Fransa'da "akıllı telefon istilasına" karşı resmi adım atıldı

Yapılan oylamayla kamusal alanlarda cep telefonu kullanımı "yasaklandı"

Bu adım, Batı Avrupa ülkesi için bir ilk anlamına geliyor (AFP)
Bu adım, Batı Avrupa ülkesi için bir ilk anlamına geliyor (AFP)
TT

Fransa'da "akıllı telefon istilasına" karşı resmi adım atıldı

Bu adım, Batı Avrupa ülkesi için bir ilk anlamına geliyor (AFP)
Bu adım, Batı Avrupa ülkesi için bir ilk anlamına geliyor (AFP)

Akıllı telefonların geçmişi çok eskiye dayanmasa da bu cihazlar neredeyse tüm dünyayı sardı. Yeni bir iletişim devrimini sağlayan teknoloji, diğer yandan pek çok kişinin sinirini fazlasıyla bozuyor. 

Fransa'da iki binden az kişinin yaşadığı Seine-Port'ta bu konuda adım atılarak önceki haftasonu referandum düzenlendi. Halk, kamusal alanlarda artık akıllı telefon kullanımının kısıtlanmasının istendiğini oylarıyla gösterdi. 

Sokakta yürürken, parktaki banklarda otururken, kafede bir şeyler içip restoranlarda yemek yerken, okul kapısında çocuğunu beklerken telefon kullanmak bu kasabada kağıt üstünde yasak.

Yolunu kaybedenlerin elektronik cihazdaki harita yerine çevredekilerin yardımına başvurması talep ediliyor. 

Alınan kararla birlikte çocukların gündüzleri, yemek yerken ve gece uyumadan önce bu cihazları kullanmalarının da istenmediği net bir şekilde vurgulandı. Eğer ebeveynler çocuklarının 15 yaşına kadar akıllı telefon kullanmayacağına dair yazılı taahhütte bulunursa ufaklıklara eski tip ev telefonu da verilecek.  

Bir ve 4 yaşlarında iki çocuğu olduğunu söyleyen 34 yaşındaki hemşire Ludivine, referandumla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Kesinlikle destekliyorum. Bazıları bunun özgürlüklere yönelik bir saldırı olduğunu söylese de ben öyle düşünmüyorum. Telefonların hayatımıza etkisiyle ilgili farkındalığı artırmaya yönelik bir şey bu.

Oylamaya yalnızca 277 kişi katılırken bunların yüzde 54'ü yasağı destekledi. 

Belediye Başkanı Vincent Paul-Petit, konuyla ilgili bir belediye kararı hazırlamaya başladı. Sağcı Cumhuriyetçiler (Les Républicains) partisine üye olan yerel lider, amaçlarını şöyle açıklıyor:

Kamusal alanları akıllı telefon istilasından korumak istiyoruz. Mesele tüm telefonları yasaklamak değil, sosyal yaşamı korumak. İster oyunlarla ister sosyal ağlarla olsun artık ekranlardan gözlerimizi ayıramıyoruz. Fırıncıları ve kasapları, telefonlarıyla meşgul olanlara hizmet etmemeleri için teşvik edeceğiz. 'Yasak' kelimesi bazılarını rahatsız ediyor, bunu anlayabiliyoruz ancak önemli olan bu tartışmayı başlatmak.

Ulusal yasalarda böyle bir madde olmadığı için polis telefon kullananlara ceza kesemeyecek. Ancak planlara göre teşvik edilecek olan dükkan sahipleri, telefon kullanımını sınırlandırmaları için müşterilerini nazikçe uyaracak.

Diğer yandan restoran müdürü Angélique da Silva, özellikle genç müşterilerden telefonlarını bir kenara bırakmalarını isteyemeyeceğini söylüyor:

Telefonlarını ellerinden alırsanız başka hiçbir şeyleri yok. Onlar bizim kuşak gibi değil, ellerinde telefonla büyüdüler.

Belediye başkanı, gözlerini ekrandan ayırmaları durumunda canlarının sıkılacağını söyleyen gençlere bir film kulübü, kitap takası olanağı ve spor tesisi sözü verdi. 

Fransa'da akıllı telefon bağımlılığı, siyasi arenada gün geçtikçe daha çok konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron uzmanlara danışarak özellikle ufak çocukların kullanımına dair görüş alacaklarını geçen ay duyurmuştu.

 

Independent Türkçe, Guardian, Liberation



İsrail Dışişleri Bakanı, Sinvar'ın öldürülmesi konusundaki tutumları nedeniyle Guterres ve Erdoğan'a saldırdı

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (Reuters)
TT

İsrail Dışişleri Bakanı, Sinvar'ın öldürülmesi konusundaki tutumları nedeniyle Guterres ve Erdoğan'a saldırdı

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz dün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ın öldürülmesine ilişkin tutumları nedeniyle eleştirdi.

Katz, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “BM Genel Sekreteri, 7 Ekim katliamından sonra Hamas'ı terör örgütü ilan etmeyi reddettiği gibi terörist Yahya Sinvar'ın tasfiye edilmesini de hoş karşılamadı. Guterres, İsrail ve Yahudi karşıtı aşırılıkçı bir gündemi yönetiyor. Kendisini istenmeyen kişi ilan etmeye ve İsrail'e girişine izin vermemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Katz'ın Erdoğan'a da bir mesajı vardı. Hamas'a desteğini sık sık dile getiren Türkiye Cumhurbaşkanı'nı etiketleyerek yaptığı paylaşımda Katz, “Tecavüzcü ve katil arkadaşın Sinvar'ı geri al” ifadesini kullandı. Paylaşımın altında Sinvar'ın Refah'ta enkaz altında kalan cesedinin fotoğrafı yer alıyordu.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Katz'a bir tweet ile yanıt verdi: “Soykırımcı Netanyahu ve hükümetinin eli kanlı mensubu Israel Katz‘ın masum Filistinlilere yönelik eylemlerinden örnekler... Bu soykırımın sorumlularının hak ettikleri cezaları almaları için çalışmaya devam edeceğiz.” Söz konusu paylaşıma Gazze Şeridi'ndeki savaşın kurbanlarının bir dizi fotoğrafı eşlik etti.

Bakanlık ayrıca, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Hamas temsilcileriyle görüştüğünü ve Sinvar'ın ölümü dolayısıyla başsağlığı dilediğini açıkladı.

Bakanlık, Fidan'ın Türkiye'nin ‘Gazze Şeridi'ndeki insani felaketi ele almak üzere uluslararası toplumu harekete geçirmek için tüm diplomatik araçları kullanacağını’ söylediğini de bildirdi.

Diğer yandan Erdoğan son açıklamalarında ‘İsrail yayılmacılığının’ ülkesi için giderek büyüyen bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulundu. “Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı takdirde, bu yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin edebiliyoruz. Ülkemizde yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor ve her türlü tedbiri alıyoruz” ifadelerini kullanan Erdoğan, İsrail'i Gazze Şeridi'nde ‘soykırım’ yapmakla suçladı.

İsrail Dışişleri Bakanı, ekim ayı başında Guterres'i ‘istenmeyen adam’ ilan ederek İsrail’e girişini yasakladı ve Genel Sekreter'in İran'ın Yahudi devletine yönelik füze saldırısını kınamamasını eleştirdi.

Katz, “İran'ın İsrail'e yönelik iğrenç saldırısını kınayamayan hiç kimse İsrail topraklarına ayak basmayı hak etmiyor. Bu kişi teröristleri, tecavüzcüleri ve katilleri destekleyen İsrail karşıtı bir Genel Sekreter” ifadelerini kullandı.