Kuzey Kore'den kaçanlar anlattı: "1990'lardan çok farklı"

Araştırma kapsamında 6 bin 300 kişiyle görüşüldü

Kuzey Kore'de yaklaşık 26 milyon kişi yaşıyor (Reuters)
Kuzey Kore'de yaklaşık 26 milyon kişi yaşıyor (Reuters)
TT

Kuzey Kore'den kaçanlar anlattı: "1990'lardan çok farklı"

Kuzey Kore'de yaklaşık 26 milyon kişi yaşıyor (Reuters)
Kuzey Kore'de yaklaşık 26 milyon kişi yaşıyor (Reuters)

Güney Kore yönetimi, Kuzey Kore'deki koşullara ilişkin şu ana kadar yapılmış en kapsamlı araştırmalardan birinden elde edilen bilgileri kamuoyuyla paylaştı.

Güney Kore Birleşme Bakanlığı araştırma kapsamında 2013-2022 periyodunda ülkeye sığınan 6 bin 300 Kuzey Kore vatandaşıyla görüşmeler yaptı.

280 sayfalık rapora göre, Kuzey Koreli mültecilerin çoğunluğu ülkelerinde kaldıkları dönemde hiçbir zaman devletten gıda desteği almadıklarını, hayatta kalmak için resmi olmayan yollara başvurduklarını söyledi.

2016-2020 periyodunda Kuzey Kore'den kaçanların yüzde 72'si gıda desteği alamadığını belirtti.

Bu oran 2000 öncesinde iltica edenlerde yüzde 62 olarak ölçülmüştü.

2016-2020'de Güney Kore'ye gelenlerin yaklaşık yarısı, Kuzey Kore'de bulundukları dönemde çalışmaları karşılığında hiçbir zaman maaş ya da yemek almadıklarını ifade etti.

Bu kişilerin yüzde 69'u resmi olmayan piyasadan geçimini sağladığını söylerken, 2000 öncesi dönemde bu oranın yüzde 39 dolaylarında olduğuna dikkat çekildi.

Raporla ilgili açıklama yapan Birleşme Bakanı Kim Yung-ho, "Kuzey Kore'de yaşayanların barınma, sağlık ve eğitim imkanlarının hâlâ gelişmemiş durumda olduğunu söyleyebiliriz. Hayatta kalmak için piyasalaşmanın birçok türü de görülmeye devam ediliyor" dedi.

Araştırmaya katılanların yüzde 37'si elde ettikleri gelirlerin yaklaşık yüzde 30'una yetkililerce el konduğunu söylerken, Kim Jong-un'un göreve geldiği 2011'den sonra bu rakamın yüzde 41'e kadar yükseldiği belirtildi.

Kuzey Kore'de yaşadıkları dönemde yetkililere rüşvet verdiğini söyleyenlerin oranıysa yüzde 54 olarak ölçüldü. Bu oran 2000 öncesi dönemde yüzde 14'tü.

Araştırma ayrıca Kuzey Kore'de dış dünyanın giderek artan kültürel etkisine de ışık tuttu. Ülkeden kaçanların yüzde 83'ü daha önce Çin ve Güney Kore dizileri gibi yabancı içerikleri izlediğini söyledi.

2000 öncesinde Kuzey Kore'yi terk edenler için bu rakam sadece yüzde 8 seviyesindeydi.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un geçen ay partisinden yetkililere yaptığı konuşmada, halka gıda dahil temel yaşam ihtiyaçlarının sunulmasının "ciddi bir siyasi konu" olduğunu vurgulamıştı.

Independent Türkçe



İranlı ünlü bir din adamı Trump'a dolaylı olarak ölüm tehdidinde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

İranlı ünlü bir din adamı Trump'a dolaylı olarak ölüm tehdidinde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

İranlı din adamı Nasır Mekarim Şirazi, ABD Başkanı Donald Trump'a dolaylı ölüm tehdidinde bulunarak, İran'ın dini lideri Ali Hamaney'e yönelik tehditlerin ölümle cezalandırılabilecek bir günah olduğunu ileri sürdü.

Yaklaşık iki hafta önce, İsrail ve İran arasındaki savaşın doruk noktasında, Trump dolaylı olarak Hamaney'i tehdit etti ve onun kolay bir hedef olduğunu söyledi. Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre gazetecilere yaptığı açıklamada, “Onu ortadan kaldırmayacağız (öldürmeyeceğiz!), en azından şu anda değil” ifadelerini kullandı.

İran'ın başkenti Tahran'ın güneyindeki Kum kentinden nüfuzlu bir din adamı olan Şirazi, Trump'ın ismini zikretmedi ancak resmi IRNA haber ajansının aktardığına göre, verdiği fetvada, Hamaney'e veya diğer dini liderlere yönelik tehditlerin İslam hukukuna göre ölüm cezasını gerektirecek kadar ciddi olduğunu belirtti.

Şirazi, Trump'la ilgili bir soruyu yanıtlarken, “İslam ulusuna ve egemenliğine zarar verme niyetiyle liderliği ve mücahitleri tehdit eden ya da onlara saldıran her kişi ya da rejim bir savaşçı hükmündedir” ifadelerini kullandı. Bu, Allah'ın düşmanları ya da Allah'a karşı savaşanlar anlamına gelmektedir. Bu nedenle Trump'tan doğrudan bahsetmeden “bu düşmanları caydırmanın” Müslümanların görevi olduğunu ifade etti.