa'ya 22 baskın düzenledi

(AA)
(AA)

Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanı Hatem el-Bekri, yaptığı yazılı açıklamada, fanatik Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına ilişkin bilgi verdi.

Bekri, fanatik Yahudi yerleşimcilerin El Halil'deki İbrahim Camisi'ne yönelik saldırılarına da değinerek, "Mescid-i Aksa, zamansal ve mekansal olarak ikiye bölünme girişimi kapsamında cuma ve cumartesi günleri hariç her gün sabah ve akşam saatlerinde yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor." ifadesini kullandı.

Yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin ocak ayında Mescid-i Aksa'ya 22 kez baskın düzenlediğine dikkati çeken Bekri, İsrail güçlerinin, Filistinlilerin Aksa'ya girişini kısıtladığı, kayda tabi tuttuğunu ve ablukasını şiddetlendirdiğini belirtti.

Bekri, İsrail güçlerinin Aksa'ya girişte Filistinlileri kimlik kontrolünden geçirdiğini, ibadet edenleri dış kapılarda alıkoyduğunu ve onlarcasının Aksa'ya yaklaşmasına izin vermediğini vurguladı.

İsrail güçlerinin Aksa'ya baskın yapan yerleşimcilere koruma ve kolaylık sağladığını belirten Bekri, yerleşimcilerin, "neredeyse her gün sabah ve öğle namazı sonrası Mescid-i Aksa'ya, Meğaribe Kapısı'ndan baskın düzenlediğini" ifade etti.

Bekri, fanatik Yahudi yerleşimcilerin İsrail güvenlik güçlerinin himayesinde Aksa'ya baskın düzenlemesine karşı İsrail polisinin, Filistinlilerin camiye girişine engel olduğunu vurguladı.

Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanı, yerleşimcilerin baskınlarının "7 Ekim 2023 öncesine kıyasla Mescid-i Aksa'da ibadet edenlerin sayısında en yüksek seviyede düşüşe yol açtığını" ifade etti.

Bekri, Müslümanlar için Aksa'dan sonra en kutsal cami İbrahim Camisi'nde "İsrail güçlerinin geçen ay 47 namaz vaktinde ezan okunmasına engel olduğunun" altını çizdi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami olarak değerlendiriliyor.

İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Yahudi bir fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve açıldığında da yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde bölünmüştü.

İbrahim Camisi'ndeki ezan odası Yahudiler için gasbedilen kısımda bulunuyor.

Bekri, İsrail'in camilere yönelik ihlallerine ilişkin, "Yerleşimciler, 7 Ekim 2023'ten bu yana Kudüs'ün batısındaki Ukkaşe Camisi içinde tahrip eylemleri gerçekleştirdi ve orayı sinagoga dönüştürdü." ifadesini kullandı.

İsrail güçlerinin, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Tulkerim kentinde 2 camiye baskın düzenlediğini aktaran Bekri, İsrail askerlerinin iki camiye zarar verdiğine dikkati çekti.

İsrail'in, Gazze'ye saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarında da artış yaşanıyor.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 381 Filistinli hayatını kaybetti, 4 bin 400'ü de yaralandı.



Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
TT

Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)

Filistinlileri destekleyen “Filistin Eylem” hareketinin kurucularından biri olan Hader, dün, hareketin terörle mücadele yasaları uyarınca yasaklanmasına ilişkin İngiliz hükümetinin kararını, hareketin yaptığı yasal itirazın incelenmesine kadar askıya alma girişiminde başarısız oldu.

2020 yılında hareketin kuruluşuna katılan Huda Amuri, Londra Yüksek Mahkemesi'nden, hareketin terör örgütü olarak yasaklanmasının, bu ayın sonlarında yasaklamanın yasadışı olduğu iddiasıyla yapılacak duruşma öncesinde askıya alınmasını talep etti. 

İngiliz milletvekilleri, hareketin üyelerinin Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne girerek iki uçağa zarar vermesini protesto etmek için hareketin yasaklanmasına karar verdi.

Doğrudan hareketler

Yasak, Filistin Eylem Hareketi'ne üyeliği, en fazla 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılacak bir suç haline getirecek.  Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre, İngiliz yasası uyarınca yasaklanan gruplar arasında DEAŞ ve El Kaide örgütleri de bulunuyor.

Filistin Eylem Hareketi, İngiltere'de İsrail ile bağlantılı şirketleri doğrudan eylemlerle hedef almaktadır. Bu eylemler genellikle şirketlerin binalarının önlerine kırmızı boya dökülmesi, girişlerinin kapatılması veya ekipmanların tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Hareket, İngiliz hükümetini İsrail'in Gazze'ye yönelik sürekli bombardımanını savaş suçu olarak nitelendirerek, bu suçlara iştirak etmekle suçlamakta.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Filistin Hamas örgütünün İsrail'e düzenlediği saldırının ardından başlayan Gazze savaşında ihlallerde bulunduğunu defalarca reddetti.

Amuri'nin avukatı Rıza Hüseyin davanın, İngiltere'nin doğrudan eylemler gerçekleştiren bir hareketi yasaklamaya çalıştığı ilk vaka olduğunu belirterek, bunu “düşüncesiz, ayrımcı ve otoriter bir yasal yetkinin kötüye kullanımı” olarak nitelendirdi.

Hükümetin kararını eleştirenler, aralarında BM uzmanları ve sivil özgürlükler savunucuları da olmak üzere, mülke zarar vermenin terör düzeyine ulaşmadığını söylüyor.

Savunma şirketlerinin hedef alınması

Hareket özellikle İsrail'in Elbit Savunma Sistemleri şirketine odaklandı. İngiliz hükümeti, hareketi yasaklama kararını alırken, geçen yıl şirketin bir binasına yapılan baskını gerekçe gösterdi.

Hareketin yasaklanması kararı, dört üyesinin İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait “Brize Norton” hava üssünde askeri uçaklara kırmızı boya püskürtülmesi olayının ardından geldi.

Hüseyin, bu olayın aktivistlerin bir hükümet veya askeri tesisi hedef aldığı tek olay olduğunu ve önceki tüm olayların özel şirketlere yönelik olduğunu belirterek, hareketin terör örgütü olarak sınıflandırılmasına itiraz etti.

İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper bu hafta yaptığı açıklamada, meşru protestolarda şiddet ve suç teşkil eden eylemlere yer olmadığını ve Filistin Eylem Hareketi'nin faaliyetlerinin yasaklanmış örgüt olarak sınıflandırılması için gerekli eşiği aştığını söyledi.

Yargıç Martin Chamberlain, Amuri'nin açtığı davayı reddetti, bu da “Filistin Eylem” hareketinin yasağının gece yarısı yürürlüğe gireceği anlamına geliyor.

Hüseyin, pazartesi günü temyiz süreci tamamlanana kadar geçici bir erteleme talebinde bulundu, ancak Chamberlain, "Bu gece Temyiz Mahkemesi'ne gitmek zorunda kalacaksınız." diyerek bu talebi reddetti.

Amuri yaptığı açıklamada, “Hükümetin yarattığı bu korkunç kabusu önlemek için acil temyiz başvurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı.