Pakistan'da İmran Han'a verilen hapis cezalarının soruşturulması için BM'ye dilekçe gönderildi

Pakistan'da tutuklu eski Başbakan İmran Han'ın devlet sırlarını ifşa etmekten aldığı hapis cezalarının siyasi kararlar olduğunu savunan "Devlet İşkencesine Karşı Vatandaşlar (CAST)" adlı grup, soruşturma başlatılması çağrısıyla BM'ye dilekçe sundu

İmran Han (AA)
İmran Han (AA)
TT

Pakistan'da İmran Han'a verilen hapis cezalarının soruşturulması için BM'ye dilekçe gönderildi

İmran Han (AA)
İmran Han (AA)

Avukatlar, insan hakları aktivistleri ve doktorlardan oluşan CAST adlı grubun Direktörü ve İmran Han'ın kuzeni olan Dr. Osman Khan, İngiltere'nin başkenti Londra'da Pakistan'daki siyasi baskı iddialarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Osman Han, kuzeni İmran Han'ın devlet sırlarını ifşa etmekten aldığı hapis cezalarının siyasi kararlar olduğunu ve Pakistan'da perşembe günü yapılacak genel seçimlere Han'ın partisinin katılmasının engellenmek istendiğini öne sürdü.

Han, BM Düşünce ve İfade Özgürlüğünün Desteklenmesi ve Korunması Özel Raportörüne soruşturma başlatması talebiyle resmi dilekçe sunduklarını açıkladı.

BM ve uluslararası toplumun, İmran Han'a adalet için harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Osman Han, "Sadece İmran Han'ın hapisten çıkması ve yaklaşan seçimlere katılması istikrarı yeniden sağlayabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Kuzeni İmran Han ile en son geçen yıl gözaltına alınmadan önce görüştüğünü dile getiren Osman Han, "O bir lider değil. Liderler gelir ve gider. O bir kahraman. Kahraman olarak kalacak." yorumunda bulundu.

"Pakistan'daki siyasi durumla ilgili olarak acil soruşturma çağrısında bulunduk"

Basın toplantısına katılan uluslararası davalara bakan avukat Tayab Ali de konuşmasında Han'ın partisi Pakistan Adalet Hareketi destekçisi binlerce kişinin tutuklandığını ve gözaltına alındığını kaydetti.

Tayab Ali, "Pakistan'daki siyasi durumla ilgili olarak acil soruşturma çağrısında bulunduk." ifadesini kullandı.

Pakistan'da perşembe günü yapılması planlanan genel seçimin, "mevcut baskı ortamında özgür ve adil seçimlere gölge düşüreceğini" öne süren Ali, "Bu sadece yerel bir mesele değil, temel bir insan hakları meselesidir." dedi.



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.