Ukrayna'nın doğusundaki bombalamada 3 Rus yetkili öldürüldü

Rusya, Herson'a baskın düzenlerken Paris ile Moskova arasında gerilim artıyor.

Rusya Komünist Partisi üyeleri pazartesi günü Ukrayna'daki savaş cephelerinde görev yapan Rus kuvvetlerine insani yardım gönderilmesini denetledi (AFP)
Rusya Komünist Partisi üyeleri pazartesi günü Ukrayna'daki savaş cephelerinde görev yapan Rus kuvvetlerine insani yardım gönderilmesini denetledi (AFP)
TT

Ukrayna'nın doğusundaki bombalamada 3 Rus yetkili öldürüldü

Rusya Komünist Partisi üyeleri pazartesi günü Ukrayna'daki savaş cephelerinde görev yapan Rus kuvvetlerine insani yardım gönderilmesini denetledi (AFP)
Rusya Komünist Partisi üyeleri pazartesi günü Ukrayna'daki savaş cephelerinde görev yapan Rus kuvvetlerine insani yardım gönderilmesini denetledi (AFP)

Ukrayna'nın doğusunda Lysychansk kentinde bir fırına cumartesi günü Ukrayna tarafından düzenlenen bombalı saldırıda ölenler arasında Rusya'dan en az üç temsilcinin bulunduğun bildirildi. Saldırı, Rusya'nın güneyindeki Herson'a düzenlediği yeni bir saldırı ve cephe hattı yakınında iki Fransız insani yardım görevlisinin öldürülmesi sonucu Paris ile Moskova arasındaki gerginliğin artmasıyla aynı zamana denk geldi.

Kremlin dün, daha önce Rus kaynaklarına göre 28 kişinin ölümüyle sonuçlanan, Ukrayna ordusunun gerçekleştirdiği bombalamayı kınamış ve bunu ‘vahşi bir terör eylemi’ olarak nitelemişti. Yerel yetkili Leonid Pasichnik’ye göre 2014 yılından bu yana Ukrayna'nın Donbass bölgesinde Moskova'nın önderlik ettiği ve desteklediği silahlı gruplar içinde savaşan Albay Oleksiy Potilischenko için telegram hesabında "Luhansk Halk Cumhuriyeti Acil Durumlar Bakanı Albay Oleksiy Potilischenko, fırının acımasızca bombalanması sırasında öldürüldü" yazdı.

Ayrıca, Moskova tarafından atanan Lysychansk Belediye Başkanı Eduard Sakhenko'nun da Telegram'da belirttiğine göre belediye meclisinin iki üyesi de saldırıda öldürüldü. Ancak yetkililer bu iki belediye meclis üyesinin orada bulunma nedenini ve bu kurbanların kimliklerini açıklamadı.

sdcv
St. Petersburg’un dört bir yanına Rus ordusuna destek çağrısı yapılan pankartlar asıldı. (Reuters)

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov basın açıklamasında Kiev'i ‘sivil altyapıya yönelik saldırıları devam ettirmekle’ suçlayarak bir fırına yapılan saldırının vahşi bir terör eylemi olduğunu söyledi. Kurbanların sayısının aynı zamanda bu vahşetinin kanıtı olduğunu ifade eden Peskov, Rus ordusunun yeni ölümleri engellemek için Ukrayna'daki operasyonlarına devam edeceğini vurguladı.

Rus yetkililer cumartesi günü Lysychansk'taki bir fırını hedef alan ve en az 28 kişinin öldüğü bombalı saldırıdan Ukrayna ordusunu sorumlu tuttu. Kiev Rusya’nın bu suçlamalarına henüz bir yanıt vermedi.

dfv
Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'nda savaşta ölen Ukraynalı askerlerin anısına dikilen anıt. (AFP)

Diğer yandan Rusya ise Mariupol ve Bakhmut gibi şehirlerin savaşın başlangıcından bu yana yıkılmasına rağmen Ukrayna'daki sivil hedeflere saldırdığını halen reddediyor. Luhansk bölgesindeki Lysychansk, 2022 yazında şiddetli çatışmalar sonrasında Rus kuvvetlerinin eline geçti. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından önce Lysychansk'ın nüfusu yaklaşık 111 bin kişiydi. Ukrayna'nın doğusundaki cephede aylardır ilerleme sağlanmadı ancak çatışmalar devam ediyor ve her iki tarafın bombardımanları bu kış yoğunlaştı.

Herson’da 4 kişi öldürüldü

Yerel yetkililer dün Ukrayna'nın güneyindeki Herson şehrine Rus topçu saldırısında dört kişinin öldüğünü ve en az bir kişinin de yaralandığını bildirdi. Telegram platformunda açıklama yapan savcılar, saldırı sırasında 66 yaşında bir kadının ve aldığı yaralardan dolayı da bir adamın hastanede yaşamını yitirdiğini açıkladılar.

Herson ve çevresi düzenli olarak Rus bombardımanına maruz kalıyor ve gün boyunca birçok hava saldırısına sahne oluyor. Rus güçleri, bölgeyi bölen Dinyeper Nehri'nin doğu kıyısında işgal altındaki topraklardan Herson şehrini hedef alıyor.

Paris, Rusya Büyükelçisi’ni çağıracak

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Ukrayna ziyareti yaklaşırken Fransa, Rusya'yı artarak devam eden dezenformasyon kampanyasına öncülük etmekle ve cephe yakınında iki Fransız insani yardım çalışanının öldürülmesinden sorumlu olmakla suçlayarak Rusya'ya karşı sesini yükseltiyor. Moskova, Fransa'nın Kiev'e yeni silah sevkiyatı sözü vermesinin ardından, ‘askeri çılgınlığı’ eleştirmesinden sonra son haftalarda iki ülke arasında Ukrayna konusunda gerginlikler arttı.

Fransız tarafında diplomatik bir kaynak, Rusya'nın Fransa Büyükelçisi Alexei Meshkov'un pazartesi günü Fransa Dışişleri Bakanlığı'na çağrılacağını’ bildirdi. Aynı kaynağa göre, Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz perşembe günü Ukrayna'da iki Fransız insani yardım çalışanının öldürülmesiyle sonuçlanan Rus saldırılarını ve Fransa'yı hedef alan yanıltıcı bilgilerin kullanılmasını kınayacak.

Fransa Dışişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, Dinyeper Nehri'nin kuzey kıyısında, cepheye yakın bir Ukrayna kasabası olan Bereslav'ın perşembe günü bombalanması sonucu iki Fransız çalışanın öldürüldüğünü bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre saldırıda üç Fransız vatandaşı da yaralandı. Paris bu ‘vahşi’ eylemi kınadı. Moskova tarafından, terörle mücadele konusunda uzmanlaşmış Savcılık ise cuma akşamı olayla ilgili soruşturma başlattı.

Söz konusu gelişmeler, Paris ile Moskova arasında bilgi alanında yaşanan tartışmaların hemen ardından yaşandı. Rusya Savunma Bakanlığı geçtiğimiz ay, 16-17 Ocak'ta Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Harkiv'de düzenlenen saldırıda çoğu ‘Fransız paralı asker’ olan yaklaşık 60 savaşçının öldürüldüğünü öne sürdü. Ancak Paris bu iddiaları yalanladı.



Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)

Siyasi analizde, sonuçlara varmak için göstergeleri izlemek gerekir. İran Dini Lideri'nin rejimin kurucusu Humeyni’nin ölüm yıldönümü sırasında yaptığı son konuşmadan ve Umman Sultanlığı aracılığıyla Tahran'a sunulan son Amerikan teklifinden, iki taraf arasında kapsamlı olmayıp geçici olsa bile bir anlaşmaya varma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Hem de Umman himayesinde yapılan dördüncü tur görüşmelerden bu yana Tahran ve Washington arasında görülen keskin görüş farklılıklarına rağmen. Farklılığın sebebi İran'ın daha önce uranyumu 2015 nükleer anlaşmasında kabul edilen aynı seviyede, yani yüzde 3,67 oranında zenginleştirme hakkını tanıyan Amerikan pozisyonunda değişiklik olarak gördüğü son açıklamalar. Amerikan pozisyonunun, İran'ın nükleer programı barışçıl olduğu sürece zenginleştirme prensibini tamamen reddetme yönünde değiştiğini görüyoruz. Buna göre Tahran'ın uranyum zenginleştirme hakkı yok ve nükleer yakıtı yurtdışından ithal edebilir. Bu konu, sorunun çözümüne dair olumlu bir atmosfer oluşturmakta başarısız olan beşinci tura kadar uzanan görüşmelerin ilerlemesinin önündeki en büyük engeldi. Bu arada İran, kendi topraklarında kurulacak ve Suudi Arabistan ile BAE’nin de dahil olacağı bölgesel bir uranyum zenginleştirme kompleksi önerisinde bulundu; böylece topraklarında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürebilir, nükleer yakıta erişimini sürdürebilir ve komşularına karşı iyi komşuluk gösterebilir.

Öte yandan, ABD tarafının da İranlılara sunulan ve Tahran’ın kendisine yanıt olarak birkaç mesaj verdiği bir teklifi var. Bu teklif, Tahran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması, ABD'ye ilave olarak İran, Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkelerinden oluşan bölgesel bir nükleer enerji birliği kurulması çağrısını içeriyor. Daha sonra Umman Sultanlığı'nın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın gözetiminde bölgesel bir uranyum zenginleştirme tesisi kurulmasını önerdiği söylendi. Washington, Umman'ın teklifini kabul etti ve bu ortak uranyum zenginleştirme tesisinin İran dışında bulunmasını istedi. Axios sitesi, ABD'nin, programını askıya alması karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirme hakkını tanıdığını, topraklarında yüzde 3’e kadar uranyum zenginleştirilebileceğini kabul ettiğini bildirdi. Tahran bölgesel zenginleştirme tesisi teklifini kabul edebilir, ancak bu, onun için yurt içindeki zenginleştirme faaliyetlerine bir alternatif olmayacaktır. Kaldı ki tesisin yurt dışında değil, kendi topraklarında bulunmasını istiyor.

Amerikan pozisyonunun yüzde 3 zenginleştirme etrafında dönmesi durumunda, bunun Washington'un pozisyonundan geri adım attığı anlamına geldiği iddia edilebilir. Washington, önceki iki görüşme turunda İran'ın topraklarında zenginleştirme faaliyetlerini sürdürmesini engellemekte ve yurtdışından nükleer yakıt ithal etmesinde ısrar etmişti. Bu nedenle, Tahran'ın küçük bir oranda bile olsa ülke içinde zenginleştirmeye devam etmesi, bir yandan Washington ile yaptırımları kaldıracak, diğer yandan ABD'nin topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını tanımasını garantileyecek bir anlaşmaya varana kadar, orta yol olarak kabul edebileceği bir teklif olacaktır.

Dolayısıyla Amerikalıların önerdiklerine ve İran'ın cevabına göre, altıncı turun yakında yapılması ve daha sonra bir anlaşmaya varılması muhtemel. Amerikan teklifi, ABD'nin uranyum zenginleştirmenin tamamen durdurulması talebi ile İran'ın ülke içinde zenginleştirmeyi sürdürme ısrarı arasındaki uçurumu küçültecek bir uzlaşma olabilir. Hal böyle iken, İran Dini Lideri Ali Hamaney neden iki gün önce buna karşı çıkan ve Washington'a düşmanca yanıt veren, İran'ın pozisyonundan geri adım atmadığını vurgulayan açıklamalar yaptı? Konuşmasında, “Ülkesinin tam bir nükleer yakıt döngüsüne sahip olmakta başarılı olduğunu, nükleer endüstrinin sadece enerji için olmadığını, aynı zamanda tüm endüstrilerin temeli ve ulusal bağımsızlığın sembolü olduğunu, uranyum zenginleştirmenin nükleer meselenin anahtarı olduğunu ve İran'ın düşmanlarının zenginleştirmeyi kontrol altına almak istediklerini” söyledi. Hamaney böylece bir yandan ülkesinin anlaşma için can atmadığını ve ülkenin en yüksek otoritesinin buna bir ölçüde karşı çıktığını göstermeye çalıştı. Diğer yandan, bu konuşma içeriye dönüktü, çünkü Tahran'ın topraklarında uranyum zenginleştirme hakkından mahrum bırakılmayı reddettiğini duyuruyordu. Böylelikle Tahran, Donald Trump'ın sunduğu teklifi kabul etse bile, Dini Lider'in muhalif konuşması tekliften birkaç gün önce yapılmış olacaktı. Trump’ın teklifi uranyumu 2015 anlaşmasındakine yakın düşük bir seviyede zenginleştirmeyi içerdiğinden, Tahran, bunu İran direnişi karşısında Washington'un geri çekilmesi ve teklifin onu içeride zenginleştirme hakkından mahrum bırakmadığı şeklinde pazarlayabilir.

Konuşma ayrıca İran ve Washington'un kamuoyu önünde düşmanca açıklamalar yapma, ancak perde arkasında, aralarındaki boşlukları kapatmak için anlaşma ve ardından bunu açıklama alışkanlığının çerçevesine girebilir. Tahran'a ABD’ye pozisyonunda geri adım attırmakla övünme fırsatı verecek olan Trump, İran zihniyetini ve nükleer meselenin nasıl bir ulusal gurur meselesi, ulusal kimlik ve egemenliğin bir parçası olduğunu incelemiş olmalıydı. Öyle ki hükümet, öğrenciler için nükleer tesislere okul gezileri düzenliyor. Tahran rejimi ayrıca yaptırımlara ve kısıtlamalara rağmen ileri nükleer teknoloji seviyelerine ulaşma yeteneği ile övünüyor. Bu nedenle İran, topraklarında uranyum zenginleştirmekten mahrum bırakılmasını reddederdi. Yine özellikle bir yandan bilimsel ve nükleer ilerlemenin bir sembolü olduğu, diğer yandan da kendisinden vazgeçmesinin Washington veya Tel Aviv’in kendisine yönelik askeri bir saldırısını kolaylaştıracağına inandığı bir kart olduğu için yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumundan vazgeçmeyi reddederdi.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarfından Independent Arabia sitesinden çevrilmiştir.